ÖLMEDEN ÖNCE MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN 20 ŞEHİR
Dünyaca ünlü gezi platformu Trip Advisor’ın okurlarının oylarıyla seçtiği ‘Ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken şehirler’ arasında İstanbul’un birinci sırada yer aldığını biliyor musunuz?
Kişiye özel seyahatler kapsamında, bu kentleri Prontotour ile de keşfedebileceğinizi de biliyor musunuz?
İşte ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken şehirler:
TÜRKİYE – İSTANBUL
Asya ve Avrupa’yı buluşturan İstanbul’da nefes kesen antik mimari yapılar, modern gece hayatı ve restoranlar muazzam bir uyum içinde yaşıyor. İstanbul’a geldiğinizde bütün seyahatiniz boyunca şehrin camileri, çarşıları ve hamamları ile haşır neşir olabilir, şehrin büyüleyici manzarası eşliğinde tatilinizin tadını çıkarabilirsiniz. Kentin birçok yerinden görebilceğiniz Sultan Ahmet Camii ile başlayacağınız turunuza, Galata Köprüsü ile devam edebilir, Miniatürk’e uğrayarak Türkiye’nin tüm anıtsal yapıtları ile tanışabilirsiniz.
İTALYA – ROMA
Bir günde gezmenin mümkün olmadığı Roma’ya adım attığınızda, sanki devasa bir açık hava müzesinde geziyormuşsunuz hissine kapılacaksınız. Açık pazarları ve akıllara durgunluk veren tarihi yapıları ile Roma, ziyaretçilerini etkisi altında bırakan nadir şehirlerden biri. Trevi Çeşmesine bozuk para fırlattıktan sonra, içinde gladyatör dövüşleri düzenlenen ve Flavianus Amfitiyatro olarak da bilinen Kolezyum’u gezebilir, hemen ardından tadı ağzınızdan gitmeyecek bir dondurma ya da kahve keyfi yapabilirsiniz.
İNGİLTERE – LONDRA
Tarih, sanat ve modanın iç içe geçtiği Londra’da mükemmel bir gün herkes için farklı geçer. Kültür avcıları ünlü sanat merkezi Tate Modern ve Royal Opera House’da bulurlar kendilerini. Kıyafet ve alışveriş düşkünleri Oxford Caddesi’ne akın ederken, müzik ve kitap meraklıları ise Arbey Road ve Shelock Holmes Müzesi’nde geçirirler saatlerini. Thames nehrinin süslediği, sayısız müzenin ev sahibi, Big Ben, London Eye gibi çarpıcı mimari yapıları, meşhur telefon kulübeleri ve sevimli kırmızı otobüsleri ile özgün ruhunu yaratmış Londra’yı keşfedin.
ÇİN – PEKİN
Kalabalık, karışık, ışıltılı, hem eski, hem yeni… Çin her anlamda büyümeye devam ederken, dünyanın dört bir köşesinden gezginleri kendine çekiyor… Çin’e gittiğinizde ilk uğramanız gereken şehirlerden biri Pekin. Pekin gezinizin ilk durağı ise Yasak Şehir, 1987 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yerini almış. Yapımına 1406’da başlanmış ve 14 yıl boyunca tam 200 bin işçi çalışmış. Bu muhteşem yapıda 491 yıl boyunca 24 imparator oturmuş…
ÇEK CUMHURİYETİ – PRAG
Bohem cazibesi ve masalsı özellikleri ile Prag plajdan yorulan ve kültür içinde yüzmek isteyen tatilciler için mükemmel bir rota. Tüm gününüzü Prag kalesini keşfederek geçirebilir ardından klasik bir Çek tavernasında ağzınıza layık bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Astronomik Saati görmeden önce, Eski Kent Meydanı’nda gezinmeyi ise sakın unutmayın.
FAS – MARAKEŞ
Bir şehir düşünün: Hikâye anlatıcıları, en egzotik hikâyelerini ziyaretçilerin kulaklarına fısıldasınlar. Yılan oynatıcıları enfes nameler eşliğinde dans ettirsinler yılanlarını. Falcı kadınlar çölün ötesinden haberler ulaştırsınlar sizlere. Hokkabazlar en ilginç gösterilerini sergilesinler etrafında toplanan kalabalığa. Şehrin kızıl rengi üzerinize düştüğünde çölden gelen ılık rüzgâr sarmalasın dört bir yanınızı. Labirenti andıran sokaklarında aniden otantik ezgiler okuyan bir Berberi çıksın karşınıza. Yılın belli zamanları şehrin gençlerinin katıldığı eş seçme festivalleri düzenlensin. Evet, Marakeş’ten bahsediyoruz…
Atlas dağı eteklerine kurulan Fas’ın görülmesi gereken en önemli yerlerinden biri Unesco tarafından kültür mirası listesine eklenen Djemaa El Fna Meydanı. Kendinizi Binbir Gece masalları içerisinde hissedeceğiniz meydanda akşamları seyyah tezgâhlardan Fas’ın en güzel yemeklerini tadabilir, dişiniz ağrıdığında seyyar dişçilerden yardım alabilirsiniz.
12.yy eserlerinden ulan Kutubiye Camii, 16. Yüzyıldan kalma Saadian mezarları, Majorelle Botanik Bahçesi, Menera Işık Bahçeleri de görülmeden dönülmemesi gereken yerlerden.
FRANSA – PARİS
Paris tarihi boyunca asla sıradan bir kent olmadı. Diğer başkentlerin aksine bir şehirden çok hayata karşı bir duruşun, yaşama biçiminin temsilcisi oldu. Yılda 86 milyon kişinin ziyaret ettiği Paris, dünya sanatının ve tarihinin en değerli koleksiyonlarını barındıran müzeleri, anıtları ve heybetli saraylarıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Eyfel Kulesi, Chaillot Sarayı, Trocadero Bahçeleri, Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali, Pont Neuf, Belediye Binası kentteki ziyaret noktalarından birkaçı sadece. Monet, Manet, Edgar Degas, Cezanne, Van Gogh gibi 20. yüzyılın ünlü sanatçılarının eserlerini Ressamlar Tepesi Montmartre’dan başka neresi bu kadar yakından görme fırsatı verir ki?
VİETNAM – HANOİ
Hanoi, Asya’nın en zarif ve egzotik başkenti. Büyük eski bulvarları, yerlilerin göllerdeki ağaç saçaklı evlerinin yanında aynı zamanda 21. Yüzyıl metropolü olması dolayısıyla zamansız bir cazibeye sahip. Vietnam’ın kalbi ve ruhu olan Hanoi yürüyerek keşfetmek için harika bir yer ve burada yapılacak çok şey var!
Hoan Kiem gölü ve Kırmızı göl etrafında gezerken Tai Chai yapan Vietnamlıları ve kukla tiyatrolarını izleyebilir, sokaklarda seyyar satıcıların ilginç tatlarını deneyebilir ve bir motosiklet kiralayıp şehrin trafiğine karışabilirsiniz.
Fransız etkisinin yoğun olarak hissedildiği şehirde Unesco tarafından dünya miras alanı olarak kabul edilen thang long imparatorluk kalesi, Konfüçyüs’e adanan edebiyat tapınağı ve Vietnam mimarisinin en nadir örnekleri arasında bulunan birçok tapınak görülebilir.
En keyifli ve en ilginç seyahatlerinizden birini yapmak ister misiniz?
KAMBOÇYA – SİEM REAP
İçerisinden Siem Reap nehrinin geçtiği şehir Kuzeybatı Kamboçya’da yer alır. Şehrin en büyük cazibe merkezlerinden bir tanesi Kmer imparatorluğunun simgesi olan Angkor Tapınaklarıdır. Siem Reap, göllerin üzerinde yüzen köyleri, pirinç tarlaları, balıkçı kasabaları, tropik meyve tezgâhları ve geleneksel el sanatları dükkânlarıyla gezilip görülmeyi fazlasıyla hak eden bir sıcakkanlı bir Asya şehri.
Dünya şehir mirası listesinde yer alan Angkor arkeolojik parkı şehrin odak noktasını oluştursa da Angkor Ulusal müzesi, Kamboçya mayın müzesi, spa ve masaj salonları, Kamboçya kuklaları ve barlar sokağındaki dans gösterileri şehrin cazibesini arttıran diğer unsurlardan.
Şehrin gürültüsünden uzaklaşıp Siem Reap’in sessiz güzelliğini keşfedin!
ÇİN – ŞANGHAY
Küçük bir balıkçı kasabası olarak kurulmuş olan Şanghay, bugün sahip olduğu devasa gökdelenleri, borsası ve kültürü ile günümüzde dünyanın en büyük metropolleri arasına girmeyi başarmış durumda. Muhteşem bir dinamizmi olan Şanghay doğu ile batıyı, gelenek ile modernizmi birbiriyle buluşturmuş ender şehirlerden bir tanesi.
Şangay müzesi, The Bund bölgesi, Orient Pearl TV Kulesi, Yu Yuan Bahçeleri, Zhujajiao Su Şehri gibi tarihi ve turistik bölgeleriyle çekim merkezi olan Şanghay’ı ölmeden önce mutlaka görmeli!
Şanghay’ın kalabalığına karışmak için geç kalmayın!
ALMANYA – BERLİN
Berlin kültürü, mimarisi ve siyasi geçmişi ile dikkat çeken bir şehir. Hem Alman İmparatorluğuna hem de Nazi Almanya’sına ev sahipliği yapmış Berlin, yalnızca siyasi açıdan değil, kültürel olarak da dopdolu. Yaklaşık 200.000 Türk’ün yaşadığı şehirde gezerken, kendinizi hiç de yabancı hissetmeyeceksiniz. Şehrin doğusunda bulunan Müzeler Adası’nda müzelere ve kültüre doyamayacaksınız. Çok daha fazlası için Berlin turuna katılmaya ne dersiniz?
ABD – NEW YORK
Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük şehri New York, Hudson nehri kıyılarına kurulmuş. 18,7 milyon nüfusuyla ülkenin en kalabalık metropolü. Medya, kültür, yemek, moda, sanat, araştırma, fınans ve ticaret merkezi. New York, 180’den fazla ülkeden gelen yüzbinlerce göçmene ev sahipliği yapıyor. Çok kültürlü olması bakımından İstanbul ile yarışıyor da diyebiliriz. Muhteşem bir enerjisi olan bu kozmopolit şehir, herkesi kendine aşık ediyor.
İTALYA – FLORANSA
Dünyanın en karizmatik şehirlerinden biri olan Floransa, Avrupa’nın kültür, sanat ve moda başkenti olarak anılıyor. Michelangelo, Da Vinci’ye ilham veren şehir Floransa’nın her yanı müzeler ve sanat eserleriyle dolu. Tarihi binaları, bazilikaları, kütüphaneleri, sanat koleksiyonları ve mimarisiyle ziyaretçilerinin üzerinde açık hava müzesi etkisi bırakan şehirde dünyanın en güzel mutfak tatlarını deneyebilir, dünyaca ünlü şaraplarından tadabilirsiniz. İtalyan Rönesans’ının doğum yeri olan Floransa’da Giotti Kalesi, Uffuzi Müzesi, Duomo Katedrali gibi birçok önemli yapıyı görebilir, İtalyan modasının en güzel koleksiyonlarının bulunduğu mağazalardan alışveriş yapabilir, birçok moda ve sanat festivallerine katılabilirsiniz.
ARJANTİN – BUENOS AİRES
Güney Amerika’nın ikinci en büyük şehri olan Buenos Aires’i müziği, içkileri, hareketli şehir yaşantısı, gece hayatı, futbola olan sevgisiyle kıtanın en heyecan verici şehirlerinden biri yapıyor. Güney Amerika’nın Paris’i olarak da adlandırılan Buenos Aires’in kulüplerinde bir tango performansını izlemek, başkanlık sarayında bir tur atmak, meşhur Recoleta Mezarlığını gündüz vakti dolaşmak, mahallelerini keşfetmek, revaçta olan kafe ve butiklerinde size ‘’el turco’’ diye seslenecek yerel halkla sohbet etmek heyecan verici olacaktır.
İSPANYA – BARCELONA
İspanya’nın en modern, kozmopolit ve avangart şehri ünvanına sahip olan Barcelona, güneşin parladığı La Costa Brava plajları, sanatsal hazineleri, antik ve modern mimarisi ile duyulara şölen yaşatan bir akdeniz şehri. La Rambla caddesi ve Barcelonata plajı boyunca yürüyüş yapmak, Gaudi’nin Sagrada Familia bazilikasının büyüleyici güzelliğini keşfetmek, Nou Camp turuna katılmak çok farklı deneyimler yaşamanıza neden olacaktır. Modern sanat müzeleri ve şık dükkanları dikkat çeken şehirde flamenco gösterilerine katılabilir, Picasso müzesini ziyaret edebilir, El Borne bölgesinde çeşitli yemek alternatiflerini deneyebilirsiniz.
RUSYA – ST. PETERSBURG
Çarların ve çariçelerin eski başkenti olan Petersburg, Moskova’dan sonra Rusya’nın en büyük ikinci şehri. Kuzeyin Venedik’i de olarak adlandırılan Petersburg, olağanüstü geçmişi, zengin kültürel gelenekleri, sahip olduğu yüksek sanat, barok ve neoklasik mimarisi ile dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi. Size unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşatacak her şey var Petersburg’da. beyaz gecelerin gizemli alacakaranlığını yaşayacağınız büyülü kış akşamları, Neva Nehri üzerinde katılabileceğiniz tekne turları ve yaldızlı kubbelere sahip tarihi yapılarıyla eşsiz güzellikteki Petersburg’u keşfedin.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ – DUBAİ
Birleşik Arap Emirliklerinin 7 emirliğinden en çok bilineni hiç kuşkusuz Dubai. Kısa süre önce sadece çöl kumlarından ibaret olan Dubai, yatırımlar ve özel projelerle bugün bir alışveriş ve turizm cenneti haline geldi. Yılda 2 kez gerçekleşen alıveriş festivali dünyanın dört bir yanından insanları Dubai’ye çekiyor.
Dubai’nin sivil mimarisinden örnekler görebileceğiniz tarihi Bastakiya bölgesi restore edilmiş binalarda konumlanmış birçok şık kafeye ve sanat galerisine ev sahipliği yapıyor. Bastakiya’da mutlaka uğranması gereken bir başka nokta ise Al Fahidi Kalesi.
ABD – CHİCAGO
Michigan gölü kıyısında bulunan ‘’Rüzgarın Şehri’’ Chicago, gökdelenleriyle ünlü bir şehir. Amerikan sinemasının film platosu olan şehirde Dark Knight başta olmak üzere birçok film çekilmiştir. Amerika’nın üçüncü büyük şehri Chicago, dünya standartlarında yemek, alışveriş ve eğlence kültürüne sahiptir. Millennium Park’ta halk sanatını keşfedebilir, Lincoln hayvanat parkını gezebilir, muhteşem Michigan gölü manzarasının tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
GÜNEY AFRİKA – CAPE TOWN
Masa Dağı yamaçlarında kurulmuş olan Cape Town, doğal plajları ve eşsiz güzellikleriyle Afrika’nın en güzel şehirlerinden biri. Şehirde görülmesi gereken yerlerin başında Masa Dağı ve Ümit Burnu geliyor. Mandela’nın tutukluk günlerini geçirdiği Robben Island’ı ziyaret etmek sizin için ilgi çekici olabilir. Afrika’nın en güney ucu olan Cape Point özellikle fotoğrafçılar için olağanüstü manzaralar sunuyor. Maceradan hoşlananlar için Safari turları oldukça cezbedici olacaktır.
TAYLAND – BANGKOK
1782’den beri Tayland’a başkentlik yapan ve ülkenin en kalabalık şehri Bangkok, Asya’nın en büyük turistik kentlerinden biri olma özelliği taşıyor. Görkemli sarayları ve otantik kanalları ile büyüleyen Bangkok’ta gezilecek yerler arasında tapınaklar başta yer alıyor. Yaklaşık 400’den fazla tapınağa ev sahipliği yapan şehirdeki ziyaretçi akınına uğrayan üç tapınak Zümrüt Budha Tapınağı anlamına gelen Wat Pra Kaew, Şafak Tapınağı anlamına gelen Wat Arun ve Yatan Buda anlamına gelen Wat Pho tapınakları. “Doğu’nun Venedik’i” olarak bilinen Bangkok’tan muhteşem showları ve gece hayatı ile popüler tatil beldesi Pattaya’ya uzanan harika bir tatili siz de kaçırmayın.
Yorum Yazın