Görüş Bildir

Aras Nehri Haberleri

Aras Nehri ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Aras Nehri ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Aras Nehri Kuş Cenneti Kuraklığa Kurban Gidiyor
Google Earth’den görünce çok iyi bildikleri yörenin gerçeğiyle karşılaştılar. Bu manzarının peşine düşen Kuzey Doğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ve ekibi Aras Kuş Cenneti'ni böyle görüntülemeyi başardı. Şimdi ekip tehdit altındaki bölgenin telef olmasına engel olmaya çalışıyor.IĞDIR’daki 258 kuş türüne sahip ’Aras Nehri Kuş Cenneti’ 200 metre yüksekten kuşbakışı görüntülendi. Kars’taki Kuyucuk Kuş Cenneti’nin kuraklığa kurban gittiğini belirten Kuzey Doğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, 'Aras Kuş Cenneti yok olmasın' dedi.Tuzluca ilçesinin Yukarı Çıyrıklı köyünde 2006 yılından beri yaptıkları bilimsel çalışmalarla alanda barınan 258 kuş türünü kayıt altına alan ve 67 binden fazla kuşu halkalayan Kuzey Doğa Derneğinin Başkanı ve Utah Universitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, Aras Kuş Cenneti’ni yüksekten görüntüleyip, kuşlar gibi görmeye çalıştıklarını ifade ederek şunları söyledi:'Aras Nehri’ni 2005 yılında Google Earth’den görünce bir kuş cenneti olduğunu o zamandan fark ettik. Yöreyi çok iyi bilmemize rağmen görüntüleri izleyince nefesimiz kesildi. Alanı kuşların gözünden en iyi şekilde görebilmek için uçan kameranın sınırlarını aştım. 200 metre yukarı çıkardım, bin 100 metre uzağa yolladım. Risk aldım ve çekimler esnasında uçan kamera Aras Nehri’ne düşerek kayboldu. Ama aldığımız görüntülere değdi. Etrafı tamamen kurak ve bozkırla çevrili bir cennet. Sibirya’dan Ortadoğu ve Afrika’nın zorlu coğrafyalarına gidip gelen milyonlarca kuş için hayati önem taşıyan bir konaklama, beslenme, üreme ve kışlama alanı. Aras Nehri Kus Cenneti’nin vahası bölgeye yapılması planlanan baraj yapımı yüzünden yok olursa, göç esnasında yüz binlerce kuş alıştıkları bu vahayı kaybeder ve telef olur.'Aras Nehri boyunca yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Kuş Cenneti’nin Doğu Anadolu’nun ilk ’Tabiatı Koruma Alanı’ ilan edilmesinin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce uygun görüldüğünü bildiren Doç. Dr. Şekercioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:'Aras’ın tabiatı koruma alanı ilan edilmesi Türkiyede doğa koruma, ekolojik araştırma ve ekoturizm için son yılların en büyük başarılarından biri olacaktır. Aras Nehri Kuş Cenneti’nde 2006 yılından beri yaptığımız çalışmalar sonucu 67 binden fazla kuşa halka taktık. Bu Halkalı kuşlar 3 ayrı kıtada Güney Afrika, Zambiya, Rusya, Macaristan, Kıbrıs, İsrail, arabistan gibi birçok ülkeye gitti ve diğer ülkelerden bize birçok halkalı kuş geldi. Ümidimiz Aras Nehri Kuş Cenneti’ni kuş gözlem kulesi, konukevi gibi diğer yatırımlarla Iğdır’ın ekoturizm merkezi ve dünya çapında bir marka noktası haline gelmesi. Kars’taki Kuyucuk Kuş Cenneti kurudu, Doğu Anadolu’nun en zengini Iğdır’daki Aras Kuş Cenneti yok olmasın.'Bedir ALTUNOK/IĞDIR, (DHA)
2 Bin Rakımda Midye Ürettiler
Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olan tatlı su midyelerinin damızlıklarını Aras Nehri'nden toplayarak, akademik ortamda üretimini sağladı.Yüksekliği 2 bin rakım olan ve en yakın denize 300 kilometre uzaklıkta bulunan Erzurum'da, tatlı su midyelerinin çoğalmasını sağlamak ve insanlarda bir farkındalık oluşturmak amacıyla fakülteden öğretim üyeleri, nehirden damızlık midyeleri topladı.Fakültenin Akvaryum Balıkları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, havuzda ortama adaptasyonu sağlanan ve büyükleri 10 ile 90 gram arasında değişen midyeler akvaryuma alındı.Burada bakımı bilimsel veriler ışığında özenle yapılan midyelerden ilk etapta başarılı sonuçlar alındı. Çalışmanın ileri aşamasında seri üretime geçilerek, hem söz konusu tatlı su midye türünün yok olması engellenecek hem de bölge insanının tüketimine sunulacak.Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceleri su ürünleri denildiği zaman akla sadece balığın geldiğini ifade ederek, yıllar içerisinde fakültelerin su ürünleri mühendislerinin katkılarıyla su ürünleri tanımının çeşitli hale geldiğini söyledi.Kendilerinin de bu kapsamda tatlı sularda yer alan midyelerin damızlıklarını topladıklarını anlatan Atamanalp, 'Bunları üretim aşamasına getirdik. Belli bir boya geldikten sonra biz bunları halkımızın tüketimine sunacağız. Aktivitelerimizde bölge insanına balık ekmek faaliyeti yaparak, bölge insanına balığı tanıtmıştık. Bundan sonra da inşallah midye tüketim alışkanlığını kazandıracağız' diye konuştu.Tatlı su midyesinin, denizden toplanan midyeden tat ve aroma olarak farklı olduğuna dikkati çeken Atamanalp, şunları kaydetti:'Bizim özellikle temiz suda stoklandığında yaptığımız duyusal analizlerde lezzeti ve aroması hakkında tüketicilerden olumlu tepkiler aldık. Dolayısıyla biz bunları toplu olarak üretim yoluna gittik. Bu çalışma kapsamında Aras Nehri'nden, bizim arkadaşlarımız tarafından yakalanarak, getirilen midyeler burada kendi istedikleri ortamlar oluşturularak, kültür ortamına adapte edilerek, çoğaltılması sağlandı.'Midyelerin beslenme alışkanlıklarından ötürü, kültürünü yaptıkları balıklar kadar nazlı canlılar olmadığına dikkati çeken Atamanalp, dolayısıyla adaptasyon sürecinde kendilerini çok zorlamadığını ifade etti.'Bunlar, kırmızı listede ismi yer alan canlılardandır'Atamanalp, Türkiye'de ilk kez yapılıyor olmasının, ellerinde herhangi bir literatür bilgisi bulunmaması açısından kendilerini biraz zorladığını anlatarak, şöyle devam etti:'Üniversite koşullarında yetiştirildiği için akademik midye diyebiliriz. Bu çalışma sonunda midye dolmayı, bölge insanımıza, tüketicilerimizin beğenilerine sunacak hale getireceğiz. Bu midyelerin en önemli özelliği dünya çapında nesli tükenen ve koruma altına alınan türler olmasıdır. Kırmızı listede ismi yer alan canlılardandır. Tabii bu çalışma sonrasında belli bir yoğunluğa ulaştığımızda, biz bunların damızlıklarını aldığımız su kaynaklarına tekrardan bırakacağız.''90 gramlık midyeler var'Üretimde ilk sonuçları almaya başladıklarını belirten Atamanalp, 'Seri üretime geçmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Ağırlık olarak 60 grama kadar ulaşan midyeler var. Deniz midyelerine göre çok çok büyükler. Ortalaması 60 gram olmakla beraber, içlerinde 85, 90 gramlık midyeler de çıkabiliyor. Eğer besleme şartları gibi üreme şartları da bizi zorlamasa proje sonunda çok önemli sonuçlar alacağız' şeklinde konuştu.Prof. Dr. Atamanalp, şöyle devam etti:'Denizden yüksekliği 2 rakımda olan bir şehirde, en yakın sahile uzaklığı 300 kilometre olan bir kentte midyenin üretiliyor olması gerçekten insanlarımız tarafından takdir edilmektedir. Bu tür, Türkiye iç sularında bulanan bir tür ama iç sularda da kirlilik denizlerdeki kadar tehdit boyutuna ulaştığı için nesli tükenme aşamasına geldi. Bizim çalışmadaki bir amacımız da bu canlı üzerine insanların dikkatini çekmekti.'AA
Iğdır Tuzluca Kuş Cennetinde Akbaba Katliamı
Iğdır’da 258 kuş türünün kayıt altına alındığı Aras Nehri Kuş Cenneti’nin de olduğu Tuzluca İlçesi’nde akbaba katliamı doğaseverleri üzdü. Bölgede son bir haftada zehirlenmiş 7 akbaba bulundu. Akbabalardan 3’ü olay yerinde, 2’si yolda telef olurken, 2’si ise KuzeyDoğa Derneği görevlilerince kurtarıldı.Iğdır’ın Tuzluca İlçesi’nde bir hafta önce bölge halkından gelen ihbar üzerine çok sayıda akbaba zehirlenmiş halde bulundu. KuzeyDoğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, akbabaların zehirlendiği haberininin Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne ve Kafkas/Kuzey Doğa Rehabilitasyon Merkezi’ne bölge halkı tarafından bildirildiğini söyledi. Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu şöyle dedi:'Tahminimiz bölgede köpek ya da tilkilerin zehirlendiği, bu leşleri de akbabaların yediği. Çok etkili bir zehir, bölge halkının durumu hemen bize bildirmesi sayesinde ikisi kurtarılabildi. KuzeyDoğa ekibi yine Kars’dan Iğdır’a gidiyor. Eğer bu ölümler devam ederse, yavaş üreyen ve zehirlenmeye son derece hassas olan akbabalar bölgeden yok olabilir. Bu daha önce Hindistan ve Afrika’da oldu.'İLK ŞÜPHELER ’ZEHİRLİ ETLERİ YEDİKLERİ’ YÖNÜNDEAkbabaların zehirlendiği haberini alır almaz KuzeyDoğa Derneği Birim Koordinatörü Emrah Çoban ve Yaban Hayatı Rehabilidatörü veteriner hekim Ayşegül Çoban bölgeye gitti. Toplam zehirlenmiş 7 akbaba bulduklarını belirten Ayşegül Çoban, 3’ünün olay yerinde, 2’sinin ise tedavi için laboratuvara götürüldüğü sırada telef olduklarını söyledi. Çoban, zehirlenen akbabalardan 2’sinin ise kurtarıldığını açıkladı.İlk tahminlere göre bölgede bir şey zehirlemek amacıyla kullanılan etlerden kalanın çöplüğe bırakıldığı ve akbabaların da zehirli etleri yediği yönünde olduğunu anlatan Çoban, 'Birinin içinden 1.5 kilo ciğer çıkardık. Belki tahmin ettiğimiz gibi bir şey çıkmayabilir. Laboratuvar da incelemeler devam ediyor ve kesin sonuçlar incelemelerin tamamlanmasıyla belli olacak. Ancak standart bir fare zehir kullanılmamış, hayvanın içinde kanama meydana getirirdi. Böyle bir şeye rastlamadık' dedi.Mehmet Çınar, DHA
Bu Yıl Okumadığınıza Pişman Olacağınız 2015'in En İyi 50 Romanı
Idefix ve Sabitfikir, 2015'in en iyi romanları listesini açıkladı. 5 senedir bu listeyi hazırlayan ekip, listenin nasıl oluştuğuna dair şöyle bir açıklama yaptı: ' Bu yıl, örneğin Barlas Özarıkça’nın Ters Adam, George Orwell'in Boğulmamak İçin, Stanislaw Lem’inGelecekbilim Kongresi, Witold Gombrowicz’in Ferdydurke romanları da bu listeye katkıda bulunan kimi isimlerin aklına gelen romanlardan bazılarıydı; ama bu kitapları listemizde göremeyeceksiniz. Çünkü biz sadece Türkçede ilk kez basılan kitapları listeye dahil etmeyi tercih ettik. Aynı şekilde, Harper Lee’nin akıllara sıklıkla gelen Tespih Ağacının Gölgesinde isimli romanı da Kasım 2015 tarihinde yayımlanmış olduğu için bir sonraki yılın listesine kaldı.Kasım 2014 ile Kasım 2015 tarihleri arasında yayımlanmış 50 romanı, 56 isim belirledi. Herkes kendi 10 kitabını önerdi ve ortaklıklar üzerinden, ortaya bu liste çıktı. Yani seçicilerin her biri, tüm listeden sorumlu değil. Hatta, belki de, bir seçicinin hiç mi hiç beğenmediği bir kitap bu listeye en tepeden girmiş olabilir. Ne ki, bu bizim gözümüzde, kaçınılması gereken bir durum değil.'Listeyi kimler seçti?A. Ömer Türkeş, Ahmet Ergenç, Ali Bulunmaz, Arzu Erol, Asuman Kafaoğlu-Büke, Aysu Önen, Bâki Asiltürk, Behçet Çelik, Behlül Dündar, Berrak Göçer, Burcu Arman, Burcu Bayer, Bülent Usta, Can Semercioğlu, Cenk Gündoğdu, Ceyhan Usanmaz, Derviş Şentekin, Egem Atik, Elif Tanrıyar, Eray Ak, F. Cihan Akkartal, Faruk Duman, Ferhat Uludere, Fırat Demir, Gökçe Gündüç, Hakan Bıçakcı, Halil Türkden, Hande Gürses, Hande Öğüt, Hasan Cömert, Hayati Roman, Hikmet Hükümenoğlu, Hilmi Tezgör, İpek Şoran, Kaya Genç, Kıvanç Koçak, küçük İskender, Levent Cantek, Mehmet Said Aydın, Melisa Kesmez, Meltem Gürle, Mert Tanaydın, Mustafa Çevikdoğan, Müge Karahan, Nazan Maksudyan, Nilay Kaya, Nurduran Duman, Oylum Yılmaz, Sabri Gürses, Seda Ateş, Sibel Oral, Şima İmşir Parker, Tanıl Bora, Tülin Er, Yankı Enki, Yenal BilgiciNot: Kitaplara dair notlar Pandora'dan alınmıştır.
Karakurt Hes Barajı Nedeniyle Yeniden Yapılan Grup Köy Yolunda Sona Gelindi
KARS (AA) - Kars'ın Sarıkamış ilçesinde inşa edilen Karakurt Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin (HES) su tutup mevcut yolu kapatması nedeniyle yeniden yapımına başlanan grup köy yolunun büyük bölümü tamamlandı.İlçeye 28 kilometre uzaktaki, Aras Nehri'nin geçtiği Karakurt köyünde, Devlet Su İşleri tarafından 2014'te inşasına başlanan Karakurt HES Barajı'nın tamamlanmasıyla, 8 Şubat 2020'de su tutulmaya başlandı.Eski Kars-Erzurum kara yolu ile grup köy yollarının su altında kalmasıyla, Mescitli, Belencik ve Beşyol köyüne ulaşım sağlayan grup köy yolu yeniden inşa ediliyor. Kars Valisi ve Belediye Başkan Vekili Türker Öksüz, eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç, Sarıkamış Kaymakamı Recep Koşal ve beraberindekiler, grup köy yollarında incelemede bulundu. Öksüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Karakurt Barajı'nın ülke ve bölge ekonomisi için çok önemli bir yatırım olduğunu söyledi.Baraj yapıldıktan sonra Sarıkamış-Karakurt bölgesindeki bazı köylerin Sarıkamış ve Kars ile bağlantısının kesildiğini anlatan Öksüz, şöyle konuştu: 'Köylerimizin ulaşımı sağlamak için yeni bir yol yapımına başlandı. Bu yol toplamda 21 kilometre uzunluğunda ve 15 kilometresi yapılmış durumda. Bu yol birinci kalitede, standardı yüksek nitelikte. Yaklaşık 20'ye yakın köyümüz bu yoldan istifade edecek. Biz bir yatırım yaparken vatandaşımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Bu yolla vatandaşımızı mağdur etmemenin gurur ve sevincini yaşıyoruz.'Milletvekili Arslan ise Karakurt Barajı nedeniyle köylülerin mağdur olmaması adına olağanüstü bir mesai harcadıklarını dile getirdi. Arslan, şunları kaydetti:'Sarp arazide sıfırdan bir yol yapıldı. Bu normal grup köy yolundan daha geniş ve asfalt olarak yapıldı. Barajın Sarıkamış tarafında kalan kısmında yine yaklaşık 8 kilometrelik, 7 kilometresi sıfır olmak üzere yeni yol yapıldı. Onun da asfaltı bitti. Ayrıca Mescitli köyüne bağlantı anlamında yaklaşık 7 kilometre yol kalmış ki onun da altyapısında çalışma devam ediyor, birkaç gün içinde asfaltı bitmiş olacak. Yani 21 kilometre yüksek standartta asfalt yola kavuşmuş olacak.'Yunus Kılıç ise Kars'ın bazı illere göre çok iyi hizmet aldığını anlatarak, 'Merkezi hükümetin imkanlarını buraya getiriyoruz. Valimiz, Özel İdare, belediyelerimiz, yerel yönetimlerimiz, bütün ekiplerimizle, teşkilatlarımızla insanımıza hizmet getiriyoruz. Allah emeği geçen herkesten razı olsun.' ifadelerini kullandı.Katılımcılar, daha sonra Osman Yüce Kayak Tesisleri'ndeki konaklama alanında devam eden tadilat çalışmalarını inceledi. Öksüz ve beraberindekiler, ardından Kars-Erzurum kara yolunda yapılan İl Jandarma Komutanlığına bağlı 'Kalekol'da incelemelerde bulundu.
Dağlık Karabağ'daki Çatışmalar Sırasında İran'a İha Düştü
TAHRAN (AA) - Dağlık Karabağ'daki çatışmalar sırasında İran'ın Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki Doğu Azerbaycan eyaletine bağlı Hüdaaferin ilçesine bir İnsansız Hava Aracının (İHA) düştüğü belirtildi. İran resmi ajansı IRNA'nın haberine göre, Hüdaaferin Kaymakamı Ali Emiri Rad, 'Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalar nedeniyle bu sabah Mencivan beldesine bağlı Karakoç köyüne bir İHA düştü.' dedi.Rad, olayda can kaybı yaşanmadığını ve maddi zararın oluşmadığını belirterek, İHA'nın kime ait olduğuyla ilgili olarak da askeri uzmanların incelemelerini sürdürdüğünü söyledi.Doğu Azerbaycan eyaletinin merkezi Tebriz kentinin 2010 kilometre kuzeyinde ve Aras Nehri kenarında bulunan Hüdaaferin ilçesi, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki devam eden Dağlık Karabağ'daki savaş cephesinin güneyinde yer alıyor. Çatışmaların başlamasından bu yana 60 roketin Hüdaaferin ilçesine düştüğü belirtiliyor. İran makamları konuyla ilgili tarafları uyardı.
Iğdır'daki Su Maymunlarının Yaşamı TRT'de Belgesel Oluyor
IĞDIR (AA) - HÜSEYİN YILDIZ - Ağrı Dağı Milli Parkında yaşayan ve 'esrarengiz fareler' olarak bilinen su maymunlarının yaşamı belgesel oluyor. Sahip olduğu 5 bin 137 metre yüksekliğiyle 'Türkiye'nin çatısı' olarak nitelendirilen Ağrı Dağı'nın da içinde bulunduğu Ağrı Dağı Milli Parkı'nın Iğdır kesiminde hayatını sürdüren su maymunlarının yaşamı, TRT Belgesel tarafından izleyiciyle buluşturulacak.Kuzeydoğa Derneğinin de desteğiyle çekimlerine başlanan, halk arasında 'esrarengiz fareler' olarak adlandırılan su maymunları, yöreye gelen turistlerin de ilgisini çekiyor.Su maymunlarının hayatını belgesel yapmak için milli parka gelen TRT ve Kuzeydoğa ekibi, parkta yaşayan su maymunlarının, beslenmesinden günlük yaşantısına kadar birçok davranışını görüntülüyor. Kuzeydoğa Derneği Başkanı, Koç ve ABD Utah üniversiteleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu'nun sunumuyla gerçekleştirilen çekimlerde, su maymunlarının bölgedeki tarihinden yaşam tarzlarına kadar birçok konu ele alınıyor. Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TRT Belgesel çekim ekibi ile Iğdır'a geldiklerini ve su maymunları ile ilgili belgesel çektiklerini söyledi. Latincesi myocastor coypus olan, 'koypu' olarak da bilinen su maymunlarının aslında istilacı bir tür olduğunu belirten Şekercioğlu, 'Bu coğrafyaya, bu ekosisteme ait olmayan bir tür. Komşu ülkelerdeki kürk çiftliklerinde yetiştirilen bu tür, bu çiftliklerden kaçmaları ve doğaya bırakılmalarından dolayı üreyerek yayıldı ve ülkemize de böyle girdiğini düşünüyoruz.' dedi. Su maymunlarının sadece eski Sovyetler Birliğine komşu olan illerde görüldüğünü vurgulayan Şekercioğlu, 'Su maymunları, Türkiye'de Edirne ile birkaç Trakya ilimizde ve Ermenistan sınırındaki Iğdır'da görülüyor. Bizim tahminimiz buradaki su maymunlarının Ermenistan'daki kürk çiftliklerinden kaçarak Aras Nehri Havzası'na yayılarak Iğdır iline girdikleri yönünde.' diye konuştu. 'ABD ve Avrupa'da birçok ülkeye yayıldı' 'Esrarengiz farelerin' ilginç olmasının yanı sıra kontrol edilmediği sürece zarar verebileceğini de ifade eden Şekercioğlu, şunları kaydetti:'Su maymunları her ne kadar ilginç bir tür olsa da dünyanın birçok ülkesinde sulak alanlara zarar veren bir tür, doğal ortamı Güney Amerika. Tropik ve yarı tropik bir tür olan su maymunu, ABD ve Avrupa'da birçok ülkeye yayıldı. Sulak alanların bitkilerini, sazlarını yiyen bir tür. Bitkiyle kaplı sulak alanların bitkilerini yok ederek o alanların açık suya dönüşmesine yol açıyor. Iğdır ilinde de yavaş yavaş sayıları artıyor, yayılıyor ve eskisine göre çok daha kolay gözlemlenebiliyor.'
Karakurt Barajı İle 346 Milyon Kilovatsaat Elektrik Üretilecek
KARS (AA) - Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, Aras Nehri üzerinde kurulan Karakurt HES Barajı'nda yıllık ortalama 346 milyon kilovatsaat elektrik üretilecek.Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Kars'ın Sarıkamış ilçesinde inşa edilen Karakurt HES Barajı'nda 8 Şubat 2020'de su tutulmaya başlandı. 142 metre yüksekliğinde, 600 milyon metreküp depolama ve 450 milyon metreküp aktif hacme sahip baraj, Türkiye'de asfalt çekirdekli kaya dolgu tipinde dizayn edilen ve inşaatı tamamlanan ilk baraj olma özelliğini taşıyor.Ortalama yıllık 346 milyon kilovatsaat elektrik üretilecek barajın su tutmasıyla kapanan yolların yerine yapılan grup köy yolları da tamamlandı.Sarıkamış Muhtarlar Derneği Başkanı Yunus Gökcan, AA muhabirine, barajın su tutması, köy yollarının tamamlanmasından dolayı mutlu olduklarını söyledi. Gökcan, yıllarca Aras Nehri'nin özellikle bu bölgede boşu boşuna aktığını belirterek, 'Şükürler olsun güzel bir proje yapıldı. Tabii ki ülkemizin ekonomisine büyük katkısı olacaktır. Baraj yapılırken haliyle bölgedeki grup köy yollarında aksamalar oldu. Şimdi bu yollar sıcak asfalt yapıldı, grup köylerinin mağduriyeti ortadan kalktı. Ayrıca burası tarım hayvancılık bölgesidir. İnşallah tarım alanları da bu baraj sayesinde sulanarak daha verimli hale gelir.' dedi.Odalar Köyü Muhtarı Musa Yıldırım ise bölgeye ve Türkiye'ye önemli bir projenin kazandırıldığını ifade ederek, 'Baraj yapılırken bazı sıkıntılar yaşandı ancak şu anda yollar tamamlandı, barajda da su tutuluyor. İnşallah elektrik üretecek barajın tarıma da katkısı olacak. Şimdi olmasa da ilerleyen zamanda tarım arazilerinin sulanması sağlanacak. Devletimizin sağladığı bu hizmetten en iyi şekilde yararlanmak istiyoruz.' diye konuştu.