onedio
Görüş Bildir

Fıtık Haberleri

Fıtık ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Fıtık ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Yanlış Pozisyonda Uyumak Bacak Kaslarını Kısaltıyor
Geceleri yüzüstü uyumak bel ve boyun zedelenmelerine sırtüstü ise bacak adalelerinde kısalmaya ne sebeple oldu . En sağlıklısı ve ideali, bacakların karına gerçek çekilerek cenin pozisyonunda yatmak. Omurgamız bir bütündür, bel ve boyun omurgaları farklı düşünülemez, bel omurgalarındaki bir huzursuzluk boyun omurgamızı da direk etkiler. Zira omurgamız etrafımızdaki kaslar bir hasır örgü benzeri birbirinin içine geçmiştir. Bel veya boyun bölgenizde ortaya çıkan bir problem tüm vücudunuzda sıkıntılara sokak açar . Bel ve boyun omurgalarının sıhhati amaçlı zaman içerisindeki duruş, oturuş pozisyonlarına uyarı etmemiz mühim fakat yeteri kadar değil. Omurga sağlığımız üstünde alışkanlık edindiğimiz uyku pozisyonumuz üstelik yatak seçimimizin tesiri kocaman . Yüzüstü yatmak beli büküyor Yüzüstü yatmak en riskli uyku pozisyonudur. Bu pozisyonda uyumak omurga çevresindeki bağların ve kasların gerilmesine, omurgadan sinirlerin çıktığı deliklerin sıkışmasına neden olur . Bu da omurga ve disk üst kısmına yük bindirir. Tüm şunlar ise bel ve boyunda eğriliklerin artmasına ilişkili olarak omurgada zedelenmelere ve fıtık benzeri neticeleri ortaya çıkarır. Sırtüstü uyumak adele kısaltıyor Ancak bir takım vatandaşlar yan yatış pozisyonunda uyuyamazlar. Sırt üstü yatıyorsanız kesinlikle dizler bir yastık ile desteklenmeli. Fakat yeniden de sırt üstü yatış bir zaman ardından bacakların arka adalelerinde kısalmaya sokak açıyor . Bu sebeple uzunca zaman sırt üstü yatılmasını önermiyoruz. İdeali cenin poziyonu Yan yatış pozisyonu bel ve boyun sıhhati amaçlı en idealidir. Bacaklar karına gerçek çekilerek yatılmalı. Bu pozisyonda belin basıncını azaltmak amaçlı dizlerin arasına bir yastık koyulmalıdır. Bu biçimde omurga ve diske ek olarak az yük biner bununla birlikte horlamayı da engeller. Gebe bayanların sol taraflarında uyuması önerilmektedir. Bu pozisyonda bebeğe giden kan akışı engellenmeyecektir. Fakat bu vaziyette da boyun ve omuzlar zorlanmaktadır. Yataktan fırlamayın, gerinmeden kalkmayın! Sabahları uyanır uyanmaz yataktan çabuk bir biçimde kalmayın. Zira tüm gece istirahat çağında meydana gelen kaslar uykuda gevşer, birdenbire harekete tepki gösteremez bu vaziyette omurgada ve eklemlerle önemli ağrılara, zedelenmelere ne sebeple olur. Yataktan ani kalkışlar bel tutulmalarının en kocaman sebeplerindendir. Bu sebeple uyandıktan ardından yatak içinde 5 dk gerinerek gevşeyen kaslar yavaşça harekete geçirilmeli. Yataktan kalkarken, blok olarak yana dönün. Öncesinde bacaklarınızı sarkıtın, ardından kollarınızın sayesinde vücudunuzu yatak kenarında, yüksek bir konuma kazancın . Yatak sizden 20 cm uzunca olmalı Doğuştan bel ve boyun bölgemizde eğriliklerimiz vardır. Çok katı veya çok narin yataklar natürel eğriliklerimizin artmasına veya azalmasına ne sebeple olur. Hata yatak seçimi birçok omurga hastalığına davetiye çıkarıyor. Sıhhatiniz amaçlı yatağınızın eni 95 cm’den dar olmamalı, boyunuzdan 20 cm ek olarak uzunca olmalı. Çift şahsiyet yatakların eni ise en az bir .65 olmalı. Yatağınız yüksek olmasın Eğer yatağınızın ortası çökmüşse, yenisiyle değiştirin. • Ansızın pek yastıkta yatmak, boynunuzun tutulmasına ne sebeple olabilmektedir . • Yatağınız, rahatlıkla çıkıp inebileceğiniz yükseklikte olsun. • Yatarken, kollarınızı başınızın arkasına gerçek gererek uzatmayın. • Yatağa yatmak amaçlı ise öncesinde yatak kenarına oturun. Bacaklarınızı yukarıya çekerken aynı zamanda gövdenizi yatağa uzatın. Vücudunuzu blok olarak döndürerek sırtüstü yatın Etiketler: bacak kasları, DİSK, uyku pozisyonu, uyumak, yanlış pozisyon, yatmak
Obezite Nedenleri ve Obezitenin Zararları
Gelişen teknoloji, getirdiği olumlu yönlerin dışında, insanların beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkilemiştir. Beslenme alışkanlığındaki değişiklikler ve fiziksel hareketlerin yetersizliği gibi bir çeşitli olumsuz şartlar bir araya geldiğinde bütün Dünya’da ortaya çıktığı gibi Türkiye’de de obezite (tedavi edilmesi gereken şişmanlık) sorununun görülme sıklığı oldukça hızlı artmaktadır. Yapılan çalışmalar ve araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye’de fazla kilolu olma ve obezite yaygınlığının neredeyse %10–00 oranında arttığı ve obezitenin özellikle çocuklar ve gençleri etkisi altına almaya başladığı görülmektedir. Obezite ile mücadele aslında, obezitenin yol açtığı bir çok hastalıkla da mücadeleyi kapsar. Bunun sebebi ise obezite, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları vb. pek çok sağlık probleminin – ki bunlara metabolik sendrom ismi verilir.- meydana gelmesine temek oluşturur. Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı açıklamaya göre, obezite sağlığı bozacak ölçüde vücutta normal olmayan ya da aşırı yağ birikmesi“ olarak tanımlanmıştır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18′i, kadınlarda ise %20-25′ini yağ dokusu meydana getirmektedir. Erkeklerde bu oranının %25, kadınlarda ise %30′un üzerine çıkması durumu obezite olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflandırması belirlemek için çok sık bir şekilde Vücut Kitle İndeksi (BMI) kullanılmaktadır. BMI, kişinin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI= kg/m2) bölünmesiyle ortaya çıkan bir değerdir. “BMI boyuna göre vücut ağırlığının tahmin edilmesinde kullanılmakta, vücutta yağ dağılımı hakkında veri sağlamaz. Vücuttaki bütün yağ oranından çok, yağın vücutta bulunduğu bölge ve dağılımı çok önem teşkil eder. Bunun sebebi ise vücuttaki yağın yer aldığı bölge ve dağılımı, hastalıkların morbidite ve mortalitesi ile bağdaştırılmaktadır. Bölgesel yağ dağılımı genetik olarak erkek ve kadınlarda farklılık göstermektedir. Android tip (erkek tipi) obezitede yağ ilk olarak göbek bölgesinde karında ve cilt altında, jinoid tip (kadın tipi) obezite ise gluteus ile femurlar üzerinde ve cilt altında toplanmaktadır. Bu dağılımın saptanmasında bel/kalça oranı kullanılmakta ise de, bel çevresinin yalnız başına kullanımının karın bölgesindeki yağ dağılımı için daha doğru ve daha basit bir yöntem olduğu kabul edilen bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise bel/kalça oranı kadınlarda 0.85′den ve erkeklerde ise 1.0′den fazla ise android tip obezite olarak kabul edilmektedir. Bu durumda tip 2 diyabet, hipertansiyon ve iskemik kalp hastalığı açısından risk etmenleri oldukça artmaktadır. Yalnız başına bel çevresinin de erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm’nin üzerinde olması (Uluslar arası Diyabet Federasyonu (IDF) 2005′de bu rakamları 94 ve 88 cm’ye çekmiştir) kardiyovasküler hastalık riski ile bağlantılıdır. Obeziteye yol açan etkenleri tamamen ve net olarak açıklanamamakla beraber aşırı ve doğru olmayan beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği obeziteye yol açan en önemli sebepler olarak kabul edilmektedir. Bu etkenlerin dışında genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik gibi oldukça etken birbiri ile bağlantılı şekilde obezitenin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır. Bütün Dünya ülkelerinde özellikle çocukluk çağında ortaya çıkan obezite problemindeki artışın yalnızca genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak denli çok olması sebebi ile, obezitenin meydana gelmesinde çevresel etkenlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir. Obezitenin ortaya çıkmasında başlıca risk etkenleri aşağıda verildiği gibidir Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları Yeterli olmayan fiziksel aktivite Yaş Cinsiyet Eğitim düzeyi Sosyo – kültürel etmenler Gelir durumu Hormonal ve metabolik etmenler Genetik etmenler Psikolojik sorunlar Sigara- alkol tüketimi durumu Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.) Doğum sayısı ve doğumlar arası süre Obezitenin bu denli yayılmasında dikkat edilmesi önemli olan etkenlerden biri de yaşamın ilk senelerindeki beslenme şeklidir. Yapılan çalışmalarda, obezitenin ortaya çıkma sıklığının anne sütü ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenmeyen çocuklara nazaran daha düşük oranlarda olduğu, anne sütü emme süresinin, tamamlayıcı besinlerin çeşidi, miktarı ve başlama zamanlarının obeziteyi ortaya çıkardığı ve etkilediği bilinmektedir. DSÖ ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından yayımlanan birçok belgede 6 ay yalnız başına anne sütü verilmesinin, 6.ayın ardından emzirmenin devam etmesi ile beraber güvenilir ve uygun kalite ve miktarda tamamlayıcı besinlere başlanılmasının ve minimum 2 sene emzirmenin sürdürülmesinin kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceği belirtilmiştir. Şişmanlığın yani obezite adı verilen tedavi edilmesi gereken şişmanlığın üzerinde durulması gereken, hayati tehlikeye yol açan, kalp damar hastalıklarında çok önemli bir etken olduğu herkes tarafından kabul edilmiş bir tıbbi veridir. Kolesterolün yüksek olması, tansiyon yüksekliğine ve damar tıkanıklığına sebep olmaktadır. Bu durumda kalp krizi geçirme ihtimali daha fazla artar. Kilo kaybını sağlamak ve verilen kiloyu muhafaza etmek, bu hastalıklarda düzelme sağlar. Erişkin tipi şeker hastalığına yol açan en büyük etken, şişmanlık yani obezitedir. Kişi ne denli çok kilolu ise, şeker hastası olma ihtimali de o denli fazla olmaktadır. Yağ oranı fazla kişilerde karaciğerde aşırı yağ artışı kaynaklı olarak yağlanmalar görülür. Kas ve iskelet sistemi de obezite kaynaklı zarar verici etkilerinden etkilenir. Ağır bir yükü taşımak durumunda olan kas ve kemiklerde dizde ve kalçada kireçlenme, varisler, kas zayıflığı ve fıtık meydana gelebilir. Yağlar, kanın kalbe dönmesini güçleştirir. Obezite problemi olan hastaların, zamanın büyük bir kısmında nefes alırken güçlük çektikleri görülür. Bunun sebebi ise, solunum için obezite hastalığı oldukça zor taşınan bir yüktür. Kandaki karbondioksit oranı artar. Solunum yapmak oldukça güç bir hal alır. Uyku hali ortaya çıkabiliir. Özellikle gençlerde ortaya çıkan obezite sorunu, psikolojik açıdan da problemlere yol açar. Obezite problemine sahip olan kadın hastalarda doğum yapmak riskli ve zor bir süreç olmasının yanında, kişiye ve bebeğe de zarar verebilir. Hatta kısırlığa dahi sebep olabilir. Adet düzensizlikleri sık karşılaşılan bir sorundur. Safra kesesinde taş olma riski artar.Yara ve deri hastalıkları artar. Ayakta mantar görülebilir. Bütün bunların yanında obezite kişinin hayat kalitesini düşüren bir durumdur. Hastanın hayatını zorlaştırır, çabuk hareket etmesini engeller. Yaşam süresinin kısalmasına sebep olan bir sorundur. Muhakkak tedavi edilmelidir.
Fıtık Ameliyatı Dengeyi Bozuyor!
Ameliyat ile belden fıtığı çıkarmak vücudun doğal ve bütüncül dengesini bozarak ileride yeni fıtık oluşumlarına ve geçmeyen kalıcı ağrılara neden olabiliyor. Çözüm; fıtığı oluşturan nedenleri kökten tedavi etmekten geçiyor. Duruş bozuklukları, hareketten uzak yaşam biçimi ve yanlış beslenme sonucu alınan kilolar vücudu ayakta tutan omurgalar arasındaki dokuların zamanla yıpranmasına neden oluyor. Zedelenen doku omurga kemikleri üzerindeki baskıyla ağrıyı dönüşüyor. Süreç içinde de omurgaların arasında bulunan disk adı verilen doku bulunduğu yerden dışarı kayarak bel fıtığına dönüşüyor işte bu noktada ağrılar artık dayanılmaz hale geliyor. Türkiye Ağrı ve Proloterapi Merkezi Klinik Direktörü Uzm. Dr. İlker Solmaz, “Omurganın arasındaki bel ağrısına sebep olan fıtığın ameliyat ile alınması, inşaatın kolonundan tuğlayı çekmeye benzer. Vücut bu duruma yeni fıtık oluşumu ve yıllarca geçmeyecek kronik ağrılarla tepki verebilir. Vücudun doğal yapısını bozmayan ve fıtığa sebep olan nedenleri ortadan kaldıran enjeksiyon uygulaması Proloterapi ile fıtığa neden olan hasar görmüş dokular vücut tarafından kalıcı olarak onarılıp tamir ediliyor” açıklamasında bulunarak, bel fıtığı tedavisindeki doğal ve kalıcı tedavi yöntemi Proloterapi hakkında bilgiler verdi. Omurga kemikleri arasında bulunan dokuların vücudun bütüncül mekanizmasında hayati bir göreve sahip olduklarını vurgulayan Uzm. Dr. İlker Solmaz, “Bel ağrısı çeken, hastalara hemen ameliyat çözümü sunuluyor. Oysa bu dokunun alınması vücudun kusursuz dengesine ciddi zararlar veriyor. Belden diskin çıkarılması ağrıyı bir süreliğine azaltsa da yıllarca geçmeyecek kronik ağrılara ve yeni fıtık oluşumlarına sebep oluyor. Hastalarımızda bu durumun birçok örnekleriyle karşılaşıyoruz. Bu nedenle ameliyat en son çare olmalıdır” diyor. “Ameliyatla alınan fıtık, İnşaatın kolonundan tuğlayı çıkarmaya benzer”
Galatasaray'da Drogba Şoku!
Galatasaray'ın Fildişili yıldızı Drogba'dan kötü haber geldi. Didier Drogba bıçak altına yatıyor. Galatasaray'ın Fildişili yıldızı Drogba'dan kötü haber geldi. Didier Drogba bıçak altına yatıyor. Spor Toto Süper Lig'de geçen hafta oynanan Fenerbahçe maçında takımını yalnız bırakmamak için sakat sakat sahaya çıkan Drogba'dan kötü haber geldi. Bu hafta Galatasaray'ın deplasmanda kaybettiği Sivasspor maçı öncesi son antrenmanda pubis bölgesinde ağrı hissettiği, daha önce bu bölgede fıtık nedeniyle ameliyat edildiği klinikte kontrolden geçeceği bildirilmişti. Alınan bilgiye göre Drogba'nın sezonun kalan maçlarında forma giyemeyeceği ve ameliyat olacağı öğrenildi.Eurosport
Kafkas'tan İsmail Kartal Açıklaması ve Özür
Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, İstanbul Başakşehir ile oynayacakları mücadele öncesinde açıklamalarda bulundu.  Kardemir Karabükspor, Spor Toto Süper Lig'in 2. haftasında sahasında İstanbul Başakşehir ile yapacağı maçın hazırlıklarına sürdürdü.Hasan Doğan Tesisleri'nde yapılan antrenman öncesi Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Karabük Şubesi Başkanı Celal Bulut ve yönetim kurulu üyeleri, teknik heyet ve futbolculara baklava ikram etti.Teknik Direktör Tolunay Kafkas yönetiminde koşu ve ısınma hareketleriyle başlayan idman yaklaşık 1,5 saat sürdü.Milli takım kamplarında bulunan Ahmet İlhan Özek, Traore ile fıtık ameliyatı olan Musa Çağıran antrenmanda yer almadı. Fenerbahçe maçında sakatlanan kaleci Waterman yürüyüşle yetinirken, sakatlığı bulunan Sow da salonda çalıştı.Kafkas, gazetecilere yaptığı açıklamada, Fenerbahçe ve Saint-Etienne maçlarının futbol hayatında nadir olarak üzüldüğü karşılaşmalar olduğunu söyledi.Rahat puan alabilecekleri Fenerbahçe maçını bireysel hatalardan dolayı kaybettiklerini belirten Kafkas, 'Şu an da takımın durumu oldukça iyi. Oynanan futbol, anlayış ve felsefesi iyi. Bunu sezon boyunca devam ettirebilmek önemli. İçeride oynayacağımız çok kritik bir maçımız var. Lig çok zorlu geçecek. Biz kendimiz ile denk olan takımlardan mutlaka puan almalıyız. Yenilmememiz gerekiyor, yoksa sıkıntılı günler yaşayabiliriz' diye konuştu..Ligde mücadele eden 4-5 takım haricinde diğerlerinin hem üst sıralar hem de alt sıralarda yer alabileceğini ifade eden Kafkas, şunları belirtti:'Zor bir lig bizi bekliyor. Bizim avantajımız güçlü bir kulübüz. Geçen sezon takımda kalan oyuncularımız ve yeni gelenlerle iyi bir takımız. Bizim için çok korkulacak bir durum yok. Tedbirli olmakta da fayda var. Milli aranın bize yarayacağını düşünüyorum. Bazı oyuncularımızda ufak tefek sakatlanmalar oldu. Üst düzey maçlar oynamak yanında bazı sıkıntılar da getiriyor. Buna alışmak lazım. Gruplara kalabilseydik de bu üst düzey maçlara devam edebilseydik.'Hedef Türkiye kupası-Avrupa'ya gitmenin bu sezon en kolay yolunun Türkiye kupası olduğunu vurgulayan Kafkas, şöyle devam etti:'Bu sene kupa bizim için büyük bir hedef. Kadromuz yeterli. Yaratıcı bir iki oyuncu ihtiyacımız var. Bunu da zamanla kapatacağız. Başakşehir maçı bizim için zor olacak. İçeri de ve dışarıda oynayacağımız her maç zor. Favorisi olmayan maçlar. Güçlü ve felsefesi iyi olan takımlar öne çıkacak. Fenerbahçe maçında sakatlanan Waterman'ı yetiştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bugün yürüyüşe başladı. Bu maça yetişmezse Kasımpaşa maçına yetiştirmesi için çabalıyoruz.'Kafkas, Eneramo transferini kendisinin çok istediğini anlatarak 'Teknik açıdan oyun anlayışı bakımından önde güçlü, kuvvetli ve topu tutan bir oyuncu olması çok önemliydi. Bizim oyun anlayışımızın büyük bölümü buna müsait. Biz çok istedik. Oyuncunun kendisi ile anlaştık ama takımı ile anlaşamadık' ifadesini kullandı.Fenerbahçe maçında oyuncusu Erkan Kaş'ın Kuyt'a yaptığı hareketin tasvip edilebilir bir şey olmadığını işaret eden Kafkas, oyuncusu adına sarı lacivertli kulüpten özür diledi.Kafkas, Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal ile yaşanan polemiğin kendisine sorulması üzerine, 'Benimle ilgili bir sıkıntı olmadı. Orada yanlış bir algılama var. Yaptığının arkasında duracak kadar kişilikli birisiyim. Hiç çekinmem. Oradaki bazı adamların algılama biçiminde sorun var. Nasıl algıladıkları çok önemli değil. İsmail Kartal ile ilgili açıklamayı daha önce yaptım. Bu açıklamayı yine yapmazdım. Bu olayı kim basına el altından verdiyse ona karşı bir cevap verdim. Bunun altında kalabilecek karakter ve şahsiyete sahip bir adam değiliz' cevabını verdi.Sporx
A Milli Takım'dan Sakatlık Açıklaması
A Milli Takım'da Ömer Toprak'ın sağ baldır adalesinde, Hakan Çalhanoğlu'nun ise sol baldır adalesinde yırtık olduğu açıklandı.'A Milli Takım'ın 2016 Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde Çek Cumhuriyeti ve Letonya ile oynayacağı karşılaşmalar için aday kadroya çağrılan oyuncular ve kulüplerinden gelen bilgi ve raporlar doğrultusunda aşağıdaki belirlemeler yapılmıştır.Ömer Toprak'ın sağ baldır (gastrocnemius) adalesinde Tip 3A yırtık, Hakan Çalhanoğlu'nun sol baldır (Soleus) adalesinde Tip 3B yırtık, Volkan Demirel'in belinde fıtık (L4-5 ve L5-S1 disc herniasyonu), Burak Yılmaz'ın ayak bileğinde bağ lezyonu ve kemik ödemi, Kaan Ayhan'ın ise ayak baş parmak tendonunda (Hallucis Longus) tendinit olduğu bilgisine ulaşılmıştır.'Şampiy10
Milli Takımda 6 Oyuncu Birden Aday Kadrodan Çıkarıldı!
A Milli Futbol takımında sakatlık şoku yaşanıyor. Tam 6 oyuncu birden aday kadrodan çıkarıldı.Çek Cumhuriyeti ve Letonya ile oynayacağı EURO 2016 grup eleme maçları için İstanbul'da toplanan A Milli Takım'da, Ömer Toprak sağ baldır (gastrocnemius) adalesindeki Tip 3A yırtık, Hakan Çalhanoğlu sol baldır (Soleus) adalesindeki Tip 3B yırtık, Volkan Demirel belinde fıtık (L4-5 ve L5-S1 disc herniasyonu), Burak Yılmaz ayak bileğinde bağ lezyonu ve kemik ödemi, Mustafa Pektemek ise sol uyluk ön adalesinde (Quadriceps) Tip 3B yırtık sebebiyle aday kadrodan çıkarıldı.Ayak baş parmak tendonunda (Hallucis Longus) tendinit olduğu bilgisine ulaşılan Kaan Ayhan ise daha önce kadrodan çıkmıştı.>Dün aday kadroya dâhil edilen Fehmi Mert Günok ve Adem Büyük'ün yanı sıra Muhammet Demir de aday kadroya davet edildi.CNN TÜRK
Denizli Devlet Hastanesi’nde 'Performans Puanı' Skandalı
Denizli Devlet Hastanesi’nde görevli iki beyin cerrahı hakkında savcılık soruşturma başlattı. İki cerrah, döner sermayeden daha fazla pay almak için, yapılmayan ameliyatları yapmış gibi göstermekle suçlanıyor. İddiaya göre, beyin tümörü alınan ameliyatta, beynin de bir kısmı alındı gibi gösterildi. Yine, boyun fıtığı ameliyatında, fıtığın dışında kemik de alınmış gibi sisteme farklı bir kod numarası girildi. Yapılmayan tedaviler ise SGK’ya fatura edildi. 21 hastanın raporlarını inceleyen bilirkişi heyeti de iddiaları doğrulayan bir rapor hazırladı.Dinçer Gökçe’nin Hürriyet’teki haberine göre, Denizli Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği’nde görevli doktorlar S.C. ve S.S. hakkındaki iddialar iki yıldan beri hastanenin gündeminde. Klinikte çalışan hekimler arasında huzursuzluğa neden olan sorun, iki hekimin sürekli daha fazla performans puanı alması ile ortaya çıktı. Diğer hekimler, aynı ameliyatlara girdikleri halde iki hekimin daha fazla performans puanı aldığını bu sayede döner sermayeden daha fazla pay aldıklarını iddiasını gündeme getirdi.Konu, öncelikle hastane başhekimliği ve genel sekreterliğe anlatıldı. Ancak hastane içinde etkili bir soruşturma yapılmadı; iki doktora uyarı cezası verildi. Sosyal Güvenlik Kurumu’na ise durumun bildirilmediği anlaşıldı. Denizli savcılığı ile de paylaşılan belgelere göre iki beyin cerrahı doktor, yapmadıkları ameliyatları yapmış gibi göstermekle suçlanıyor. Örneğin boyun fıtığı ameliyatında sadece fıtık alındığı halde, kemik de alınmış gibi ameliyat kodu girildi. Yine, beyin tümörü ameliyatında, sadece tümör çıkarıldığı halde beynin bir kısmı da çıkarılmış gibi ilgili kod numarası girildi. Bu sayede hem daha yüksek bir performans puanı elde edilmiş oldu; kullanılmayan tıbbi malzeme kullanılmış gibi gösterildi. Boyun fıtığı ameliyatında, yapılmayan işlem için kullanılmış gibi gösterilen malzemenin değeri ise 5 ile 7 bin TL arasında değişiyor.Hastane yönetimi, en son 11 Kasım 2013’de sunulan yeni bir şikâyet dilekçesindeki iddiaların araştırılması için Türk Nöroşirürji Derneği’ne başvurma kararı aldı. Başhekim Dr. İbrahim Çövüt imzalı başvuru yazısı 21 Kasım 2013’de hazırlandı. Şikayet dilekçesinde, ameliyatlarında usulsüzlük yapıldığı iddia edilen 21 hastaya ait tüm belgeler de dosyalanarak derneğin Ankara’daki merkezine gönderildi. Türk Nöroşirürji Derneği hazırladığı raporu 2 ay sonra hastaneye gönderdi. Gönderilen raporda, şikayete konu ameliyatların tamamına yakınında farklı kod girildiği belirtildi. Raporda “Girilen ameliyat kodlarına ilişkin hasta filmlerine karşılık gelen bir işleme rastlanmamıştır” denildi.Gelen rapor üzerinde soruşturma süreci de derinleşti. Savcılık, sahtecilik ve kamu zararı iddiası ile başlatılan soruşturmada, iki doktor hakkında soruşturma izni için ilgili kaymakamlığa başvurdu. Merkezefendi Kaymakamı Şükrü Görücü geçtiğimiz 21 Temmuz günü iki doktor için soruşturma izni verdi. Verilen izne itiraz için Bölge İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuru da sonuçsuz kaldı. Böylece iki doktor hakkında savcılık soruşturması da başlamış dolu.Dinçer Gökçe | Hürriyet
Beşiktaş'a Sosa'dan Kötü Haber
Spor Toto Süper Lig'in 17. haftasında Gençlerbirliği ile deplasmanda karşılaşacak olan Beşiktaş 'ta Arjantinli Jose Sosa 'nın durumu belli oldu.Siyah-beyazlı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Sosa'ya fıtık teşhisi konulduğunu belirtildi.İşte Beşiktaş Kulübü'nün o açıklaması...'Arjantinli futbolcumuz Jose Sosa, dün akşam yapılan antrenmanı belindeki ağrı nedeniyle yarıda bıraktı.Bugün MR'ı çekilen ve muayenesi yapılan Jose Sosa'ya fıtık teşhisi konuldu ve oyuncumuzun tedavisine başlandı.'Sporx