Görüş Bildir

Aysel Tuğluk Haberleri

Aysel Tuğluk ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Aysel Tuğluk ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

BDP Milletvekilleri HDP Rozetlerini Taktı
BDP Milletvekillerinin HDP’ye geçiş yapacağı açıklamalarının ardından bugün yapılan bir törenle vekiller HDP rozetini taktı. Geçişi HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, halkların barış ve özgürlük mücadelesinde yeni bir strateji olarak değerlendirdi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, bu adımın 2011 Milletvekili seçimlerinde Emek , Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ile başlattıklarını ve geniş kesimlerin ortak mücadelesinin devam edeceğini söyledi. HDP’YE GEÇİŞ İL, İLÇE TEŞKİLATLARINI KAPSAMIYOR Daha önce BDP Genel Merkezinden HDP ve BDP Milletvekillerinin yaptığı ortak basın toplantısında geçiş duyurulmuştu. Milletvekilleri BDP vekillerinin HDP’ye geçeceğini, ancak BDP’nin yetkili organlarının, teşkilatlarının ve yerel yönetimlerinin bu geçişi kapsamadığı açıklanmıştı. BDP’nin varlığını sürdürmesi sebebiyle Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra siyasi yasaklarından dolayı Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk HDP’ye geçmedi. Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık da, Haziran ayından Ağrı’da yeniden yapılacak olan seçimlerde aday olmasından dolayı şimdilik HDP’ye geçiş yapmadı. TÖRENE GENİŞ KATILIM Ankara Gür Kent Otel’de yapılan törene çok sayıda vatandaş ve gazetecinin yanı sıra EMEP, BDP, ESP’nin de içinde yer aldığı HDP- HDK bileşenlerinden çok sayıda kurum temsilcisi bir araya geldi. Törene, HDP eş genel başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Milletvekilleri Levent Tüzel, Sırrı Süreyya Önder’in yanı sıra, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın da bulunduğu çok sayıda vekil katıldı. TUNCEL: DEMOKRASİ İÇİN GÜÇLÜ BİR SÜREÇ BAŞLIYOR Törende açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel yaptı. Bu törenle yeni bir dönemece girildiğini ifade eden Tuncel, geçiş sürecinin Türkiye demokrasisine katkı sağlayacağını ve demokrasi için güçlü bir sürecin başladığını söyledi. Kürt Sorunu, inanç özgürlüğü, kadın sorunu gibi tüm alandaki mücadelenin daha da güçleneceğini belirten Tuncel şöyle devam etti: 'Daha güçlü bir süreci başlatıyoruz. Bu birliktelik HDP olarak önümüzdeki dönem bize daha büyük sorumluluklar yükleyecek. Birlikteliğimiz Türkiye siyasetine ve demokrasi güçlerine büyük bir katkısı sağlayacak Evet büyüyoruz ama sorumluluklarımız daha da artıyor. Partimize katılan tüm BDP milletvekillerine hoş geldiniz diyorum' KÜRKÇÜ: BU BİR YER DEĞİŞTİRME DEĞİL, YENİ BİR STRATEJİ... HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü de, bu geçişin başkaları açısından çok önemli görülmediğini ancak kendileri açısından çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Bu geçiş sürecini önümüzdeki bir yılın sonunda tarihi bir durum olarak görüleceğini söyleyen Kürkçü, şunları söyledi: 'Kürdistan özgürlük mücadelesinin temsilcileri, Kürt mücadelesi yürüten, yoldaşlarımız, ortak hareket ettiğimiz, birlikte kurduğumuz yeni partimize geçiyor. Bu sadece bir yer değiştirme değildir. Yeni bir strateji ile yola çıkıyoruz. Yeni bir siyasete imkan açıldı. Bu sıradan bir hamle değil, stratejik bir hamledir. Gereğini yerine getireceğiz. Bu yolda birlikte yürüyeceğiz. Sancılı bir süreç oldu ve gökkuşağının altından geçiyoruz. Geleceği aydınlatmak için sadece parlamentoda değil Kürdistan ve Türkiye'de yolculuğumuzu sürdüreceğiz. BDP milletvekillerine yeni evinize hoş geldiniz diyorum.' DEMİRTAŞ: 2011 YILINDA BU SÜRECİ BAŞLATMIŞTIK... Söz alarak konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, geçiş sürecine ilişkin başlangıcı kendilerinin yaptığını söyleyerek , '2011 yılında bunun başlangıcını yapmıştık. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nu oluşturduk. Seçmenlerimize ve halkımıza söz vermiştik ve şimdi bu sözü yerine getiriyoruz. Bütün ezilenlerin ortak sesi olmak zorundayız. Güçlü bir halk iktidarı oluşturmanın zamanı gelmiştir. Bu gücü resmileştiriyoruz.' diye konuştu. MECLİS'TE HDP TEMSİL EDİLECEK 'AKP-CHP ikilemine, 90 yıllık iktidar savaşına biz son vereceğiz' diyen Demirtaş, bundan sonra mecliste grup toplantılarını da HDP'nin yapacağını söyledi. Demirtaş'ın ardından BDP eski Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ve Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk de vekilleri selamladı, Ortak mücadele ile özgürlüklerin ve barışın kazanılabileceğine vurgu yaptılar. Konuşmaların ardından sahneye çıkan BDP vekillerine HDP vekilleri tarafından rozetleri takıldı. Geçiş töreniyle birlikte HDP'li olan milletvekilleri grup toplantılarını ve temsiliyetini de HDP adıyla yapacak. Ankara/EVRENSEL
Türkiye Karakolunun 40 Metre Ötesine  IŞİD Bayrağı Asıldı!
Suriye’nin Kobanê bölgesine bağlı köylerde Irak İslam Şam Devleti (IŞİD) güçleri ile Yekitiya Parastina Gel (YPG) güçleri arasında sert çatışmalar sürerken, IŞİD, Türkiye sınırına yakın yerlerde bazı köylerde denetimi ele geçirdi ve bayraklarını astı.Şanlıurfa’nın Suruç ve Birecik ilçesinin karşısında bulunan Suriye’de çoğunluğu YPG'nin denetiminde olan Kobanê bölgesinde IŞİD ile YPG güçleri arasında sert çatışmalar sürüyor. Son bir gün içinde Kobanê’ye bağlı köylerde yaşanan çatışmalarda sekizi YPG’li, onu IŞİD’li olmak üzere 18 kişi yaşamını yitirdi, 4 YPG’li de yaralandı. Yaralı YPG’liler Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Mürşitpınar köyünde sınır kapısından geçirilerek Suruç Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındılar. YPG’lilerin sağlık durumu ciddiyetini korurken, yaralanan 3 IŞİD’linin de Suriye’nin Rakka ve Ceraplus kentinde hastanelere kaldırıldıkları öğrenildi. Kobanê kentine bağlı Ziyaret köyünü ele geçiren IŞİD güçleri, hakim olduğu tepelere bayraklarını astı. Türkiye karakoluna yaklaşık 40 metre uzaklıkta olan ve IŞİD’in denetiminde olan köyde militanlar dışında kimse yaşamıyor. Köyün fotoğrafının çekildiğini gören IŞİD güçleri, Arapça seslenerek 'Gidin, uzaklaşın' dediler. Çatışmalar sürerken YPG'ye destek olmak için Urfa'nın Birecik ilçesinde Zehri ile Ziyaret köyleri arasında yer alan tepenin üzerinde kurulan 'Kobanê Kantonu ile Dayanışma' adlı çadır nöbeti eylemi beşinci gününe girdi. Alanın çevresi YPG flamaları ve Abdullah Öcalan 'ın posteri asıldı. Çadırda DTK Eş Başkanı ve Van Bağımsız Milletvekilli Aysel Tuğluk ile HDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy da nöbeti nöbet tutuyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır, Muş, Batman ve Bingöl il teşkilatlarının bu akşam alana ulaşması beklenirken, partinin diğer il teşkilatları da yarın nöbet alanına ulaşacak. Bazı sanatçıların da çadırı yarın ziyaret edecekleri öğrenildi.T 24
"IŞİD Varken PKK Silah Bırakmaz"
'IŞİD’in saldırıları Kürd birliğinin zeminini ve zaruriyetini güçlendirmiştir.'Çözüm sürecini ve PKK'nın çok yakında silah bırakacağı iddialarını değerlendiren DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, 'IŞİD, gibi bir vahşi cinayet çetesi her yerde Kürtlere saldırıyorken, PKK nasıl silah bıraksın? Aksine Kürtler her yerde öz savunmasını giderek büyütüyor. Önemli olan 40 yıllık savaş durumunu bitirmektir' dedi. DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, bölge koşullarının Türkiye’yi Kürt sorununu çözmeye zorladığına dikkat çekerek, “Bölge kaynıyor ve her tarafta çatışmalar sürüyorken, bu kaotik durumdan Türkiye’nin kendini sakınmasının tek yolu, süreci yeni bir aşamaya taşımasıdır” dedi. BasHaber’e konuşan Tuğluk, “En kritik aşamadayız, ya sorunu stratejik çözecekler ya da bu süreç oyalamaya artık gelmez” ifadesini kullandı. Aysel Tuğluk’un açıklamalarından satırbaşları şöyle: Sayın Öcalan, “Demokratik Türkiye olmadan silahsızlanma olmaz. Arabayı atın önüne koymayın” diyerek devlet heyetini dayatmalar söz konusu olduğunda uyarmayı bildi. Aşiret kavgalarında bile bir barış yasası oluşturulur. 40 yıllık savaştan bahsediyoruz. Evet, gerekirse 40 yasa çıkaracaklar. Süreç AKP’nin, Erdoğan’ın keyfine bırakılamaz ki! Tek taraflı hiçbir şey olmaz artık. Sürecin yeni aşamasının özü esasında budur. Her şeyi bir kenara bırakalım, IŞİD gibi vahşi bir cinayet çetesi her yerde Kürtlere saldırıyorken, PKK nasıl silah bıraksın? Aksine Kürtler her yerde öz savunmasını giderek büyütüyor. Esas olan husus şu: Çözüm süreciyle birlikte 40 yıllık savaş durumuna, 100 yıllık çatışmalı Kürt-Türk ilişkisine son verilecek. Ve bu tarihsel ilişki yeniden düzenlenecek. LİCE DEVLET PROVOKASYONU Lice’de yaşananlar sadece bir müdahale değil, stratejik, askeri bir mantıkla gerçekleştirilen bir imha operasyonu ve çözüm sürecine dönük bir devlet provokasyonudur. Eğer Lice olayı provokasyon ise, bu provokasyonun sorumlusu bizzat siyasi iktidardır. Oradaki askerler İçişleri Bakanlığı’ndan, valilikten habersiz operasyon yapamazlar. Bazıları basın diliyle ‘kitleye müdahale’ diyor. Bu müdahale değil, stratejik, askeri bir mantıkla gerçekleştirilen bir imha operasyondur ve evet çözüm sürecine dönük bir devlet provokasyonudur! Benzer operasyonları 92 Newrozlarında Cizre ve Nusaybin’de gördük. Lice olayı AKP’ye rağmen, AKP’den bağımsız bir durum değildir. TÜRKİYE SÜRECİ İLERLETMELİ Önemli olan yol haritasının hazırlanıyor olmasıdır. Taraflar neyi ne zaman ve nasıl, hangi mekanizmalar dahilinde yapacak? Tüm bu hususlar ilke, program ve takvime bağlanacak. AKP’nin nasıl pragmatist, nasıl konjonktürel davrandığını biliyoruz. Karşımıza pekala yeni bir “Genişletilmiş Silopi Yasası” ile çıkabilir! Sık sık eve dönüşlerden, silahsızlanmadan bahsetmeleri pek hayra alamet değil gibi. Bir “geri çekilme” talebinin dayatıcı tarzda sürekli İmralı’da gündeme getirildiğini biliyoruz. Ancak Sayın Öcalan “müzakereler başlamadan tek bir gerilla geri çekilmez” dedi. Nihayetinde bu bir süreç ve sürecin artık müzakerelere evirilmesi gerekiyor. AKP halen somut adım atmış değil. Söz verildiği gibi yol haritası hazırlanırsa, “süreç” ciddi bir aşama kaydedecek ve Kürt meselesi nitelik değiştirecektir. Yakın zamanda beklentileri karşılayan bir yaklaşım görmeyi umut ediyoruz. Zaten devlet ve AKP’nin başka bir şansı da yok. Yol haritası tarafların karşılıklı olarak atacağı adımları takvimlendirecek. Sayın Öcalan’ın talep ettiği sekreterya, izleme kurulu ve medya ile görüşmesinin sağlanması gerekiyor. Müzakere denilen husus ta budur. Yine sürekli bahsedilen 8 ana başlığın ilkesel olarak kabul edilmesi lazım. Karşılıklı adımlar, ortak iradeler gerektiriyor. Ve tabi tüm bu gelişmelerin artık “resmi” olarak belgelendirilmesi gerekiyor. İşin ciddiyeti bunu gerektirir. AKP bu ciddiyeti gösterebi-lecek mi, yakında anlayacağız. KORKMAZ’IN HEYKELİ 10 AYDIR ORADA “(Lice’de) bazı kesimler (cemaat medyası, MHP ve ulusalcılar) kışkırtıcı ve manipülatif davrandılar. Bu doğru ama AKP iktidarı daha farklı yaklaşım gösterebilirdi. Bizlerle diyaloga geçip daha rasyonel çözümler arayabilirdi. Ancak bunu hiç mi hiç denemediler. Provokasyona gelen de, provokasyonun içinde olan da kendileridir. Mahsum Korkmaz’ın heykeli neredeyse 10 aydır orada duruyordu. Şimdi ne oldu da müdahale kararı aldılar ve müdahaleyi o devasa güçle yaptılar?” EN KRİTİK EŞİKTEYİZ “Süreci her şeye rağmen sahiplenmeli ve nihayete erdirmek için mücadelemizi sürdürmeliyiz. PKK tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Umarım ve dilerim ki, AKP tarihi bir yanlış yapmaz ve büyük Kürt-Türk barışını tüm halklarımız için gerçekleştiririz” dedi.” GÜNEY’İN SAVUNMASI KUZEY’DEN BAŞLAR “Ortadoğu’da yaşanan IŞİD saldırıları karşısında Kürtler ittifak yapmalıdır. Bundan daha uygun bir konjonktür bulamayız herhalde. Her şey Kürtlerin birliğini şart koşuyor ama özellikle Güney Kürdistan’daki partilerin ve şahsiyetlerin çıkarcı yaklaşmaması gerekir. Şu an fiili bir durum söz konusu ve daha çok ortak savunma temelinde bir birliktelik var. IŞİD’in saldırıları Kürd birliğinin zeminini ve zaruriyetini güçlendirmiştir. “Şerde hayır var” mı desek acaba! Ulusal birlik için özellikle DTK kongresinden sonra çalışmaları yeniden programlama girişimlerimiz olacak. Herkes iyi biliyor ki, HPG ve YPG’nin direnişi olmasaydı, IŞİD Hewler’e (Erbil) elini kolunu sallaya sallaya girecekti! Kanıtlanan gerçek şudur: Güney’in savunması artık Rojava’dan, Kuzey’den başlar ve bunun için Ulusal strateji, ulusal savunma ve ulusal birlik gerekiyor. Kerkük’ü korumak, Musul’u geri almak, Başur’un statüsünü ve Rojava kantonlarını savunmak yine Kuzey’de özerklik temelinde çözümü sağlamak için Kürt/Kürdistan ittifakı şarttır ve önümüzdeki dönemin temel gündemi de bu olacaktır.”TARAF
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Etyen Abi sana meydan okuyorum, kafandan aşağıya bir kova buzlu su dök. Böylece hem ALS hastalığı için farkındalık yaratılmasına katkı sunarsın hem de uzun zamandır seni kilitleyen hâlden geriye dönmen için bir vesile yakalamış oluruz. Belki okumayan vardır diye “ Palyaçonun Cehennemi ” başlıklı yazından bazı tespitlerini kalemim döndüğünce okuyuculara hatırlatarak yazıya başlamak isterim: --Azınlıklar, kendi zihinlerinde ve küçük dünyalarında Müslümanları aşağıladığı gerçeğiyle yüzleşemedikleri için AKP’nin büyük devrimini göremiyor ve sana saldırıp duruyor.
Tuğluk: Devlet Değil, Demokrasi İstiyoruz
Demokratik Toplum Kongresi'nin 7. Olağan Kongresi'nde konuşan DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk 'Biz Kuzey Kürtleri olarak demokratik ulus çözümünü esas alıyoruz, devlet değil, demokrasi talep ediyoruz' dedi.Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 7’nci Olağan Kongresi'nde konuşan Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, kimsenin devletinde, iktidarında gözleri olmadığını belirterek, 'Açıkça ve altını çizerek belirtiyorum. Biz Kuzey Kürtleri olarak demokratik ulus çözümünü esas alıyoruz. Bu çözüm modelini devletçi, milliyetçi, iktidarcı çözümlerin alternatifi olarak sunuyoruz. Devlet değil, demokrasi talep ediyoruz' dedi.Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 7’nci Olağan Kongresi HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, yardımcısı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, milletvekilleri, belediye başkanları, Suriye, Kuzey Irak, İran ve Avrupa’dan Kürt siyasetçilerin katılımıyla Diyarbakır Kayapınar Spor Kompleksi’nde başladı. Kuzey Irak Kürt Bölgesel yönetiminin ulusal marşının okunduğu kongre salonuna Abdullah Öcalan’ın posteri, Kürt hareketinin önde gelenlerinin fotoğrafları ile PKK’lıların fotoğrafları asıldı.Kongrede yeniden aday olmayacağı belirtilen DTK Genel Başkanı Ahmet Türk ve yardımcısı Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk birer konuşma yaptı.TUĞLUK: TÜRK’Ü KÜRT İLE KÜRT’Ü TÜRK İLE VURMA OYUNUNA SON VERECEĞİZVan Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Kürtlerin özgürlüğünü ve varlığını asla pazarlık konusu olmayacağını belirterek, 'Özgür yaşam ve öz yönetim gücüne tarihi bir fırsat yakalamışken, kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı kullanmamızı hiç kimse engelleyemez' dedi.'Türk’ü Kürt ile Kürt’ü Türk ile vurma oyununa hep birlikte son vereceğiz' diyen Aysel Tuğluk, egemenlerin saltanatlarını sürdürmek için bin yıllık tarihi ilişkiyi bozmak istediklerini ileri sürdü. Tuğluk, 'Son yüzyılın özeti budur. Artık Türk-Kürt ilişkisini özgür temelde anayasal ifadeye kavuşturmalıyız. Çözüm sürecinin amacı budur. Tarihi bir çözüm için de koşullar uygundur' diye konuştu.'DEVLET DEĞİL, DEMOKRASİ TALEP EDİYORUZ'Tuğluk, herkesin rahat olmasını ve kimsenin devletinde, iktidarında gözleri olmadığını belirterek, ’demokratik ulus’ çözümüne saygı gösterilmesini istedi. Tuğluk, şöyle dedi:'Varsın devlet onların olsun demokrasi bizim. İktidar onların olsun, özgür yaşam bizim. Açıkça ve altını çizerek belirtiyorum. Biz Kuzey Kürtleri olarak demokratik ulus çözümünü esas alıyoruz. Bu çözüm modelini devletçi, milliyetçi, iktidarcı çözümlerin alternatifi olarak sunuyoruz. Devlet değil, demokrasi talep ediyoruz. Ortadoğu’da devlet ve milliyetçilik diktası felaket getirir, bozguna yol açar. Talebimiz esas olarak Kürtlerin politik ve demokratik toplum olma hakkı ve hakikatine saygı gösterilmesi. Buna yasal ve anayasal alan açılmasıdır. Kuşlar bile özgürken, Kürtlerin demokratik toplum olma iradesine müdahale edilmesin istiyoruz. Geçmişte bunu KCK operasyonlarıyla müdahale ederek engellemeye çalıştılar. Ve Oslo süreci akamete uğradı. Artık bu dayatmalara son olsun istiyoruz. Kuş olup uçacak, balık olup yüzecek halimiz yok. Bu topraklarda insana, topluma, doğaya ve her türlü canlıya saygı duyarak özgür yaşamak istiyoruz. E bu kadarına da razı olsunlar artık. Barışacaksak herkese en özgür ve en özgür hayat hakkı tanınarak barışacağız.'Tuğluk, Kürtlerin kendini ifade etme ve yönetme hakkını talep ettiklerini belirterek, 'Biz Kürtlerin özgür yaşama ve öz yönetim hali var olma hakkını asla tartıştırmayız. Pazarlık konusu yapmayız. Kürtlerin kendini ifade etme ve yönetme hakkını talep ediyoruz. Kendilerini ilgilendiren konularda bölgelerin ve kimliklerin referandum hakkının tanınmasını istiyoruz' dedi.Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi boyunca ilk kez rasyonel davranıp gerçeği kabul ederek, adına ’çözüm süreci’ denilen bir yaklaşım geliştirdiği görüşünü savunan Aysel Tuğluk, 'Biz bu süreci kabul ederek çalışmalarımızı sürdürecek, çalışmalarımıza devam edecek, nihayete ulaşması için çabalayacağız. Elbette taleplerimiz olacak, eylemsellik için de olacağız ama tüm bunları siyasi ve demokratik yol ve yöntemlerle en önemlisi Sayın Öcalan’ın ısrarla sürdürdüğü çözüm sürecine bağlı kalarak geliştireceğiz' diye konuştu.AHMET TÜRK: KÜRT BİRLİĞİNİN YAŞAMA GEÇİRİLMESİ GEREKİYORMardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, Kürtçe yaptığı konuşmada, yıllardır Kürtlerin soykırımdan geçirilmek istendiğini ileri sürdü. Bugün Kürt halkının geleceğini karartmaya dönük saldırılarla karşı karşıya olduğunu iddia eden Ahmet Türk, 'Bugün IŞİD çetecilerini önümüze koymuşlar ve geleceğimizi karartmak için kendi hizmetlerinde kullanıyorlar. Kürt halkını boğmak isteyenler halkın birliğiyle boşa çıkartılacaktır. Bugün Kürt halkı birliğini kurmuştur. Ama eksiklik Kürt siyasetindedir, siyasetçilerindedir' dedi.Kürdistan’da stratejik bir siyasetle hareket edilmesi gerektiğini de isteyen Ahmet Türk, 'Bugün DTK’nın kongresinde, bütün Kürt siyaseti ve siyasetçilerine çağrı yapıyoruz. Kürt birliğinin yaşama geçirilmesi gereken gündür' dedi.Kongre farklı halk ve inanç temsilcilerinden oluşan Ezidi, Süryani, Alevi ve Ermeni delegasyon üyelerinin kongreyi selamlama konuşmalarıyla basına kapalı devam etti.ÖCALAN’IN MEKTUBU OKUNDUİmralı Adası’nda ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın kongreye gönderdiği mektubu, Milletvekili Mülkiye Birtane Kürtçe, Ayla Akat Ata ise Türkçe okudu. Mektubunda, Ortadoğu’nun kaotik bir dönemden geçtiğini belirterek son otuz yılda olanları ’özgürlük hareketi’ olarak nitelendiren Öcalan, 'Ortaya çıkan düzey ile öz güce dayalı birlikte yaşamın formülü demokratik ulus çözümünde ete kemiğe kavuşmuştur. İçinden geçtiğimiz tarihi süreç, bu yönüyle ulus devlete karşı demokratik ulusun, zora dayalı devletçi dayatmalara karşı kendini örgütleyen ve yöneten özgür toplumun tarihi zaferine gebedir' dedi.Demokratik Toplum Kongresi’nin içine gireceği yeniden yapılanmanın özgür toplumlara dayanan demokratik ulus inşasında tarihi bir rol ve misyona sahip olacağını kaydeden Öcalan, mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi:'Bu rol ve misyona denk düşecek başarının, geçmişin nitel ve nicel örgütsel yetersizliklerini aşma, dönemin gerektirdiği yaratıcı çalışma tarzı tempo ve performansı yakalayacak özverili bir ruhla kendini özgür yaşamı inşaya katma olduğunu vurgulamak isterim. Kendi içine kapanmış, kendini tekrarlayan dar tartışmalar üzerinden adeta statükoya doğru evrilen çalışma yöntemini mahkum ettiğimi de en baştan vurgulamam gerekir.Yaşadığı toplumun sorunlarını aşmayı esas alan, bu temelde toplumun tamamını kapsamayı ilke edinen öz gücün ve öz yönetimin devasa çözüm olanaklarını açığa çıkaran demokratik bir dinamikten bahsettiğimi belirtmem gerekir.Bu kadar önemli ve tarihi sorumlulukları yerine getirmek için devlet olmayı amaçlayan ya da devletten beklentili bir yaklaşımı esas alan devletçi bir zihniyet yerine toplumsal dinamiği açığa çıkaran öz örgütlülüğe dayalı bir öz yönetim zihniyetinin gelişmesine ihtiyaç duyulduğu açıktır. Çünkü devlet geçmişinden beri egemenlerin bir baskı aygıtı olmuştur.Siz bütün Kürdistan halklarının temsilcilerisiniz. Gücünü bu gerçeklikten alıp klasik devlet zihniyet ve ritüellerinden uzakta devrimci bir özle bütün bölge ve dünya halklarına bir öz yönetim inşasında nasıl yaratıcı olunması gerektiğini göstermekle mükellefsiniz. Özcesi, devletçi zihniyeti aşan toplumcu bir demokratik çözüm mekanizmasını kurmamız gerektiğini belirtmekteyim. Hatta ortaya çıkacak model ile devletçi anlayışı sorgulatacak, devlet üzerindeki toplumsal baskıyı sadece Kürdistan’da değil, her yerde ayağa kaldıracak, bu yönüyle de devleti de demokrasiye koşar adım gitmeye mecbur bırakacak bir pratikten bahsetmekteyim.Son savunmalarımda da dile getirdiğim bu pratik hususlar ve Demokratik Ulus çözümü için daha fazla yoğunlaşmayı esas almalı, tartışma ve çalışma yöntemleri ile bu hususta tarihi geliştirici rolünüzü mutlaka yerine getirmelisiniz. Kapitalist modernitenin zulüm cenderesinde inim inim inleyen halklarımızı özgürleştirmeyi esas almalı, bu özgürlük ateşini tüm Ortadoğu halklarına ve insanlığa taşımayı tarihi bir görev olarak bilince çıkarmalısınız. Gerekçeli yenilgileri değil, gerekçesiz zaferleri yaratacağınıza olan inancımla kongrenizi selamlar, bu onurlu insanlık yürüyüşünde hepinize başarı dileklerimi sunarım.'DİYARBAKIR/DHA
Sırrı Süreyya Önder: 'Süreç Zorlayıcı Aşamada'
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan HDP Heyeti'yle biraraya geldi. HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder görüşmenin olumlu geçtiğini ancak Kürtlere yönelik Kobani'deki saldırılar nedeniyle sürecin zorlayıcı bir aşamaya girdiğini söyledi.HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder partisinin grup başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken'le, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'la görüştükten sonra açıklamalarda bulundu. Önder, Akdoğan'la verimli bir görüşme yaptıklarını söyledi. Önder 1 hafta içinde İmralı'ya yapacakları ziyaret öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'la görüşmeyi istediklerini açıkladı.KCK Eş Başkanı Murat Karayılan'ın 'Kobani saldırısı ile Kuzey'deki süreç aslında bitmiştir' sözleri Önder'e hatırlatıldı. Önder, İmralı'ya yapacakları ziyarette Öcalan'ın bu konuyla ilgili görüşlerini birinci elden duyacaklarını söyledi, Öcalan'ın bölgedeki gelişmeler konusunda uyarıları olduğunu hatırlattı:'Öcalan bölgedeki tüm bu gelişmeleri, gün gün, santim santim, sokak sokak öngörerek tarihsel uyarılardı bulunmuştu. Bu meselenin sırf askeri önlemlerle çözülemeyeceğini demokratif bir teklif sunmakla demokratik çözümün anlamlı olabileceğini sayın Öcalan onlarca kez gündeme getirdi. Fakat bu demokratik teklif bir türlü olgunlaşamadı.'Davutoğlu'ndan randevu talep ettilerÖnder, İmralı'ya gitmeden önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile görüşeceklerini, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan da randevu talep ettiklerini açıkladı. Sırrı Süreyya Önder, bölgedeki IŞİD saldırılarının ardından çözüm sürecinde gelinen aşamayı 'zorlayıcı' olarak değerlendirdi:'Çözüm süreci zorlayıcı bir aşamaya gelmiş durumda. Bu zorlayıcı yapının ortadan kaldırılması bölgede gerçekleştirilecek net siyasi tutumla olbalir. Bundan bağımsız olmayan bir olgu da, daha önce Beşir Atalay'ın '30 Eylül'e kadar netleştireceğiz' dediği çözüm süreci yol haritasıdır. Bunun gerektirdiği hamlelerin fiilayata geçirilmesinde gelinen aşamayı da değerlendirdik. Öcalan'ın vurguladığı sekreterya başta olmak üzere diğer düzenlemelerin hayata geçirilmesi de hayati önemdedir. 'Tuğluk'un taş atmasıÖnder'e, HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk'un Suruç'ta güvenlik güçlerine taş atarken görüntülenmesi ve buna yönelik tepkiler de hatırlatıldı. Önder, bunun 'doğal refleks' olarak görülmesi gerektiğini savundu:'Bu, bir halkın var olma yok olma sınırına gelmesiyle ilgili maruz kalınan gaz ve bombalamaya karşı doğal bir savunma refleksidir. Bu sorunun ebediyen gündemimizden çıkıp gitmesini istiyorsak biz oradaki doğal reflekslerle değil, onun hemen 300 metre ilerisindeki vahşi katliama odaklanmamız lazım. Kobani'de bir halk imha edilme tehdidi altında. Bazıları bu geleneksel bir düşmanlık üzerinden eski ezberlerine sığınıyor, bu sorumsuzluktur. Oradaki Kürtlerin durumuna insanlıktan nasibini almış kimse kayıtsız kalamaz. 'Kaynak: Al Jazeera
'Kanal İstanbul Projesinin Temeli Yakında Atılacak'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ekonomisinin güçlü olduğunu savunarak, kredi derecelendirme kuruluşlarının algı operasyonu yaptığını ileri sürdü.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , uzmanların çevre felaketine yol açacağı uyarısında bulunduğu Kanal İstanbul projesinin temelinin yakında atılacağını açıkladı.Cumhurbaşkanı Erdoğan , Türkiye İhracatçılar Meclisi ‘nin(TİM) 'Türkiye Markası' tanıtımına katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, yeni TL logosunda olduğu gibi Türkiye mallarının üzerine konulacak yeni logoyo da toplumun kısa sürede adapte olacağını söyledi.'Türkiye ekonomisinin, Türkiye'nin dış politikasının da hiç olmadığı kadar güçlü, hiç olmadığı kadar sağlam ve istikrarlı şekilde yollarında ilerlediklerini belirten Erdoğan, 'Bundan hiç endişeniz, tereddütünüz olmasın. Bazılar çıkıyor, 'Türkiye ekonomisi şöyle, böyle' diye afaki yorumlar yapıyor. İnanın karanlık bir operasyonun, karanlık bir algı operasyonun parçası olarak bunu yapıyorlar' dedi.Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. havalimanı gibi projeleri hayata geçirdiklerini aktararak, 'Yakında bir kanal İstanbul projesinin de temeli atılacak. Bütün bunları yaparken dünyanın her yerinde, bunun yanında mazlumlara el uzatabilen bir Türkiye var' dedi.Erdoğan, HDP milletvekili Aysel Tuğluk ’un Suriye sınırındaki olaylar sırasında askere taş atmasını da “Birilerinin çıkıp Mehmetçiğe taş atması maalesef büyük bir densizliktir' sözleriyle eleştirdi.T24
CHP'li İki Vekilin Twitter Hesabı Hacklendi
Kobani protestoları başlarken sınırda askere taş atarken çekilen fotoğrafı yüzünden tepkilerin hedefi olan Van Bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk'un twitter hesabı hacker'lar tarafından ele geçirilmişti.'BEBEK KATİLİNİN AVUKATI OLMAKTAN DOLAYI... 'Kobani protetoları yurdun dört bir tarafına yayılırken CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ensar Öğüt'ün twitter hesapları da hacklendi. Tanrıkulu'nun hesabını ele geçiren hacker'lar 'Bebek katilinin imralı'da avukatlığını yapan avukat tarafımızca istifa ettirilmiştir. Öcalan gibi bebek katili birinin avukatı olmaktan dolayı utanıyorum. Tüm hukuk büroya mesajımdır, İSTİFA EDİYORUM!' mesajlarını paylaşmıştı.'CHP'DEN İSTİFA EDİYORUM'Öğüt'ün hesabından da 'Kobane için sokağa çağırma eyleminde bulunan CHP'den istifamı sunarak ayrılıyorum. Kürtler için ayaklanan bir herifin partisinde duramam. Kobane bahanesiyle pkk için yürüyüşe geçen chp, Muhalefet olcam diye ADAM olamayanlardan nasibimizi aldık.' ifadeleri paylaşıldı.Posta
198 Kobanili Neden 'Mahkûm'?
IŞİD ile YPG arasında Kobani'deki çatışmalar yüzünden 5 Ekim’de Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye gelen 198 kişilik bir grup, 9 gündür Suruç Spor Salonu’nda tutuluyor.Kobani'den Türkiye'ye geçen ve aralarında kadınların da olduğu 198 Suriyeli önce Fen Lisesi'nde sonra da spor salonunda yaklaşık 9 gündür tutuluyor. Kim oldukları, sınırdan binlerce kişi geçerken neden bu kişilerin bir arada ve sıkı güvenlik önlemleri altında tutuldukları konusunda net bir açıklama yapılmıyor. Sadece spor salonunu çevreleyen duvarların dışından bir kaç kare fotoğraf çekilebiliyor. İçeriye sivil hiç kimsenin girmesine de izin verilmiyor. Polis ekipleri 9 gündür salon çevresinde nöbette.Al Jazeera’ya konuşan HDP’li Milletvekili Demir Çelik, daha önce sayıları 254 olan kişi için İçişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüştüğünü, ‘terör örgütü’ şüphesiyle tutulduklarını, parmak izleri ve GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrollerinin yapılmasının ardından serbest bırakılacaklarını söylediler dedi.Spor salonunda tutulanlar arasında yeralan Kobanili gazeteci Mustafa Bali 'ye telefonla ulaştık. Bali, Al Jazeera’ya “Sınırdan resmi olarak bizi içeri aldılar. Sonra buraya getirdiler. Altı gündür bizi burada tutuyorlar. Bu yüzden, ben dahil açlık grevindeyiz” dedi.Suruç Kaymakamlığı'ndan 258 kişi hakkında bir açıklama yapılmadı.BDP Eski Milletvekili Aysel Tuğluk ise Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada “Valilik ve kaymakamlıkla görüşüyoruz. Ankara’nın talimatı deyip kesiyorlar” dedi.Tuğluk, pazartesi akşamı spor salonunda tutulan bu kişileri ziyaret etti. Tuğluk, “Bulundukları yer korkunç, beş gündür su yok. Aralarında kadın ve çocuklar var. Açlık grevindeler. Bana, zaman zaman görevlilerin kendileriyle mülâkat yaptıklarını, Kobani ile ilgili sorular sorduklarını söylediler” dedi.66 kişi döndüBDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici de valilik ile yaptıkları telefon görüşmesinin ardından içeride tutulan 254 kişiden 66 kişinin Kobani’ye dönmesine izin verildiğini söyledi.Geri dönmek isteyen 66 kişi dün akşam saatlerinde sınırdan yeniden Suriye tarafına geçti. Ancak Binici, şimdiye kadar bir kaç kişinin serbest bırakıldığını, arkasının gelip gelmeyeceği konusunda ise emin olmadığını dile getirdi.9 gündür spor salonunda tutulanların yakınların ise kapıda bekliyor. 17 yaşındaki Kobanili İzzet Berkel, ''9 gün gün önce babam Mürşitpınar sınır kapısı önünde bizim arabanın nöbetini tutarken IŞİD'in saldırısı oldu, askerler babam ve oradakileri sınır kapısından Türkiye'ye aldı ,sonra onları otobüslere bindirip buraya gönderdi. Benim babamın bir suçu yok, ne diye buraya getirdiler anlam veremedim'' dedi. Berkel 9 gündür burada yatıp kalkıyor. 'Ben ve annem sırayla buraya gelip babamın serbest bırakılmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.Halen, 198 kişi Suruç Spor Salonu'nda tutuluyor. Ve 35 kişinin bu nedenle açlık grevinde 9. güne girdiği belirtiliyor.Al Jazeera
Emine Ülker Tarhan'ı İstifa Ettirdiler!
CHP Ankara milletvekili Emine Ülker Tarhan kendilerini 'milliyetçi hacker grubu' olarak tanımlayan bir grup tarafından hack'lendi.HDP'li Aysel Tuğluk 'un hesabından sonra CHP'li Emine Ülker Tarhan 'ın Twitter hesabı da hack'lendi.Emine Ülker Tarhan'ın Twitter hesabını ele geçiren 'Mubarhack Tim' isimle hacker grubu, şunları yazdı:CHP'nin bölücü terör örgütü pkk'ya karşı tutumundan dolayı partimden istifa ediyorum. İnönü zihniyeti hâlâ yaşıyor.CHP, Atatürk'ün partisi olmaya devam edeceği gün, ben de tekrar geri döneceğim. Atatürk'ü sevmemenin 'kişisel hak ve özgürlük' olduğu ülkede, kürtleri sevmemek en doğal hakkımızdır.Atatürk'ü sevmemenin 'kişisel hak ve özgürlük' olduğu ülkede, kürtleri sevmemek en doğal hakkımızdır.'CHA istifayı abonelerine geçtiÖte yandan hesaptan paylaşılan tweeti gerçek zanneden Cihan Haber Ajansı, istifayı son dakika olarak duyurdu.T24