onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Resmen Gençleşeceğiz! Haziran Ayında Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz! 🔥

etiket Resmen Gençleşeceğiz! Haziran Ayında Burcunun Başına Gelecekleri Söylüyoruz! 🔥

Gökçe Ayabakan
02.06.2019 - 16:37 Son Güncelleme: 06.06.2019 - 14:41

İkizler burcunda bir yeni ay ile açtığımız bu güzel Haziran, Yay dolunayı ile taçlanacak. İşte gençlik enerjisi diye buna denir. Resmen dondurma reklamı gibi bir ay bu!

Sizler için yorumladım :)

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Yükselen burcunu da okumayı sakın unutma!

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Tüm gücünü gösterme vakti, Koç!

Sevgili Koç,

Bu ayın ilk haftası son derece hızlı başlıyor. Ayın ilk iki günü sakin geçecek, daha da doğrusu; sakin geçse daha iyi olacak. Bu ilk iki gün içerisinde gökyüzünde adeta Merkür retrosu tadında bir etki var. İnsanlar, özellikle özel ilişkilere dair tutamayacakları sözler verebilirler; yalan söylemekten ziyade, söylediklerine gerçekten inanabilirler ve verdikleri büyük sözleri abartılı bir özgüvenle tutabileceklerini gerçekten düşünebilirler. İşte bu yüzden, aile üyeleri dahil olmak üzere ilk iki gün içerisinde, geleceğe yönelik ve ciddi meseleleri detaylıca konuşmaktan sakın ve sırf iç rahatlatmak için olsa dahi “hallederizzzz” triplerine girme. Aynı şekilde sana da sözler verenlere hemen bel bağlama derim. Bu iki günlük etki neyse ki ayın üçünde gerçekleşecek olan yeni ay sayesinde havada kalmış tüm planların ve girişimlerin somut sonuçlar vermesiyle sonlanacak. Bu ilk üç günlük sürece dair bir diğer uyarım da: Kısa ve şehirlerarası yolculuklar sırasında çok dikkatli olunması gerektiği yönünde. Ona göre.

Ayın 3’ünde gökyüzünde son derece etkili bir yeni ay açılıyor ve bu sana en çok haber getirecek gibi duruyor. İletişim trafiğindeki blokajları kaldıran bu yeni ay, adeta lavabo açarcasına bir türlü gerçekleşmeyen bağlantıları sağlıyor, yollardaki pürüzleri kaldırıyor. Bayram planın nedir bilemiyorum ama sen yine de beklenmedik yolculuklara hazır ol. Diyelim ki ailenin yanına gitme planı yaptın ama bu plan son anda değişebilir ya da (örnek veriyorum) bayram ziyaretindeyken eniştenin sağladığı bir bağlantı ile bir iş görüşmesi vs. için yeniden, farklı ve kısa bir yola çıkman gerekir. Bu dönemde bir İkizler gibi hareketli ve hızlı olmak lazım. Tüm bunlara hazırlıklı olmak adına küçük valizimizin bir kenarda beklemesi de iyi fikir. Kısacası Koç girişkenliğinin yanında bir de tıpkı bir İkizler gibi davran ve bu bayramda akrabalarınla bol bol konuş. Telefonun açık olsun ve kırk yılda bir konuştuğun amcaoğlunun telefonunu aç, işsizsen iş aradığını söyle mesela. İnsanlar bilsin. Eğer aile ziyareti değil de, tatile çıktıysan, yan şezlongda uzanan geveze çiftle muhabbet kurmaktan çekinme. Belki şirketlerine tam da senin özelliklerine sahip birini arıyorlardır. Belki de -gönlündeki her ne ise- tam ona uygun bir bağlantıları vardır! 

Bu aya dair beni düşündüren pozisyon ise ayın tam ortasında, 15’inde gerçekleşiyor. Bu tarihin 3 gün öncesi ve sonrasında, çok güçlü olmasa da yüksek ihtimalleri beraberinde getiren bu etki geçmişten hiç olmadık borçları meydana çıkarabilir-buna ailenin borçları da dahil. Bu gelecek planlarının önünde bazı sıkıntılar çıkarabilir. Yurt dışı planları, yüksek eğitim gibi konularda girişimler yapmayı düşünüyorsan maddi engellerle karşılaşabilirsin mesela ama ben sana yine de planları çöpe atma derim. Yani şu an örneğin yurt dışında yüksek lisans yapmak, dil kursu, iş kurmak vs. çok imkansız görünüyor olabilir ya da niyetlenip maddi meseleler yüzünden vazgeçmiş olabilirsin ama önümüzdeki aylarda yeni kaynaklar bulabileceğin için planlarından ve hayallerinden komple vazgeçme lütfen. Eğer kaybedecek büyük paralar yoksa işin ucunda, yine başvurularını yap mesela. Biraz zamana bırak. Eskiler ne yaparmış bilirsin; “Neyse, Allah büyük” diyerek işleri biraz şansa havale etmek durumu…

Bu tarih aralığından sonra bir diğer sürpriz ise 19 Haziran… Bu tarihte biraz huysuz hissedebilirsin ama aslında doğru hamleleri yaptığında uzun süredir içini kemiren duygusal bir meseleyi çözmek için değerlendirilebilecek bir durum var. Eski sevgili ya da aile fark etmez; içine yer etmiş bir meseleyi oturup konuşarak -belki de feminen bir figürün aracılığından faydalanarak çözebilirsin. Bunun için en etkili yol elbette ki terapi ve profesyonel yardım. Yine de katı ve kontrolcü tavırlardan uzak kalmak şartıyla tek başına da altından kalkabileceğini düşünüyorum. Sadece şu uyarıyı da yapmalıyım ki, özellikle ayın 23’üne doğru insan ilişkilerine dair HER ŞEYİ fazla abartıp pireyi deve yapma meylimiz olacağından dolayı; köprüleri yakmaktan, insanları seçim yapmaya zorlamaktan ve aşırı tavırlardan kaçınmak lazım. Sadakat asla ama asla ölçülebilecek bir şey değil. Hayatta her şey zamanlama… Dolayısıyla sonucuna katlanamayacağımız şeyleri fazla da deşmemek lazım. Elbette herkes sevdiklerine koşulsuz güvenebilmek ister ama güvenememizin sebebi insanların bize güven verememesi değil -bizim içten içe hayatta yüzde yüz güvende ASLA olamayacağımızı bilmemiz. Sen de biliyorsun ki, “iki elim kanda olsa gelirim, ben varken sana hiçbir şey olmaz” gibi iddialı cümleler gerçekten de birer iddiadan ibaret. Zira bu hayatta bizden çok daha büyük güçler, muazzam bir akış var ve bizler de sahildeki birer kum tanesi gibiyiz. Ufak bir rüzgarda savrulabiliriz. Bu kadar aciz ve küçük varlıklarken; insanlarla kurduğumuz ilişkiler onların bize duyduğu ve bizlerin onlara duyduğumuz güven üzerinden “koruyucu-korunan” gibi dengelerle kendimizi pek de önemli, güçlü hissetmeye çalışmak anlamsız bir oyun. İnsanları bu tarihlerde güven testine tutma, onları seçim yapmaya zorlama bence. Aynısına maruz kalırsan da üzerinde fazla durmadan geçiştir zira bu süreçte böyle genel, herkes üzerinde abartılı bir etki var.

İnsan ilişkilerini bir kenara bırakıyorum ve 17 Haziran’a dönerek, büyük kardeşin Yay’da gerçekleşecek olan dolunaya bakıyorum. Bu dolunay gayet iyi senin için, sevgili Koç. Yurt dışında yüksek lisans, dil kursu, büyük bir şirkete iş başvurusu, çektiğin fotoğraflar için sergi fikri, Alamanya’daki dayını ziyaret maksadıyla Berlin… vesaire vesaire! Seçenekleri sen çoğalt. Sana uzun vadede faydalar sağlayacak ve yeni kapılar açacak fırsatlar, teklifler bu hafta içerisinde karşına gelebilir. Bu güzel süreçteki tek sıkıntı, biraz odağının aile meselelerine kayabilecek ve enerjinin çekildiğini hissedebilecek olma ihtimalin. Bu yüzden kendini motive tutmak önemli. Yaz rehavetine kapılırsan güzel fırsatları kaçırırsın. Neyse ki enerji işini 26’sından sonra Aslan güneşi ile çözeceğiz. Ama o zamana kadar da dolunayın etkisi geçecek. Ne yap, ne et; son haftaya doğru ayakta kal, Koç!

Aşktan bahsetmedim… Bu ay aşk açısından şanslısın; eğer zaten düzenli ilişkisi olan bir Koçsan üçüncü hafta içerisinde hiç beklenmedik şekilde ilişkinizde büyük adımlar atmaya başlayabilir, hatta sevgiliyi ev ahalisiyle tanıştırıp gelecek planlamaya dahi başlayabilirsiniz. Ama bekar Koçlar ayın 26’sını ve sonrasını beklemek zorunda! O tarihe kadar da hem kendimizi şifalandırmaya, hem de hedeflerimize odaklanmaya devam!

İnsanları dinle, Boğa!

Sevgili Boğa,

Bu ayın ilk haftası pek çok hızlı gelişmeyi beraberinde getirerek başlıyor. Ne de olsa İkizler sezonundayız ve bu hızlı, haşarı İkizler enerjisine bir şekilde ayak uydurmalı ve hayatın bu döneminin ritmini yakalamalıyız. Zodyaktaki her burç; ardından gelen burcun işaret ettiği yönde kendini geliştirip, bu şekilde tamamlanmaya çalışır. Kısacası zaten hayatının geneline İkizler’in değişken, uyumlu, hızlı ve ferah özelliklerini katman gerekirken (bu senin bir nevi sınavın); bu ayın da ilk iki haftası içerisinde özellikle parayla ve kariyerle alakalı fırsatları yakalamak için bu çılgın ritme, akışa ayak uydurmak zorundasın yoksa civciv gibi eziliverirsin bak. Sinba’nın üzerinden antilop sürüsü geçmiş babası Mufasa’ya dönersin. Bu dönem herkes çok hızlı! Şaka bir yana… Dönem yan gelip yatma dönemi değil, kısacası. Dönem İkizler dönemi! Burcundaki Venüs de ilk haftadan sonra İkizler’e geçince enerjin iyice yükselecek. Sadece kendini bu ilk hafta içerisinde mental olarak hızlı bir döneme hazırla derim. Özellikle ayın ilk iki günü, yani 3’üne kadar, gökyüzünde Merkür metrosuna benzer bir etki olacak. Bu etki özellikle maddi konularda bazı sözler, geleceğe yönelik vaatler ve girişimlerden uzak durmanı söylüyor. Dolayısıyla ayın ilk üç gününü kendine ayırmak ve bahsettiğim şu hızlı sürece mental olarak hazırlanmak en iyisi.

Ayın 3’ünde İkizler burcunda güzel bir yeni ay yaşayacağız. Bu yeni ay ilk olarak maddi ve kariyer konularına işaret ediyor. Daha önce yaptığın iş başvurularından geri dönüşler almaya başlayabilirsin. Yahut zaten çalışan biriysen; kafanda planladığın, ekibine bahsettiğin, üslerine teklif olarak sunduğun projeler konusunda güzel haberler gelebilir. Yazılı iletişimin vurgulu olduğu bu dönemde ulaşılabilir kalmak önemli. Kapitalizmin çok matah bir şeymiş gibi süsleyip püsleyip bizlere sunduğu, hani şu tatillerde bile telefonunu ya da laptop’unu elinden düşürmeyen “işkolik” imajını hiç sevmem ama bu bayram tatilinde insanlar tarafından ulaşılabilir kalmak iyi olur. Yani telefonun çalarsa, aç bence. Unutma; bir İkizler gibi hızlı ve uyumlu olmak demiştik… Güzel bir haber ile beraber -özellikle de mesleğin eğitim, iletişim, kısa yolculuklar vs. İçeren bir sektördeyse- ayın 8’inden itibaren de güzel kazanımlar var. Paranın bereketi katlanarak artıyor. Sana 2018’in sonundan beri verdiğim “Battık, çöktük, borç gırtlağa kadar” tarzı korkulardan sonra bu biraz içini rahatlatmıştır umuyorum :) Ama bu dönemdeki kazançlarını nolur hemen etrafa saçma, çünkü birkaç ay sonra sana yine bu konuda kemer sıkma uyarıları yapacağım… Ona göre! Zaten bu ayın sonuna doğru -varsa- büyük bir borcu da kapatacağını düşünüyorum. Her şey iyi ilerleyecek, yeter ki ritme ayak uyduralım.

Bir sonraki haftaya geçmeden önce bayrama dair birkaç yorum daha eklemek istiyorum -zira özellikle yönünü kaybetmiş gibi hisseden Boğalar için güzel fırsatlar var. Bu “fırsat” kelimesini ise önümüze gümüş tepsiyle indirilen lütuflar olarak görmek ise sadece hayal kırıklığı olur. Sevgili Boğa, elbette ki zaman zaman önümüze adeta gümüş tepside harika lütuflar sunulacak, hayat öyle büyük, öyle her şeye kadir ki! Neden olmasın! Ama bu ay, bu “fırsatlar” öyle gökten inme değil. Hani sana kadife kutuda sunulan parlatılmış, işlenmiş bir pırlanta değil ama kazdığın toprağın içine dikkatlice baktığında görebileceğin çamura bulanmış, minik minik elmas parçaları gibi… Bu fırsatlar için anahtar kelimeler ise “akrabalar, kısa yolculuklar ve ihtiyaçlar” diyor. Özellikle anne tarafından akrabalarınla iletişimine özen göstermeni ve sana yaptıkları teklifleri, önerileri dinlemeni tavsiye ederim. Eniştenin bir tanıdığının çalıştığı şirkette açılan pozisyon mesela; öylesine söylenmiş olmayabilir! Bu sebepten, ihtiyaçlarını da dile getirmeni öneririm. İnsanlık olarak binlerce yıldır beraberce yaşıyorsak, birbirimize destek olmak ve dayanışmak için sonuçta! Bu devirde paranın ve iş meselelerinin de “hayatta kalma” mevzusuna dahil olduğunu düşünürsek; son derece temel ve öncelikli bir ihtiyaçtan bahsetmiş olursun. Kısacası; bu bayram insanlarla konuş, teklifleri ciddiye al. Sadece bağlantı kurmak için olmasa dahi; ailedeki yaşlı biriyle yapacağın sohbetler zihnini feci derecede açabilir, örneğin. Buluşmalar ve konuşmalar öyle önemli ki, bazen içimizde varlıklarını bile daha önce hissetmediğimiz noktaları ateşleyebiliyorlar. İşte öyle… Bir bakmışsın kendine dair harika şeyler keşfetmişsin… Bu bayramda özellikle yaşlı insanların anılarını dinle, onlardan akıl al derim. 

İkizler gibi olmak işte; fıldır fıldır gözlerle her detayı görüp, her şeyi dinleyip, insanları da ne yapıp ne edip bir şekilde konuşturmak :) Hele ayın 7’si bu açıdan çok çok önemli. Telefonun da, kulakların da, kalbin de açık olsun LÜTFEN. Ufak da olsa bir ihtimali daha ekleyeyim; bu “fırsatlar” arasından görücü usülü kısmetler de çıkabilir ona göre. İlla kariyer ve parayla kısıtlı düşünmemek lazım… 

Gelelim bayram sonrasına… Ayın 14’üne doğru başlayan ve etkisi bir haftaya yayılacak olan bir pozisyon var ki bunun seni sarsıcı bir şekilde değil ama kalıcı bir şekilde etkileyeceğini düşünüyorum, sevgili Boğa. Bu özellikle arkadaşlarınla arandaki güven bağlarını zedeleyebilir. Bu sebepten dolayı bu ayın son haftasına kadar dostlarınla özellikle maddi konularda büyük paylaşımlarda bulunmamanı öneririm. Yani borç harç meseleleri bu dönemde dostlukları fena yıkabilir. Büyük hayallerine, hedeflerine dair yaptığın planlarda, cepte sandığın durumlar değişebilir -bu değişimlerde çokça dostluk ve güven teması var. O yüzden bu süreç içerisinde dostlukların üzerine pek gitme derim. Dostluklar başta olmak üzere tüm ilişkilerin mevcut şartlara ve zamanlamaya bağlı olduğunu sık sık hatırlamak lazım. Yani biz toplum olarak “bağlılık, sadakat, ölümüne kardaşlıkkkk” tarzı kavramları pek seviyoruz, abartmayı da öyle. Adeta bir Kuzey Tekinoğlu’na dönüşebiliyoruz söz konusu kankalarımız olunca ama şöyle düşün; hepimizin öncelikleri var ve henüz o önceliklerin sıralamasını gözden geçirmek zorunda kalmadığımız ve seçim yapma mecburiyetine düşmediğimiz sürece ne kadar sadık ya da fedakar olduğumuzu bilemeyiz. Bir insan bize sadıksa ya da biz bir insana sadıksak; bu ne kadar harika insanlar olduğumuza yönelik değil, henüz kaderin ve zamanlamanın bizi bazı açmazlara sokmadığına yönelik bir işaret… Dolayısıyla, ilişkileri hiç boşuna deşme. İnsanları test etme ve yapamadıkları fedakarlıkların sonucunda onları sadakatsiz, nankör, vefasız vs. olmakla suçlama derim. Bu naçizane önerim sana… Bir Boğa’nın daha kindarlığına ihtiyacı yok bu dünyanın :) 

Aşktan bahsetmedim zira gökyüzünde fazlasıyla iş ve işe dair yeni başlangıçlara vurgu var. Ama merak etme, aşk konusunda da kısmetlisin. Ayın ikinci yarısından önce özellikle düzenli bir ilişkisi olan Boğalar için güzel gelişmeler var. 17-19 Haziran arası libidolar yükselip yataklar alev alabilir -bu yüksek enerjiyi kavgaya, gürültüye, kıskançlıklara değil de aşka ve diğer eğlenceli aktivitelere yöneltmek iyi olur. Bekarlar için ayın son haftasında yine aracılar aracılığı ile yeni insanlarla tanışmak mümkün. Eğer sorunlu, ne olduğu belirsiz, karmaşık ilişkisi olanlar varsa da… Ayın 20’sinden itibaren şifalı bir sürece gireceksiniz. Özellikle Temmuz ayı bu açıdan çok da iyi olacak. İşte bu yüzden 17’sinde yükselmeye başlayan dolunay enerjisini içinize, gerçekten ne istediğinize odaklanarak değerlendirmek isteyebilirsiniz. Yani ben olsam şöyle düşünürdüm; canının başka bir insan tarafından defalarca yakılmasındansa, sadece bir kereliğine mahsus kesip atmanın acısı daha yeğdir sanki… Bunları biraz düşün bakalım. 

İşe güce odaklanan kazanır. İnsanları dinle!

Artık kendi hikayeni yazma vakti, İkizler!

Sevgili İkizler,

Bu ayı senin burcunda çok güçlü bir yeni ay ile açıyoruz. Eğer özellikle İkizler burcunun ortalarında doğduysan fazlasıyla etkileneceğin bu yeni ay sadece ilişkilerinde değil; hayatının genelinde tertemiz bir sayfa açacak. O yüzden bayram temizliğini yaparken, çekmecelerini de bir elden geçirmeni ve gereksiz bulduklarını buruşturup çöpe atmanı; yeni anılara yer açmanı öneririm. Bu öyle güçlü bir etki ki, gerçekten, aynı zamanda kötü alışkanlıkları da bırakmana yardımcı olabilir. Sigarayı bırakmak, diyete başlamak, sporu alışkanlık haline getirmek vesaire vesaire… Sen seç bırakmak istediğin şeyi. Tam insanlara “dengesiz İkizler” dedirtme vakti; değişmeyen tek şeyin değişim olduğu şu dünyada şartlara adapte olmak, kendin için iyi olanı yapmak, kabuk değiştirmek ve BÜYÜMEKTEN daha güzeli yok. Arabeski, bağımlılığı ve acı çekmeyi romantikleştiren toplumumuzda bazen zehirli bağları kesip atmak ayıplanabilir; bırak kim ne derse desin. Bu ay, ayın 3’ünde ve özellikle de 4’ünde insanların karşısına yepyeni, taptaze bir yüzle çıkmak sana fazlasıyla iyi gelecek. O yüzden önce sadece evinde değil, hayatında köşe bucak bir bayram temizliği yap derim. Çöpleri karıştırma, at gitsin. Anlam yüklenmiş ıvır zıvır anılar, eski konuşmalar, hiç sevmediğin kıyafetler… At gitsin! Hatta istersen bir kuaföre de gidebilirsin; özellikle ayın 8’i ve sonrasında bedeninde değişimler yapmak için birebir bir etki var. Venüs senin burcuna geliyor! Tüm bu sünger çekmeler, hazırlıklar, yenilenmeler önemli çünkü adeta hayatında yeni insanlara ve onların beraberinde getirecekleri şeylere yer açmış olacaksın, sevgili İkizler. Ayın 8’inden itibaren bekar ya da düzenli sevgilisi olanlar -fark etmez- üstünüze adeta aşk enerjisi yağıyor. Sevgilin varsa onu kendine yeniden ve daha çok aşık edebilirsin, beraber harika vakitler bir ay boyunca geçirebilir ve kısa yolculuklara çıkabilirsiniz. Bekarlar yeni insanlarla tanışabilir -bunların en önemlisi de tüm bu güzel gelişmeler 17 Haziran tarihinde adeta kadersel bir şekilde sonuçlanabilir. Yani ettiğin flört düzenli bir ilişkiye dönebileceği gibi, devamlı sevgilisi olanlar da geleceğe yönelik çok güzel kararlar alabilirler. Zaten sana yazdıklarımı bir yıldan fazladır takip ediyorsan, 2018 başında dediklerimi hatırlarsın -ilişkiler konusunda adeta seviye atlıyor ve bu konuda verdiğimiz sınav ile beraber olduğumuz kişiyi de geliştiriyorduk. Dolayısıyla bu ay son derece olumlu, ilişkiler açısından. 

Ama elbette ki dikkat etmeni istediğim konular var; bunlardan biri ayın 15’inden itibaren ortak iş yaptığın partnerin varsa, iletişiminize ve görev paylaşımınıza dikkat etmeniz gerektiği yönünde. Bu hayatındaki önem verdiğin diğer ikili ilişkilerin için de geçerli -geçmişte yaptığın hataları yeniden yapmamak adına insanlara yaşadığın sıkıntıları belli etmemek, haddinden fazla yük ve sorumluluk altına girmek hiç iyi bir fikir değil. İşin kötüsü, kendini adeta altında eziliyormuş gibi hissettiğin zorluklardan, hayatındaki insanların haberleri dahi olmayabilir. Her ne kadar konuşmayı sevsen de; duygusal ve içsel ihtiyaçları olduğu gibi dile getirmekte -belki bazen kendi kendine bile farketmekte güçlük yaşayabilirsin. O yüzden iletişime bu tarih civarında dikkat etmek; sadece sevgiyi, mutluluğu değil, endişeyi ve zorluğu da paylaşmak lazım. Ortak iş yaptığın partnerinle adalet konusunda kişisel ilişkinizin ya da yakın dostluk bağlarınızın profesyonel alanda olmaması gerektiğine dair kısa bir konuşma yapmanız gerekebilir mesela. Ortak bitirmeniz gereken bir iş konusunda, o seninle daha önce de paylaştığı “karmaşık ilişki durumu” yüzünden mesela sevgilisini mazeret olarak gösterip fazla mesaiye kalmıyor; sen de bir iş arkadaşından öte kanka olarak “anlayışla karışılıyor”san… Şöyle bir “benim canım yok mu yav” diyip diplomatik bir şekilde halletmek gerek :)

Maddi konular özellikle ayın 26’sından itibaren ferahlamaya başlayacak ve paranın her şeyden de önemlisi bereketi artacak, ailenden de destek göreceğini düşünüyorum. Dolayısıyla 26’sına kadar kemer sıkmakta fayda var. “Ama Gökçe, tatile çıkıyorum, bayram var” diyeceksin; ben de diyeceğim ki “en azından çok açılma!” :) 

Ayın 23’üne dönmek istiyorum şimdi de. Bu tarihte büyük hediyeler almaktan, harcalamardan lütfen kaçının. Özellikle sevgilisi olanlar için söylüyorum. Coşmayın. Öyle bir ruh haline girme meyliniz var ki; adeta dünyayı avucunuzun içinde hissedebilir ve “Dünyaya kaç kere geliyoruz beyaaa” diye kesenin ağzını fazlaca açabilirsiniz. Uzun vadede üzecek bir etki. 

Bu ayın başına geri dönecek olursak; İkizler olarak tüm enerjine ve neşene rağmen kendini biraz kenara atılmış, renklendirsin diye arka plana eklenmiş bir figüran olarak hissediyor olabilirsin son zamanlarda. Zira toplumumuz ve kültürümüz açısından bakacak olursak, mesela Türk dizilerinde; dram, gözyaşı, mıymıy karakterler esas oğlan/kız oluyorlar :) Bu duyguları sömürmeyi, insanları manipüle etmeyi seven tiplemelerin aslında son derece bencilce olan tavırları ve yarattıkları enerji alanı içerisinde, onların oyununun bir parçası, hikayelerinin bir karakteri olmaktan sıyrılıp çıkacağın; kendi hikayenin baş kahramanı olmaya odaklanacağın bir uyanış bu… Biraz bencillik, biraz kendine odaklanmak iyidir, İkizler. İnsan ve insanların hikayeleri sadece aşk meşk ya da aileye dair duygulardan, gözyaşından ibaret değil! İnsan da duygulardan ibaret değil! İnsan demek biraz ateş, biraz hırs, fazlaca yaratıcılık, kahkaha ve dans demek. Ezberleri bozup, kendi hikayeni yazma vakti artık!

Sezgilerinle her şeyi anlıyorsun, Yengeç!

Sevgili Yengeç,

Bu ayın ilk haftası ile beraber güzel bir ihtimal var: Borçların varsa ailenin de desteği ile ödeyebilirsin. Özellikle kardeş, kuzen gibi insanların da aracılık edebileceği bu süreçte seni güzel bir iç rahatlaması bekliyor. Özellikle ayın 3’ünden itibaren başlayacak olan bu süreçte; geveze Merkür’ün burcuna geçmesi de yeni yollar, yeni bağlantılar getirecek gibi duruyor. Kısacası hızlı, tıkanmış yolların açılıp iletişim trafiğinin su gibi akacağı güzel bir haftaya hazır ol! Bu ilk hafta içerisinde bazı sırlara, dedikodulara da maruz kalabilirsin. Öğreneceğin bilgiler -direkt olarak senin kişisel hayatınla ve seninle alakalı olmasa da- seni oldukça şaşırtabilir ve çevrendeki insanlara bakışını değiştirebilir. Üzerinde durulacak bir konu değil -bir Yengeç olarak her şeyi üzerimize alınmamayı artık öğrenmemiz gerekiyor :) Dedikodu ve dramayı bir kenara bırakırsak, ayın 8’ine kadar bal şeker gibi akacak bu süreci hem iş, hem de özellikle aşk konularında kullanabilirsin. Gerek hayatındaki insan olsun, gerek eğer bekarsan flörtün olsun; özellikle arada iletişimsizlikler yahut vakitsizlikten dolayı uzak kalmalar gibi durumlar varsa tatlı bir şekilde çözülüyor. Bu tarihte bekarsan dahi dışarı çıkmanı ve sosyalleşmeni öneririm. Kalabalık arkadaş gruplarında tatlı kısmetler bulabilirsin. Bu süreç, haftanın geneli, dostlarından fazlaca destek göreceğin ve eğleneceğin bir dönem olacak. Son derece güzel yani! Bu ay artık ruhani huzuru bulma, şöyle güzeeel, derin, deliksiz uykular çekme vakti. Kafana taktığın binbir türlü şeyi, çözebilsen de çözemesen de biraz boş verme ve kendi mutluluğuna bakma dönemi geldi.

Bayram tatilinde ailenin yanına gidiyorsan son derece güzel; aile ile vakit geçirmek adeta köklerini sularmış gibi sana temelden enerji verecek, yenileyici etkiye sahip olacak. Eğer bir kardeşin ya da yakın akrabanla aile içi küslük varsa; barışmalar söz konusu olabilir. Duygusal açıdan ay boyunca -ve özellikle 4’ünden itibaren güzel etkiler var çünkü kendini çok iyi ifade edebiliyor olacaksın. Sezgilerinin de aşırı güçlü olacağı şu dönemde insanların ihtiyaçlarını, korkularını ve asıl niyetlerini adeta telepati kurarcasına hissedebileceksin. Bunu kendi yararına ve bazen de onların faydasına kullanmak senin elinde elbette. Yine de özellikle ayın 9’unda rüyalarına dikkat etmeni öneririm. 

Güzel haberlerin içerisine yerleştireceğim uyarılardan biri de 14-15-16 tarihleri içerisinde… Sevgili Yengeç bu tarihlerde yolculuklara çok çok dikkat etmeni öneriyorum. Özellikle pasaport, vize gibi yazılı evraklar konusunda aksilikler yaşanabilir. Bu tarihlerde vize başvuruları da biraz sıkıntı olabilir, çok dikkatli ve özenli hazırlamak lazım. Bence yine 17’si ve sonrasına kalmalı. Eğer bir öğrenciysen de bu tarihler adeta iki kat riskli. Öğrenciler için okullar kapandı mı bilemiyorum fakat eğer herhangi bir şekilde devam eden sınavlar, hocalarla görüşmeler ve ödev teslimleri varsa, aman “bir şey olmaz” demeyin; bilgilerin kaybı, yanlış anlaşılmalar ve türlü aksilikler söz konusu olabilir. Üstüne bir de ayın 20’sinden 23’üne yayılacak bir can sıkıcı yaz rehaveti var ki… Aman aman! Öğrenciler, yola çıkacaklar dikkat etsin kısacası.

Neyse, güzel kısımlara dönelim. Aşk açısından kısmetli bir ay; ama özellikle ayın 21’inden sonra bekarlar için gün doğacak. Sevgilisi olanlar ise çılgın kalabalıklardan uzakta, kendi içerlerine kapanık nostaljik vakit geçirmek isteyebilirler. Bu dönemde sevgililer aileler ile tanıştırılacaksa; anne tarafından akrabalara dikkat edilmeli, biraz fazla eleştirel yaklaşabilirler :)

Ayın 17’sinde yükselen Yay dolunayı gayet güzel fakat senin özellikle sağlığına dikkat etmen gerekiyor. Bacak ve kemik ağrıları söz konusu olabilir -o yüzden eğer spor vs. yapıyorsan dikkatli olman iyi olur. Aynı zamanda bu dönemi kötü alışkanlıkları bırakmak, yeni ve sağlıklı bir düzen oturtmak için de kullanabilirsin. Yay’ın o alev alev enerjisi, bacaklara da yaptığı vurgu ile beraber koşu gibi sporlara işaret ediyor. Ay’ı içinde taşıyan bir ay çocuğu olarak yoğun enerji, kendini yormadan nasıl boşaltılır dersen, işte böyle… Parkta delice koşarak! :) Bu dolunayın insan ilişkilerine de etkisi var elbette. Özellikle iş arkadaşların konusunda yine hiç beklenmedik bilgiler edinebilirsin. Bir takım maskelerin düştüğünü, dedikoduların duyulduğunu fark edebilirsin. Beraber iş yaptığın insanlar arasında dost düşman belli olacak. 'Düşmanlar' dediğim için aklına çok da büyük majör olaylar gelmesin elbette. Ne düşmanı olabilir ki yahu?! Sadece küçük tatsız dedikodular, atar gider yapan bencil insanlar olabilir en fazla. İşte bunlara takılmamak ve dolunayın verdiği deli enerjisiyle de abartılı tepkiler vermemek önemli. İnsanları yargılamak bizim görevimiz değil, Yengeç. İnsanların hikayelerini, neler yaşadıklarını asla yüzde yüz bilemeyiz, onları yargılamak bizim görevimiz değil. İlla yargılayacaksak da “ilk taşı en günahsız olanımız atsın”. Hem Yay’ın o korkunç fanatik ve ahlakçı tarafı, hem de Yengeç’in o her şeyi kişisel alan hassas tavrı birleşince; bu dolunayın sana beraber iş yaptığın insanlarla alakalı sıkıntı yaşatabilme ihtimali yüksek -bu yüzden yeniden uyarmış olayım! Onun dışında ayrıca, ofis ortamlarında pasif agresif bir sinirle sürdürülen, halı altına itelenen sorunlar bir anda ortaya çıkabilir. Dengeli davranmak çok önemli. Unutma bu aya İkizler yeni ay etkisi ile başladık, yani elimizdeki ipucu iletişim (İkizler)... Dolayısıyla tıpkı bir İkizler gibi açık açık konuşmak, çok konuşmak ama her şeyi anlayana ve anlatana kadar konuşmak önemli. Olumlu taraftan bakacak olursak, uzun süredir beklediğin bir terfi, kapmak istediğin bir proje vesaire varsa da, nihai sonuca bu ay kavuşmak üzere! Hele bu girişimler ve projeler yurt dışı ile alakalıysa, şa ha ne…

 Tüm bu dediklerim eğer bir öğrenciysen de geçerli. Sınıf arkadaşlarınla gerginlikler yaşayabilirsin; bir öğretmenin ya da hocanın gözünde parlayabilirsin. Etkiler aynı!

26 Haziran’dan sonra zaten Merkür’ün ışıldaması ile beraber tertemiz ve berrak bir zihinle, yükselen enerjinle seneye başlıyorsun. Bu sene para kazanma mevsimi senin için ancak başlıyor diyebiliriz bu açıdan!

Kimse Aslan gibi sevemez!

Sevgili Aslan,

Bu ay Kova burcunu yazarken senin dedikodunu yaptık biraz. İnsanın içinde ne varsa, dışına da o yansıyor, dedik. Aslan mesela, kendisini seviyor ama başkalarını da seviyor. Kendisini lüks şeyler alarak, para harcayarak şımartıyor ama sevdiklerine de aynen öyle cömert davranıyor, yaşatıyor, dedik. Onun içinde Güneş var, etrafını da güneş gibi ısıtıyor, adeta ışık saçıyor… İşte sen busun. Bu ayın sonuna doğru da; kalbini ortaya koyup sevdiğin sürece hakettiğin aşkı nasıl da bulacağını göreceksin. Ama önce ayın başına bakalım.

Aslan bu ayın ilk haftası içerisinde arkadaşlarınla tekrar bir iletişime geçmen söz konusu olabilir. Bayram tatili için aile, memleket ziyareti mi tercih edersin yoksa dostlarınla mı bir plan yaptın bilemiyorum fakat geçmişten de olsa ailen olmayan insanlarla toplanıp, eğlenceli sosyal ortamlara gireceğini düşünüyorum. Bu süreçte hayatına yeni insanlar girebilir, haberleşmeler ile arkadaşlarınla yeni planlar yapabilirsiniz. Tüm bu bağlantıların uzun vadede çok faydalı olacağını ve hayallerine, büyük isteklerine giden yolda kolaylıklar sağlayacağını düşünüyorum. Aslan demek cesaret demek fakat liderliğin bir diğer yanı da zayıf görünme korkusu… Aslan, sırf beceremeyeceğinden korktuğundan ya da insanların onaylamayacağını düşündüğünden dolayı kendine sakladığın planlarını, hayallerini ve isteklerini dile getirmelisin. Gerçekten de ağlamayan çocuğa meme yok şu hayatta :) Belki de çocukluk arkadaşının, üniversiteden ev arkadaşı ile tanışırsınız ve o da tam da senin istediğin gibi bir projenin peşindedir ve ortak arıyordur -örneğin! Dile getir ki bu fikir insanların kafasında da büyüsün, gerçeğe daha da yaklaşsın, evren bu görüntüye alışsın. Bu bayram insanlarla konuş, teklifleri ciddiye al. Sadece bağlantı kurmak için olmasa dahi; arkadaşlar toplandığında masadaki biriyle yapacağın sohbetler zihnini feci derecede açabilir, örneğin. Buluşmalar ve konuşmalar öyle önemli ki, bazen içimizde varlıklarını bile daha önce hissetmediğimiz noktaları ateşleyebiliyorlar. İşte öyle… Bir bakmışsın kendine dair de harika şeyler keşfetmişsin… Bu bayramda kimseyi hafife almadan onların tecrübelerini, anılarını dinle, onlardan akıl al derim. Bu ilk hafta sadece geleceğe yönelik değil; eğer iletişim-eğitim gibi sektörlerdeysen maddi ve kariyer konularına da işaret ediyor. Eğer işsizden daha önce yaptığın iş başvurularından geri dönüşler almaya başlayabilirsin. Yahut zaten çalışan biriysen; kafanda planladığın, ekibine bahsettiğin, üslerine teklif olarak sunduğun projeler konusunda güzel haberler gelebilir. Yazılı iletişimin vurgulu olduğu bu dönemde ulaşılabilir kalmak önemli. Kapitalizmin çok matah bir şeymiş gibi süsleyip püsleyip bizlere sunduğu, hani şu tatillerde bile telefonunu ya da laptop’unu elinden düşürmeyen “işkolik” imajını hiç sevmem ama bu bayram tatilinde insanlar tarafından ulaşılabilir kalmak iyi olur. Yani telefonun çalarsa, aç bence! Bu yeni ay İkizler burcunda ve bizler de bir İkizler gibi hızlı ve uyumlu olursak altından kalkabiliriz! 

Ayın ikinci haftasona doğru ise odağımız profesyonel hayatımızdan ve gelecek planlarımızdan biraz daha uzaklaşarak daha şenlikli bir konuya geliyor: Buram buram aşk!

Ayın 17’sindeki Yay dolunayı, aşk konusunda öncelikle bekarlar için muhteşem güzel vakitler getiriyor. Uzak mesafeli ilişkilere düşebilir, yangın yangın aşık olabilirsiniz. Bu aşk yine üstte bahsettiğim arkadaş ortamları ile bağlantılı olabilir. Mesafeler engel mi, ona sen karar vereceksin :) Bence biraz akışına bırakmak, aşkı sanki ölçermiş gibi adım adım “çiçek aldı, ailesiyle tanıştırdı” vesaire gibi sınırlamalarla inciterek değil; kendi içindeki duygularla, eğlence ve mutlulukla büyütmek en güzeli! Bu, kişinin kim olduğundan bağımsız olarak senin için önemli bir deneyim olacak sevgili Aslan; çünkü bilmem hatırlar mısın yıllar önce sana “önce kendini sevmekten, aşkı ancak ondan sonra hakkını vererek yaşayabileceğimizden” bahsetmiştim. Yani sen geçtiğimiz sene içerisinde her şeyden önce kendini affetmeyi, sevmeyi ve kendi kendine yetebilmeyi öğrendin. Hakkını vererek öğrendiğin için de bu defa deneyimleyeceğin duygular, “ihtiyac” ya da “başkasından onay almanın hazzı” olmayacak. Bu açıdan harika işte. Sağlıklı, üzen değil gençleştiren, tüketen değil enerji veren bir ilişki kapıda! 

Zaten sevgilisi olanlar için de haberler tek kelimeyle şahane. Fakat eğer bir bebek sahibi olmak istemiyorsanız, 17-18 Haziran tarihlerine dikkat edin. Beraber yolculuğa çıkabilir, evlilik kararları alabilir ya da birlikte eğlenceli organizasyonlara katılabilirsiniz. 

17 Haziran’daki bu dolunayda aşkla coşmuşken, çılgın enerjinin etkisi daha üzerimizden silinmeden tüm bu tatlı havayı tam tersine çevirebilecek bir risk var ki ona değinmeden geçemem… Ayın 19’undan tutup yaa 23’üne kadar kesinlikle çok dikkatli olunması gereken bir tarih aralığı var. Bu tarihte büyük hediyeler almaktan, harcalamardan lütfen kaçın, sevgili Aslan! Özellikle sevgilisi olanlar için söylüyorum. Coşmayın. Öyle bir ruh haline girme meyliniz var ki; adeta dünyayı avucunuzun içinde hissedebilir ve “Dünyaya kaç kere geliyoruz beyaaa” diye kesenin ağzını fazlaca açabilirsiniz. Uzun vadede üzecek bir etki. 

Ayın 25’inden itibaren tüm bu güzel duyguları ziyadesiyle güzelce sindirmek üzere biraz evinize dönüyorsunuz sevgili Aslanlar :) Temmuz’da alev alev yeniden yükseleceksiniz, merak etmeyin. Bu ayı fazlasıyla hakettiniz, tadını çıkarın!

Sahneye hazırlan, Başak!

Sevgili Başak,

Herkese aile, tatil meselelerinden bahsederek konuya girdim ama sana direkt kariyer konusunu masaya yatırarak başlayacağım. Çünkü ilk ve öncelikli olarak işaret edilen mesele bu. Bu ayın ilk haftası içerisinde İkizler burcundaki ÇOK GÜÇLÜ yeni ay, belki de yıllardır hazırlandığın fırsatları karşına getirmekle kalmıyor; şimdiye kadar verdiğin emeklerin karşılığını da somut olarak alabilmen için gereken ortaları açıyor. Sana adeta bir İkizler gibi atak, uyumlu ve hızlı davranarak hepsini havada kapmak kalıyor. Zaten bu dönemde dostlarından da fazlaca destek göreceksin. Bu yüzden rica ediyorum insanlarla konuş, onları dinle ve tavsiyelerine kulak ver. Elbette kitabına göre işleri en iyi sen biliyor olabilirsin, buna gerçekten yürekten de inanabilirsin ama hiçbir şey deneyimin yerini tutmuyor. Deneyimli insanları özellikle dinle. Sektörün iletişim, basın yayın, eğitim alanındaysa kariyer açısından gerçekten çok şanslısın. Ayın 3’ünden itibaren misler gibi yeni bir sayfa açılıyor önünde. İş başvurularını yap, daha önce yaptığın başvurular için de telefonunu açık tut ve sık sık maillerini kontrol et derim. İşkolik olmayı çok matah bir şey gibi sunan kapitalist kültürden hiç haz etmiyorum ve mutluluğun samimi olarak ruhani büyümemizde ve şifalanmamızda yer aldığına inanıyorum fakat bu ayın ilk iki haftasında, bayram tatili falan demeden ulaşılabilir olsan iyi olur. Mesleğin ya da gözünü diktiğin kariyer alanı herhangi bir şekilde görünür olmak üzereyse; yani bunun için illa pop star olmak gerekmiyor, hazırladığın bir ürünün tanıtımını yapmak - sunum yapmak - isminle bir makale yayınlamak vs.- son yılların en şanslı dönemlerinden birine giriyorsun. Kariyer nasıl bir yol ayrımına getirirse getirsin, sen kendini ön plana çıkarmaktan çekinme. Bu ilk iki hafta içerisinde bir lider olarak güçlü, sağlam olacaksın. Öğrenciler için de aynı tavsiyeyi vereceğim. Ne alemdesiniz, tatile girdiniz mi tam bilemiyorum fakat eğer bir hoca ile görüşmek, toplantı yapmak, grup projesi başlatmak, staj başvurusu gibi niyetler varsa; evren Başak’ı ayın 14’üne kadar delice destekliyor.

Ayın 14’üne gelmeden önce ayın 8’ine bakalım… Ayın 8’inden itibaren arkadaşlarınla ya da arkadaşlarını görmek için kısa yolculuklara çıkabilirsin. Son derece iyi olacak ve eğlenceli geçecek bu sürecin sadece 9 Haziran tarihine dikkat etmek ve gerginliklerden uzak durmak iyi olur. Ayın 14’ünden itibaren ise birazcık duygusal meseleler gündeme geliyor. Eğer bir sevgilin varsa geçmişten konular açılabilir, gereksiz ve beyaz bir yalan tat kaçırabilir ya da aile ile alakalı anlaşmazlık yaşanabilir. İnan bu öyle bir etki ki; şöyle dönüp bakınca “Bunun için mi kavga etmişiz ya ne saçma olaymış” dedirtecek kadar önemsiz… Pireyi deve yapma ihtimalinden uzak durmak lazım, mümkünse bu tarihlerde pek deşmeyin geçmişi ve ilişkileri. Özellikle insanları güven testine sokmaktan kaçının. ÖZELLİKLE, aile-sevgili kıyası en uzak durulması gereken şey. İnsanları seçim yapmaya ya da önem sırası belirlemeye zorlamak net bir şekilde duygusal şiddettir. Eğer benzerine maruz kalırsan da çizgini net bir şekilde çizmeni tavsiye ederim. Zira Başak burcu olmak biraz zehir zemberek konuşmak ama bir taraftan da kimseye kıyamamak. Bu dönemde, örneğin, seni en yakın dostların, ailen vs. gibi konularda testlere sokan, kıyas yaptıran ya da seçimlere mecbur bırakan sevgiliye “Yazık ya o da hiç sevilmemiş, sevildiğinden emin olamıyor, ne yapsın” gibi geçici şefkatler göstermekten ziyade; oturup açık açık terapi tadında konuşmak lazım. Yetişkin insanlar, şifalanmalılar. Değil mi? :) Bu sadece bir örnekti. Çeşitli sağlıksız davranışlara uyarlayabilirsin bunu.

Bu kısımları atlattıktan sonra ise ayın 17’sinde geliyoruz. Yay burcunda bir dolunay var. Yay dolunayları, Başakları zorlar mı? Evet zorlar. Öncelikli olarak bu çılgın dolunay enerjisini atmak için spor yapmanı öneririm. Evde bazı gerginlikler çıkabilir ve kavgalar patlak verebilir. Gündemin daha çok geçmişte kalmış konularla alakalı olacağını düşünüyorum. Hatırlarsan sana geçtiğimiz aylarda geçmişi nasıl şifalandıracağından bahsetmiştim. Eğer konuları çözdüyseniz; sıkıntı yok. Bu dolunay maddi konularda bir çözüm, mal mülk satımı gibi gelişmelere de işaret ediyor. Özellikle aile büyüklerinden gelecek bir para -örneğin bayram tatilinde uzak akrabalar ile görüşülecek bir konunun maddi sonucu olabilir. Ben bu açıdan olumlu olacağını ve bir borcun kapanacağını düşünüyorum açıkçası, sevgili Başak.

Ayın 20’sinden itibaren ise dostluklar adeta sınanacak. 23’e kadar sürecek olan bu süreçte sosyal medya üzerinde özellikle laf sokmaklardan, stalklardan kaçınmak şart. Her şeyi üzerine alınabilir ve emin olduğunu sansan da yanlış bilgiler edinebilirsin. Sadece arkadaşlıkları zedelemekle kalmaz; senin kalbini de kırabilir bu süreçte olabilecek tartışmalar. O yüzden ben senin yerinde olsam bu tarih aralığını daha çok kendime odaklamak, işe güce ve eve bakmak ile değerlendirirdim. 

Aşk, tabi, aşktan da bahsedelim. Eğer sevgilin varsa düğün, dernek, gelecek planları yapmak isteyebilirsin. Olumsuz bir durum yok. 23’ünden sonra yapılması daha hayırlı olur. Nişan, evlilik kararı alırsanız haddinden fazla aksilikle karşılaşabilirsiniz. Bu elbette ki 'bu tarihlerde nişanlanan / evlenen çiftler mutlaka ayrılacak, helak olacaklar!!!' demek değil! Öyle olsa aynı zaman dilimlnde (bir ay içerisinde) evlenen tüm çiftlerin boşanması söz konusu olurdu ve bu pek de akla yatkın bir şey değil, di mi? :) Bu daha çok; bu tarihlerde büyük kararlar alırsanız aksiliklere maruz kalabileceğinize dair bir uyarı. Mesela sevgilinle bir yolculuğa çıkma kararı aldınız diyelim, biletler-bagajlar konusunda sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Büyük bir felakete değil, küçük aksiliklere işaret ediyor yani. O yüzden, bu dönemin tadını çıkarıyoruz, bolca flört ediyoruz eğleniyoruz ama büyük işlere kalkışmıyoruz.

Bekar Başaklar için ise arkadaş gruplarından kısmetler bol, ama lütfen geçmişten yarım kalan flörtleri yeniden zorlamayın :) “Olmuyorsa olmuyordur” demek lazım. Asıl kısmet açılması Temmuz’un ilk haftasında yaşanacak!

Dondurma reklamı tadında bir yaz bu, Terazi!

Sevgili Terazi,

Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımla konuşurken, Venüs’ün güzellik, zarafet ve ince zeka ile kutsadığı Terazi’nin aslında ne kadar da şanslı olabileceğinden bahsediyordum. Peki neydi bu şanslı olabilecekken, cümleyi “ama…” diye devam ettiren Terazi özelliği? Hemen cevaplayalım: Başkalarının düşüncelerini çok önemsemek… 

Sakın bunu “Kendisi ile takıntılı, benmerkezci” bir özellik gibi algılama lütfen. Karşı tarafın, insanların hislerini ve duygularını önemseyen, her detayı düşünen inceci Terazi zihninde elbette karşı tarafın düşünceleri ve yargıları da fazlaca yer edebilir. Bu da, sanıyorum ki taşıması zor bir yük olmalı. Aynı zamanda zararının da faydasını geçtiği kesin… Çünkü sevgili Terazi, insanlar emin ol detayları ve senin yaptıklarını, senin düşündüğün ve yargıladığın kadar umursamıyorlar. Bu ay işte bu “başkalarının ne düşündüğü” kısımdan yorumlamaya başlamak istedim çünkü yaşayacağın güzel etkilerin ve deneyimlerin önündeki tek engel, sadece bunlar olabilir. Bunların hepsi de sadece senin kafanda! Hemen örneklendirelim: Bu ayın özellikle 3’ü ve 4’ünden sonra (tam da bayrama denk geliyor, bu adeta evren senin için senkronize olmuş ve takvim hazırlamış gibi bir şans!), yakın akrabalarınla da iletişime geçerek geleceğine dair yeni planlar yapmak isteyebilirsin. Yurt dışında yüksek lisans, dil kursu, büyük bir şirkete iş başvurusu, çektiğin fotoğraflar için sergi fikri, Alamanya’daki dayını ziyaret maksadıyla Berlin… vesaire vesaire! Seçenekleri sen çoğalt. Sana uzun vadede faydalar sağlayacak ve yeni kapılar açacak fırsatlar, teklifler bu hafta içerisinde karşına gelecek. Dediğim gibi, bu teklif ve fikirlerin kısa yolculuklar, akraba ya da çocukluk arkadaşları aracılığıyla geleceğini düşünüyorum. Kısacası insanları dinle ve aktif ol, kendini bu dönemde izole etme derim. Tek engel; sadece kendi kafanın içindeki “insanlar ne der?” sınırları… Başka şehire eğitim almaya gidersen en yakın arkadaşının yalnız kalacağını mı düşünüyorsun? Dil kursuna gidersen sevgiline yeterince zaman ayıramayacağını mı? Yoksa girdiğin işi ailenin beğenmeyeceğini mi? Bunların hepsini şu bakış açısıyla savuşturmanı öneririm: “Bundan on yıl sonra geriye dönüp baktığımızda neyi hatırlayacağız?” Yani en yakın arkadaşının muhtemelen yeni bir sevgili bulana kadar bir kaç ay sürecek sabun köpüğü depresyonu; senin hayat değiştirici fırsatları ve uzun yılları etkilemeli mi gerçekten? Annenin (örnek veriyorum) “bir bayan için en uygun meslek öğretmenlik” fikrini bir türlü değiştirmediği için yaptığın işten memnun olmaması; senin hayallerinin peşinden koşmandan daha mı önemli? Küçük fikirler-yargılar ile kendi önceliklerin… Bunları o kafandaki teraziye TARAFSIZCA ve şöyle on yıl ilerisinden düşünerek bir koy, tart ve neyin gerçekten önemli olduğunu düşün bakalım. Çünkü “aman herkesi memnun edeyim, adaletsizlik etmeyeyim” derken ezip geçtiğin, hakkını yediğin Terazi de mutluluğu hakediyor. Onun da canı var. Yazık. 

Eğer kendine hakettiğini vermeye hazırsan ve önüne çıkan fırsatı bir pençe atıp havada kapmaya niyetliysen, evren özellikle 4’ünden itibaren kısmetleri yağdırıyor. Dediğim gibi; bu bayramda akrabalarınla bol bol konuş. Telefonun açık olsun ve kırk yılda bir konuştuğun amcaoğlunun telefonunu aç, işsizsen iş aradığını söyle mesela. İnsanlar bilsin. Eğer aile ziyareti değil de, tatile çıktıysan, yan şezlongda uzanan geveze çiftle muhabbet kurmaktan çekinme. Belki şirketlerine tam da senin özelliklerine sahip birini arıyorlardır. Belki de -gönlündeki her ne ise- tam ona uygun bir bağlantıları vardır! Kader, cesurları kayırır!

Ayın ilk haftası işte böyle biraz curcunalı, ama son derece neşeli geçecek diye düşünüyorum. Bol bol iletişim, hareket var ve bu güzel! Sevgilin varsa, onunla da gelecek planlarını konuşabilir ve kafanızda bir program belirleyebilirsiniz. Sevgilisi olmayanlar ise özellikle yolculuklarda yeni insanlarla tanışabilirler. Yine de öyle herkesle hemen samimi olmayın. Anne tembihlemesi gibi oldu ama öyle :) Bu ay, aşktan meşkten ziyade, kariyere ve işe güce odaklanmanı istiyorum. Sevgilisi, daha doğrusu düzenli ilişkisi olanlar için zaten güzel gelişmeler bekliyor ama son dönemlerde gençlerimiz arasında pek moda olan “ne olduğu belirsiz karmaşık flört” tadındaki ilişkilere enerji sarf edilmesi ancak ziyan olur… Onları biraz akışına bırakmak ve gidişatı sakince gözlemlemek lazım.

Ayın ikinci haftasının sonuna doğru, neredeyse yedi güne yayılacak ve biraz zorlayacak bir etki var: Bu etki özellikle ofis işi yapan Teraziler için biraz gergin. Sevgili ofis ortamında çalışan Teraziler, iş arkadaşlarınız ile dedikodular konusunda fazlaca gerilebilirsiniz. Herkesle iyi geçinmek elbette mümkün ama bunun için de herkesle belli bir mesafeyi korumak şart. Yani bir insanla, ağır dedikodular yapabilecek kadar yakınlık kurduktan sonra; herhangi bir sıkıntı durumunda o insanın yanında yer alman da gerekebilir bu yakınlık gereği… Almadığın takdirde ise hoş olmaz mesela… İnsan ilişkilerini bir cambaz gibi dengede tutmayı iyi bilen biri olsan da, bu tarihte havadaki gerginlik seni “seçim yapmaya” zorlayabilir ve bundan hiç hoşlanmayabilirsin. Ona göre, sevgili Terazi. Aynı zamanda yine bu tarihlerde sağlığına dikkat etmeni, eğer bir yola çıkman söz konusu olursa da eşyalarına ve özellikle de parana, pasaportuna çok dikkat etmeni öneririm. Kayıp olmasın hiçbir eşyan. 

19 Haziran ise beni daha da çok düşündürüyor. Bu tarihte bir patronun ya da üssünle tartışma yaşaman çok olası. Patronunla olması dahilinde bu etkiyi en hafif şekliyle atlatmış olursun nitekim bir diğer ihtimal özellikle hayatında önemli yeri olan, yakın ilişki kurduğun biri ile geçmişe dair bir konu açılabilir ve duygusal yaralar biraz deşilebilir. Bu tarz konuşmaları abartmamakta fayda var. Karşı taraf abartırsa da, fazla kafaya takma zira bu ayın 23’üne kadar herkes böyle biraz dramatik olacak. Neyse ki ayın 26’sından itibaren Aslan güneşi ile içimiz açılırken adeta dondurma reklamları gibi bir dönem başlıyor ve tüm bu dramaları geride bırakıyoruz!

Dikiz aynasından bakacaksın, Akrep!

Sevgili Akrep,

Bu ay seni uzun süredir meşgul eden para konusu büyük bir sonuçlanma getirmek üzere yeniden gündeme geliyor. Önce bu kısımdan başlayalım. Para; varlığıyla da, yokluğuyla da fazlasıyla meşgul eden, insanın enerjisini alan ve dengesini bozan bir mesele ne de olsa… “Kadersel” dediğimiz ve kontrolümüzün dışında gerçekleşecek olayların habercisi olan Jüpiter bir süredir para alanında seni işaret ediyor ve değişimlere, yeni kazanma yollarına imkanlar sağlıyordu. Bu süreç içerisinde yeni girişimlerde bulunmuş, meslek değiştirmiş ve belki de kendi işinin dışında freelance, mesai dışı çalışmalarda bulunmuş olabilirsin. Şimdiye değin verdiğin tüm çabaların yanında artık en azından rahatlamanı ve kendini akışa bırakmanı önerebilirim çünkü maddi anlamda bu ay en “kadersel” viraja geldin. Öncelikle ayın 3’ünden itibaren eğer büyük bir borcun varsa kapatıyorsun, dolayısıyla bayram telaşesi içerisinde kendine yeniden taksit taksit krediler, borçlar kitlemeni önermem. Aynı zamanda ailenin evine olur da bayramda dönersen, bir miras-tazminat-ödenmiş bir borç-satılmış bir mülkten pay gibi hoş sürprizlerle karşılaşabilirsin. Dedenin, varlığını bile unuttuğunuz köydeki bilmem kaç dönüm tarlası satılmıştır da senin payına da bir miktar düşmüştür mesela. Bunun gibi. Bu yüzden kısa yolculuklara da hazırlan derim. Bazı evraklar imzalanacak gibi duruyor. Bu aslında olumlu gördüğüm dönemde yeniden borçların altına girmeden önce düşünmeni öneririm. Bu para konularındaki vurgu ikinci haftada da devam ediyor. Özellikle de 8’inden itibaren eğer bir eşin ya da sevgilin varsa ondan destek görebilir; geleceğe dair projelerinde de ailenden feminen bir figürden destek alabilirsin. Mesela yapacağın eğitime dair bir yolculuk için, okul harcı için vesaire annen ya da ablan, yastık altından hazinelerini çıkarabilirler :) Sana borç yapmamanı söyledim ama eğer söz konusu planlar eğitim-yurt dışı-geleceğe yönelik kariyer gibi meseleleri kapsıyorsa hiç durma! Hedeflerine deli gibi sarılman gereken bir dönem bu, sevgili Akrep. Geçtiğimiz ay ilişkiler konusu umuyorum ki rayına oturmuştur çünkü bu ay, enerjini odakladığın takdirde faydasını göreceğin en önemli alan senin kendi geleceğin. 

Eğer sevgilisi olan, ilişkisi düzenli bir şekilde devam eden Akreplerden isen; sevgilinle ayın ikinci haftasından itibaren ilişkinizi bir üst seviyeye taşımak, evlenmek isteyebilirsiniz. Hepsinden de öte maddi paylaşımlarda bulunabilir ve ortak banka hesabı açmaktan tutun, ortak büyük alışverişler yapabilirsiniz. İşte bunları bence ayın 25’inden önce yapmayın. Kafalar biraz karışık olacak. Alt tarafı birkaç hafta beklemekten bir sıkıntı çıkmaz sanıyorum. Zaten açıkçası maddi konularda son netleşmeyi ayın 18’inde yaşayacaksın, sevgili Akrep. Bu “netleşme” ödediğin ve kurtulduğun borçlardan sonra elinde kalan gelirle yeni bir bütçe hazırlamak şeklinde olabilir. Buna dair yeni bir rutin oturtmak isteyebilirsin. Sana tavsiyem, ne kadar harcayacağını değil ama zaten adeta alıştığın kemer sıkma hali içerisinde devam ederek her ay kenara ne kadar para atacağını belirlemen yönünde… Tıpkı borç ödermiş gibi, biriktirmeyi de aynı disiplinle yaparsan harika olur. 

İşsiz ya da iş yerinde mutsuz Akrepler için de güzel haberlerim var ve bu güzellikler de ayın ikinci haftasından sonra başlıyor. Daha önce yaptığın iş başvurularından geri dönüşler almaya başlayabilirsin. Bu bayram ziyaretinde özellikle uzak akrabalarınla iletişimine özen göstermeni ve sana yaptıkları teklifleri, önerileri dinlemeni tavsiye ederim. Eniştenin bir tanıdığının çalıştığı şirkette açılan pozisyon mesela; öylesine söylenmiş olmayabilir! Bu sebepten, ihtiyaçlarını da dile getirmeni öneririm. İnsanlık olarak binlerce yıldır beraberce yaşıyorsak, birbirimize destek olmak ve dayanışmak için sonuçta! Bu devirde paranın ve iş meselelerinin de “hayatta kalma” mevzusuna dahil olduğunu düşünürsek; son derece temel ve öncelikli bir ihtiyaçtan bahsetmiş olursun. Kısacası; bu bayram insanlarla konuş, teklifleri ciddiye al. Sadece bağlantı kurmak için olmasa dahi; ailedeki yaşlı biriyle yapacağın sohbetler zihnini feci derecede açabilir, örneğin. Buluşmalar ve konuşmalar öyle önemli ki, bazen içimizde varlıklarını bile daha önce hissetmediğimiz noktaları ateşleyebiliyorlar. İşte öyle… Bir bakmışsın kendine dair harika şeyler keşfetmişsin… Bu bayramda özellikle yaşlı insanların anılarını dinle, onlardan akıl al derim. Yahut zaten çalışan biriysen; kafanda planladığın, ekibine bahsettiğin, üslerine teklif olarak sunduğun projeler konusunda güzel haberler gelebilir. Güzel bir haber ile beraber -özellikle de mesleğin eğitim, akademi, turizm, yolculuklar vs. İçeren bir sektördeyse- ayın 8’inden itibaren de güzel kazanımlar var. Paranın bereketi katlanarak artıyor. 

Ayın 19’undan 23’üne kadar kardeşlerinle ve kanka diyebileceğin kadar yakın dostlarınla tartışmalardan kaçınmaya bak. Anlamsız bir şekilde mevzular büyüyebilir, egolar kırılgan olacak. Bazen anaç bir şefkat bile, zorbalık olarak anlaşılabilir. O yüzden ilişkileri fazla deşmemek lazım.

İlla aşk konusuna da değineceğiz elbette :) Sonuçta başka türlü çekilmiyor! Bu ay aşk açısından şanslısın, Akrep. Zaten sevgilisi ve düzenli ilişkisi olan Akreplerin nasıl güzel ilerlemeler yaşayabileceklerini yukarıda belirtmiştik. Bir de bekar Akreplere bakalım… Kuzenler, akrabalar aracılığı ile Haziran’ın son haftasında böyle çöpçatanlık tadında yeni insanlarla tanışılması mümkün fakat hemen ilişkiye dönüşmesi beklenmemeli. Sosyal medyadan tanışılabilecek insanlarla da enerjinin ve libidonun çok yüksek olacağı şu dönemlerde fazla hızlı hayal kurulmaması iyi olur :) En iyisi yeni tanışılan insanı hemen damatlıkla/gelinlikle hayal edip kaç çocuk yapacağınızı planlamak yerine; flört seviyesinde tutup ve fazla sıkboğaz ederek hareket alanını kısıtlamadan - ona kendi gerçek karakterini gösterebileceği özgürlüğü sağlayarak tanımaya çalışmak. Kısa yolculuklara çıkarsanız, hele su kenarı bir yerlere, harika olur. Evet bu işler kısmet işi ama ilişkiler bir taraftan da adeta büyütülen bir bitki gibi; her ne kadar kendi kodlamasına göre açması gereken mevsimde çiçek açacaksa da, ona iyi bakmak, ne eksik-ne fazla tam ihtiyacı olan suyu ve güneşi vermek de bize kalmış :)

Dolunay sende yükseliyor, Yay!

Sevgili Yay,

İlişkiler ve aşk meselesini tam anlamıyla masaya yatırma vakti. Açıkçası son derece heyecanlı ve nefes kesici! Hayır, hayatımızdaki ya da hayatımıza giren insanın, hatta aşk duygusunun çok önemli olmasından dolayı değil. Zaten geçtiğimiz yıllar içerisinde Yaylar olarak hayatın merkezinde sadece aşkın olmadığı gerçeğini öğrendik ve fazlasıyla benimsedik, değil mi? Hakikatlerle yüzleştik ve arabesk kültürümüz içinde çocukluğumuzdan beri alttan alttan verilen “aşk, sevda, evlilik çok önemli, dünyanın en öncelikli meselesi, nihai amaç” dayatmasından kurtulduk. İki sene boyunca önce kendi kimliğimizle, sonra o yeni kimlikle paramparça edip yeniden kurduğumuz kendi hayatımızda, değerlerimizle ve duruşumuzla uğraşıp durduk. Şimdi ise öyle sadece “kısmetli” deyip geçebileceğimiz, sadece tatlı flörtler getirecek bir dönem değil; şimdi karşımızda çıkacak olan insan ile adeta aynada kendi yansımamızı görme dönemi! Çok heyecanlı! Evet, yine “ne diyor bu deli kadın?!” dedirtmeden detaylara ve örneklere geçiyorum.

Sevgili Yay, bu ay özellikle 3’ü ve 4’ünden sonra flörtlerin ilişkiye dönebilir; eğer zaten sevgilin varsa da bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. İşte bu noktada ben karşındakine senin kalbini adeta göğsünden sökercesine cesurca, dürüstçe sunacağını düşünüyorum. Duygularını açabilir, gelecekten beklentilerinden bahsedebilir, korkularını anlatabilir ve gerçek yüzünü gösterebilirsin. Hiç “gerçek yüzümü zaten gösteriyorum kiiii” falan deme; hepimiz maske takıyoruz. Bu dönemde sevgilinden de, hayatına yeni girecek olan insandan da göreceğin tepkinin sonucunda kendi karakterine, kendi seçimlerine dönüp bakman gerektiğini özellikle vurgulamalıyım. Kısacası, bu ayın ilk haftasında ilişkinizde maskeler düşüyor, gözlerden perdeler kalkıyor ve karşımızda göreceğimiz şey bizim hayatımıza kendi kendimize çektiğimiz, kendimize layık gördüğümüz bir şey oluyor… Bu dönemde sevgilinden büyük ilgi, destek, fedakarlık görürsen; kendine pay biçebilirsin “Nasıl da sevdirmişim kendimi, nasıl da güzel bir insanı çekebilmişim hayatıma, nasıl da güzel karar vermişim” diye :) Ya da sevgilinden kaynaklı üzüntü, hayat kırıklığı, değersizlik hissi deneyimlersen de “Neden kendime bunu layık görüyorum, neden bana güvenmeyen biriyle beraberim, yoksa kendime mi güvenmiyorum? Neden benden mutlu olmayan, bana kötü davranan, bana böyle davranmaktan çekinmeyen biriyleyim? Yalnız kalmaktan mı korkuyorum, kendimi mi cezalandırıyorum?” gibi sorgulamalara girebilirsin. Cevapları umarım bulursun ve bulurken de kendine adil davranırsın. Genelde Yayların ateş etkisi ile abartılı, aşırı uç duygulara meyilli oldukları doğru. Zaten kesin haritanda Akrep ya da Oğlak vurgusu da vardır ki o da vazgeçmekten hoşlanmayan bir yapı verir. Dolayısıyla Yaylara daima ilişkilerde diplomatik, akışa bırakan, sakin bir tavırda olmaları gerektiğine dair tavsiyelerde bulunurum. Fakat bu ay, bu tavsiyelerde bulunmayacağım çünkü artık, dediğim gibi, oyunu bırakıp yüzleşme vakti. Kurduğun ilişki ne alemde? Bu ilişkide gerçekten mutlu musun? Hayattan asıl istediklerinle göre bu ilişki paralel mi? Boylu boyunca düşünmelisin. Bu dönemde en ufak detaylar bile gözüne önemli görünebilir. Bir Yay olarak büyük resme bakmaktan önemsemediğin ufak hareketlerin aslında seni içten içe nasıl üzgün, kırgın hissettirdiğinin farkına sen bile yeni varabilirsin. Bunları karşı tarafla da paylaş ki, sorunlar varsa çözülsünler. HEMEN ENSEYİ DE KARARTMA, çünkü bu dediklerim sorunlu ilişkisi olan Yaylara dair :) Güçlü ve temeli sağlam bir ilişkin varsa, sadece aşkın ve duyguların değil; hayatın günlük paylaşımının, karşılıklı desteğin en ufak hareketlere bile nasıl yansıdığını ve seni güçlendirdiğini göreceksin. Bu dönemde sevgilinle bol bol konuş. Bu söylediğime güleceksin belki ama, konuşmadan önce söylemek istediklerini bir kağıda not al ve öyle konuş. Karşılıklı yapın bunu. Çünkü yazılı iletişimden daha fazla verim alabilir ve ilişkileri daha da iyileştirebilirsiniz.

Eğer bu ilk haftayı başarıyla atlatırsanız, ayın 8’inde muhteşem bir dönemin başlangıcına şahitlik edebilirsiniz. Bu dönemde gaza gelip evlilik kararı bile alabilirsiniz ama bence ayın en az 19’unu bekleyin ciddi şeyler yapmadan önce! Flörtleri yeni yeni aşka ve ilişkiye çevirmek isteyen Yaylar için de ayın 8’inden sonrası çok daha uygun ve kısmetli. Yani sevgili Yaylar; ayın 3’ünden başlayıp 8’ine kadar elinizden telefonu düşürmeyeceksiniz gibi duruyor :) Aman aşk mevzularına kapılıp da aileyi ihmal etme çünkü aileden bu ilk haftadan sonra maddi anlamda büyük destek görebilirsin. Özellikle anne-abla gibi figürler, belki aracılık da ederek, yastık altından altınlar çıkarabilir ya da bir takım ödemeler için aracılık edebilirler. Güzel yani! 

Ama ayın 19’undan 23’üne kadar lütfen lütfen lütfen parana çok dikkat et! İnsanlarla para konusunu bu dönemde konuşmamak ve kredilerden, kredi kartlarından, imzalardan, borçlardan uzak durmak iyi olur. Kendim de bir Yay olarak sana para konusunda güzel haberler vermeyi gerçekten çok istiyorum ama şimdilik kemer sıkmaya devam. 

İş arayanlar için ise iyi haberlerim var -bunun için ayın 17’sindeki büyük dolunaya bakıyoruz. Bizim burcumuzda! Özellikle Yay burcunun sonunda doğmuş olanları fazlasıyla etkileyecek olan bu dolunayda, bu müthiş enerjiyi yönlendirmek için meditasyonlar yapabilir, dua edebilir, dileklerde bulunabilirsin sevgili Yay. İş başvuruları -daha önceden yaptıysan- sonuçlanabilir, dolayısıyla bu tarihlerde telefonları açık tutmakta ve mailleri sık sık kontrol etmekte fayda var. Yaratıcılığının çok yüksek olacağı bu üç günü, plan ve programlar yaparak, dostlarınla fikir paylaşımlarında bulunup, iş yerine dair projeler hazırlayarak geçirebilirsin. Geleceğine dair çok güzel bir tablo çizmeye başlıyorsun ve daha da önemlisi, görünür olmaya başlıyorsun. Senin yerinde olsam 2-3 yıl önce başladığım noktaya bakarım; bazen ne kadar ilerlediğini görmek için geri dönüp bakmak gerekir ya hani… Attığın tohumların nasıl da yükseldiğini bu dolunay ile görmeye başlayacaksın. Bir yol bitti de, yepyeni bir yola çıkmaya başlıyorsun, sevgili Yay. İnanç, bu sürecin anahtar kelimesi. Hazır bu enerji üzerindeyken hayal kur, dile getir, talep et ve harekete geç. Cesur ol, aynada gördüğün kişiyi seveceksin!

Gece nöbetin bitti, Oğlak!

Sevgili Oğlak,

Haziran ayı hızlı başlıyor ve işlere ve aşklara dair pek çok güzel detay getiriyor. Hepsinden uzun uzun bahsedeceğim ve tarihleri vereceğim, merak etme. Ama önce masaya yatırmamız gereken daha önemli konular var ki bu konular yeni ay-dolunay ile tetikleniyor. Direkt bir örnekle konuya gireceğim.

Bir Oğlak burcu olan Kit Harington’ın Taht Oyunları dizisinin bitimi ile beraber bir rehabilitasyon merkezine yattığını okudum geçtiğimiz gün içerisinde. Bu elbette biraz acı acı gülümsetti; zira pek çok Oğlak da aynı bu şekilde, adeta “Gece Nöbeti” tadında bir Satürn transitinden geçiyorlar fakat ünlü ve zengin bir oyuncu gibi lüks bir merkezde dinlenme, şifalanma imkanı bulamıyorlar. İşte bu ay içerisinde, ne yağ, ne et; kendine düşük bütçeli de olsa bir “şifa dönemi” ortamı hazırla, sevgili Oğlak. Hazır bayram tatili de gelmişken, biraz kafa dinlemek, biraz bencillik yapmak ruh haline sandığından daha iyi gelebilir. Satürn, adeta gece nöbetindeki o duvar gibi Oğlak burcunda yücelip durdu; hazır retroya girmişken -Satürn semboliklerinin tam tersi (Güneş, Venüs, sıcaklık, eğlence) bir ortamda ruhunu bir dinlendir. 

Bu dinlenme ve inziva süreci özellikle 3 Haziran’daki İkizler yeni ayında çok işine yarayabilir zira bu dönem, kötü bir alışkanlığı bırakmak, kendine temiz bir kişisel düzen oturtmak açısından çok uygun. Daha önce denedin mi bilemiyorum ama örneğin sigarayı bırakmayı yedi kere denersin, yedisinde de başarısız olursun ama sekizinci denemende bir şekilde bırakmayı becerebilirsin ya… Onun gibi işte. Bu yeni ay süreci; kökleşmiş alışkanlıkları geride bırakmak açısından destekleyici bir enerji barındırıyor. Bu alışkanlıkların ise sağlıkla ve gündelik rutininle alakalı olduğunu söylüyor. Dolayısıyla diyet, spor, sigara, yeni bir çalışma programı… Artık niyetinde ne varsa, harekete geç derim. Bağımlılık ve alışkanlıklarla zamanında iyi uğraşmış Balık vurgulu biri olarak kişisel tavsiyem de; alışkanlıklardan kurtulmanın en ama en önemli kısmının “karar vermek” olduğunu kabullenmen yönünde… Oğlak gibi güçlü kişisel iradeye sahip bir burcun genelde karamsarlığa meyilli olması en büyük sıkıntısı. “Sigarayı bırakamam yaa, o diyet yapılmaz ya, ben şekerden vazgeçemem, o program zaten uymaz” gibi cümleler “gerçekçi olmak” değil; tamamen kaçış ve BA HA NE. Ona göre… 

Ayın 4’ünden sonra ise hazır bu kendine dair yeni başlangıcı yapmışken, Yengeç’te hareketlenmelerin görülmesiyle beraber aşk hayatın da güzelleşmeye, renklenmeye başlıyor. Ayın 4’ünden ve özellikle de 8’inden sonra bu ayın aşk konusunda en şanslı burcu sensin. Özellikle İnternet üzerinden yeni insanlarla tanışmak söz konusu olabilir. Bu dönemde başlayan ilişkilerin biraz hızlı ilerlemesi söz konusu olabilir; bu elbette ilk başta güzel görünebilir ve sen de “zaten düzgün, niyeti belli, düzenli ilişki isterim” diye bu hızı ve ileriye yönelik hareketleri olumlu görebilirsin ama görme… Yani KÖTÜ DEĞİL, ama sadece bu tarz işlerin bira fazla hızlı ve iddialı gitmesi, meselenin doğasına aykırı. Bak sana ilk paragrafta “dinlenmek” lazım dedim. Aşk da bu dönemde senin için dinlendirici, neşeli olsun. Karşında aheste aheste açan bir çiçeği izler gibi deneyimle bu güzel duyguların büyümesini. Sanki bir şirkete eleman alıyormuş gibi kutucukları doldurarak ve evraklar imzalatarak, protokolleri gerçekleştirir gibi değil. Yoksa gene yorulacaksın. Bence zaten ayın en az 20’sine kadar beklemelisin net bir karar vermeden önce. Önümüzdeki aylar senin için tutulmalar ile beraber artık ömürlük ve hayatına gerçekten tesir edecek ilişkileri işaret edecek. Bol bol zamanın var, bırak ipleri ve karşındaki insanın herhangi bir baskı, sınırlama olmadığı sürece nasıl hareket ettiğini ve dolayısıyla da gerçek karakterini gör. Mis gibi bir aşk dönemi bu. 

Zaten düzenli bir ilişkisi olanlar için de hemen hemen aynı yorumları yapabiliriz. Sevgilinizle çok güzel gelişmeler deneyimleyebilirsiniz. Beraber bir yolculuğa çıkmak söz konusu olabilir ve bu süreç içerisinde onun yeni yönlerini görebilirsiniz. Bu yakınlığın artması demek, tek kelimeyle harika! Yeni kararlar almak, geleceğe dair planlar yapmak… Ama işte işleri yine de akışına bırakmak lazım, en az 20’sine kadar. Yani örneğin evlilik konusu açılınca, “Ama kız kardeşimin öğrenim kredisini geri öderken babamdan aldığı borç yüzünden ona verdiğim arabanın taksidi de bilmem ne de bilmem ne…” gibi detaylarla ‘gerçekçi’ olmaya gerek yok. Asıl kalpteki isteği tartışma vakti bu. Yurt dışına taşınmak, evlenmek, çocuk düşünmek vs. konularını hayallerle karışık masaya yatırma ve sevgiliyle asıl kalbinizdeki arzuları görme vakti. Her şey olur ya. Toprak vurgulu burçlara hep aynı hatırlatmada bulunurum: Planlar elbette ki insana kendisini güvende hissettirir ama işler nadiren planlara uygun ilerler. Dolayısıyla çok da şeyyapma… Neyse :)

İşten güçten ve paradan bahsedenim… İş ile alakalı harika projeler üretebilirsin. Çevrene, dostlarına, ailene çok faydalı olabileceğin bir ay bu. Yardım ettikçe şifa bulduğunu ve içsel dertlerinden uzaklaştığını hissedeceksin. Dolayısıyla kendi rutininden ve mesleğinden bağımsız olarak bir insani yardım tarzı gönüllü işlere başvurmak iyi olabilir. Bir haftasonu arabanın bagajına köpek mamalarını doldurup otoyollara terkedilen çocikleri beslemek, şu yukarıda bahsettiğim “New York’taki haftalığı bilmemkaç dolarlık rehabilitasyon merkezi”sin bile sağlayamayacağı huzuru verebilir. İş, görmek isteyene, her yerde var. İster Haluk Levent’in peşine takıl, ister git alt katta yalnız yaşayan Ayşe Teyze’nin balkonunu yıka, ister kedi köpek besle… Pırıl pırıl olacaksın inan. Neyse… İşe güce geri dönersek: Bu ay in ikinci haftasında özellikle, iş yerinde yeni bir proje söz konusu olabilir. Yani bayram dönüşü bir toplantıya, yeni kararlara ve yeni bir düzene hazırlan derim. Belki ekibinize yeni katılanlar da olabilir. 

Ayın üçüncü haftasında Yay burcunda yükselen bir dolunay var ki, aynı dönemde yaşanan bir başka pozisyon ile birleşince bana tek bir şey düşündürüyor: Ortaya çıkan dedikodular, ifşa olan sırlar, düşen maskeler… Bu elbette böyle tanımlamalarla verince biraz dramatik kaçıyor ama illa çok kötü olmak zorunda değil. Özellikle annenin akrabalarına dair dedikodular duyabilirsin mesela. Bu noktada önemli olan, hiçbir bilgiyi birinci ağızdan teyitlemeden harekete geçmemek gerektiği yönünde. Yoksa küçük olabilecek olaylar büyüyebilir.

Aşk konusunda aşırı şanslı olacağın ve şifalanacağın bu dönemin özellikle 20’sinden sonra sende harika bir uyanış yaşatacağını düşünüyorum sevgili Oğlak. Trafikte dikkatli ol. İyi bayramlar!

Kendini pamuklara sar, Kova!

Sevgili Kova,

Bu ay senin için çok önemli, fakat önem arz eden konular “aşk var, iş bulacaksın, şu tarihte para geliyor” diye kestirilip atılmayacak kadar derin, biraz soyut ve fazlasıyla duygularına dair… Son derece iyi geçeceğini ve uzun vadede de sana iyi geleceğini düşündüğüm bu dönem ayın 3’ünde başlıyor ve tam da bayram tatili ile beraber sana iç dünyana dönmen için güzel bir fırsat veriyor. Resmen evren senin için güzel bir şekilde senkronize olmuş, takvimi ayarlamış diyebiliriz yani :) 

Kova burcunun Tanrısı Prometheus olarak aslında Kova’nın başkaları için kendisini feda etmeye meyilli yanını temsil eder. Her ne kadar soğuk, mesafeli ve umursamaz gözükse de; aslında Kova, Tanrıların ona verecekleri korkunç, acı dolu sonsuz cezayı bilmesine rağmen insanlar için ateş çalmaktan çekinmeyecek kadar fedakardır. Bu bencillikten uzak oluşuna “egosuz” deriz. Güneşin ışıl ışıl parladığı ve benlik bilincine en fazla sahip olan burç Aslan’ın tam karşısında durmasının sebebi de budur. Ama gel gör ki, insanız ve hiçbirimiz ama hiçbirimiz egosuz değiliz. Sağlıksız bir ego, çevresine olduğu kadar sahibine de acı çektirirken; “egosuzluk” da mümkün bir durum değil. Bizi yer bezinden ayıran şey egomuz. Onu sağlıklı tutmak çek çözüm. Ezip geçmek değil. İsa peygamber değiliz. Çile dolduran bir mevlevi değiliz. Elbette eğer bu şekilde ruhani bir arayışta, inzivada ya da farklı bir süreçte isen bana akıl vermek düşmez fakat hepimiz gibi günlük hayatın içinde yaşamaya çalışan, işe giden, ailesi olan, ilişkiler kuran “sıradan” biriysen; sağlıklı bir egoya ihtiyacın var :) O yüzden bu ayın 3’ünden itibaren başlayacak olan süreci en faydalı şekilde kullanmak için bu konu üzerine biraz düşünmemiz lazım. 

Bu ayın ilk haftası içerisinde, bu içsel yahut egosal sorgulamalarının özellikle yeni bir insanla tanışma ile, geçmişten gelen bir haber ile tetikleneceğini düşünüyorum. İnsanlar tarafından sevilmenin, o Kova zihniyetin ile, verdiğin emeklere ya da yaptığın fedakarlıklara bağlı olduğunu kendine kural bellemiş olabilirsin ve bu da eninde sonunda söz konusu duygusal ilişkiler olunca, “bedel, alış veriş” gibi anahtar kelimelerle bir iş sözleşmesi hissiyatıyla sıkıcı çağrışımlar yapıyor olabilir. Oysa bu dünyada karşılıksız seven, seni sadece olduğun insan için seven, sadece varoluşundan mutlu olan insanlar var, sevgili Kova. Bunun için ne ateş çalman, ne de başka emekler vermen - fedakarlıklar yapman zorunlu değil. Bu zorunluluk sanrısı ile bağlanmaktan, duygularını açmaktan kaçman da… Zıt burcun Aslan demiştik; Aslan kendisini sever, ama başkalarını da çok sever. Kendisini süslemeyi sever ama başkalarına da deli gibi cömerttir mesela. Başak herkesi eleştirir, ama en çok kendisini eleştirir…İşte böyle, insanın içinde olan dışarı da taşar. Şimdi tüm bu örnekler ile, kimseyi kolay kolay beğenmeyen Kova’nın, içten içe kendisiyle arası da pek iyi olmayabilir. Bununla bu ilk hafta içerisinde biraz yüzleşebilirsin. Bunu tetikleyecek olan şeyin İkizler semboliğinden dolayı bir haberleşme, bir konuşma olacağını düşünüyorum. Kısa bir mesafeden gelen akrabalar ile de olabilir. Elbette ihtimaller konusunda birden fazla tahminim var ama ilk olarak: Bu süreçte yeni biri ile tanışabilirsin ve adeta aşkın, kendine duyduğun aşkın ne olduğunu yeniden öğretebilecek güçte bir ilişkiye başlayabilirsin. Eğer zaten düzenli bir ilişkin varsa, sevgilinle bir yolculuğa çıkmanız ve derin sohbetler eşliğinde ilişkinizde yeni bir sayfa açmanız söz konusu olabilir. Hayatındaki insanın, örneğin, seni alışkanlıktan, ona sağladığın faydadan ya da çeşitli rasyonel sebeplerden sevdiğini düşünüyor olabilirsin. Ama karşılıksız sevildiğini, daha da önemlisi sevginin karşılıksız olabildiğini göreceksin. Bunun için ilişki rutininizde bazı şeyleri değiştirmek isteyebilirsin. Olumlu olacağını düşünüyorum ama sen yine de karşındaki insanı “testlere” sokma derim. Bu testler konusundan daha önce de bahsetmiştim; ne kadar tehlikeli bir oyun olduğundan da… Karşındakine güvenebilmek için ufak tuzaklar hazırlayıp düşüp düşmeyeceğine bakmak; kesinlikle sonu olmayan bir oyun. Şu hayatta bir insanın bırakıp gitmesi için gereken şartları sağlamaya kaç ihtimal gerekir sence? Üç? Beş? Bin? Bir milyon? Sınırsız ihtimalin içinde 'şöyle olsa gider mi, böyle olsa bana bunu yapar mı, bu şekilde olsam beni hala sever miydi' gibi sorgulamalar ve bu soruları fısıldayan canavarın sesini kesmek için testler hazırlamak... Bunlar söz konusu olabilir. Belki farkında bile olmadan yapıyorsundur, ona ilgi göstermediğin zaman da seni sevmeye devam edecek mi diye kendini geri çekmek kadar masum başlayabilir bu testler - tuzaklar. Bu ay, işte bu açıdan, çok riskli. Güven duygusunun içten geldiğini anlamalısın. Kimse sana bir anda kontrolü komple teslim edip güven veremez. Şahsi fikrimi sorarsan, insana güvenmeyi bir kenara bırakıp büyük resmi görmek ve kadere, ilahi planın akışına güvenmek gerek huzur bulmak için. 

Kısacası sevgili Kovacığım, ilk hafta içerisinde huysuzlanıp, kendi güvensizliklerini karşı tarafa yansıtıp biraz sıkıntılar yaratman olası. Bu hafta içerisinde yaşayacağın ilişki problemleri olursa, ilk önce kendi içine bak ve “ego” meselesini boylu boyunca düşün derim. Yeni bir insanla tanışan bekar Kovalar için ise; iyileştirici bir sevgi geliyor, dolayısıyla o insana gerçekten olduğun kişiyi göstermek lazım ki sonradan “beni şu şu sebepten seviyor, aslında gerçekten sevmiyor” diye huysuzlanma yine… Burnu tıkalı doğmuş bir çocuk, insanların sadece ama sadece ağızdan nefes almasının mümkün olduğunu, burundan nefes almanın imkansız olduğunu düşünebilir. Aynısı sevgi konusunda da geçerli. Senin kendini olduğun gibi pamuklara sararak sevemiyor olman, başkasının seni öpe koklaya ve GERÇEKTEN sevemeyeceği anlamına gelmiyor. Bu ilk hafta dön biraz içine bak, bırak için bulansın, kafan karışsın ve öz değerini sorgula… Eminim ki bu süreçten başarıyla çıkacaksın ve kendini çok sevdiğin gibi iyileştici sevgiye de kavuşacaksın. Bu ay, senin için aşk konusunda dönüştürücü bir milat olacak adeta. İçsel bu dönüşümün meyvelerini iki ay sonra alacaksın. Yaz bunları bir kenara.

Umarım ne demek istediğimi aşağı yukarı anlatabilmişimdir. Eğer öyleyse, bir “ne diyor bu deli kadın” bölümünü daha kapatalım ve yüzeysel, dünyevi meselelere dönelim.

Sevgili Kova, ayın ikinci haftasından itibaren dostlarla kavga gürültü söz konusu olabilir. Maddi konularda özellikle, mecbur kalmadıkça dostlarla borç alma verme işlerinden uzak durmak lazım. En azından ayın 17’sine kadar. Aynı zamanda bu dönemde yurt dışı planları, yüksek eğitim gibi konularda girişimler yapmayı düşünüyorsan maddi engellerle karşılaşabilirsin ama ben sana yine de planları çöpe atma derim. Yani şu an örneğin yurt dışında yüksek lisans yapmak, dil kursu, iş kurmak vs. çok imkansız görünüyor olabilir ya da niyetlenip maddi meseleler yüzünden vazgeçmiş olabilirsin ama önümüzdeki aylarda yeni kaynaklar bulabileceğin için planlarından ve hayallerinden komple vazgeçme lütfen. Eğer kaybedecek büyük paralar yoksa işin ucunda, yine başvurularını yap mesela. 

Ayın 17’sinden itibaren zaten bir dosttan gelecek güzel bir destek ile büyük isteklerinden birine kavuşacağını düşünüyorum. Eğer işsizsen başvurular yapmalısın. Yahut mevcut işinde terfi alabilir, yeni projelere geçebilirsin. Girişken olursan evrenin seni desteklediğini bilmelisin. Yine aynı şekilde 21’inden sonra eğer tedavi gerektiren bir rahatsızlığın varsa şifanın kapıda olduğunu bilmelisin. Uykunu ihmal etme sakın!

Yuvaya dönüş, bol bol şifa var, Balık!

Sevgili Balık,

Öncelikli olarak bu ayın sana getireceği etkilerin kaba taslak bir çizimi yapalım. Çünkü mesele “aşk var, para var, şöyle böyle olacak” tarifinden daha derin. Soyut, duygusal meseleler ayın ilk on gününü meşgul edecek gibi duruyor. Bu etkiyi ilk on gününü, hatta bütün bir ayını iç sıkıntısı ve buhranlara geçirmene sebep olacak şekilde kullanmak da; iyileştirici, yenileyici ve tazeleyici yeni bir başlangıç olarak değerlendirmek de senin elinde. Hazır enerjimiz yüksek ve mis gibi bir yaz mevsimine başlamışken, diyorum ki bu süreci faydalı bir şekilde kullanalım. Bakalım nasıl yapabiliriz… Bunun için de gözünün önünde kocaman bir ağaç canlandırmanı isterim. Biliyorsun ki o dev gibi ve uzun ağaçların, yerin altında bir o kadar da kökü olur. Yoksa başka türlü nasıl tutunabilsin, değil mi? İşte bu ay da, ayın hareketlerinden alacağın enerjilerin gidişatı aynen böyle; senin köklerinden, başının ta üstüne kadar… Eğer yönlendirmeyi becerebilirsek; seni yüceltecek, yükseltecek, ışıldatacak bir etki. Bunun için ise önce köklerine bakmamız gerekiyor. Yani ayın 3’üne. Ayın 3’ündeki İkizler yeni ayının işaret ettiği yer belli: Geçmişin, duyguların, bilinçaltın, ailen… Şöyle bir düşündüğümüzde zaten bunların hepsi hemen hemen aynı şey. Bizi biz yapan tek şey bu “kökler” olmasa da; bizi biz yapan şeylerin arasından en önemli olanı ve bizi dik tutanı bu kökler. O yüzden onlara iyi bakmak, büyümek istiyorsak önce onları beslemek, onları zehirli parazitlerden korumak lazım. Gücümüz, hayatımız, hayat kaynağımız oradan geliyor sonuçta. Evet, öncelikli olarak ailemizden bahsediyorum. Sevgili Balık; bu bayram tatili sandığından daha duygusal geçebilir. Ailen ile buluştuğunda, özellikle ayın 3’ünden sonra geçmişe dair yaralı olduğun konular açılabilir. Geçmişe dair çok yaralı olduğun konular yoksa dahi -mesela annenin yaptığın işi bir türlü beğenmemesi, babanın seni yetersiz bulması gibi negatif duygular çok ufak yorumlardan bile tetiklenebilir. Eve gelirken aldığın bayram şekerine, annenin “Ay keşke xxx marka olanı alsaydın” demesi bile seni yaralayabilir. Bu örnekleri çoğaltabilir ve kendi hayatına uygulayabilirsin -benim anlatmak istediğimi temel olarak anlamışsındır diye düşünüyorum. İşte bu tarz buz dağının ucu gibi çok daha derin ve kişiliğine bağlı konulara işaret eden yüzeysel detaylar ile duygusal dalgalanmalar yaşayabilirsin. Bunun kötü bir haber olduğunu mu düşünüyorsun? Kesinlikle değil! Çünkü karşında, o köklerin etrafına sarılı zararlı parazitleri söküp atabileceğin, kurumuş ve sadece yer işgal eden kısımları kesip daha da büyümeye yer açabileceğin, besleyebileceğin, sulayabileceğin ve şifalandırabileceğin bir FIRSAT var demek bu. Bu bayram sabırlı ol, bayram gezmeleri ve telaşesi bittikten sonra anne ve babanla karşılıklı otur, gece boyunca konuş -kendini anlatmaktan öte karşındakini anlamaya çalış derim. Gençken benim de pek inanmak istemediğim bir iddiaydı bu fakat gerçekten ailelerimizin (özellikle de anne ve babalarımızın) uzantılarıyız şu hayatta! Bazen onların en büyük hayalleri, bazen de onların en büyük kabuslarıyız. Bazen onların kendilerine bile itiraf edemedikleri korkularını devralıyoruz ve onların yerine o korkuların üstesinden geliyoruz, bazen ise yarım kalan işlerini tamamlıyoruz. Psikoloji bilimi de, spiritüel ve kişisel gelişimciler de yıllardır aynı mesele ile uğraşıyorlar: Anne ve baba. İşte bu herkes ama herkes için kördüğüm olan meseleyi çözmek için karşında çok güzel bir hafta var. Bu hafta, elbette yara deşilecek, deşilecek ki şifalansın. Sen bir Balık olarak, su’yun en çok karşı tarafı yansıttığını iyi bilirsin. Yani “Siz bana şöyle böyle davrandınız” diye parmakla göstererek onları suçlamak yerine onların da içlerinde küçük birer çocuk olduklarını bilmek lazım. Herkes anne-baba sahibi olma lüksüne kavuşamıyor şu hayatta. Fakat “aile” illa anne ve baba denilen iki kişiden oluşmak zorunda değil. “Ailen” ile şifalandıracağın bu sürecin yardımcı oyuncuları baba gibi gördüğün bir abi, annenin yerine geçmiş anneannen, türlü badireler atlattığın çocukluk arkadaşın, “her şeyim” dediğin eski sevgilin de olabilir… Geçmişe bak, sevgili Balık. Çok derinlerde bir yerlerde, kimleri görüyorsan, ailen onlar. Onlarla olan meseleleri KONUŞARAK çözdüğünde, o kökten boşalan enerji seni öyle yükseltecek ki! 

Eh, kolay olsa zaten şimdiye kadar çözerdin, değil mi? Olsun, yine deneyeceksin. Yine yine yine. Birbirimizi sevmekten, sevmekten ve anlamaktan, anlamaktan ve affetmekten başka çaremiz Y O K. Çok klişe farkındayım ama bu böyle, severek iyileşeceğiz.

Bu meseleyi kıvırabilirsen gerisi aile hayatında ya da özel hayatında bir yenilik niteliğinde. Taşınma, yeni bir ev, mülk satın alma yahut ailecek maddi anlamda bir değişimden geçme de söz konusu olabilir. Elbette işin romantik boyutu da var; evlilik vurgusunun göründüğü bu tarihlerde, evlilik aracılığıyla aileye katılan biri olabileceği gibi, evlilik kararı alan kişi de sen olabilirsin. İki anlamda da hayırlı olacağını düşünüyorum 

Şimdi biraz da 3’ünden ilerisine bakalım… Enerjin Yengeç’e geçişle beraber öyle hızlı yükseliyor ki! Aşk konusunda şansın özellikle 8’inden sonra fena açılıyor. Bu bekarlar için de, evliler için de geçerli. Düzenli ilişkilerde güzel bir deniz yolculuğu ile aşk tazelemek ya da çocuk planları bile olabilir. Bekarlar ise dışarı çıkmalı, insanlarla tanışmalı. Evinizde oturup oturup, Instagram’dan güzel insanlara bakıp iç geçirerek “Aşk varmış, hadi olsun” demekle olmaz. Bu hayatta istediğini gidip alacaksın şekerim. Sosyal medya iletişimlerinden sıkıldıysan bir konsere git, doğa yürüyüşlerine, aktivitelere katıl.  

Sadece ayın 8’inden sonra dikkat edilmesi gereken bir konu var, özellikle 12’sine doğru giderek artıyor bu risk… Sevgili Balık, ayın tam ortasında, özellikle iş yerinle alakalı, bir takım karışıklıklar ortaya çıkabilir. Şimdiye kadar söylediğin “beyaz yalanlar” örneğin, başını ağrıtacak şekilde ifşa olabilir. Kısacası hakkını vererek yapmadığın ne varsa dikkatli ol derim. Bu süreçte özellikle profesyonel ortamlarda çok iddialı bir şekilde kendini öne çıkarmamak iyi olur. Geçmişten meseleler gerçekten anlamsızca şaşırtabilir. İşe girerken Fransızca bildiğini mi söyledin mesela, hiç ihtiyacın olacağını düşünmeden? Birden karşına Fransız birini çıkarabilirler örneğin… :) Bunlar sadece örnek elbette. Dikkatli ol işte.

Ayın ortasından sonra enerjin, özellikle aşka meşke dair yükselirken birden muazzam bir dolunay ile aydınlanıyoruz. Yay burcu için her zaman “Balık’ın ateşli hali” derim. Bu dolunay da Yay burcunda. Alev alev yanmaya hazırlanmalı, her ne kadar enerjisinin yoğunluğu açısından seni yorsa da aslında tabiatına uyum sağlayabileceğin bir etki bu. Bu dolunayda, (geçmişteki meseleleri aştığın ve geleceğe odaklandığın takdirde), daha önce emek vererek yaptığın, uzun süredir hazırlandığın bir işe dair para, övgü, görünürlük alabilirsin. Nasıl diyelim mesela… Aylar önce bir fotoğraf yarışmasına mı katıldın? Yurt dışında bir staj başvurusu mu yaptın? Hepsinin sonuçlanması geliyor. Diyelim Instagram hesabında yaptığı resimleri, ürünleri satan bir ufak girişimcisin… Aylardır kimsenin uğramadığı sayfan, bir fenomenin gözüne çarpabilir… Bunlar hep örnek. Durumu aşağı yukarı tarif edebilmiştir umuyorum. 

Ama bir diğer ucu ise; bu 17 Haziran’ın baba-patron-öğretmen gibi figürler ile bir çatışma yaratacağı yönünde. Diplomatik davranmak şart, bunu zaten bahsetmeye bile gerek yok, biliyorsun. Şu kriz ortamında bükemediğimiz bileği öpeceğiz ve öz saygımızın da toplumsal hiyerarşiden değil, içten geldiğini kendimize hatırlatacağız.

Zaten ayın 26’sından sonra enerjini tamamen işe güce vermek isteyeceksin. Bu ay tazelenmeye bak. GERÇEKTEN güzel bir ay bu, sevgili Balık.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Danışmanlık ve sorularınız için 👆 🥂
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
850
375
162
83
71
59
57
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
dogan05

aşk var diyorsun hevesleniyorum ayı sap geçiriyorum...

Sigurd

Şimdi sen böyle oraya uzun uzun bi de içi boş olmayan şeyler yazıyorsun ya, ben okurken çok mutlu oluyorum. :)

dogan05

yazdıklarından zerre bir şey anlamadım