Görüş Bildir

Ali İsmail Korkmaz Haberleri

Ali İsmail Korkmaz ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ali İsmail Korkmaz ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Eskişehir Emniyeti'nin Amirleri de Oradaymış
Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı.Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı. Eskişehir'de polis, savcılığa vermediği bilgileri Emniyet müfettişlerine açıklamış. Buna göre Bilir'i dövenler belli, üstelik amirler de o sokaktaydı. Radikal Gazetesi 'nden İsmail Saymaz 'ın haberine göre, Eskişehir Başsavcılığı'nın 'Şüphelileri belirleyin' talimatına rağmen Eskişehir Emniyeti sekiz aydır hiçbir işlem yapmazken, disiplin soruşturması yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu isimleri geçen eylül ayında belirleyip ifadelerini aldığı ve raporun bir örneğini savcılığa gönderdiği anlaşıldı. Bu rapora göre Bilir'in dövülmesi olayına, Ali İsmail Korkmaz davasında sanık sıfatıyla yargılanan iki polis ile davaya tanık olarak katılan bir polis ve bir sivil sopalı saldırgan karıştı. İfadeleri alınan polisler, bugüne kadar savcılıktan saklanan en önemli bilgiyi başmüfettişlere açıkladı: Korkmaz ile Bilir dövülürken sokakta polislerin başında TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Şube Amiri Mutlu Umutlu da vardı. Eskişehir Savcılığı, Bilir'in dövülmesinden sonra, 10 Haziran 2013'te Emniyet'e yazarak, 'şüphelilerin bulunmasını' istemişti. Fakat Emniyet, sekiz aydır yanıt vermemişti. Radikal de 15 Şubat'ta 'Herkes biliyor, Eskişehir polisi bulamıyor' başlıklı haberinde şüphelilerin bilindiğini yazmıştı. Başsavcılıkta hâlâ 'faili meçhul' başlığı altında tutulan dosyada, aynı dayak ve şüpheliler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından disiplin soruşturması açıldığı ve geçen yıl eylülde hazırlanan raporun savcılığa iletildiği anlaşıldı. Böylelikle Eskişehir Emniyeti tarafından yapılmayan işlem polis başmüfettişlerince yapıldı. DÖVENLER TEM'DE GÖREVLİ POLİSLER Başmüfettiş Sabih Özkurt ve Mustafa Özefe imzalı ve 24 Eylül 2013 tarihli rapora göre, Bilir'in dövüldüğü anı gösteren kamera görüntüleri Eskişehir Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderilerek, darp edenlerin kimliği soruldu. Yapılan incelemede; Bilir'i darp edenlerin, TEM'de görevli polisler Selçuk Bal, Hüseyin Engin ve Şaban Gökbudak, sopayla vurduğu görülen sivilin ise Serkan Kavak olduğu belirlendi. Engin ve Gökbudak Ali İsmail Korkmaz davasında sanık, Bal ve Kavak ise tanıklar arasında. MÜFETTİŞLERE ANLATTILAR Savcılığın isimlerine ulaşamadığı için ifadelerini alamadığı bu kişilerin, müfettişlere ifade verdiği gün yüzüne çıktı. Dört polis, Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu iddia etti. Polis Selçuk Bal, Bilir'in soda şişesiyle vurma ihtimaline karşılık omzuyla vurup durdurduğunu, copla bacaklarına vurduğunu, Şaban Gökpunar'ın yardıma koştuğunu, sonra da Serkan Kavak'ın sopayla geldiğini anlattı. Bilir'in de bu kargaşada kaçtığını söyledi. GÖRÜNTÜLER'DE BİLİR'İN ELİNDE HERHANGİ BİR CİSİM YOK Şaban Gökpunar da Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu zannettiğini, kelepçe takacakken kaçtığını savundu. Sopalı saldırgan Kavak hakkında, 'bir daha göremedikleri' için işlem yapamadıklarını ileri sürdü. Kavak ise kendisinin halk arasında 'Künyeli Serkan' diye bilindiğini ve bu yüzden polislerle 'samimi davranışları' olduğunu ifade etti. Görüntülerde ise Bilir'in elinde herhangi bir cisim görünmüyor. Üç polis ayrıca, kendilerinin Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu'nun talimatlarıyla hareket ettiklerini söyledi. Selçuk Bal, 'Mutlu Komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik. Mutlu Komiserimiz, Çevik Kuvvet ekibine saldırıların önlenmesi için tedbir almamızı söyledi' dedi. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25'er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söyledi. Gökhunar, 'Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel'in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik' dedi. Umutlu'nun talimatıyla, 'esnaf ve vatandaşın güvenliği' amacıyla Sanayi Sokak'a girdiklerini söyledi. SAVCILIK İŞLEM YAPMADI Bu bilgi, Korkmaz'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada savcılıktan saklanmış ve savcılık emir verenlerin kim olduğuna dair işlem yapmamıştı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Korkmaz davasının 5 Şubat'taki ilk duruşmasında, avukatların ısrarlı soruları üzerine, sadece bir polis bu bilgiyi açıklamıştı. Ayrıca, gözaltı talimatına rağmen, gözaltı işlemi yapılmadığı, durdurulanların dövülüp bırakıldığı anlaşılmıştı. Eskişehir Savcılığı bu müfettiş raporuna rağmen halen şüpheli polislerin ifadesini almadı. TIPKI DAVADAKİ GİBİ: HİÇBİR ŞEY YAPMADIK Öte yandan Sol Gazetesi 'nden Elif Örnek 'in haberine göre ifadeleri alınan polisler Doğukan Bilir'in kafasına meşe odunuyla vuran sivil Serkan Kavak'ı ve birbirlerini kollayarak 'gözaltına almaya çalıştık', 'vurmadık', 'vurmaya çalıştı ama isabet etmedi' şeklinde ifade verdiler. Ali İsmail davasında da sanıklar 'ayağımla hafifçe dürttüm', 'önündeki taşı aldım', 'hiç dokunmadım' yönünde savunma yapmışlardı. Ali İsmail'in öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasına giren Beşik Otel'e ait kamera kayıtlarında Doğukan Bilir adlı bir başka gencin polisler tarafından durdurulup, bir siville birlikte cop ve sopalarla dövüldüğü görülüyordu. Bilir'i durdurup döven ilk polisin Selçuk Bal, sonradan gelip vuran polisin Ali İsmail'in ödürülmesi davasının sanıklarından polis Şaban Gökpunar olduğu saptanmış, olay yerinde sanık polis Hüseyin Engin'in de bulunduğu tespit edilmişti. Kayıtlarda, Serkan Kavak adlı sivilin Doğukan Bilir'in kafasına odunla vurduğu görülüyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, saldırıyla ilgili disiplin soruşturması başlatarak, iki polis müfettiği görevlendirdi. Soruşturma kapsamında Selçuk Bal, Hüseyin Engin, Şaban Gökpunar adlı polislerle, saldırıda bulunan sivil Serkan Kavak ve Beşik Otel'in sahibi Erdoğan Gözseçen ile dövülen Doğukan Bilir'in ifadeleri alındı. İfadeler 24 Eylül 2013 tarihinde, olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığa ulaştırıldı. Bilir, disiplin soruşturması kapsamında müşteki olarak Emniyet'te verdiği ifadede, polis üdahalesi üzerine Beşik Otel'in bulunduğu sokağa girdiğinde, yanında ismin daha sonra öğrendiği ancak değişik yerlerden şahsen tanıdığı Ali İsmail Korkmaz'ın da bulunduğunu söyledi. Sokakta park etmiş araçların arasından dört- beş kişinin aniden önlerine çıktığını aktaran Bilir, aralarında çevik kuvvet polislerinin de bulunduğu kişiler tarafından dövüldüğünü belirtti.Gerçek Gündem
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)
Ayvalıtaş Parkı ve Korkmaz Parkı Kadıköy'de
Kadıköy’de Moda Eski Havuz Meydanı’na Mehmet Ayvalıtaş’ın, Yeldeğirmeni’nde yeni açılan parka da Ali İsmail Korkmaz’ın isimleri verilecek. Kadıköy'deki mahalle dayanışmalarının bu konudaki istekleri dün akşam yapılan Kadıköy Belediye Meclisi toplantısında değerlendirildi. Cumhuriyet Halk Partisi üyelerin teklifi ile yapılan görüşme sonucu karar “oy birliği” ile alındı. Mehmet Ayvalıtaş Gezi eylemleri sırasında İstanbul'da iki aracın çarpması sonucu, Ali İsmail Korkmaz da Eskişehir’de polis ve sivil kişilerce dövülerek hayatını kaybetmişti. Caferağa Dayanışması 20 Kasım’da Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesinin de olduğu bir yürüyüş düzenlemişti. Yürüyüş sonunda Moda Eski Havuz Meydanı’ndaki heykele “Mehmet Ayvalıtaş Meydanı” pankartı asılmıştı. Caferağa Dayanışması bu ismin resmileşmesi taleplerini Kadıköy Belediye Başkanı’na iletmişti. Yeldeğirmeni mahalle sakinleri de mahalledeki yeni parka Ali İsmail Korkmaz adının verilmesine dair Belediyeye dilekçe vermişti. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Kadıköylüler, forumlar ve sosyal medyadan kendisine ulaşan insanların taleplerini Meclis’in dünkü oturumunda görüştüklerini ve kabul edildiğini söyledi. “Fadime Ana Mehmet Ayvalıtaş Meydanı yazılı bir pankart taşımış; ‘Mehmet adalet ve özgürlük için yaşamını yitirdi’ demişti. Fadime Ana ne yazık ki 13 Aralık’ta yani, Moda’ya gelmesinden kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Biz, Fadime Ana’nın o günkü sözlerini vasiyet kabul ettik. Meclisimizde oy birliği ile bu talebi resmileştirdi. En kısa zamanda Mehmet Ayvalıtaş Meydanı tabelasını koyacağız.” “Yeldeğirmeni’ndeki park küçük ama yeni bir park. Mahalle sakinleri parka Ali İsmail Korkmaz isminin verilmesini istedi. Biz de bundan mutluluk duyduk.” BİA Haber Merkezi
O Gece Ali İsmail Gibi 21 Kişi Daha Dövülmüş
Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü gece Eskişehir'de çoğu üniversite öğrencisi 21 kişi daha polis tarafından dövüldüüğü ortaya çıktı. Şikâyete rağmen polisler belirlenemedi Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü saatlerde, şehrin birçok noktasında polislerin birçok kişiyi dövdüğü ortaya çıktı. 21 genç daha o gece polislerce dövüldükleri, sürüklendikleri, coplandıkları ve copla taciz edildikleri iddiasıyla şikâyetçi oldu. Bu gençler arasında, Gezi Parkı eylemine katılmadığı halde yediği dayak nedeniyle kafatası kırılan, beyin kanaması geçiren Gürcü öğrenci Akaki Avaliani de var. Avaliani, kafatasında göçme olduğu ve beyin kanaması geçirdiği saptanınca ameliyata alındı. Sağ kolu felç olan Avaliani henüz hastanedeyken, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, memura direnme, kamu malına zarar, mala zarar ve hakaret suçlarından şüpheli sıfatıyla dinlendi. ‘Kasten öldürme ve yaralama’ iddiasıyla haklarında soruşturma açılan polisler aradan sekiz ay geçmesine rağmen belirlenemedi. Avaliani’nin dövüldüğü noktaya bakan bir güvenlik kamerasının teslim alınması görevi, Ali İsmail Korkmaz’ın görüntülerini sildiği öne sürülen bilirkişiye verildi. Pasajdaki dehşeti anlattılar İsmail Saymaz 'ın Radikal'de yer alan haberine göre, Anadolu Üniversitesi’nde okuyan Evrim Kavran, Gülşah Çetinbaş ve Coşkun Anayurt, o gece kent merkezinde bulunan Kanatlı AVM’ye yürürken patlama sesi duydular. Üç arkadaş bir pasaja sığındı. İddiaya göre içerideki polisler, gelenleri coplamaya başladı. Üniversite öğrencisi Evrim Kavran o pasajda yaşananları şöyle anlattı: “Coplarla bacaklarıma vurunca yere düştüm. Yerdeyken vücuduma, kafama tekme ve copla vuruyorlardı. Ayağa kalkmaya çalıştığımda bir polis, saçlarımdan tutup sırtıma yumrukla vurdu. Porsuk Çayı önünde yerde yatan birçok insan, üzerlerinde polisler vardı. Polisler Gülşah’a yöneldi. Gülşah’ın bulunduğu dükkâna kaçtım. Polisler tekmeyle dükkânın kapısını kırdı. Bir polis üstümdeki kanı görünce koruma amaçlı sarıldı ve dükkânın içine çekti. Diğerleri ‘Sen bir o... koruyorsun’ diye bağırdı. Beni koruyan polis, ‘Buradan çıkma’ dedi. Kapıyı üstümüze kapattı. Dışarıdan çığlıklar geliyordu. Yaşlı bir amca bizi üst kata çıkarıp su verdi. On dakika sonra Coşkun bizi hastaneye götürdü. Yüzüm kan içindeydi. Burnum şiş, dudağım patlak, burnum ve dizlerim kanıyordu.” Kavran’ın muayenesinde vücudunun her yerinde morluk ve burnunda çatlak saptandı. Dayak yediğini iddia eden öğrencilerden Gülşah Çetinbaş ise “Polis çelmesiyle yere düştüm. Düşünce cop ve tekmelerle vurdular. Yüzümü korumak için kafamı kaldırdığımda sağımda dört tane postal gördüm. 10-15 dakika boyunca vurdular. Hayatımdan endişe etmeye başladım” dedi. Bircan Herdem ve Aylin Önen de eyleme katılmadıkları halde dayak yediklerini iddia etti. Herdem ifadesinde, “Coplarla vurdular, yüzüme sprey sıktılar. Her seferinde farklı bir polis gelip darp etti. Polislerden biri koşup tekme attı, yere düştüm. Sürüklediler” dedi. Coplu taciz Üniversiteli Can Ersoy, Oğuzhan Dönmez, Çiler Kayabaşı ve Çağatay Dirilgen ise eyleme katılmak için gittikleri Yunus Emre Caddesi’nde polisler tarafından dövüldü. Dayak yediklerine dair şikâyette bulunan öğrencilerden Ersoy, polislerin kendisini copla taciz ettiğini öne sürdü. T24
Ali İsmail Korkmaz Davasında Amir-Polis Dayanışması!
Ali İsmail Korkmaz ile aynı sokakta dövülen gençle ilgili soruşturmada, polis görüntülerdeki Ali İsmail Korkmaz'ı 'tanıyamadı' Eskişehir’de, Gezi Parkı gösterileri sırasında Ali İsmail Korkmaz ’la aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir ’le ilgili disiplin soruşturması için İçişleri Bakanlığı Başmüfettiş Sabir Özkurt ve Mustafa Özefe ’yi atadı. Müfettişler geçen eylül ayında dosyayı mercek altına alırken Korkmaz ve Bilir’in dövüldüğü ana ilişkin güvenlik kamerası kayıtları Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınarak Eskişehir TEM Şubesi’ne gönderildi. TEM Şubesi’ne 12 Eylül 2013’te yazılan yazıda, “Görüntülerdeki tüm şahısların teşhis ve tespiti” istendi. İsmail Saymaz 'ın Radikal'de yer alan habere göre, TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek ertesi gün yanıt verdi. Gökçek, 11 sayfalık ‘Görüntü İnceleme ve Tespit Tutanağı’nı ekte gönderdi. Tutanakta, 20 fotoğrafa yer verildi. Bu fotoğraflarda, polisler ve sivil saldırgan isimleriyle işaretlendi. Hatta meşe odunlu Serkan Korkmaz için “Serkan Kavak isimli vatandaş” ifadesine yer verildi. Ne var ki Bilir ve Korkmaz’ın ismi fotoğraflar üzerinde belirtilmedi. Korkmaz için sadece “Darp edilen şahıs” ifadesi kullanıldı. Oysa Jandarma Kriminal Laboratuvarı 30 Temmuz’da Harman Ekmek Fırını’na ait silinen görüntüleri kurtarmış, Odunpazarı Jandarma Karakolu da kurtarılan görüntüler ile tanık ve şüphelilerin ifadelerini birlikte değerlendirerek 23 Ağustos’ta savcılığa yazdığı yazıda, dövülenin Ali İsmail Korkmaz olduğunu tespit etmişti. Savcı Hakan Ali Erkan da rapora istinaden 9 Eylül 2013’te 4’ü tutuklu 8 şüpheli hakkında dava açmıştı. İmzayı atan amir de o sokaktaydı Bilir ve Korkmaz’ın adlarının saklandığı polis raporunun üst yazısında ise TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek’in imzası var. Şüpheli polisler, başmüfettişlere verdikleri ifadelerde, olay günü sokakta amirleri Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu ’nun da bulunduğunu açıklamış, üç amirini talimatlarıyla hareket ettiklerini söylemişti. Polis Selçuk Bal , “Mutlu komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik” demişti. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25’er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söylemişti. Gökpunar, “Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel’in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik” diye konuşmuştu. Ne var ki şüpheli polisler, üç amirin ismini savcılıkta saklamıştı. Antalya’da 5 polis için takipsizlik Öte yandan Doğan Heber Ajansı'nda yer alan habere göre, Antalya’da avukatların Gezi eyleminde gözaltına alınan müvekkilleriyle görüşmelerini engelledikleri ve şiddet uyguladıkları iddiasıyla 5 polis için yaptıkları şikâyette takipsizlik kararı verildi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş , “Eğer bu karar onanırsa Türkiye ’de isteyen savcı, istediği zaman avukat görüşlerini engeller” dedi.T24
Eskişehir'de Eylemcinin Üstünde 'Zıplayan' Polis Kamerada
Seçim çalışmaları kapsamında bugün Eskişehir'de bir miting düzenleyen Erdoğan'ı protesto etmek isteyen gruba polis müdahale etti. Polisin gözaltına aldığı eylemcinin üzerinde zıplaması kameraya böyle yansıdı. Sivil giyimli kişinin elindeki telsiz dikkat çekiyor.
Gençlik Filmleri Festivali Ali İsmail Korkmaz Belgeseliyle Başlıyor
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali (GFF) bugün Eskişehir'de galası yapılacak “Ali: Düşlerinde Özgür Dünya” belgeselinin gösterimiyle açılışını yapıyor. 2010’da yola çıkan GFF, her yıl olduğu gibi bu yıl da sponsorsuz ve herhangi bir bilet ücreti olmadan alternatif bir festival olarak “Direniş” temasıyla karşımızda. Sloganı ise #direnişperdede. Mart ayı gösterimlerinin uğrak noktaları Eskişehir, Ankara, İzmir ve İstanbul. Festival her ildeki açılışını Ali İsmail Korkmaz'ı anlatan belgeselle yapacak. Festivalin detaylarını Kolektif Yürütme Kurulu üyesi ve festival ekibinden İlknur Özcan'la konuştuk. GFF'nin yola çıkış öyküsünü Özcan şu şekilde aktardı: “GFF, Öğrenci Kolektifleri'nin bir birimi olan Kolektif Sinema ekibinin 2009 yılında temelini attığı bir festivaldi. Derdimiz gençliğin üretimlerinin olduğu ve bunların ücretsiz, sponsorsuz ve yarışmasız yapıldığı bir festivaldi. Çünkü gençlik filmleri denilince günümüzde akla yozlaşmış filmler geliyor ama bir çok genç yönetmenin kısa-uzun metraj filmleri var ve bunları çeşitli engellere takılmadan sergileyebilecekleri bir alan yok. Festivalimiz bu sıkıntılara çare olmaya ve alternatif bir kültür yaratmaya çalışıyor.” Gençlik Filmleri Festivali her yıl ülke gündemini yakından takip ederek güncel bir temayla ortaya çıkıyor. Geçmiş yıllarda, sanata baskıyı vurgulamak adına seçilen “Yasak” teması ve sınırımızda yaşanan savaşa dikkat çekmek adına “barışın sesini yükseltme” gayesiyle seçilen “Barış” teması bunlara örnek. Bu yıl da direnişin sanatını perdeye yansıtmayı amaçlayan festival “Direniş” temasını kullanıyor. 3 yılda, 17 il ve 30 gösterim yerine ulaşan festivalin bu yılki ilk durağı Ali İsmail Korkmaz' ın yaşadığı şehir olan Eskişehir. Hemen ardından 11 Mart Ankara, 16 Mart İstanbul ve 24 Mart İzmir açılışları geliyor. Festival yeni durak noktalarıyla Nisan ve Mayıs'ta da devam edecek. Kesinleşen iller arasında Zonguldak, Denizli, Edirne, Bolu, Konya, Adana, Mersin, Trabzon, Kocaeli ve Bursa var. Kayseri ve Kırşehir ise bu yıl ilk kez GFF'e katılan iller. GFF ekibi, “Ali: Düşlerinde Özgür Dünya” belgeselinin Eskişehir'deki galasından sonra “Ali belgeselini şehrinde, kampüsünde göster” adlı bir kampanyaya imza atmayı düşünüyor. Belgeselden haberdar olan birçok kişi yurtdığı ve yurtiçi gösterimler için şimdiden talip olmuş bile. Ali İsmail'i anlatan belgesel, Belgesel Kolektif Sinema tarafından gönüllülerle birlikte hazırlanmış ve Yönetmen Yıldıray Yıldırım da yapım aşamasında gönüllülere yardımcı olmuş. Festivalde bu yıl ustalara saygı kuşağında Yılmaz Güney'in Umut filmi, genç yönetmenlerden kısalar, Kolektif Sinema kısa seçkileri, yurtdışından uzun metrajlı filmler ve Türkiye'den uzun metrajların yanı sıra Eymir Neden Paylaşılamadı?, ODTÜ Ayakta, Ekümenopolis gibi belgeseller de gösterilecek.  Pınar ÇalışkanBianet
Artık Şeker Yiyemeyecek Çocuklar
Çocuk ve ölüm kelimesini yan yana bile zikretmek insanın içini acıtırken biz çocuklarımızı bir bir mezara koyuyoruz. Ve daha da acısı onları mezara gönderenleri öğrenemiyoruz bile. Çocuklar ölmesin, şeker de yiyebilsinler...
Hayko Cepkin'den 'Memleket Selfie'si'
Hayko Cepkin, Berkin Elvan'ın ölümü üzerine Twitter hesabından, resimli bir mesaj yayınladı. Cepkin, son dönemlerdeki selfie fotoğraf çekme akımına da gönderme yaparak 'Biz de isterdik gülümseten bir memleket selfisi yapalım. Ama bizimki maalesef böyle oldu. Özür dileriz!' mesajı verdi. Cepkin'in paylaştığı resimde Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Hasan Ferit Gedik ve Berkin Elvan yer alıyor. medyatava