14 Mayıs Seçimleri'ne Damga Vuran Iğdırlı Bir Türk Milliyetçisinin Hikayesi
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin başarılı kabul edilen isimlerinin başında Sinan Oğan geliyor.
3 milyona yakın seçmenin oyunu alarak %5'lik bir oranı aşmayı başaran Oğan, ikinci turun da anahtar ismi pozisyonunda.
Herkes Sinan Oğan'a oy veren insanların ikinci turdaki yönelimini merak ediyor. Bizler de sizin için Sinan Oğan'ın geçmişini ve siyasi yaşamını mercek altına aldık.
Bakalım Sinan Oğan, 14 Mayıs 2023'e gelinceye kadar hangi yollardan geçmiş...
Iğdır... Türkiye'ye güneşin doğduğu şehir. Türkiye'nin en doğusundaki bu topraklar, müthiş bir etnik ve kültürel mozaiğe sahip.
Son 30 yılda artan Kürt nüfusa rağmen, Iğdır'da özellikle Azerbaycan kökenli Türk halklarının da yoğunluğu var. Bundan dolayı şehirde Türk milliyetçileri, ciddi bir güce sahip. Hatta belki de, Kürt nüfus coğrafyasına yakın oldukları için, Türk kimliklerine daha fazla sahip çıkıyorlar. Bu şehrin son yıllarda yetiştirdiği en en etkin siyasetçilerin başında ise Sinan Oğan geliyor.
1967'de Iğdır'da gözlerini açtı Sinan Bey.. Kendi ifadesiyle Kafkasya Dağlarına, Aras Nehri'ne dalıp giderek Türk dünyasını hayal ederek büyüdü.
Zihninin açıldığı ilk yıllardan itibaren kendisini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan Oğan, Moskova'da siyaset bilimi üzerine yüksek tahsilini yaptı. Aynı zamanda Rusça da öğrendi. Kendi tabiriyle Türkiye'nin az sayıdaki Rusya uzmanından birisi oldu. Türkiye'ye döndükten sonra Uluslararası İlişkiler Stratejik Araştırmalar Merkezi'ni kurdu. (TÜRKSAM) Bu merkez, Sinan Oğan'ı siyasete daha da yaklaştıracaktı.
Bir süre MHP lideri Devlet Bahçeli'ye dış politika raporları sunan Oğan, 2011 yılında Iğdır'dan milletvekili seçildi.
2011 Seçimleri'nde Iğdır, MHP'nin birinci olduğu tek şehirdi. Sinan Oğan da bu şehirden seçilerek kendi itibarını daha da yükseltti. Üstelik o yıllar, açılım yıllarıydı. Sinan Oğan da genç, dinamik ve entelektüel profiliyle, o yıllarda milliyetçi camiaların en sevdiği isimlerden birisi oldu. Ancak bu durum Devlet Bahçeli'yi bir noktadan sonra rahatsız etmeye başladı. Sinan Oğan'ın kendisine danışmadan bir söyleşi vermesine kızan Bahçeli, 'madem ki bana ihtiyacın yok bundan sonra tek başına yürü' sözleriyle Oğan'ın üstünü çizdi.
Bahçeli'nin gazabına uğrayan 7 Haziran 2015 Seçimleri'nde liste dışı kalan Sinan Oğan, köşesine çekildi.
7 Haziran Seçimleri'nde MHP %16 oy alarak oylarını yükseltti. MHP'de zafer havası hakimken Sinan Oğan, herkesin görüp de söyleyemediğini söyledi:
'MHP, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti, Türk dünyasının göz bebeği İstanbul'da HDP'nin gerisinde kaldı. Başarı nerede?'
Oğan'ın bu ifadeleri bardağı taşıran son damla oldu. Artık kendisine karşı atış serbestti. Kısa zaman sonra MHP'den ihraç edildi.
Ancak bir sorun vardı. Sinan Oğan, MHP'nin Iğdır teşkilatının bir üyesiydi. İhraç sürecinin tamamlanması için Iğdır teşkilatının karar alması gerekiyordu. Sinan Bey'i öz evlatları gibi seven Iğdır teşkilatı ise adeta intihar ederek ihraç kararını uygulamayacaklarını açıkladı. Bu yüzden MHP Genel Merkezi, eşi benzeri görülmemiş bir karara imza atarak Iğdır teşkilatının görevine son verdi.
Sinan Oğan meselesi, koskoca bir il teşkilatının kapısına kilit vurdurtmuştu.
MHP, 7 Haziran sonrası 1 Kasım'da gidilen erken seçimde ciddi miktarda oy kaybetti.
Bunun üzerine Sinan Oğan, isyan bayrağını tümüyle çekti ve Devlet Bahçeli'ye karşı bayrak açtı. Meral Akşener ve Koray Aydın'ın ardından Ümit Özdağ da bu muhalif isimlere katıldı. Bunun üzerine dört kişiden oluşan MHP'li muhalifler çalışmalarına hız verdi. Delegelerden imza toplayarak MHP genel merkezine götürdüler. Ancak yeterli delege sayısı olmasına rağmen Devlet Bahçeli kurultayı toplamadı.
Buna rağmen muhalifler pes etmedi. Mahkemeye giderek kurultay kararı aldılar.
Ancak iktidar da MHP'de değişim yaşanmasını istemiyordu. Muhaliflerin önlerini tıkadılar. İki defa kurultayı toplayan muhaliflerin topladıkları kurultay mahkeme kararıyla geçersiz sayıldı. Tüm bu süreç yaşanırken 15 Temmuz Darbe girişimi Türkiye'de siyasetin seyrini 180 derece değiştirdi. Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla ülke başkanlık referandumuna gitti.
Sinan Oğan, 16 Nisan 2017 Başkanlık Referandumu sürecinde de çok sıkı çalıştı. Türk Milliyetçileri Hayır diyor platformunun başını çeken isimlerden oldu.
Muhalif MHP'lilerin tüm çabasına rağmen, 16 Nisan 2017 Referandumu'ndan tartışmalı bir EVET kararı çıktı. Ancak MHP'li muhalifler, topladıkları kitle ile bir taban sahip olduklarını ispatladılar. Bunun üzerine, Meral Akşener'in liderliğinde yeni bir parti kurmaya karar verdiler. Ancak Sinan Oğan, bu partiye katılmayı reddetti ve yoluna yalnız başına devam etti.
İYİ Parti'ye katılmayı reddeden Oğan, gençlik yıllarına geri döndü. Yeniden yazarlık ve yorumculuk yapmaya başladı.
Sığınmacı meselesinin büyümesiyle bu konu hakkında yaptığı çıkışlarla ilgileri üstünde topladı. Twitter'ı çok aktif kullandı. Hem MHP'ye hem de İYİ Parti'ye mesafeli duran bir milliyetçi profili çizdi. İsmi Zafer Partisi ile anıldı ama bu Parti'ye de katılmadı. Ancak daha sonra Zafer Partisi'nin başını çektiği ittifakın Cumhurbaşkanı adayı oldu.
100 bin imza toplandıktan sonra resmi olarak Cumhurbaşkanı adayı oldu ve kameraların karşısına geçti.
'Türk milletini HDP ve Hüda Par arasına sıkıştırmak istemeyenlerin adayıyım' dedi. Milliyetçi ve Atatürkçü toplum kesimlerine göz kırptı. Kampanya süreci boyunca da hem Erdoğan'a hem Kılıçdaroğlu'na mesafeli duran kitlelerin kendisine yakınlaşmasını sağladı.
14 Mayıs günü geldiğinde ise, birçok anket şirketi Oğan'ın oyunu %2-3 seviyesinde gösteriyordu. Ancak onun bir sürprizi vardı.
%5'in üstünde bir oy oranına sahip olan Oğan, yalnızca Zafer Partisi'nin değil, hem Erdoğan'a hem de Kılıçdaroğlu'na yakın toplumsal kesimlerin de oyunu almayı başardı. Üstelik yarıştan çekilen Muharrem İnce'nin oyları da kendisine aktı. Böylece seçimin ikinci tura kalmasına ciddi bir rol üstlenmiş oldu.
Şimdi herkesin aklında iki soru var:
Bunların birincisi, Sinan Oğan, ikinci tur öncesi hangi adayı destekleyecek?
İkincisi ise seçim sonrası süreçte nasıl bir yol haritasını takip edecek?
Ancak bildiğimiz şu ki, uzun süre geri plana atılan Iğdırlı bir Türk milliyetçisi, 14 Mayıs günü tüm Türkiye'ye kendisini hatırlattı.
İlgini çekebilir...
