Görüş Bildir

Uzay Haberleri

Uzay ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Uzay ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Dev Teleskopta Canon Lensleri Kullanılıyor
Evrenin sırlarını araştıran dev teleskopta bu önemli ismin lensleri kullanılıyor!Karanlık madde ve karanlık enerji gözlemi aracılığıyla evrenin sırlarının çözülmesine yardımcı olan Subaru Teleskop , uzay araştırmalarında hep ön planda olmuş devasa boyutta bir teleskop. Teleskobun en temel bileşeni olan Hyper Suprime-Cam Asal Odak Kamerası , Canon tarafından geliştirilen ve üretilen bir düzeltici lens donanımına sahip.Subaru Teleskop, dünyadan yaklaşık 13 milyar ışık yılı uzak mesafedeki cılız ışık sinyallerini alma ve bunları insan gözüyle görülebilir net görüntülere dönüştürme kapasitesine sahip. Bu devasa teleskop, 8 metre sınıfındaki teleskoplar arasında özel bir yere sahip. Asal odakta bir gözlem enstrümanının bulunması sayesinde, yıldız ışığının ışık bozulmaları ve atmosferik dağılımı düzeltiyor ve geniş bir görüş alanında yüksek görüntüleme performansı sunuyor.Bu teleskop için Hyper Suprime-Cam (HSC) adı verilen ultra geniş görüşlü asal odak kamerasının geliştirilmesi gerekiyordu. Canon, yarı iletkenler için geliştirdiği optik sistemlerde ve sahip olduğu çeşitli teknolojilerde yılların getirdiği deneyimi devreye sokarak, HSC'nin geliştirilmesi sırasında karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelmeyi başardı.NAOJ (Japonya Ulusal Astronomik Gözlemevi) tarafından yürütülen bu proje için Hyper Suprime-Cam (HSC) adı verilen ultra geniş görüşlü asal odak kamerasının geliştirilmesi gerekiyordu. Bu geliştirme sayesinde, aralarında çok cılız ışık yayan galaksiler olmak üzere, daha fazla galaksi gözlenebilecek ve çok daha kısa süre içinde evrenin daha geniş bir alanı taranabilecekti.HSC düzeltici sistemini geliştirme ve üretme işi Canon'a verildi. Kağıt üzerinde çok basit görünen bu işlemde hedef çapı üç katı artırmaktı, görüş alanını teorik olarak zaten üçe katlanacaktı. Ancak bu durumda, işlem o kadar da kolay değildi. Çünkü düzelticinin Subaru Teleskobun mevcut yapılandırılması nedeniyle değiştirilemeyen, ağırlık ve boyutsal anlamda çok sıkı sınırlandırmalara uygun şekilde üretilmesi gerekiyordu. Canon bu noktada, yarı iletkenler için geliştirdiği optik sistemlerde ve sahip olduğu çeşitli teknolojilerde yılların getirdiği deneyimi devreye soktu.
2014 Fifa Dünya Kupası Formaları Görücüye Çıkıyor
2014 FIFA Dünya Kupası BrezilyaTM İçin Hazırlanan Adidas Milli Takım Formaları Hazır! Futbol tutkusundan, ülke kültür ve değerlerinden ve taraftar coşkusundan ilham alan yeni 2014 FIFA Dünya Kupası BrezilyaTM milli takım formaları, adidas’ ın yenilikçi teknolojileri ile geliştirildi. Adidas, dünyanın önde gelen yedi futbol federasyonunun 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM’ de giyeceği formaları tanıttı. Almanya, İspanya, Meksika, Arjantin, Rusya, Japonya ve Kolombiya formalarının tasarımları ve renkleri, her ülkenin tarihi ve kültürel değerlerine göre farklılaşırken, taraftar ve futbolcuyu, futbol tutkusu ile buluşturuyor. Almanya formaları takım ruhunu ve saha entegrasyonunu yansıtıyor Brezilya’da düzenlenecek olan 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM sırasında, Alman Milli Takım Teknik Direktörü Joachim Löw’ün oyuncuları ilk defa siyah & kırmızı yatay çizgili adidas formalar ile sahaya çıkacak. Formalarda kırmızı yatay çizgilerle uyum içindeki detaylar, takım ruhunu yansıtıyor. Forma tasarımı ve yaka detayları ile sadece sahada değil, plaj partileri ve günlük giyim için de göz alıcı bir tasarıma sahip. Mesut Özil formalarla ilgili; 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM “ için tasarlanan Yeni forma harika görünüyor. Brezilya’daki turnuvada bize şans getireceğinden hiç şüphem yok” dedi. İspanya forması renkli İspanyol kültüründen ilham alıyor İspanya için tasarlanan 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM formaları takımın sahada parlamasına yardımcı olacak yeni adidas formalar, geçen Kasım ayında tanıtılan ve üç altın bandın bulunduğu kırmızı iç saha forması ile daha önce hiç kullanılmayan siyah ile neon sarıyı birleştiren yeni deplasman formasının tasarımından ilham alıyor. Siyah ve neon sarı formalar, neşeli, canlı, hareketli, sosyal ve renkli İspanyol kültürü özelliklerinden ilham alıyor. Formalar ilişkileri harekete geçiren ve neşeli anları teşvik eden bir karakter taşıyor. Yeni adidas deplasman formaları ile renkli ve eşsiz bir kültür paylaşılıyor. Meksika bayrağındaki kırmızı rengin tutkusu formalarda 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Meksika takımının yeni deplasman forması, kırmızı ile siyahın yenilikçi bir kombinasyonu içinde, takımın daha önceki dünya kupaları sırasında giydiği klasik takım formalarını yeniden yorumluyor. Bu renk kombinasyonu ilk olarak Uruguay 1930’da kullanılmış ve İsveç 1958’e kadar devam etmişti. Formadaki renk, Meksika bayrağının kırmızı renginin yansıttığı tutku, birlik ve savaşçı ruha bağlılığı gösteriyor. Üst kısmın tasarımı v-yaka çevresinde, kolların uçlarında ve geleneksel adidas üç bandındaki siyah unsurlar ile tamamlanarak forma tasarımına zerafet kazandırıyor. Meksika bayrağının renkleri, “México” kelimesinin yeşil, beyaz ve kırmızı ile çerçevelendiği omuzların altında bulunan şerit ile formanın arkasında bulunuyor. adidas forma takımı, siyah şort ve kırmızı çoraplar ile tamamlanıyor. Arjantin forması ülke futbolunun zaferlerine saygıyı temsil ediyor 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Arjantin Milli Takım forma tasarımı, mavinin tonları ile armadaki altın rengini bir araya getiriyor. adidas formanın tamamına hakim olan altın renk, kimliği geliştirerek Arjantin futbolunun zaferlerine adanıyor. Deplasman forması, yine forma ile uyumlu canlı altın rengini barındıran mavi şort ve mavi çorap ile tamamlanıyor. adidas Arjantin, bu formayı tasarlarken hem Arjantin halkının futbola olan tutkusunu hem de tarihlerine ve sembollerine duydukları derin saygıdan ilham aldı. Deplasman formasının tasarımını oluşturan mavinin farklı tonları, önceki dünya kupalarında milli takımın alternatif formasında kullanılan renkler ile aynı. Tıpkı iç saha formasında olduğu gibi, bu formanın tasarımı da rüzgarda dalgalanan bir bayrak efekti yaratıyor. Rus Milli Takımı formalarında “Dünya” var 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM ’de mücadele verecek Rus Milli Takımı’nın formalarında, Bilimsel Gözlem Merkezi tarafından adidas’a verilen ve Rus uydusu ‘Electro-L’ #1 tarafından çekilen, Dünya’ nın eşsiz fotoğrafları kullanıldı. Geliştirilerek formanın üzerine yerleştirilen fotoğraflarda Dünya’nın hatları açık mavi bir yarım daire gibi görünüyor. Bunu yaparken, adidas tasarımcılarının aklında Dünya’yı Yuri Gagarin’in 1961 yılında uzaya giden ilk insan olarak gördüğü perspektiften göstermek vardı. Forma üzerinde ayrıca, adidas logosu ve Rusya ulusal amblemi olan ‘Çift Başlı Kartal’ bulunuyor. Kol kısmı Rus bayrağının renkleri kullanılarak hazırlanırken, formanın temel rengi olan beyaz, uzay giysilerinin geleneksel rengini ve uzay kaşiflerinin yukarıdan gördüğü bulutları temsil ediyor. Takımın gerek deplasmanda gerekse iç saha karşılaşmalarında giyeceği formalarının tasarımı da Rus kozmonotlarının 1960’lı yıllardaki başarılarından esinleniyor. Kolombiya formalarında birlik mesajı 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM Kolombiya için rengiyle daha huzurlu bir Kolombiya imajı çizen formanın, grafik tasarım unsurları Kolombiya’ ya özgü geleneksel “sombrero vueltiao” şapkasından alındı. Renkli adidas formanın arkasında yazılı olan “ülkemiz için birlik” anlamına gelen “#unidosporunpais”, her yaştan Kolombiyalıyı birleştiren güç ve ülkeye duyulan sevgiye işaret ediyor. Japon Milli Takımı formalarından güç alacak Japonya, 2014 FIFA Dünya Kupası Brezilya TM formaları güç kaynağını anımsatan grafik teması, takımın kuvvetini temsil ediyor ve sahadaki 11 oyuncuyu simgeleyen, 11 hatlı bir türbinden esinleniyor. Formanın sırt kısmındaki bant Japon el yazısını temel alırken, adidas formanın omuzlarını çevreleyen bantlar ise takımın sağlam bağlarını ve ruhunu temsil ediyor. FORMALARI GÖRMEK İÇİN TIKLA
Sis problemine kızılötesi çözüm
Bilkent, ODTÜ ve Gazi üniversitelerinden araştırmacıların işbirliğiyle, yüzde yüz yerli imkanlarla akıllı kızılötesi kamera geliştirildi. insan gözünün göremediği yakın kızılötesi dalgaboylarında çalışan yeni kameraların uçaklarda kullanılmasıyla sis nedeniyle uçak seferlerinin iptali tarihe karışacak. Yeni nesil kameralar, cam dışından ve 15 kilometre uzaktan da net görüntü alabildiğinden uçak içlerine de takılabilecek, böylece uçuş güvenliği daha da artacak. Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM) Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tamamen milli olarak geliştirilen yeni nesil akıllı kızılötesi kameraların, uzay, havacılık, savunma, güvenlik, Sağlık ve ulaşım alanlarında kullanılacağını ifade etti. Havaalanlarında yaşanan sis nedeniyle uçak seferlerinin iptal edilmesinin önemli bir problem olduğunu vurgulayan Özbay, şöyle konuştu: “İnsanın gözünün gördüğü ışıklarda çalışan kameralar sislerde etkili olmuyor. Sisli havalarda çıplak gözle görüş mesafesinin tehlikeli bir şekilde düştüğü durumlar için geliştirdiğimiz yeni nesil kameralar sayesinde uçaklar seyir, iniş ve kalkışlarını güvenli bir şekilde yapabilecek. Çünkü bu kameralar sisin arkasını bile görebiliyor. Geliştirdiğimiz kameralar, cam dışını da net görebildiğinden uçak içine takılabilecek, aynı zamanda pistlerde bulunan ışıklı işaretleri de gördüğünden bu kameraların uçaklarda kullanımı uçuş güvenliğini daha da arttıracak. Yani artık uçaklar sisli havalarda rahatlıkla iniş kalkış yapabilecek.” Prof. Dr. Özbay, Kalkınma Bakanlığı, MSB ArGe ve Teknoloji Başkanlığı, Tübitak ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından desteklenen projeler kapsamında uzun süredir InGaAs temelli yüksek performanslı kamera teknolojisi üzerine yürütülen çalışmalar kapsamında Türkiye’nin ilk milli kamerasının üretildiğini bildirdi.
NASA'nın Yayınladığı Nefes Kesen 10 Uzay Fotoğrafı
NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi, geçtiğimiz günlerde ödül alan ve gişe rekorları kıran 'Gravity' filmine atfen flicker'da 'gravity' başlıklı fotoğraflar yayınladı.Uluslararası Uzay İstasyonu, Uzay Mekiği, NASA astronotları ve uzaydan yakalanan Dünya'nın çeşitli görüntüleri gerçekten nefes kesici...
Gerçek  Işın Kılıcı
Bilimkurgu tarihinin en popüler silahı nedir diye sorsak kimsenin hararetli bir tartışma içine gireceğini sanmıyoruz. Kabzasından yayılan saf enerji ile hemen her türlü maddeyi rahatlıkla kesebilen, üzerine gelen atışları ateş edene geri yansıtabilen, farklı renkleri ve sahibinin tarzına uygun tasarımıyla kişilik kazanan ışın kılıçları Jedi'lar ve Sith'ler arasındaki düellolarla ve bu esnada çıkardığı vızıltıyla hepimizin aklına kazınmıştır.Işın kılıcı, isminde 'Star Wars' geçen çoğu oyunda bir şekilde boy gösterir. Doğrudan bir Jedi'ı yönetebildiğimiz Jedi Knight , Knights of the Old Republic ve The Force Unleashed gibi serilerde ön plandadır, hatta bu oyunlar yer yer ışın kılıçlarının geçmişine ve üretimine dair bilgiler de içerir. Popüler bir evrenin popüler bir silahı olması nedeniyle kimi zaman Soul Calibur IV gibi oyunlara da misafir olmuştur. Ayrıca benzer silahlar başka evrenlerde de (örn. No More Heroes serisindeki Beam Katana, Gundam oyunlarındaki Beam Saber) bir çeşit enerji kılıcı olarak yer alır.Evimizin bir köşesinde duran, yoksa da almak istediğimiz oyuncakları saymazsak (bizim ofiste şu an ışın kılıcı saplı bir şemsiye bile var) bugüne dek gerçek bir ışın kılıcı görebilmiş değiliz. Ne dersiniz, günün birinde onu elimize alıp önümüze geleni doğrayabilecek miyiz?Işın kılıçlarının nasıl çalıştığı çeşitli Star Wars kaynaklarında detaylı olarak ele alınmıştır. Young Jedi Knights serisinin Lightsabers kitabında Luke Skywalker öğrencilerine işin temelini şöyle anlatır:'Her ışın kılıcında standart bir güç kaynağı bulunur ki bu kaynak, küçük blaster'lar ve hatta glowpanel'lardakinin aynısıdır. Uzun süre dayanır, zira bir Jedi ışın kılıcını nadiren kullanmalıdır. Temel parçalardan biri de odaklama kristalidir. En güçlü ve en çok rağbet gören cevher Kaiburr kristalidir. Ancak ışın kılıcının tasarımı o kadar esnektir ki neredeyse her çeşit kristal kullanılabilir.'Eğer biz de her şeyi kesen bir ışın kılıcı üretmek istiyorsak bunun için çok güçlü bir enerji kaynağına ihtiyaç duyacağımız kesin. Böyle bir bataryayı bir kılıcın kabzasına sıkıştırmanın yoluysa nanoteknolojiden geçiyor. Saç telinizden yirmi bin kat daha ince olan karbon nanotüplerden trilyonlarcasını üretip kabzaya yerleştirmek ve taşıdıkları yükten faydalanmak mümkün olabilir. Diğer yandan Star Wars evreninde de ışın kılıçları ilk başta kullanıcının beline bağlı ek bir güç kaynağı gerektiriyordu ve buna rağmen aşırı ısınma nedeniyle çok kısa bir süre kullanılabiliyordu. Adı Protosaber olan bu cihazlar, yeni güç kaynaklarının üretilmesiyle tarihe karıştılar. Benzer bir teknolojik atlamayı biz de beklersek ayıp olmaz diye düşünüyoruz.İşin 'kesme' kısmına gelecek olursak, halihazırda bu amaçla kullanılan iki teknolojiden, lazerden veya plazmadan faydalanabiliriz. Maddenin dördüncü hali olarak bilinen plazmayı kılıcımızda kullanmanın bir dezavantajı, üreteceği yüksek ısı. Önlem olarak günümüzde uzay araçlarını atmosfere girişte oluşan ısınmaya karşı koruyan seramik malzemeden faydalanabiliriz. Hayalimizdeki ışın kılıcı tanımına tam olarak uymuyor, ama başlangıç için neden olmasın?Nereden bakarsanız bakın lazer hem daha havalı, hem de işin içine kristal sokma şansımız var. Fakat burada da karşımıza yine şöyle bir sorun çıkıyor: Işığı oluşturan fotonlar herhangi bir kütleye sahip olmadığı gibi birbiriyle etkileşime de girmiyor. Dolayısıyla, yaptığımız ışın kılıçlarını birbirine tokuşturmak mümkün değil. Işığı kılıç uzunluğu kadar mesafede durduramamak da cabası. Kimse elindeki kılıçtan çıkan ışın ta fezaya uzansın istemez.Ancak bu konuda tamamen ümitsiz değiliz. Eylül ayında Nature dergisinde yayımlanan bir makaleye göre Harvard ve MIT'deki bilim insanları şimdiye dek yalnızca teoride mümkün kabul edilen, maddenin yeni bir halini gerçeğe dönüştürmeyi başarmış. Işığın doğasına dair bugüne dek bilinenlerin aksine, sanki kütlesi varmış gibi hareket etmeye, hatta birbirine bağlanıp moleküller oluşturmaya başlamış. Buradaki '-mış gibi' kısmı önemli, ama yine de bizim için yeterli. Ekipten Prof. Mikhail Lukin şöyle diyor:'Bunu ışın kılıçlarıyla karşılaştırmak hiç de yersiz olmayacaktır. Fotonlar birbiriyle etkileşime girdiğinde, birbirini itip başka yöne doğrultabilir. Bu moleküllerde gerçekleşen fizik olayı, filmlerde gördüğümüze benziyor.'Star Wars evrenindeki gibi bir ışın kılıcı üretmek en azından önümüzdeki on yıl içinde mümkün görünmese de, umut var.
Bilim Adamlarından Çok Konuşulacak Keşif
Evrende şimdiye kadar gözlenebilen en büyük yıldızı ortaya çıkaran Avrupalı astronomlar, önemli bir başarıya imza attı.Avrupa Uzay Ajansı'na (ESO) ait Şili'deki Çok Büyük Teleskop (ÇBT) yardımıyla yapılan çalışma, Dünya'dan 12 bin ışık yılı uzaklıktaki, çapı Güneş'inkinin 1300 katından daha büyük olan HR 5171 A'nın evrende şimdiye kadar gözlenen en büyük yıldız olduğunu ortaya çıkardıYapılan ölçümlere göre, HR 5171 A, Avcı Takım yıldızındaki ikinci, Dünya'dan bakıldığında gökyüzünde görülen 9. en parlak yıldız olan, İkizlerevi yıldızından yüzde 50 daha büyük bir kütleye sahip bulunuyor.ESO'ya bağlı Avrupa Güney Gözlemevi yetkilileri, Güneş'ten 1 milyon kat daha parlak, 'sarı hiper dev' kategorisindeki yıldızın büyüklüğünün, daha önce yapılan gözlemlerde hesaplanandan daha fazla olduğunun ortaya çıkarıldığı bildirildi.Yıldızın son 40 yıl içinde daha da irileştiğini ve büyüdükçe soğuduğunun belirlendiğini kaydeden ESO yetkilileri, yıldızın bu değişikliklerin olduğu sırada görüntülenmesinin büyük bir şans olduğunu dile getirdi. Yetkililer, şimdiye kadar çok az sayıda yıldızın, hızla evrildikleri ve sıcaklıklarında son derece büyük değişiklikler meydana geldiği, bu son derece kısa süren aşamalarındayken görüntülenebildiğine dikkati çekti.Sarı hiper dev kategorisindeki yıldızlar, son derece büyük yapıları ve parlaklıklarıyla diğer yıldızlardan ayrılıyor. ESO'ya göre, Samanyolu galaksisinde sadece 12 sarı hiper dev kategorisinde yıldız bulunuyor. Bu kategorideki yıldızlar hızla değişikliğe uğramaları ve üzerlerindeki materyalleri etraflarında geniş bir atmosfer yaratacak şekilde fırlatmaları nedeniyle son derece kararsız yapıda yıldızlar olarak tanımlanıyor.
Uzayda İlk Canlı Yayın!
NASA astronotlarıyla Dünya'nın yörüngesindeki uzay istasyonundan canlı yayın yapıldı. National Geographic kanalında bir ilk yaşandı. Uluslararası Uzay İstasyonu astronotlarıyla Dünya’nın yörüngesinde canlı yayın yapıldı. TSİ 02.00′de başlayan yayında astronotlar Rick Mastracchio ve Koichi Wakata Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki yaşamın kamera arkasını gösterdi. Astronotlar, mikro yerçekiminde aylarca nasıl yaşadıklarını, baş aşağı nasıl uyuduklarını, nasıl dinç kaldıklarını, hijyenlerini nasıl sağladıklarını ve herkesin en çok merak ettiği konulardan biri olan tuvaleti nasıl kullandıklarını anlattı. Ve Twitter’dan kendilerine yöneltilen soruları canlı yayında cevapladılar. National Geographic Channel'da yapılan tarihi yayında, Dünya’dan 400 km uzakta 100 milyon dolarlık bir stüdyoda, saniyede 8 km hızla seyahat ederken canlı bir televizyon yayını yapılarak izleyenler stratosferin ötesine götürüldü. Uzaydan Canlı Yayın isimli 2 saatlik bu nefes kesici televizyonculuk olayı, Houston’da yer alan Görev Kontrol Merkezi ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan 170 ülkeye Nat Geo üzerinden canlı olarak yayınlandı. Twitter'da da büyük yankı bulan bu yayın #LiveFromSpace hashtag'iyle gecenin en çok konuşulan konuları arasına girdi.Televizyon Gazetesi