Görüş Bildir
Haberler
Bakan Soylu: 'Kastamonu ve Sinop'ta Toplam 77 Kayıp İhbarı Var'

Bakan Soylu: 'Kastamonu ve Sinop'ta Toplam 77 Kayıp İhbarı Var'

Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketinde Kastamonu, Sinop ve Bartın'da 58 kişi hayatını kaybetti. Afet bölgesindeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 77 kişi hakkında kayıp ihbarı bulunduğunu aktardı.

Konuşmasında afet sonrası vatandaşa ve millete karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadıklarını belirten Soylu, 'Kimse, 'Nerede bu devlet?' demedi' dedi. Bakan, kendilerine yönelik eleştiriler için ise 'Buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir' ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile birlikte, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde, incelemelerinin ardından açıklamalarda bulundu.

Her sel felaketinden sonra HES tartışmasının yaşandığına işaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bozkurt'taki sel felaketinin ardından da aynı tartışmanın yaşandığına dikkati çekti.

Bozkurt'taki HES'i kendi gözleri ile gördüklerini belirten Soylu, bölgedeki yağışın şiddetine vurgu yaparak, 'HES'in hemen üzerinde ağaçların kökleriyle beraber yağmurun, suyun şiddetiyle koptuğunu, dağın tepesinde büyük bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduğunu gördük. Normal olmayan bir manzarayla da karşılaştık.' diye konuştu.

📹 "Bugüne kadar gördüğüm en ağır tablo"

Selin kendisinin bugüne kadar gördüğü en ağır tablo olduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

'Burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından, kayıplarımız açısından, altyapı açısından ve etkilediği insan açısından ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Rize'den geldik, Muğla, Antalya'daydık ve buraya geldik. Bundan önce Elazığ, Giresun vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve yönetiminde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse, 'Nerede bu devlet?' demedi. Devlet bütün unsurları ve bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun, bunu telafi etmek için var gücüyle herhangi bir mesai kavramı gözetmeksizin büyük bir çaba ortaya koydu, koymaya devam ediyor, edecek de.'

'Buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir'

Üzüldükleri noktaların bulunduğunu aktaran Soylu, 'Bu ülke, devlet ve millet hepimizin. Biz burada insanların yaralarını sarmak için çaba sarf ederken 'ben nasıl bir dedikodu oluşturayım', 'acaba ona nasıl bir zarar vereyim', 'bunu nasıl bir siyaset malzemesi yapayım' düşüncesi içinde olanlar var. Tabii biz işimize bakıyoruz. Eğer konsantrasyonumuzu buraya doğru sevk edersek yani bu cevap vermeye sevk edersek işimizden alıkonacağız diye bir endişe bizim içimizde var.' ifadelerini kullandı.

Bin jandarma personeli, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle, bini aşkın sadece kamyon, vidanjör ve aynı zamanda bütün temizliği yapabilecek araçlarla birlikte temizlik yaptıklarını anlatan Soylu, tüm köyleri elektriklendirmek için helikopterle jeneratör gönderdiklerini vurguladı.

Gıda yardımları hakkında da bilgi veren Soylu, şunları kaydetti:

'Sadece helikopterle dün ve bugün 20 ton gıda dağıttık. Cenazeden, insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ve vatandaşlarımızın bütün sorularına cevap vermeye çalışıyoruz. Hasar tespiti yapılıyor, zarar tespitleri yapılıyor. Milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma öyle kolay bir travma değil. Birinci kattan 4. kata çıkanlar, helikopterle çatılardan alınanlar, çocuklarıyla başka yerden alınanlar, bunların hepsini biz yaşadık. Ankara'da duracaksınız siyaset yapacaksınız, buraya gelip tezvirat yapacaksınız, yok öyle... Gidin başka yerde yapın, buranın üzerinde siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Bir daha söylüyorum buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Altını çiziyorum, ayıptır ya. Bir bırakın çalışalım.'

📹 "Kastamonu'da 62, Sinop'ta da 15 ihbar, toplam 77 kayıp ihbarı var"

Yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldı

Yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldı

Hasar ve zarar tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Soylu, esnafların, araçların ve tarım arazilerinin hasar tespitinin de yapıldığını anlattı.

Soylu, sel bölgelerinde yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldığını da aktardı.

Vatandaşların bütün mağduriyetlerini en yüksek noktada gidermek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını söyleyen Soylu, 'İnşallah bütün bu sel bölgelerinden, buradan çıktığımız zaman vatandaşımızın da gönlünü alarak buradan çıkma arzusu içindeyiz. Herkes elinden gelen yardımı yapıyor. 'Yok Ankara Büyükşehir Belediyesini sokmadılar...' Ne olursunuz, hangi belediye olursa olsun biz böyle bir ayrım yapmıyoruz. Yangında da yapmadık, selde de yapmadık.' diye konuştu.

Muhalefetin siyaset üslubunu eleştiren Soylu, 'Bir kere olumlu, bir kere pozitif bir siyaset anlayışı içinde olun. Vazgeçin bu işten. Bu Mecliste, dışarıda bize karşı yaptığınız siyaset üslubundan vazgeçin. Bunun alasını biz de yaparız ama milletimize karşı sorumluluğumuz var. Siyasi muhalefet, siyasi muhalefetin peşine takılan medyayı, sosyal medyayı birtakım bilim insanlarını ne olursunuz sağduyuya davet edin.' ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu, köy yollarının yüzde 90'nını yarın akşamdan itibaren bitireceklerine değinerek, bölgede 7 ilin valisini görevlendirdiklerini, valilerin il özel idaresi ekipleriyle yollarda çalışma yaptığını aktardı.

'İstihbarat yapıları, ciddi bir provokasyon içindeler'

Türkiye'de son günlerde yaşanan olaylara da değinen Bakan Soylu, 'Arkadaşlar ben 5 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Burnum koku almasını biliyor. Nasıl ekonomik olarak bizi sıkıştırmak isteyenler, Türkiye'nin üzerine bir oyun kurgulamaya çalışmışlarsa, altını çizerek söylüyorum, Batı'nın ve başka yerlerin birtakım istihbarat yapıları, ciddi bir provokasyon içindeler.' dedi.

Pendik'te yaşanan olaya işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bakın bugün Pendik'te bir cemevi ile ilgili hakikaten hiçbirimizin tasvip etmeyeceği bir saldırı söz konusu oldu. Ben bu saldırıları ilk kez görüyor değilim. Peki Türkiye'de bir Sünni-Alevi meselesi var mı? Bunun var olduğunu söyleyen çarpılır. Böyle bir meselemiz hiç olmamıştır. Ama Türkiye'de 'Acaba hangi fay hattını tetikleyebiliriz', 'Türk'le Kürt arasını tetikleriz', 'Türkiye'ye gelen ve sığınan insanlarla milletimiz arasında bir nifak, fitne tohumu yere serip bunu mu sağlayabiliriz', 'bunu bir vesileyle bir Türk-Kürt çatışmasını ortaya koyabiliriz.' Bu bir istihbarat çalışmasıdır. Bunu çok net söylüyorum, benim de az çok tecrübem var. Bugünkü olayda da failler yakalandı. Arkadaşlar hemen yakaladı.'

'Pendik'teki cemevine saldıran kişi Alevi'

Bu tür olayları daha önce yaşadıklarına işaret eden Soylu, şunları söyledi:

'Mesela bugünküler, yapanlar Alevi. Biz aynısını Tunceli'de de yaşadık. 'Niye yaptın kardeşim, kendi evine niye çarpı attın' dediğimizde, 'ben Almanya'ya iltica etmek istiyordum, siyasi olarak bir sığınma hakkı talep etmek için bunu yaptım.', 'Türkiye'de problemli olduğumu ifade etmek için yaptım' diyor. Bakın biz bunlarla çok karşılaşıyoruz. Peki farklısı olamaz mı, o da olabilir. Yani bir Sünni de gelip böyle bir şey yapabilir. Biz onun da cezasını aynı şekilde verme sorumluluğuna sahibiz. Bugün sosyal medyada öyle bir çatışma oluşturulmaya çalışılıyor ki, oturduğu yerden koltuğu rahat ve sıcak 'nasıl olsa bu toplumun birliğini bozma görevini bana ihale ettiler, ben de yerine getireceğim.' Bakın Batı'nın para verip havlattığı adamları, daha bundan 15 gün önce Türkiye deşifre etti. Hangi vakıfların kimleri destekleyip, kimlere para verip daha da ötesi var bunların. Bu belgeler de elimizde. Kimleri destekliyorlar, Türkiye'nin nasıl içini karıştırmak istiyorlar, bunların hepsini biliyoruz. Ama neye güveniyoruz, devletimize, gücümüze ve milletimize güveniyoruz.'

"Irkçılık bu coğrafyanın karakteri değildir"

"Irkçılık bu coğrafyanın karakteri değildir"

Bakan Soylu, Ankara Altındağ'da geçtiğimiz gün yaşanan gerginliğe de değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Ankara'da, Altındağ'da elbette ki Suriyeli de olsa Afrikalı da olsa, başka bir memlekete mensup da olsa, Türk de olsa, birinin birini katletmesini kabul etmemiz mümkün mü? Allah'ınızı severseniz biz Türk'üz, Müslümanız. Yani etnik köken üzerinden bir katliamı başka bir noktaya çekmek bize yakışır mı? İçinizde belki de İdlib'e, Afrin'e giden insanlardan bir tanesi benim. Ben oradaki insanların hangi şartlar içinde yaşadığını biliyorum. Tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun tuzu kuru, her zaman olduğu gibi tuzu kuru, peki doğru mu? Srebrenitsa'yı biz coğrafyamızda yaşamadık mı, insanları katletmediler mi? Irkçılık bu coğrafyanın karakteri değildir, ırkçılık Batı'nın karakterdir ve bu coğrafyaya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz, böyle bir şey söz konusu değildir. Toplanıp gittin Suriyelilerin mahallesini bastın, ne geçti eline, sen devlet misin? Biz Mevlana'nın, Yunus'un çocuklarıyız. Böyle bir kaos bize yakışır mı, doğrumu bu? Birileri devlet nizamını sulandırmaya çalışıyor, buna kimse alet olmasın, biz buna müsaade etmeyiz zaten.'

Sosyal medyada vatandaşlar ve muhalefet, kayıp sayısının açıklanmasını istiyordu. 👇

ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

Basının girmesine izin verme, diğer yardım kuruluşlarına izin verme, HES bölgesinin güncel fotoğrafları da ortada olmasın sizin sözünüze inanalım öyle mi? Ar... Devamını Gör

Equal

Ya onları boşver niye verildi bu ruhsatlar. Devlet ne işe yarıyor vergi toplamak dışında? Böyle daha kaç yer var, ne aksiyon alınıyor. Özel sektörde 1 günde ... Devamını Gör

Büş Büş

Ağam bizimle eğleniyor