Erdoğan İstanbul Seçimleri İçin Bazı Bankaları İşaret Etti: 'Burada Bir Şaibe Olduğu Kesin'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP'nin Kızılcahamam toplantısında 31 Mart'ta yapılan yerel seçimler hakkında değerlendirmede bulundu. Erdoğan bazı bankaların işçi statüsündeki çalışanlarının sandık başlarında yer aldığını söyledi ve ekledi: 'Milletimiz diyor ki; bu İstanbul benim içime sinmedi, burada bir şaibe olduğu kesin. Bu şaibenin giderilmesi şart ki rahatlayalım.'
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Yerel seçimler hakkında değerlendirmede bulunan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Bahçeli'ye teşekkür
'İstanbul ve Ankara'da aslında kaybetmedik, tam tersine kazandık'
'Burada ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu'
İstanbul seçimlerinde örgütlü bir organizasyon olduğunu öne süren Erdoğan, neden büyük şehirleri kaybettiklerini de sorgulayacaklarını aktardı:
'İlçeleri kazanmamıza rağmen büyük şehir belediyelerini neden kaybettiğimizi sorgulayacağız. Seçim kanunundan doğan itiraz ve düzeltme hakları bundan önce de kullanılmıştır. Ancak CHP bu konuda sınıfta kaldı. CHP halk oylamasının sonuçlarını tanımadığını ve tanımayacağını söyleyecek kadar ileri gidebilmiştir. 30 bin fark diyorlardı bu düşe düşe 13 bin küsüre kadar düştü. Şu anda son verilerle düşmeye devam ediyor. Burada ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor.'
'İş Bankası, Şeker Bank, Garanti Bankası, FİBA Bank'ın yüzlerce memuru buralarda yer almıştır'
Bazı banka işçilerinin sandık başlarında memur sıfatıyla görev aldığını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:
'Memur sıfatıyla orada olması gereken kişilerin birçok bankadaki işçi statüsündeki kişilerin sandıklara memur gibi sokuşturulması yenilir yutulur gibi bir şey değildir. İş Bankası, Şeker Bank, Garanti Bankası, FİBA Bank'ın yüzlerce memuru buralarda yer almıştır. İş Bankası bizim bilgimizde değildir diye bir açıklama yaptı. Sizin bilginizde demiyoruz ama çalışanlarınızın burada görev aldığını söylüyoruz. Partimize verilen oyların takibini yapacağız. Şöyle bir şey konuşuluyor. 'AK Parti umudunu kesti...' Şunu çok açık net söyleyeyim. Son ana kadar biz hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bir normal yargı mücadelesi olmaktan aslında seçim hukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu da sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Zira öyle bir şey burada var ki, milletimiz diyor ki bu İstanbul benim içime sinmedi, burada bir şaibe olduğu kesin. Bu şaibenin giderilmesi şart ki rahatlayalım.'
'PKK ile işbirliği yaptın'
Kılıçdaroğlu'na şehit cenazesinde yapılan saldırıya değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
'CHP zihniyeti hep yaptığı gibi geçtiğimiz hafta bir şehit cenazesinde yaşanan müessif bir hadiseyi yine çığrından çıkarmaya çalıştı. Sadece bununla kalmayıp, işi hem şehitlerimizin yakınlarına, hem milletimize hem de çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdılar. Öncelikle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları için gelin birer Fatiha okuyalım...
Şehit cenazesine katılmak elbette herkesin hakkıdır. Güzel de bir şeydir. Ancak seçim sürecinde kendini PKK'nın güdümünden kurtaramamış, PKK ile işbirliği yapmış ve bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenler, daha özenli hareket etmek zorunda olmaları gerekir. Acaba buraya gitmek ne getirir? Ne götürür? Çünkü bu şehit nereden geliyor? Senin işbirliği yaptığın o PKK'nın canavarlarının, alçaklarının evet siyasi görüntüsü olan HDP ile sen işbirliği yapmışsın. Yani bunu söylemeyelim mi? Bunu yutalım mı? Benim Mehmedimi şehit edenlerin, siyasi görüntüleriyle işbirliği yapacaksın, güç birliği yapacaksın, bunları yutalım.... Yutmayacağız arkadaşlar bunları söyleyeceğiz. Dağ ile anlaşacaksın, dağ ile el tutacaksın, dağ sana talimat verecek, bunları TV'lerde hep izledik. İşte HDP Ankara, İstanbul, Antalya burada seçime girmeyecek... Ve sen onlarla dayanışma içinde olacaksın, ondan sonra da kalkıp Çubuk'a şehidimin cenazesine gideceksin...'
AKP içine mesaj: 'Bunların hesabını sorması biliriz'
'Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit için değil'
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
'Siz o kardeşlerimi hiç düşünmüyor musunuz ya? Ben bir Cumhurbaşkanı olarak gittiğim zaman önce soruyorum, gidişim rahatsız eder mi, etmez mi? 'Bir sıkıntı var' derlerse gitmiyorum. Niye? İkinci bir sıkıntıyı niye yaşatayım? Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil, herkes beni sevmek zorunda da değil.
Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit için değil. Ve çıkıyor bunların bazı hokkabazları, diyorlar ki, hükümetten kimse orada yoktu. Yahu benim genel başkan yardımcılarımdan tut, savunma bakanıma kadar hepsi cenaze merasiminde bulundular.
Kalkıyorsun o köyü terörist olarak ilan ediyorsun dolaylı yollardan. Gereken yerlere bilgi verilip yapılması gerekir. Sen bunu da yapmadın, gereken yerler bellidir. Kaldı ki aile zaten gelmenizi istemiyor, bir de o var. Buna rağmen oraya gidiyorsunuz. Hiç kimsenin biz şiddete maruz kalmasını tasvip etmeyiz. Bay Kemal, Hacı Bektaş'ta bizim bakanımız Bekir beye senin gözlerinin önünde nasıl saldırıldığını, darp edildiğini biliyoruz. Kalkıp da konuşmanda, bir orada özür veya geçmiş olsun temennisinde bulunmadın. Aynı şekilde Enerji Bakanımız Taner beye, yine CHP'liler tarafından yapılan saldırı... Ve sizin besleme medyanızın nasıl başlıklar attığı bunların hepsi bizim gündemimizde var. Nasıl başlıklar attığını biliyoruz.'
Yorum Yazın
“Partili Cumhurbaşkanı neden olmaz?” sorusunun en güzel örneği.
Ülkenin c.başkanı değil zaten. Akplilerin akp'ye oy verenlerin c.başkanı bu. Bizim değil.
tüm ülke senin olsun,her karari sen ver secimleri de sen kazanana kadar bidaha yapalim
en sonunda da toplanak allah diyek
Hani bi haber vardı söylediklerinin 10 tanesinden 9u yalan 1i şüpheli diye...