Türkiye Çin Füzeleri Mi Alıyor ?
Türkiye, bir buçuk yıldır ihalede olduğu füze savunma sisteminin NATO’ya entegre edilmeden milli sistemlere entegre edileceğini duyurdu. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın bu açıklaması, Türkiye’nin 3,4 milyar dolarlık ihaleyi Çin’e verdiği şeklinde yorumlandı. Ancak strateji uzmanı Ümit Özdağ’a göre, ihale henüz tamamlanmış değil.
‘Hava Savunma Füze Sistemi, Türkiye'nin savunması için milli sistemlere entegre edilecek ve NATO'ya entegre edilmeden kullanılacak’, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray’ın yazılı soru önergesine bu sözlerle yanıt verdi.
Milli Savunma Bakanı aday ülkelerle teknoloji transferi tabanlı görüşmelere devam edilmesi Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından talimat verilmesi nedeniyle görüşme takviminin uzadığını, ancak yeni bir teklif alınmadığını söyledi. Yılmaz’ın bu sözleri Türkiye’nin füzeleri Çin Halk Cumhuriyeti’nden tedarik edeceği şeklinde yorumlandı.
İhaleye en cazip teklif teknoloji ortaklığı da öneren Çin’den geldi
Zira Amerikan Raytheon-Lockheed Martin ortaklığı, PAC-3; Fransa ve İtalya ortak şirketi, Eurosam SAMP/T; Rusya, S-400, Çin ise FD-2000 füzeleri için teklif vermişti.En cazip teklif 3,4 milyar dolar ile Çin firması CPMIEC’den gelmişti.
Çinli firma teknolojiyi paylaşmaya hazır olduğunu da bildirdi.
İsmet Yılmaz’ın Çıray’ın soru önergesine verdiği yanıttan, diğer şirketlerden yeni teklif isteyen Türkiye’ye olumlu geri dönüş olmadığı anlaşılıyor. Bu önemli, çünkü Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çinli firmayla bazı konularda anlaşmazlık olduğunu, bu nedenle ikinci sırada bulunan Fransız-İtalyan ortak şirketi Eurosam’la görüşülmeye başladığını açıklamıştı.
Yeni Şafak: ‘Füze ihalesi Çin’e kaldı’
Hükümete yakın olan gazetelerden Yeni Şafak, bu durumu ‘füze ihalesi Çin’e kaldı’ başlığıyla manşetine taşırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, yine hükümete yakın Star gazetesinin ‘Türkiye’nin füze ihalesi Çin’e kaldı’ haberini kendi Twitter hesabından takipçileriyle paylaşması, Ankara’nın Pekin tercihinin netleştiğini gösteriyor.
Türkiye Eylül 2013’te açtığı ihaleyle ilgili tavrını, 2 Şubat 2014’te Münih Güvenlik Konferansı sırasında o dönem Dışişleri Bakanı olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ağzından şöyle açıklamıştı:
“Türkiye üç kriter üzerinde değerlendirme yapıyor. Bunların birincisi en önemli olan kriter ortak üretim, ikincisi fiyat, üçüncü kriter de teslim süreci. Ortak üretim kendi teknolojimizi geliştirmek bakımından önemli. Biz teknolojiyi satın almak istemiyoruz, üretilmiş teknolojiyi satın almak istemiyoruz. Teknoloji paylaşmak ve kendimiz teknoloji üretmek istiyoruz. Aradaki en temel görüş ayrılığı burada. İsteriz ki savunma sanayimiz kimseye bağlı olmasın.”
Ümit Özdağ: ‘İhale Çin’e kalırsa ABD’yle büyük kırılma yaşanır’
21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Profesör Ümit Özdağ, füze ihalesinin henüz tamamlanmamış olduğuna ancak bu ihalenin Türkiye’nin ekseni açısından tarihi bir rol oynamaya aday olduğunu söyledi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan stratejist, “Türkiye’de iktidarın önünde iki temel senaryo bulunuyor. Bunlardan ilki, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’ne bazı tavizler vererek Erdoğan’ın Batı tarafından tasfiye politikasına son vermek. İkincisi, Batı’yla ilişkileri iyiden iyiye koparmak. Bence bunun işaret fişeği füze savunma sistemleri ihalesi. Türkiye, Çin füzelerini almayı kabul ettiği takdirde NATO ve ABD’yle büyük bir kırılma yaşanması kaçınılmaz. Ama henüz bu ihale tamamlanmış diyemeyiz” dedi.