'Cumhurbaşkanı Yol Gösterir, Yol Yapmaz'
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu Kocaeli Gebze Kültür Merkezi’nde STK, sendika, dernek temsilcileri ve ilçe kanaat önderleriyle biraraya geldi. “Cumhurbaşkanı yol gösterir, yol yapmaz” diyen İhsanoğlu konuşmasında, “Türkiye’nin önünde 10 Ağustos’ta bir fırsat var. Bu fırsatı millet kullanacaktır ve korkuların hepsi sona erecektir” dedi.Gebze Kültür Merkezi’nde ‘Cumhurbaşkanı Ekmeleddin’ sloganları ve alkışlarla karşılanan İhsanoğlu’na salona girişinde eşi Füsun İhsanoğlu, TBBM Başkan Vekili Meral Akşener, MHP Milletvekili Lütfü Türkan, CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Ekmeleddin İhsanoğlu’nın oğlu Aziz İhsanoğlu, CHP Milletvekilleri eşlik etti. Karşılamada STK, sendika, dernek temsilcileri ilçe kanaat önderleri ve kalabalık bir vatandaş topluluğu da hazır bulundu. İhsanoğlu’nun sözlerinden satır başları şöyle: TÜRKİYE ARTIK YETER NOKTASINDA Bu salona girerken bir vatandaşımız samimi bir şekilde ‘Yeter artık yeter’ dedi. Türkiye artık yeter noktasına geldi. Türkiye kendilerinin dışında bir iktidar demokrasi içersinde, kendilerinden başkasına alternatif tanımayanlar mantığıyla gidemez. Kocaeli ülkemizin İstanbul’dan sonra en büyük sanayi ve ticaret merkezidir. Ne yazık ki rant aşkından dolayı, çarpık şehirleşmeler, her taraf betonarme ile doldu. Yeşillik kayboldu, balıkçılık ve tarım kayboldu. Bunun yerine rant ekonomisi oldu. Hem sanayi, endüstride ve altyapıda sürdürebilirlik olması gerekir. Rant politikalarından dolayı Kocaeli bir takım sıkıntılarla karşı karşıya. KORKU VE HUZURSUZLUK YAŞANIYOR Bunların yanında da ülkemiz bugünlerde toplumda huzursuzluk, gerginlik ve korku yaşıyor. Dışarda da itibarsızlık yaşıyor. Bunları gidermek için Türkiye’nin önünde 10 Ağustos’ta fırsat var. Bu fırsatı bu millet kullanacaktır ve bu korkuların hepsi sona erecektir. Burada fetihten sonra buraya gelen herkes buranın evladı olmuştur. Kocaeli Gebze Türk miletinin yıldızlarından birtanesi haline gelmiştir. Türkiye’yi küçük gruplara bölmek Türkiye’nin zararına olan bir hadisedir. Bu topraklarda bin sene beraber yaşadık. İnşallah ilebet bu topraklarda beraber yaşayacağız. Bu seçimler tarihi bir dönem noktasıdır. MİLLET BÜYÜK BİR DEĞİŞİM İSTİYOR Ama öyle bir anlaşmaydı ki tepedeki iki genel başkanın anlaşması şeklinde görülse de bu anlaşma tabanda ve alttan üste giden bir anlaşma olmuştur. Ben Anadolu, Trakya, Eğe ve Karadeniz’i gezmeye başladığımdan itibaren bu beraberliği gördüm. Bana yapılan talebin ne manaya geldiğini keşfetmiş oldum. Millet büyük bir değişim istiyor. Artık millet bıkmıştır. Bu arayışı 3 aday arasında kararını vererek 10 Ağustos’ta hakedeni Çankaya’ya gönderecektir. İki parti arasındaki anlaşma orada durmadı. Türkiye’nin sağından solundan MHP’den CHP’den, Demokrat, Büyük Birlik Partisi’nden, DSP’den ve başkaları da katılarak dün 9 parti oldu. Yarın da 10 uncu parti olacak. Gezdiğimiz her yerde AK Partili kardeşlerimiz de onlarda aynı düşündeler. Onlar da bir sorun yaratmayan bir Cumhurbaşkanı istediklerini söylüyor. Cumhurbaşkanı mekanı bütün milleti kucaklayacak. 76 milyon nüfusta ayrım yapmadan eşit mesafede bütün milletin dertleriyle ilgilenecek bir cumhurbaşkanı istiyor. O zaman bir siyasi programla gelen bir aday mı yoksa bütün siyasi partilerden eşit mesafede olan birini mi secek? Milletimiz buna karar verecek. BÜTÜN İMKANLARA RAĞMEN MAĞDURİYET EDEBİYATI SÜRÜYOR 1983′te bu ülkede o zamanın muktedirleri generallerin, ‘sağ partiye şu generali, sol partiye şu generali getireceğiz’ dediler. O zaman Turgut Özal bu olayı birleştirdi. Bu dönemin muktedirleri apoletli değil. Türkiye’nin bütün imkanları seferber edilmesine rağmen mağduriyet edebiyatı yapılmaya devam ediliyor. Sayın cumhurbaşkanımız vesayetin temsilcisi. Hangi vesayet? Bu mantıkla bunu savunanlar bu milletin zekasına, ferasetine güvenlerini tazelemek durumundadırlar. 10 Ağustos siyasi tarihimizde dönüm noktası olacaktır. Türkiye artık 70′li yıllarda yaşadığımız sıkıntıları görmek istemiyor. Türkiye ikiye bölündü. Çok arkadaşımız kardeşimizi şehit verdik. Bugün bizim komşularımızda da çok büyük sıkıntılar var. Bizim sınırlarımız kevgir gibi oldu. Girenin çıkanın hesabı yok. Bunların bir kaydının kuydunun olması lazım. Hal böyleyken etrafımızı saran problemler, ateşler ve bölünmeler bizim açımızdan çok tehlikeli boyutlara gelmektedir. Bunu önlemek için Ortadoğu’da barışı sağlamak için doğru dürüst siyaseti tatbik etmek lazım. En büyük ilkemiz Atatürkün ‘Yurtta sulh cihan sulh’ ilkesidir. Siz eğer toplumda kutuplaşma, zıtlaşma ve ötekileştirme yaratırsanız, bunu da siyasi araç haline getirirseniz topluma en büyük zararı yapmış olursunuz. BİR TEK DEVLET REİSLİĞİ KALDI 3 aday arasında seçim yapacaksınız. Bu seçim hangi kriterlere göre olmalı. Türkiye Çankaya’ya çıkacak nasıl bir Cumhurbaşkanı istiyor. Türkiye Çankaya’da kriz yaratmak istemiyor. Bir ufakcık Anayasa kitapçığının masının bir tarafından diğer tarafına fırlatılmasıyla Türk ekonomisi çökmüştür. Çankaya’ya tepesi atacak biri değil, proplem yaratacak birisi değil, sigortası atacak birisi değil. Sigorta olacak birisi lazımdır. Ben hiçbir partinin mensubu değilim. Ben Türk vatandaşıyım, bu ülkenin evladıyım. Ben her şeyden önce demokratım. Bir ülkede demokrasi olmadığı taktirde hiçbirşey olmaz. Bütün güçler tek elde. İcraat, yürütme, yasama ve bunlara ilave olarak bağımsız olarak yargı da bunların içersine kondu. Hepsi bir arada. Bir tek devlet reisliği kaldı. Onun için bunun adı demokrasi olmaz. Bizim demokrasiyi korumamazı lazım. Bunu yapmadığımız taktirde Türkiye büyük sıkıntılara girecek. O bakımdan 10 Ağustos seçimlerinin birinci hedefi demokrat bir cumhurbaşkanı seçilmesidir. CUMHURBAŞKANI SİYASET ÜSTÜ OLMASI LAZIM Bu adam siyasetten anlamaz diyorlar. Ben bal gibi anlarım da. Mesele o değil. Mesele Cumhurbaşkanlığı’nın siyaset üstü olması lazım. Taraf tutmaması lazım. Eski tarifle tarafgir olmaması lazım. Onun tarafı belli. Anayasa yazıyor. Devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyetinin ve bütünlüğünün temsilcisidir. Bundan taraf olacak. ‘Büyük Türkiye, yeni Türkiye’nin reçetesi bendedir’ derseniz, o reçeteyi eczanelerden alamazsınız. Gidersiniz meclise, o kabul ederse herkes kabul eder. O bakımdan Türkiye seçimini 10 Ağustos’ta rahat bir şekilde yapacaktır. Bize desteğini ilan eden 9 parti içersinde olanların hepsi bize yöneliyorlar. CUMHURBAŞKANI YOL GÖSTERİR, YOL YAPAMAZ Diyorlar ki ‘Başbakanımız çok iyi hizmetler yapıyor’ diyorlar. Sayın Başbakan Çankaya’ya geldğinde icraat yapamaz. Yol yapamaz, köprü yapamaz. Cumhurbaşkanı yol gösterir, yol yapmaz. Ben eminim ki AK Partili arkadaşlarımız da bize oy verecekler. Onlarda inanacakları insan istiyorlar. Biz bu yola, saygı, sevgi, dirlik ekmek için çıktık. Türkiye ekmeğini büyütmek istiyor ve o ekmeği bölüşmek istiyor. Hukukun üstünlüğünü istiyor. Türkiyenin en başta olduğu muhtaç hususlarından birisi demokrasinin yeniden yapılması, vatandaşların söz sahibi olmaları ve aynı zamanda adalet sisteminin yeniden hakkaniyet içersinde tesis edilmesidir. ‘Adalet mülkün temelidir’ bu temel sarsılınca o mülk, o devlet çöker.DHA/Zete