Liderler Partilerinin Grup Toplantısında Ne Dedi?
İsrail ile varılan mutabakat çerçevesinde yeniden 'normalleşen' ilişkiler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'e gönderdiği mektup, liderlerin bugünkü gündem maddeleriydi. Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, partilerinin Meclis'teki grup toplantısında her salı olduğu gibi bugün de gündemi değerlendirdi.
Açıklamalardan öne çıkanları özetledik.
Bahçeli, zamanında İsrail'e söylenmedik söz bırakılmadığını söyledi ve ekledi: 'One minute şovu bitti'
İsrail ile varılan mutabakata ilişkin; geçmişte İsrail'e söylenmedik söz bırakılmadığını söyleyen Bahçeli, 'one minute şovunun bittiğini' ifade etti. Bahçeli, 'Cumhurbaşkanı İsrail’i terör devleti olarak suçlamıştı. İsrail’in barbarlıkla Hitler'i geçtiğini dillendirmişti. İsrail’e döktüğü kanlardan dolayı hesap sorulacağını hatırlatıyordu' dedi ve durumun nasıl izah edileceğini sordu:
'Biz istemiyoruz ki düşman kamplara ayrılalım. Ancak 2009’dan beri süre gelen İsrail husumetini birden bire unutmak, hadi işimize bakalım demek millete saygısızlık değil midir? AKP hükümeti hangi İsrail'le anlaşmıştır? Gazze’yi yakıp yıkan; Doğu Kudüs’te terör estiren; fosfor bombalarını Filistin’in üzerine yağdıran İsrail nereye gitmiş; katliamlar ne çabuk unutulmuştur?'
Bahçeli, 'aynı şey Rusya için de geçerlidir' dedi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'e gönderdiği mektuba ilişkin şöyle konuştu: 'İlişkilerin canlanması isabetli ve olumludur. Ama düşürülen Rus uçağının egemenlik haklarımızı ihlal ettiğini hiç kimse inkâr edemeyecektir. Erdoğan'ın hamlesi karşılıksız kalırsa Türkiye tek taraflı boyun eğmiş olacaktır. '
Partisi içerisindeki ‘kurultay’ karışıklığına da değinen ve ‘pis bir oyun sahnelendiğini’ tekrarlayan Bahçeli, Ankara 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19 Haziran’da yapılan kurultayda alınan kararlara ilişkin ve tüzük değişikliğiyle ilgili ihtiyadi tedbir kararı verdiğini anımsattı, “Böylelikle korsan kurultay tüm sonuçlarıyla beklenmeye alınmıştır” dedi.
“Hukuken 10 Temmuz'da Genel Başkan ve genel merkez organlarının seçiminin gerçekleşmesi şu aşamada ve tablo karşısında mümkün değildir” diyen Bahçeli, “Tüzük değişikliğinde ise tedbir kararı bulunduğundan bu çerçevede bir değişikliğe gitmek de doğru ve yerinde görülmeyecektir. Yargısal süreçler, 10 Temmuz 2016’da yapmayı düşündüğümüz 6. Olağanüstü Büyük Kurultayımızı şimdilik imkansız kılmaktadır” dedi.
Yol haritalarını Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına karşı muhaliflerin YSK’ya yaptığı itirazların netleşmesinin ardından belirleyeceklerini ifade eden Bahçeli, “Paralel kuryelerin YSK’ya yaptığı itirazlar netleştikten sonra aziz dava arkadaşlarımız ve milletimizle paylaşacağız” dedi.
Grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, kurultay tarihi ile ilgili bir soruya, 'Yargısal süreç devam ederse davullu zurnalı bayram gibi kurultayı yapacağız. Kurultay yapılamaz deniyorsa 18 Mart 2018'de kurultay yapılacaktır. Belki de MHP için bu karar hayırlara vesile olur' yanıtını verdi.
TRT'de 'gerekirse Rusya'ya tazminat ödenebileceğini' söyleyen Yıldırım, bugün tazminatın söz konusu olmadığını belirtti
Başbakan Yıldırım, İsrail ile varılan mutabakatın kolay olmadığını, uzun süren görüşmeler sonucu varılan mutabakatla Türkiye öncülüğünde Filistinlilerin nefes alacağını ve Gazze’deki çilenin sona ereceğini söyledi.
Mutabakat sonrası atılacak ilk adımın cuma günü gönderilecek ve Mersin’den hareket edecek insani yardım gemisi olduğunu belirten Yıldırım, “İki ülke arasında varılan bu mutabakat filistinli kardeşlerimizin sıkıntılarını önemli ölçüde giderecek” dedi ve gelinen bu noktadan son derece memnun olduklarını ifade etti: “Süre gelen bir sorun çözüme kavuşturulmuştur. Türkiye Filistin halkının haklı davasının geçmişte olduğu gibi gelecekte de her zaman yanında olacaktır.'
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'e gönderdiği mektuba da değindi.
Yıldırım, Rusya ve Türkiye arasında bir süredir devam eden ‘dolaylı temaslar’ın nihayet sonuç verdiğini ifade etti ve şöyle devam etti:
'Rusya ile yaşanan sorunun çözümü yönünde bugünlerde önemli gelişmeler olduğunu paylaşmak isterim. Karşılıklı yazışmalar, Türkiye ve Rusya arasındaki buzların çözülmesini sağlamış gözüküyor. Böylece Rusya ile Türkiye arasında normalleşme sürecinin de başladığını söyleyebiliriz. Her iki ülke halkı için hayırlı olsun.'
Pazartesi günü TRT'de Erdoğan'ın mektubuyla ilgili 'Biz üzüntümüzü belirtiyoruz ve gerekirse bu konuda tazminat ödeyeceğimizi söylüyoruz' diyen Yıldırım, bugün, 'Tazminat söz konusu değil. Sadece üzüntülerimizi bildirdik, acılarını paylaştık. Öldürülen pilotun sorumlusu addedilen kişi hakkında da gerekli hukuki çalışmalar sürdürülüyor' açıklamasını yaptı.
Yıldırım, bugünkü konuşmasında esnaf ve sanatkârların borçlarının gecikmiş faizlerini tamamen sildiklerini, geri kalan borçlarını yeniden yapılandırdıklarını da söyledi. Ayrıca Yıldırım, artık isteyenlerin mahkeme kararı olmadan adını ve soyadını değiştirebileceğini, pasaport ile ehliyet işlerinin artık nüfus idarelerinden yapılacağını, büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüştürülen köylerin muhtarları ve il ile ilçe müftülüklerine resmi nikâh kıyma yetkisinin de verileceğini söyledi.
Rusya ile yaşanan krize ilişkin olarak 'özür dileme noktasına geldiler' diyen Yüksekdağ, Mavi Marmara'yı da hatırlattı ve ekledi: 'Kimse Saray'ın gemisine binmesin, pazarlık masasında satılabilirler.'
Dış politika üzerinden hükümeti eleştiren HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 'Rusya ile düşman hale getirdiler. İsrail ile gerilim üzerinden siyaset yapıyorlar' dedi ve ekledi:
“Bunların taktiği şu: Önce kaybettiriyor, yerlerde sürünüyor, sonra toparlamaya çalışıp hafifçe kalkınca da ‘Ne güzel kalktım, değil mi’ diyorlar. İsrail ile anlaşma yaptılar. İsrail özür dileyecekti, dilemedi. Deniz ablukası kalkacaktı, kalkmadı.”
‘İsrail ile anlaşmanın neden yapıldığına cevap veremediklerini’ ifade eden Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde söylediği 'ben görevde olduğum sürece İsrail ile anlaşma olmayacak' ifadelerini hatırlattı ve 'Şimdi de yaladı yuttu. Mavi Marmara'da ölenler öldü. Meydan meydan dolaşıp Mavi Marmara'da İsrail'e karşı kahramanca yola çıkanları kullandı' dedi.
Rusya ile yaşanan krizi de hatırlatan ve ‘Türkiye’nin özür dileme noktasına geldiğini’ söyleyen Yüksekdağ, “Özür dilediler. ‘Aslında özür dilemedik’ diyorlar. Komik duruma düşürmeyin kendinizi. Özür dileseniz ne olur? Ama bunların kibirlerinden geçilmiyor” dedi ve ekledi:
“Onlarla aynı gemiye binilemeyeceği çok net ortaya çıktı. Mavi Marmara’da onlarla aynı gemide olanları bırakıp kaçıyorlar. Bugün Saray’daki ile aynı gemide olanlar bir düşünsün. Bir pazarlık masasında satılabilirler. Kimse Saray’ın gemisine binmesin, binenler de yol yakınken insin.”
Yüksekdağ, 'Doğu'daki belediyelere kayyum atanması' ile ilgili ise, 'Belediyeleri de devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Bir Saray var, bir muhtarlar, bir de kayyumlar. Yasama, yürütme, yargı, Meclis, hükümet... Olağan mekanizmalar olmaktan çıktı' dedi.
Dış politika üzerinden eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı da eleştirdi: 'Netanyahu'dan yazılı özür mektubu isteyemiyor ama Putin'e mektup yazmasını biliyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde söylediği 'Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak onların karşısına dikilmezsek bilesiniz ki bu ülkede büyük bir kırılma olur' ifadelerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, 'Onuru ve gururu ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı teröristler üzerinden tanımlamaya başladı?' dedi ve bunun bir 'gaf olmadığını' öne sürerek şöyle devam etti:
'Metinler prompter’dan akıyor, oradan okuyor. Ülkesini seven herkesin yazıklar olsun demesi lâzım, benim demem yetmiyor. Arkadan gazete ve TV’ler tek tek aranıyor, sakın bunu haber yapmayın deniliyor. Havuz medyasını anladık da merkez medyası neden baskıya teslim oluyor.'
İsrail ile varılan mutabakatın bir anlaşma olmadığını, 'teslimiyet sözleşmesi' olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Bu hükümet o kadar sıkıştı ki taviz vermeyeceği hiçbir alan yok. Biri bu, ikincisi Rusya. Her türlü tavizi verebilirler. Yeter ki kendilerine meşruiyet alanı sağlasınlar' dedi ve ekledi:
'Nedir bunların dış politikası? Önce aslan gibi kükreyeceksin, yemeyince kedi gibi miyavlayacaksın. Geldikleri nokta bu.'
İsrail’in uluslararası sularda 2010’da Mavi Marmara gemisini bastığını ve vatandaşlarımızı katlettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Netanyahu'dan yazılı özür mektubu isteyemiyor ama Putin'e mektup yazmasını biliyor” dedi, hiçbir itibar, ahlâk ve inancın bunu kabul edemeyeceğini söyledi.
“Koskoca Türkiye Cumhuriyet’i İsrail’e muhtaç hale getiren bu hükümetin adı nedir? Adalet ve kalkınma Partisi değil midir? Hala bunlara oy mu vereceksiniz? Hala vicdanınızı sorgulamayacak mısınız? Ne demek muhtacız. Sözde dünya lideriydi” diyen Kılıçdaroğlu, bir yandan İsrail’in Gazze üzerindeki ablukasını mutabakat ile Türkiye’nin kabul etmiş olduğunu belirtti.
Onedio
Yorum Yazın
What kind of leaders are they? I see nothing!