onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Iceceklerin Fayda ve Zararlari

Iceceklerin Fayda ve Zararlari

Jamais Vu
19.05.2015 - 11:42 Son Güncelleme: 03.06.2015 - 19:10

Ayranın Faydaları ve Zararları

Ayranın Faydaları ve Zararları

Eğer

ayran tüketmeyi sevmiyorsanız eminiz bu yazıyı okuduktan sonra ayran

hakkındaki düşünceleriniz değişecektir. Çünkü özellikle yaz aylarında

soğuk ayranın rahatlatıcı tadının yanında sağlık açısından birçok

faydasının olduğunu söylemek mümkündür.

Ayranın içecek olarak  eski tarihlerden itibaren tarıma bağlı

topluluklar tarafından yaygın olarak tüketilmekteydi. Modern

çağdaysa tıbbi amaçlı olarak tüketilmeye başlamıştır. Çünkü sağlık

açısından birçok faydasının olduğu modern tıp tarafından kabul görülen

bir gerçektir.

Ayran, A vitamini açısından çok zengin bir besin kaynağıdır. Bunun

yanında C, D, E ve K vitaminlerini içermektedir. Ayrıca B6 ve B12

vitaminleri açısından da zengin olması ayranın çok geniş bir yelpazede

sağlığımıza faydalı olmasını sağlamaktadır.

Ayran bunun dışında kalsiyum, demir, magnezyum,sodyum ,

manganez,selenyum,magnezyum başta olmak üzere birçok temel mineraller

içermektedir. Bu minerallerin çoğu ise organların sağlıklı bir şekilde

çalışmaları için hayati önem taşımaktadırlar.

Ayranın Sağlığa Faydaları

Sağlık açısından birçok faydası olan ayranın doyurucu özelliği de

vardır. İçerdiği yüksek değerdeki vitamin, mineral ve bileşenler

yardımıyla başta sindirim sistemi olmak üzere kemik sağlığına, kan

basıncının düzenlenmesine, kolesterole ve daha birçok açıdan

sağlığımızın korunmasına katkıda bulunur.

Kilo Vermeye Yarıdmcı Olur: Ayran diyette olan

kişilerin tükettiği en temel besin kaynaklarının başında

gelir. Bunun en önemli sebebi uzun süre açlık hissini bastırması ve

gıdaların az tüketilmesi sonucu meydana gelebilecek vitamin ve mineral

eksiklerini giderebilir. Bunun dışında mide ve bağırsaklarda besin

emilimini azaltarak tokluk hissini arttırır.

Harareti Giderir: Özellikle yaz

aylarında hararet giderici özelliği vardır. Başta sindirim sistemi

olmak üzere bütün vücutta sıcaklığın dengelenmesine yardımcı olabilir.

Bu yüzden yaz aylarında bolca tüketilir.

Ayran ayrıca şişkinlik ve hazımsızlığın giderilmesine yardımcı

olabilir. Özellikle ağır yemeklerden sonra tüketilmesi hazmın

kolaylaşmasına ve gaz sorunlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı

olabilir.

Ayran Kalsiyum İhtiyacını Giderir:  Süt

ürünleri genelde kalsiyum açısından çok zengindir. Kalsiyum ise

özellikle kemik ve iskelet sağlığı için çok önemli bir mineraldir.

Düzenli olarak ayran tüketimi kemik sağlığının korunmasına yardımcı

olabilir.

Ayranın içerdiği kalsiyum aynı zamanda hücrelerin sağlığının korunmasına ve kas sağlığına önemli katkılar sağlar.

Vitamin Deposu Ayran: Ayranın içerdiği yüksek

değerdeki B kompleksi, vitaminleri başta olmak üzere  D vitamini

özellikle anemi hastalığına yakalanma riskini azaltabilir. Bunun dışında

demir içermesi de ayrıca sağlığımıza katkısı açısından artı bir fayda

sağlar.

Riboflavin İçeren Ayran: Ayran hormonlarının

salgılanması ve sindirime yardımcı olan gıdaların enerjiye dönüşmesine

yarayan riboflavin açısından zengindir. Ayrıca antioksidan özelliğinden

dolayı karaciğer sağlığına katkıda bulunur.

Ayran Kan Basıncını Azaltır: Bu konuyla ilgili

olarak dünyanın farklı ülkelerinde yapılan birçok araştırma ayran

tüketimin kolesterolün sağlıklı bir seviyede kalmasına yardımcı olduğunu

ortaya koyarken, kan basıncının düşmesini sağladığını da ispatlamıştır.

Kolesterole İyi Gelir: Ayran kolesterol

seviyesinin sağlıklı seviyede tutulmasına yardımcı olur. Ayran

kolesterol seviyesinin düzenlenmesine hayati katkı sağlayan

bileşenler açısından çok zengindir.

Midede Asit Seviyesini Kontrol Eder: Ayran midede

asit seviyesinin düzenlenmesini sağlayan etkili bir içecektir.

Özellikle baharatlı içeceklerin ender olduğu yanma ve tahrişten

kaynaklana sızıların ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Mide

duvarlarının yumuşamasını ve rahatlamasını sağlar.

Kabızlığı Giderir: Ayranın sulu bir içecek olması

bağırsak hareketlerinin artmasını sağlar ve kabızlık sorununun

giderilmesinde etkili olur. Birçok içeceğin aksine aç karınla

içilmesinin bir sakıncası olmadığından dolayı aç karınla tüketildiğinde

daha etkili sonuçların alınmasına yardımcı olabilir.

Gastrit Hastalığına İyi Gelir: Ayran, gastrit

sorunlarının giderilmesine ciddi anlamda fayda sağlayabilir. Özellikle

bağırsaklarda faydalı bakterilerin sayının artmasına yardımcı

olabilir. Yalnız ayranın aşırı tüketimi tam tersi bir

gelişmeye neden olabilir.

Ayranın Diğer Faydaları: Düzenli olarak ayran içmek

sadece başta sindirim sistemi olmak üzere iç organların sağlığını

korumakla kalmaz aynı zamanda cilt sağlığının korunmasına da yardımcı

olur. Cilt maskelerinde cildin temizlenmesi dışında güneş yanıklarının

tedavisinde de kullanılmaktadır. Ayran birçok cilt hastalıklarının

tedavisinde kullanılmaktadır.

Bazı sağlık uzmanları ayranın sinir sistemi üzerinde de etkili

olduğunu savunmaktadır. Ayranın yorgunluğu alması ve kasları gevşetici

özelliğinin olması sinir sistemi üzerinde olumlu etkilere neden

olmaktadır..

Ayran ayrıca hemoroid hastalığına da iyi gelmektedir. Bunun

dışında birçok sağlık uzmanı ayranın soğuk algınlığına faydalı olduğunu

belirtmektedir. Ayran metabolizma ve vücudun koruma sistemini

destekleyici fonksiyonlarından dolayı bünyeyi soğuk algınlığının neden

olabileceği hastalıklardan korumaya yardımcı olur. Soğuk algınlığına

karşı ayrıca zencefil karıştırılarak tüketildiğinde daha erken sonuç

almanıza yardımcı olur.

Ayranın Zararları

 Ayranın sağlık açısından birçok faydasının

olduğunu gördük. Ayran tamamen doğal besinler içerdiği için her yaştan

insanın sağlık açısından güvenle tüketebilecekleri besinlerin başında

gelir. Fakat çok nadir de olsa dahi bazı ufak sorunlara neden olabilir.

Ayranın zararları şu şekilde sıralanabilir:

  • Bazı sağlık uzmanları, doğal yollarla hazırlanmamış hazır ayranların

  • faydasından çok zararı olduğunu savunmaktadırlar. Özellikle bu tür

  • ayranların aşırı tüketilmesinin bağırsaklardaki zararlı bakterilerin

  • artmasına neden olduğunu düşünmektedirler.

  • Aşırı miktarda ayran tüketimi midedeki asit oranının olumsuz yönde değişmesine neden olabilir.

Tavsiyeler

Ayranın sağlık açısından birçok faydası olduğu yüzyıllardan beri

bilinen bir gerçektir. Fakat modern dünyada değişen ekolojik denge

ve eğilimler sonucu artık doğal gıda bulmak çok zordur. Bunların bir

tanesi de ayrandır. Ayranın doğal yollarla ve sağlıklı ortamlarda

hazırlanmış olması sağlığa katkısı açısından çok önemlidir. Bu yüzden

ayranın doğal yollarla hazırlanmasını tavsiye ediliyor.

Kaynaklar

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Soğan Suyunun Faydaları ve Zararları

Soğan Suyunun Faydaları ve Zararları

Allium

cinsine ait olan Alliaceae familyasındaki bütün bitkilere soğan adı

verilmektedir. Anavatanı Güneybatı Asya olmakla birlikte günümüzde ise

tüm Dünya üzerinde yayılmıştır. Soğanın taze ve kuru soğan olarak

tüketilebilmekle birlikte suyu da tüketilebilmektedir. Soğan suyu

yemeklerde ve salatalarda kullanılmaktadır.

A ve B vitamini ile C vitaminlerince oldukça zengindir. Bununla

birlikte magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum, iyot, fosfor ve kükürt

mineralleri de içeriğinde bolca bulunmaktadır.

Soğan Suyunun Sağlığa Faydaları

Bağışıklık sistemi üzerinde son derece etkili bir besin kaynağıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı daha dirençli

olmasını sağlar. Ayrıca grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların

iyileşme süresini kısaltır, vücuda kuvvet verir. Hem zihinsel hem de

bedensel yorgunluğu giderir. Zindelik verir. Yüksek tansiyonun

düşürülmesinde etkilidir. Nefes darlığını ve öksürüğü keser. Kalp ve

damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Bazı kanser türlerine

karşı da koruyucudur. Kandaki şeker düzeyini kontrol altına alan soğan

şeker hastaları açısından son derece yararlıdır. Böbreklerde ki kumların

ve taşların düşürülmesine yardımcı olur ve aynı hastalıkların tekrar

etmesini önler. Mikrop öldürücü özelliği ile hem vücutta ki hem de kanda

ki zararlı maddelerin temizlenmesini sağlar. Sindirim sisteminin

çalışmasını düzenleyerek hazmı kolaylaştırır. Karaciğerin çalışmalarını

düzenler. Afrodizyak etkisi ile cinsel isteği arttırır. Kemik erimesine

karşı kemikleri korur. Haricen kullanıldığında da egzama ve dolamanın

tedavisinde etkilidir.

Soğan Suyunun Bağışıklık Sistemine Faydaları:

Antiseptik

özelliğe sahip soğan ve soğan suyu her derde deva olarak bilinmektedir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve hastalıklar ile oldukça güçlü bir

şekilde mücadele etmesi soğanı hem yaz hem de kış aylarının vazgeçilmez

besin öğesi haline getirmektedir. Kış aylarında sık sık karşılaşılan

grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların hem tedavisinde hem de bu

hastalıklara karşı korunmada eşsiz bir besin kaynağıdır.

Soğan Suyu Saç Sağlığını Korur:

Soğan suyu sağlıklı

bir şekilde saç uzmasını teşvik eder. Bunun yanında saç derisinin

temizlenmesini sağlayan doğal bileşenler içerir. Soğan suyu bünyeden

taksinlerin atılmasına yardımcı olduğu için  saç köklerinin

sağlıklı ve güçlü olmasını sağlayabilmektedir. Güçlü ve sağlıklı saç

kökleri de saç dökülmesini engeller. Sampuanla soğan suyunu

birleştirerek saçlarınızı yıkadığınızda saç dökülmesini

azaltabilirsiniz. Bunun yanında kepek sorununu da ortadan kaldırabilir.

Ayrca soğan suyu kepeklerin neden olduğu kaşıntıların giderilmesine

yradımcı olabilir. Soğan suyunun antibakteriyel özelliği 1-3 hafta saça

uygulandığında sağlıklı bir deri ve saç elde etmeye yardımcı olabilir.

Soğan suyu sağlıklı saç derisi ve saç için gerekli olan C ve  B6

vitaminleri yanında potasyum, magnezyum, germanyum ve kükürt

içermektedir.

Saç dökülmesi sorunlarını ortadan kaldırmak için yatmadan önce saç

kökleri üzerinde  dilimlenmiş çiğ soğanı ovalayın. Bir saat

kurumaya bırakın ve daha sonra zeytinyağı ile saç derinize masaj yapın.

Gece sabaha kadar bu şekilde bırakın ve ertesi sabah saçlarınızı şamğuan

ile durulayın. Bir kaç gün içinde saçınızın kalitesini fark

edeceksiniz. Bir kaç hafta boyunca bu işleme devam edin, 2-3 hafta sonra

belirgin bir şekilde saçlarınızın sağlıklı değişimini göreceksiniz.

Soğan Suyunun Cilde Faydaları:

Soğan suyu da akne

için iyi bir tedavi yöntemidir. Bunun için, etkilenen bölgelere tatbik

edilmeden önce bal ya da zeytin yağı ile karıştırılmalıdır. Kahverengi

ve kara lekeleri tedavisi için soğan suyu ve zerdeçal macunu bir arada

kullanabilirsiniz. Bunun için hazırladığınız macunu etkilenen bölgelere

masaj şeklinde uygulamanız yeterlidir. Macunu uyguladıktan sonra bir

saat saçlarınızda bekletin aynı zamanda cilde de uygulayabilirsiniz. 2-3

hafta bunu tekrar ettiğinizde gözle görülür farkı hissedeceksiniz.

Soğan suyu aynı zamanda mantar sorunları içinde kullanılabilir.

Soğan Suyu Kulak Ağrılarını Giderir:

Eğer şiddetli

kulak ağrısı sorunları yaşıyorsanız kulağınıza bir damla soğan suyu

damlatarak  bu durumdan kurtulabilirsiniz. Soğan suyunun içerdiği

esans yağları sayesinde hızlı bir şekilde kulak ağırlarından kurtulmanız

mümkün. Kulak enfeksiyonlarında karşı soğan suyu inanılmaz etkiler

yapabilmektedir. Bunun dışında kulak çınlamaları için de soğan suyunun

faydalarından yararlanabilirsiniz.

Soğan suyunu kaynayan suyun içerisine ekleyerek çıkan buharı yüz

cildinize uygulayabilirsiniz bu cildin yumuşamasını sağlar. Bunun

yanında sıcak suda kalan soğan suyunu kulak damları olarak

kullanabilirsiniz.

Soğan Soyu Solunum Problemlerini Giderebilir:

Soğan

suyunun solunum yolları ile alakalı sorunlarada ciddi anlamda katkı

sağladığı bilimsel olarak ıspatlanmıştır. Bunun yanında soğuk

algınlığından dolayı meydana gelen solunum yolu hastalıklarını

giderebilir. Fonksiyonlarını yitirme aşamasına gelen mukusların sağlıklı

bir şekilde çalışmasına yardımcı olabilir. Soğan suyu ve bal karışımı

şiddetli öksürükleri giderebilir ve bronşlar üzerinde hissedilir

rahatlama yapabilir.

Astım ataklarını daha kısa sürede ve çabuk atlatılmasını

sağlayabilir. Astım ataklarını savuşturmak için soğan suyunu balla

karıştırın ve tüketin bu rahat bir gece geçirmenize yardımcı olacaktır.

Soğan suyu biraz mideyi ve yemek borusunu yakabilir ama anlık bir

rahatlama sağlayabilir.

Bal ve limon suyu karşımı yarı yarıya olmalıdır, yani bir tatlı

kaşığının yarısı bal yarısı da soğan suyu olmalıdır.  Bu karışımı

hazırladıktan sonra 5-6 saat bekletmeniz ve daha sonra tüketmeniz

etkisini arttırır. Karışımın bronşlarda kesin bir rahatlama sağlaması

için 2-3 gün boyunca yetişkinlerde günde 2-3 kere 4-5 yaş üceri

çocuklarda ise daha az miktarlarda ve sabah akşam olabilir.

Aç karınla soğan suyu midede yanma hissine neden olacağı için yemekten 30-40 dakika sonra alınması önerilir.

Soğan Suyu Mide Sorunlarını Giderebilir:

Soğan

suyunun mide ve mide ile ilgili bozukluklara birçok farklı

 açıdan  faydalıdır. Soğan mide’de rahatlama sağlayan anti

bakteriyel ve anti inflamatuar özelliklere sahiptir. Bunlar kronik

kabızlık ve aşırı gaz sorunlarını giderir. Soğan suyunun bu özelliği

 kolik sorunlarının tedavisinde tedavisinde ve çocuklarda

solucanlardan kurtulmaya yardımcı olabilir. Kolik tedavisi için,

yumuşayana kadar bir mijtar suda soğanı haşlayın ve daha sonra

haşladığınız soğanı çocuğa yedirin, soğanın bir kısmını sadece hepsi

midenin yanmasına neden olabilir.Soğan suyu artrit ve gut hastalıklarına

iyi gelir.İdrar yolu ile vücutta toplanan gereksiz sıvıları dışarı

atabilir. Bu özelliği böbrek taşlarının oluşumunu önlemede

 yardımcı olduğu gibi, bazı hastalarının idrar yoluyla küçük taşlar

düşürmesini sağlayabilir.

Soğan Suyunun Zararları:

Soğan

suyu özellikle solunum yolları hastalıklarına çok faydalıdır. Ama çok

etkili ve keskin tadı yüzünden tüketimi biraz acı çekmenize neden

olabilir, fakat buna değer. Bazı durumlarda bir kısım yan etkilere neden

olabilir.

  • Aşırı oranda soğan suyu tüketimi gastrit ağrılarına neden olabilir, mide de asit dengesini olumsuz yönde etkileyebilir.

  • Soğan suyunun inceltiler tüketilmesi yan etkilerini azaltabilir.

  • Soğan suyu bazı durumlarda kusmaya ve mide bulantısına neden olabilir.

  • Soğan suyu inceltilmeden direkt olarak cilde uygulandığında tahrişe ve kızarmalara neden olabilir.

  • Bebelere verilmesi önerilmez, 5 yaşından büyük çocuklara inceltilerek verilmesi önerilir.

Kaynaklar:

Şarap Faydaları ve Zararları

Şarap Faydaları ve Zararları

Şarapla fayda kelimesinin pek ortak yönü yoktur aslında. Faydayı

sağlayan üzümdür ya da üretildiği meyve her neyse odur. Şarap üzümün ve

meyvelerin hakkını gasp etmiştir. Hak sahibine hakkını vermek gerekir

düsturunca bizde hak sahibi meyvelere hakkını verelim.

Üzüm, Böğürtlen Ve Eriğin faydaları

Üzümü ele alacak olursak, birkaç faydasına değinelim. Sağlam bir

kalp, berrak bir cilt sağlar. Bunun yanında zekâ açar. Unutkanlığa,

yorgunluğa, sinirleri yatıştırmaya birebirdir. En önemli özelliklerinden

biride kan yapmasıdır. Ama esas kanser önleyiciliği için üzüm başımızın

tacıdır. Böğürtlense tam enerji fırtınasıdır. Verdiği enerjiyle

yaşlanma etkilerini azaltır. Diyet yapanların antioksidan aradıkları

zamanda bir numaralı ihtiyaçlarıdır. Hafıza güçlendirici özelliğiyle de

göz aydınlığımız olmaya adaydır. Ve erik. Pazarlarda yerini alması dört

gözle beklenen meyvenin de fayda listesi oldukça kabarıktır. Kalp,

karaciğer, böbrek ve romatizmalı hastalıklarda tüketilmesi büyük yarar saglar.

Meyvelerin Şaraba Dönüşürken Kaybettikleri Şahsiyetleri

 Sağlıklı beslenme konu alınırken sebze ve meyve hep öncelikli

sıralardır.

Alkolse sağlığımızı kaybetmememiz için gerekenler listesinde

öncelikli sıralardadır. İki zıt kutup birleşerek aynı yöne bakması

imkânsızdır. Aynı türden olmayan birimleri toplayıp, çıkaramadığımız

gibi bu iki tarafı aynı kefeye koymak meyveye çok büyük haksızlıktır.

Zarar Denince Akla İlk Gelen Şarap Olacaktır

Tüm bilimsel çalışmalar gösterir ki, şarap zararlıdır. Her konuda

bilimi örnek alan bazı kesimler ekonomik kaygılarla şarap konusunda

bilimi hiç kaale bile almamaktadır. Özellikle şarapta bulunan metil

alkol öldürücü etkiye sahiptir.Burada insan durup düşünür; yararlı bir şeyin içinde öldürücü

maddenin ne işi var? İçinde az bir miktar olması önemli değildir. İçilen

bir nevi zehirdir. Az olması yavaş yavaş ölüme götürmesi anlamına

gelir. Şarabın zararlarını sayacak olursak; kalp yetmezliği, tansiyon

yüksekliği, şeker hastalığı, beyin felci gibi çok önemli hastalıklara

davetiye çıkardığı gibi kalpte ritim bozukluğu meydana getirerek kaşla

göz arasında ölümlere yol açar. Topluma bakan yönü ise suç eğilimini

artıracağından huzur ve güven ortamı kaybolmuş olur.

Kaynak: Tabiat

Diger Gorus:

Şarap uygun miktarda içtiginiz takdirde faydalıdır. Bu da uzmanlara göre günde bir bardaktır. İstediğiniz zaman içmekle de olmaz: akşam veya öğle yemeğinde olmak zorundadır (ilk seçenek daha uygun gibi görünüyor. Eğer çalışıyorsanız ve ağzınız şarap kokarsa sevimsiz bir durum olacaktır.)

Bütün

bu bilgiye çeşitli çalışmalarla varılmıştır.  Çalışmalar  günde bir

bardak şarabın, hem kadınlarda hem erkeklerde pek çok kardiyovasküler

hastalığı önlediğini onaylarlar. Diyabet, demans ve osteoporoz gibi hastalıkların tedavisinde de faydalıdır.

Şarap dünyanın en eski alkollü içeceklerinden biri olmasına rağmen,

faydaları yakın zamanda keşfedilmiştir. Önceden sadece eğlence,

rahatlama, yemeklere eşlik etmesi veya değişik birşeyler içme amacıyla

içilmekteydi.

Her gün Şarap İçmenin Faydaları

Her gün bir bardak şarap içmenin kanıtlanmış faydalarından bazıları şunlardır:

  • Çeşitli ölüm nedenlerinin risklerini azaltır:
  • Hergün 22-32 gram arası alkol içmenin sağlık üzerindeki koruyucu etkisi
  • Avrupa’da yapılan çalışmalar sonucunda kanıtlanmıştır. Bu miktar, pek
  • çok ölüm nedeninin ortaya çıkmasını engeller. Danimarka, Fransa ve
  • İngiltere’de şarabın bira veya diğer alkollü içeceklerden çok daha iyi
  • olduğu söylenir.

  • Sigaranın etkilerini azaltır: Şarap, tütünün kan damarlarında yaptığı hasarı damarları gevşeterek veya damar genişletme yoluyla

  • düzeltir. Hepsinden önemlisi, lenf ve kan damarları arasında sürtünmeyi
  • önleyen bir tabaka olan iç damar tabakası (endotelyum), çok daha da
  • önemlisi kalp üzerinde olumlu etkileri vardır.

  • Kardiyovasküler hastalıkları önler: Çok

  • iyi bilinen bu özelliği, kırmızı şarabın düzenli ve kararında
  • tüketildiği takdirdeki etkilerinden birisidir. Bilim adamları, kırmızı
  • şarabın kötü kolesterolü azaltıp iyi kolesterol üretimini artırarak koroner hastalık oluşumu ihtimalini azalttığını söylemektedirler.

  • Kan sulandırıcı ve pıhtılaşmayı önleyici etkileri: Bu

  • sadece hergün şarap içmekle elde edilmez, arada sırada içenlerin
  • vucudunda daha az fibrinojen proteini bulunduğu, bunun da pıhtı
  • oluşumunu artırdığı bulunmuştur.

  • Damar sertliğini önler: Bu,

  • atardamar dejenerasyonu sonucu olan hastalıklardan birisidir. Şarap bu
  • rahatsızlığın semptomlarını azaltır ve hatta önleyebilir bile.
  • Ateroskleroz, kan damarları gevşeme kabiliyetini kaybettiğinde meydana
  • gelir. Bu içkideki alkol, damarların sağlıklı kalmasına yardımcı olur
  • çünkü damar gevşemesinde olmazsa olmaz bir madde olan nitrikoksit
  • oluşumu sağlar.

  • Kan basıncını düzenler: Aşırı miktarda alkol tüketiminin

  • hipertansiyona yol açtığı bilinir, ancak günde bir bardak (250 ml)
  • şarap içmek tam tersi etki yaratır; çünkü bu rahatsızlıktan muzdarip
  • kişilerde yemekten sonra kan basıncını düşürür.

  • Böbrek taşı oluşumunu azaltır: Hergün kırmızı şarap içmek böbrek taşı gelişim riskini azaltır.

  • Alzheimer hastalığını önler: Çalışmalar,

  • kırmızı şarapta bulunan bir antioksidan olan resveratrol
  • bileşeninin sinir koruyucu özelliğini ortaya çıkarmıştır. Bu madde
  • sayesinde bu hastalığın gelişimi önlenir.

Aşağıdakiler şarabın avantajların bazılarıdır:

  • Demansı önler

  • Romatizmal eklem iltihabı riskini azaltır

  • Soğuk algınlığı ve nezleyi önler

  • Gırtlak kanseri ihtimalini azaltır

  • Uyanık ve dikkatli kalmanıza yardımcı olur

  • Sindirime faydalıdır

  • Kan dolaşımını düzenler

  • Diyabet riskini azaltır

  • Hafıza hücrelerinin erken yaşlanmasını engeller

  • Varisli damarları iyileştirir

  • Prostat kanserini önler

  • Protein sindirimine yardımcıdır

  • Cildinizi güzelleştirir

  • Görmeyi iyileştirir ve diyabetik retinopati gibi hastalıkları önler

  • Hemoroid ağrısını azaltır

  • Antihistaminik özelliği nedeniyle alerjileri azaltır

  • Kan pıhtılarını önler

Neden Kırmızı Şarap?

Pek

çok kişi başka bir çeşit şarap (rosé, beyaz veya şampanya) değil de

neden kırmızı şarap diye soracaktır. Bunun pek çok nedeni vardır. Bu

içki hakkında biraz daha bilgi sahibi olmakta fayda var.

Kırmızı

şarap, üzüm bağından “hasat” olarak adlandırılan bir işlemle toplanan

kırmızı üzümlerin suyundan elde edilir. Salkımlar elle veya makasla veya

özel makinelerle toplanabilir. Seçkin şaraplar, ekiminden ve

bakımından tutun da hasatına, nakliyesine ve şarabın hazırlanmasına

varıncaya kadar tüm aşamalarında daha çok el işçiliği olan ve ev yapımı

bir süreçte hazırlanırlar.

Şarap hazırlanması, suda bastırma, kompresyon, fermentasyon, süzme ve şişeleme aşamalarını içerir.

Şarabın

sağlığınız için iyi olmasının diğer bir nedeni de içerdiği polifenol

miktarıdır. Bu madde üzümün kabuğundan ve çekirdeğinden gelir, başka

özelliklerinin yanısıra kalbi de korur. Nasıl mı? Serbest

radikalleri azaltarak. Örneğin, beyaz şarap bunu sadece posayla yapar;

bu maddeleri içermemesinin sebebi de budur. Üzümün çeşidine, güneş ışığı

miktarına, üzümün yetiştiği toprağa veya alkol konsantrasyonuna bağlı

olarak daha az veya çok polifenol içerecektir.

Kaynak: Sagliga Bir Adim

Bozanın Faydaları ve Zararları

Bozanın Faydaları ve Zararları

Kış

aylarının vazgeçilmez tatlarından biri olan Boza, darı irmiği, şeker ve

sudan üretilmekle birlikte mayalı bir içecektir. Orta Asya ve Osmanlı

İmparatorluğu zamanından günümüze kadar popülerliğini koruyan boza çok

besleyici bir içecek türüdür.

Mayalı içerecek olan boza, demir, fosfor, niasin, sodyum, A, B1, B2 ve E vitaminleri yönünden oldukça zengindir.

Bozanın Sağlığa Faydaları

İçerisinde ki vitaminler nedeni ile daha çok sporcular tarafından

tercih edilen boza enerji veren bir içecek türüdür. Anne sütünü

arttırıcı özelliği ile bilinen boza Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi

hastalıkların ardından vücudun kendisini toparlamasına yardımcı olur ve

vücut direncini arttırır. İçerisinde ki maya sayesinde midede ki

yanmaları giderir, hazmı kolaylaştırır. İçerdiği B vitamini zihinsel

aktiviteleri destekler, zihni açar ve zihnin yorgunluğunu giderir. Soğuk

havaların neden olduğu boğaz enfeksiyonları ile öksürüğün tedavi

edilmesinde yardımcıdır. Son yıllarda yarılan araştırmalar neticesinde

kalp ve damar hastalıkları ile kansorejen maddelerin vücutta oluşumunu

engelleme üzerinde de olumlu etkileri olduğu görülmüştür. İçerisinde yağ

oranı neredeyse sıfıra yakındır.

Bozanın Öksürüğe Faydaları:

Boza dünya’da çok fazla

bilinen bir eçecek değildir, daha çok ülkemizde ve çok eski bir geçmişe

ait içeceklerin başındadır. Bu yüzden tedavi amaçlı olarak da

kullanılmaktadır. Özellikle çocuklarda meydana gelen öksürük

problemlerini ortadan kaldırmak için tedavi amaçlı olarak

kullanılmaktadır.

Özellikle büyük şehirde yetişen çocuklar gelişme döneminde kirli

havadan etkilenmektedirler, kış aylarında havanın daha falza kirlenmesi

ve soğuk algınlığı ile birlikte alerjik hastalıkların etkisinde kalan

çocuklar solunum yolu sorunları yaşarlar ve bunun en açık belirtisi olan

öksürük ortaya çıkar. Bronşların tahrip olmasıyla birlikte başlayan

öksürükler tedavi edilmedinde uzun süre devam edebilir.

Özellikle kış aylarında öksürük sorunu yaşayan çocukların kan tahlili

yapılıp bir alerjik problemi olup olmadığı belirlenir, daha sonra

akciğer röntgeni ile solunum yollarında problem olup olmadığı

belirlenmelidir.

Özellikle teşhisi konulmuş alerjik bronşit kış aylarında çocukları

çok fazla etkilemektedir. Bu yüzden sonu gelmez öksürük nöbeterine maruz

kalırlar.

Doktorların önerdiği tedaviler dışında bu soruna Boza önemli ölçüde

fayda sağlamaktaıdr. Boza çocuklarda görlüne öksürük problemlerini

içerisinde bulundurduğu bol miktardaki A, B, C ve E vitaminleri ile

yardımcı olur. Bunun yanında Boza mayalarının içeridği farklı

asitler  de faydalı olmaktaıdr.

Kış aylarında çocukarın düzenli olarak Boza tüketmeleri bronşların

rahatlamasına, balgam çıkarmanın kolaylaşmasına neden olur, böylece

sorulnum yollarının temizlenip, daha rahat nedef alınmasını sağlar.

Bunun dışında 2-3 gün düzenli bir şekilde boza alımına devam edilirse

çok şiddetli öksürükleri bile kesme özelliği vardır.

Boza Anne Sütü İçin Faydalıdır:

Bozanın en bilinen

faydaları arasında anne sütünü arttırdığı yer almaktadır. Bununla

birlikte içerisinde ki zengin vitamin ve minerallerin anne sütü ile

birlikte bebeğe geçtiği de göz ardı edilemez. Grip ve bunun gibi

enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi ya da nekahet dönemlerinin hızlı

atlatılmasını sağlaması bozanın faydaları arasındadır.  Ayrıca

çocuğun sağlıklı bir kemik yapısının oluşması için gerekli vitamin ve

mineralleri içermektedir. Annenin kemik sağlığının korunmasına da

yardımcı olur.

Boza Kemik Sağlığını Korur:

Gelişmekte olan

çocuklarınkemik yapılarını kuvvetlendiren vitamin ve vitaminler

açısından zengindir. Yaşılığa bağlı olarak meydana çıkabilecek kemik

hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.

Boza Kanserle Mücadele Eder:

Bozanın içerdiği

vitamin ve mineraller genel anlamda bünyenin savunma sistemi için

faydalıdır. Bunun yanında kanserle mücadele için savunma sisteminin

gerek duyduğu besinler sağlar.  Vücudun drencini arttırdığı için

kansere neden olan unsurların ortadan kalmasına yardımcı olur.

Boza Sindirim Sistemine Faydalıdır:

Boza genel

anlamda sinidirm sitemi için faydalıdır. Hazmı kolaylaştırrarak midenin

aşırı yorumlasını engeller, bunun yanında içerdiği asitler sayesinde

midedeki asit seviyesinisağlıklı bir seviyede tutar. Aynı şekilde

içerdiği asitler yradımıyla bağırsakların temizlenmesine yardımcı

olmaktadır.

Soğuk Algınlığına Boza:

Özellikle kış aylarında

soğuk algınlıklarından dolayı meydana gelen nezle ve grip gibi

hastalıklarla mücadelede ciddi anlamda katkı sağlamaktaıdır. Bu tür

hastalıklara yakalanma riskini azaltır ve aynı zamanda hastalıklardan

daha hızlı kurtulmak için yardımcı olur, hastalıkların şiddetini zaltır.

Enerji Vercidir:

Bozanın en önemli özelliğinden bir

taneside enerji verici olmasıdır. Zengin miktarda B vitamini içerdiği

için sprocular tarafından düzenli olarak tüketilmektedir. Bunun yanında

hamile kadınların doğum öncesi ve doğum sonrası güç kaybının yerine

gelmesini sağlayabilir.

Boza Stresle Mücadele’de Yardımcı Olur:

Bozanın hoş

tadı ve kokusu yanında içerdiği maddeler sinir sitemi üzerinde de olumlu

etkiler yapmaktadır. Farklı nedenlerden dolayı yıpranmış ve yorulmuş

sinir sistemini sakinleştirici özelliği vardır.  B vitamini

açısından zengin olduğu için zihinser yorgunlukları gidermektedir.

Boza Cilt ve Saç Sağlığını Korur:

Bozanın içerdiği

B12 vitamini ve diğer mineraller cilt sağlığı ve saç sağlığı için

faydalıdır. Özelikle kuru ciltlerin dolaylı olarak nemlenmesini sağlar

ve cildi yumuşatıcı özelliği vardır. Kuru ciltlerde meydana gelen

dökülmeleri engelleyebilir. Cilde sağlıklı bir görünüş katar.

Bozanın Zararları:

Şimdiye kadar bozanın her hangi bir zararı veya yan etkisinin olduğuna dair bir

olayla karşılaşılmadı. Bunun bir sebebi belki de üzerinde çok fazla

bilimsel labaratuvar çalışmalarının olmamasıdır. Boza ile alakalı sadece

TÜBİTAK’ın yaptığı sınırlı çalışmalar var ve genel anlamda güvenle

tüketilebilir. Fakat aşırı tüketimi sorunuc bazı yan etkileri olabilir.

Günlük olarak 2-3 bardak tüketilmesinin bir sağlık sorununa neden

olmayacağını düşünüyoruz.

  • Aşırı tüketilmesi durumunda şişkinlik ve gaz sorunları yaşatabilir.

  • Aşırı tüketime yağlı olarak ishale neden olabilir, içerdiği asitler

  • sindirim sistemi için faydalıdır, fazla tüetildiği için bu asit seviyesi

  • dengesi bozabildiği için ishal sorununa neden olabilmektedir.

Kaynaklar:

Sütün Faydaları ve Zararları

Sütün Faydaları ve Zararları

Süt

tüketimi sağlık açısından çok önemlidir. Özellikle çocukların büyüme

dönemlerinde düzenli olarak tüketmeleri hem iskelet sağlığına hem de

uyku düzeni için faydalıdır. Sütü genelde çocukluğumuzda ve gençken daha

çok tüketiriz. Maalesef yaşlandıkça tüketimini ihmal ederiz veya

tamamen bırakırız.

Halbuki sütün içerdiği vitaminler ve mineraller her yaşta insan için

sağlığa ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu yüzden süt

tüketimi kesinlikle ihmal edilmemeli ve özellikle orta

yaşlarda ve yaşlılık dönemlerinde daha fazla tüketilmelidir.

Süt A ve C vitamini açısından zengin bir besin kaynağıdır. Bunun

yanında önemli derecede kalsiyum ve potasyum içermektedir. Ayrıca

protein ve demir gibi diğer maddeleri de içerir. Fakat çok farklı

hayvanlardan elde edinilen sütün çeşitlerine göre çok zengin besin

değerleri vardır.

Sütün Sağlığa Faydaları

Sütün genel anlamda sağlığa çok fazla katkısı vardır. Süt, büyüme

döneminde olan çocukların kemik sağlığı için süt ve süt ürünü tüketimi

çok önemlidir. Yetişkinler için ise özellikle cilt sağlığı başta

olmak üzere birçok faydası vardır. Sütün içerdiği besinler

kemiklere faydalı olduğu için yaşlılıktan kaynaklanan kemik

hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Ayrıca yaşlanmadan kaynaklanan

cilt hastalıklarına ve cilt sağlığına önemli katkı sağlamaktadır.

Süt Vücudu Zinde Tutar:

Düzenli olarak spor

yapanların vazgeçilmez besin kaynaklarının başında gelir. Antrenman

sonrası düşük yağlı süt tüketimi iyi gelmektedir. Kaybedilen enerjinin

yerine gelmesini sağlayacaktır. Bunun yanında kaslarda daha fazla kütle

kazanmak ve istenmeyen yağları daha hızlı atmak için size yardımcı

olacaktır.

Süt Kemikleri Güçlendirir:

Genel olarak düşük yağlı

sütler bol miktarda kalsiyum içermektedirler. Ortalama bir bardak düşük

yağlı süt tüketimi 299 miligram kalsiyum sağlamaktadır. Yani bu şu

anlama gelir, çok güçlü kemik yapısı için vücudun gereksinim duyduğu

kalsiyum miktarının %30’una tekamül eder. Kadınlar için kemik yapılarını

güçlendirmede olağanüstü bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda çocukların

gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.

Obezite Sorununu İçin Süt İyi Bir Çözümdür:

Obezite

sorunu maalesef artık büyük bir sorun haline gelmiş durumda.

 Obezite sorununun bilinmesine ve çok az bir efor harcanarak

sorunun önüne geçilebilmesine rağmen ihmal edilmektedir. Obezite için

düşük yağlı sütler inanılmaz bir kurtarıcıdır. Hem çocuklarda hem de

yetişkinlerde obezite sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur. 

Metabolizmayı kuvvetlendirirken doğal yollarla yağ yakmaya yardımcı

olur.

Süt Bağırsaklar İçin Faydalıdır:

Düşük yağlı sütler

bağırsak sağlığı için çok önemlidir ve az çalışan bağırsakları aktif

hale getirmektedir. Kabızlık ve ishal şikayetlerini ortadan kaldırdığı

gibi, gün boyunca enerjik olmanızı sağlar.

Saç ve Diş Sağlığına Katkıda Bulunur:

Düşük yağlı

sütün yardımıyla sonsuza kadar sağlıklı saç ve parlayan gülümsemenin

sahibi olabilirsiniz. Sütün içerdiği yüksek değerli besinler sağlıklı

saçlar için hücreleri yeniler. Bunun yanında düşük yağlı sütler iyi bir

kalsiyum deposu olduklarından dolayı diş sağlığına da katkıda

bulunurlar.

Kan Basıncını Kontrol Eder:

Düşük yağlı süt çok

miktarda potasyum ve magnezyum içermektedir. Bu durum da kan basıncını

sağlıklı seviyede tutmaya yardımcı olmaktadır. Böylece felç geçirme

riski azalır. Kalp sağlığı içinde günlük olarak düşük yağlı süt tüketimi

önemlidir. Kan basıncını dengelediği için yüksek kan basıncından

kaynaklanan kalp hastalıklarından da koruma özelliği vardır. Sağlıklı

bir kalp için günlük olarak tüketilmelidir.

Süt Kas Sağlığını Korur:

Kasların yeniden inşa

edilmesi için bol miktarda proteine ihtiyaç vardır. Bu yüzden antrenman

sonrası bir bardak süt içmek kas sağlığını korumak için önemlidir. Bu

uygulama antrenman sırasında kaybedilen besin ve enerjinizin yeniden

geri gelmesine yardımcı olacaktır.

Kilo Vermeye Yardımcı Olur:

Düşük yağlı süt tüketimi

özellikle kadınların daha hızlı kilo vermelerine yardımcı olabilir.

Meyve yerken ve akşam yemeklerinden sonra veya sabah aç karında bir

bardak süt tüketimi, hem bağırsakların hareketi sağlayacak, hem de

gereksiz yağların yakılmasında size yardımcı olacaktır.

Süt Stresle Mücadelede Etkilidir:

Stresle mücadelede

süt önemli bir yardımcıdır. Gün içerisinde içilen bir bardak süt

kasların gevşemesine ve yatıştırıcı bir etki sağlamasına neden

olur.  Ayrıca yorgunluğu gidererek, yorgunluktan kaynaklanan stresi

ortadan kaldırır.

Sütlü Cilt Parlaklığı Maskesi:

Sütün en yaygın

kullanıldığı alan şüphesiz kozmetiktir. Özellikle cilt üzerindeki

etkileri sütü kozmetik sektöründe en önemli element  haline

getirmiştir. Süt cilt için faydalı olan birçok besin içermektedir.

Pürüzsüz ve sağlıklı bir cilt için sütün faydaları saymakla bitmez.

Kaynatılmış sütün sağlığa faydalı olduğu genel bir kanaattir ama

kaynatılan süt bazı besin maddelerini kaybetmektedir. Bu yüzden

özellikle cilt sağlığı için sütün çiğ olarak tüketilmesi önerilmektedir.

Çiğ süt, cildi nemlendirici maddeler içermektedir.  Çiğ süt, tüm

cilt türleri için olağanüstü bir besin maddesidir. Yıpranmış ve

incelmiş ciltlere sıklık kazandırır ve elastik özellik sağlar.

Çiğ süte birkaç damla limon suyu ekleyin ve iyice karıştırın. Eğer

cilt kuru ise bir miktar gül suyu ekleyin. Bu karışımı yüzünüze ve

boynunuza uygulayın ve 15 dakika bekleyin. 15 dakika sonra yüzünüzü

yıkayın. Bu süt maskesi cildinize olağanüstü bir enerji katar ve

çillerin, çatlakların giderilmesine yardımcı olur.

Sütlü Nemlendirici Maske

Çiğ süt, derin cilt katmanlarını besler ve bir klima görevi görerek

cildin nemlenmesini sağlar. Özellikle kış aylarında kuru ciltlere

uygulanabilir. Her mevsimde bu maskeyi kullanılarak  sağlıklı cilt

sahibi olabilirsiniz.

Çiğ süte 2/3 çay kaşığı un, bal ve bir miktar gül suyu ekleyin.

Çırparak iyice karıştırın ve yüzünüze uygulayarak 10 dakika bekletin.

Daha sonra duru su ile yıkayın.

Sütlü Cilt Bakımı Maskesi

Çiğ sütün nemlendirici etkisi dışında diğer sihirli görevleri de

vardır bunlardan en önemlisi cildi temizleyici özelliğidir. Deride

bulunan kir, yağ hatta siyah  noktaların ortadan kaldırılması için

bile etkili olabilir. Sütlü cilt maskesi cilt temizliği için de

önemlidir.

Bir mikserde mung  fasulyesi ve çiğ sütü macun kıvamına gelecek

şekilde karıştırın. Bu karışımı yüz üzerine uygulayın ve 10 dakika

bekleyin. 10 dakikada temizlemeden önce masaj yapın.

Bu maske cilt sağlığı yanında cilt temizliği için de önemlidir.

2.Maske

Bir cam kasenin 1/4’üne limon suyu ekleyin ve 100 gram çiğ süt ile

iyice karıştırın. Bir pamuk yardımıyla ellerinize ve yüzünüze

uygulayın. Ayrıca bu karışımla ellerinizi ve yüzünüzü yıkayabilirsiniz.

10 dakika sonra da saf su ile cildinizi temizleyin. Yağlı ciltler için

çok faydalıdır.

3.Maske:

Yarım litre çiğ süte 2 yemek kaşığı limon ve 2 yemek kaşığı salatalık

suyu ekleyin ve iyice karıştırın. Diğer maskelerde olduğu gibi yüzünüze

uygulayın ve 10 dakika sonra duru su ile yıkayın.

Bu karışım özellikle hassas ciltler için çok etkilidir.

Arı Sütünün Faydaları:

Arı sütü inanılmaz konsantre bir besin kaynağıdır. Tüketimine çok

dikkat edilmelidir. Fazla tüketilmesi durumunda zararlı olabilir. Arı

sütü kanser, tümör ve astım gibi hastalıkların  tedavisinde

kullanılmaktadır. Hakiki arı sütünü bulmak çok zor olduğu gibi çok

pahalıdır. Çok yoğun vitamin ve maddeler içermesi ayrıca önemli bir

enerji kaynağı olmasını sağlar.

  • Bağışıklık sistemini güçlendirir,

  • Kanserle mücadelede inanılmaz sonuçlar verebilir.

  • Antioksidan özelliğinden dolayı genel anlamda bütün vücuda faydalıdır.

  • Tümörlerle mücadelede tedavi yöntemi olarak kullanılır.

  • Yaraların iyileşmesi için çok etkili bir maddedir.

  • Astım hastalarına iyi geldiği hatta astım ve bronşit hastalıkları için tedavi edici özelliğinin olduğu söylenir.

  • Kolesterol seviyesini düzenler.

  • Kan şekerini düşürücü özelliği vardır.

  • Serbest radikallerle çok etkili mücadele eder.

  • Sindirim sitemine faydalıdır, bağırsakları zararlı parazitlerden temizler.

  • Solunum yolu hastalıklarına iyi gelir.

  • Kış aylarında üşütmeden kaynaklanan nezle, grip gibi hastalıklara yakalanma riskini arttırır.

Keçi Sütünün Faydaları:

Keçi sütü belkide faydaları bilinmediği için çok fazla tüketilmeyen

süt ürünleri arasında bulunur. Keçi sütünün çok az yan etkileri vardır

ve geniş bir yelpazede insan sağlığına fayda sağlamaktadır. Keçi sütünün

faydalarından maksimum derecede yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesi

tavsiye edilmektedir.

  • Keçi sütü iltihaplara karşı çok etkili bir besindir, bağırsak

  • enfeksiyonlarına karşı diğer süt ürünlerine göre çok daha fazla

  • etkilidir.

  • Sindirim sistemi için çok faydalıdır. Diğer süt ürünlerinin neden olduğu bakteri sorununa keçi sütü neden olmaz.

  • Keçi sütü insan sütüne içerik bakımından daha yakındır. Bu yüzden hazmı kolaydır, mideyi yormaz.

  • Kalsiyum açısından zengin olduğu için çocuklarda ve yetişkinlerde

  • kemik sağlığı veya iskelet sağlığı için önemlidir. Yaşlanmadan

  • kaynaklanan kemik hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.

  • Zayıflamak isteyenlerin tercih etmesi gereken bir besindir. Yağ yakma ve bağırsakları çalıştırma noktasında önemli rol oynar.

  • Bağışıklık sistemini güçlendirici mineral ve vitaminler içerir

  • Enerji verir, özellikle antrenmanlardan sonra kaybedilen enerjiyi getir getirebilir.

Eşek Sütünün Faydaları:

Eşek sütü de tıpkı keçi sütü gibi çok az tüketilen süt

ürünleri arasındandır. Hatta bir çoğumuz eşeklerin süt ürettiğini

bilmeyiz. Eşek sütü B12, C ve B vitaminleri açısından zengin olduğu için

birçok hastalığa faydalıdır.

  • Özellikle yeni doğan çocuklardaki astım hastalığını iyileştirebilir,

  • İnek sütünün neden olduğu alerji eşek sütü verilerek giderilebilir, bir nevi panzehir görevi görür,

  • Çocuklar için iyi bir besin kaynağıdır. Hatta bebeklerde meydana

  • gelen cilt sorunlarını çözmek için eşek sütünden kür yapılabilir,

  • Kalsiyum açısından zengin olduğu için çocukların kemik yapıları için önemlidir,

  • Kalp sağlığı için iyi geldiğini söyleyen uzmanlar var,

  • Astım yanında solunum yolu problemlerini giderici özelliği vardır. Bronşları rahatlatır ve iyi bir balgam söktürücüdür,

  • Yağ yakımını kolaylaştırdığı için zayıflamak isteyenler tüketebilirler,

  • Çok az kaynak siroz hastalığına iyi geldiğini belirtmektedir.

Sütün Zararları:

Sütün

birçok farklı çeşiti vardır, yağlı, yağsız, pastörize edilmiş ayrıca

keçi sütü, inek sütü gibi birçok farklı hayvandan elde edilmektedir. Bu

süt çeşitleri de haliyle farklı maddeler içermektedirler. Bu yüzden

genel anlamda hangi sütün ne tür zararları olduğunu söylemek çok zordur.

Fakat genel anlamda sütün herhangi bir zararı yoktur. Sütün bazı

durumlarda zararları olduğu söylenebilir. Bunlar;

  • İnek sütünün aşırı tüketimi gaza neden olabilir.

  • Aynı şekilde fazla tüketimden dolayı karın kramplarına sebep olur.

  • Kusmaya veya mide bulantısına nadiren de olsa neden olduğu söylenmektedir.

  • Genelde sindirim sitemlerine şişme ve şişkinlik rahatsızlıkları

  • verir. Bunların dışında sütün herhangi bir yan etkisi tespit

  • edilmemiştir.

Kaynakar

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
225
64
42
22
9
9
2
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
portside

ayran favori şarap plase soğan suyu ne lan ?

Pasif Kullanıcı

local area network (LAN) daha detayli ogrenmek istersen https://en.wikipedia.org/wiki/Local_area_network

la-mascherata

Saraptan sonrasını okumadim ve eksini verdim kardesim.

Mert Ef

okumadıgın icin seni sırtımı dönüp ayakta alkışlıyorum

İzmirli İtalyan

soğan suyunu koyup çay ve kahve koymayan onedioya bi alkış

Pasif Kullanıcı

Galeriyi onedio hazirlamadi, ben hazirladim... Kahve ya da cay dedigimiz de hangisi dememiz gerekir zira yuzlerce kahve ve cay var. Bu haliyle bile zaten old... Devamını Gör