onedio
Görüş Bildir

Yemek Sipariş Haberleri

Yemek Sipariş ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Yemek Sipariş ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Freelance Çalışanlar için Home Office Disiplini
Günümüzde betonların içerisine tıkılmak istemeyen sabah 9 akşam 6 stresinden kurtulmak isteyenler için home office denilen kavram gittikçe yaygınlaşıyor diyebilirim. Amerikada ciddi bir oran evinde çalışırken, Türkiye’de bu oran düşük ancak hiç olmamasından iyidir. Böyle bir alt yapıya sahip olmadığı için özel sektör ve işverenler ne yazık ki bu kavramdan da uzaklar. Belirli sektörler dışında kimsenin home office çalışma gibi bir durumu söz konusu değil. Örnek verecek olursak tasarımcı ve yazılımcı arkadaşlar bu alanda çok rahatlar diyebilirim. Peki home office çalışan kimselerin ne tür bir disipline sahip olması gerekir? Evdeki çalışma mantığını ailemize nasıl kabul ettirebiliriz, bu konular üzerinde durmak istiyorum. 1-İkna: Home office çalışma modelinde ailenizi çalıştığınıza ikna etmek en zor süreçlerden biridir. Bütün gün eşofmanlarınız ve yağlı saçlarınızla paspal paspal evde oturduğunuzu gören anneniz, trilyon da kazansanız gerçek bir işte çalıştığınıza ve her ay düzenli olarak para aldığınıza inanmaz. Bu sebeptendir ki, siz çok önemli bir telefon konuşması yaparken odanıza elektrik süpürgesiyle dalacak, ziyarete gelen dayınızla iki çift laf etmeniz için sizi uyaracak, kabul gününde çay servisine yardım etmeniz için darlayacaktır. Gerekirse odanızın duvarına vergi levhası asın, evde boynunuza şirketin yaka kartını asıp dolaşın ama bir şekilde çevrenizdekileri bir işiniz olduğuna ikna edin. 2-Beslenme: Home office çalışmanın normal iş yaşamına nazaran türlü avantajları olmasına karşın, dünyada halen fazla rağbet görmemesinin temel sebeplerinden biri, evde çalışan adama kimsenin ticket vermemesidir. Başta üşenip 3 öğün dışarıdan yemek sipariş etseniz de, kazandığınız bütün paranın gıda harcamasına gittiğini farketmeniz çok uzun zaman almayacak. El mahkum karnınızı doyurmak için kendi başınızın çaresine bakacak, mutfağın sihirli dünyasını keşfetme yoluna gideceksiniz. Ortalama bir home office çalışanı, ilk 1 yıl içerisinde yaprak sarmasından mantıya dek geniş bir yelpazede yemek yapabilecek maharete sahip olabiliyormuş. 3 – Çalışma pozisyonu: Uzanarak çalışmak, yatarak çalışmak gibi kulağa hoş gelen şeylerin bir süre sonra uyuklayarak çalışmaya döneceğinden hiç şüpheniz olmasın. Uyumasanız bile günde 10 saat bir kanepede uzanan adam bir süre sonra o kanepenin şeklini alır, anatomisi bile ona göre evrimleşir. Siz siz olun, en azından kendinize adam gibi bir masa ve rahat bir sandalye temin edip bunları arada bir de olsa kullanın. Üstelik söz konusu masa-sandalyeyi ofis tipi mobilyalardan seçerseniz, çevrenizi gerçekten bi iş yaptığınıza ikna etmeniz daha kolay olacaktır. 4 – Mazeret: Yalan söyleme olanaklarınız ciddi şekilde kısıtlanır. Zorda kaldığınızda “şu an bi görüşmedeyim” diye kapatabileceğiniz telefonlar, Kiev’de oluşunuzu “bayi toplantısı vardı hayatım”a bağlayabileceğiniz seyahatler home office çalışmada pek olası değildir. Mümkün mertebe yalan söylemekten uzak dururken, “abi çok sıkıştım, bi işiyim ben dönücem sana” seviyesinde bir açık sözlülüğe varmamaya dikkat etmek gerekir. Bunun yanında rapor, mazeret izni gibi şeyleri de unutun. Değil grip, isterseniz verem olun, patronunuzu asla inandıramazsınız. Biraz iyi yürekliyse en fazla çiçek gönderecek , geçmiş olsun demek için aradığında, “neyse sen yattığın yerden şu işleri hallediver bir zahmet” demeyi ihmal etmeyecektir. 5 – Sosyalleşme: Normal bir ofis hayatının en cazip yanlarından olan “çalışanlar arası sosyalleşme ve mümkünse çiftleşme olasılığı”, home office’de pek mümkün değildir. Bu açığı evde canınız istediğinde rahat rahat porno izleyebilme lüksüyle bir miktar kapatabilirsiniz ama dikkat etmezseniz bir süre sonra bunu standart bir ilişki biçimi haline getirip “seks yapıcam diye ne çekicem onun bunun ağız kokusunu, kendime kendime yeterim bundan sonra” kafasına geçmeniz çok olası. Ayrıca adında home geçiyor diye illa orada çalışmak zorunda değilsiniz. Arada bir bilgisayarınızı alıp saatlerce kurulabileceğiniz ekonomik kafeler falan bulun. Dışarı çıkma alışkanlığınızı canlı tutmazsanız, bir süre sonra saçı sakalı salmış, epilasyonu hayatından çıkarmış, üzerindeki 2 haftalık eşofmanlarıyla yek vücut olmuş bir meczuba dönüşmeniz kaçınılmaz olur bilesiniz. 6 – Enformasyon: Nice home office çalışanı vardır ki, işten kovulduğunun ya da şirketin battığının çok geç farkına varır. İş bu yüzdendir ki, ara sıra da olsa hala bordrolu bir çalışan olup olmadığınızı kontrol etmenizde büyük fayda var. Yoksa evde bilgisayar başında ne olduğunu anlamadan çalışmaya devam etmeniz işten bile değil.. 7 – Eğlence: Artık patron geldiğinde alt+tab kombinasyonuyla excel açmak ya da telefonla konuşuyormuş gibi yapmak gibi zevklerden mahrumsunuz. İşten gizlice kaytarmak, çalışma hayatından alınan keyfi önemli ölçüde artıran bir eylem olduğundan, evde ne alışveriş sitelerinde dolaşmak ne de Facebook’ta oyun oynamak size eskisi gibi heyecan vermeyecektir. Bu sorunu aşmak için evdeki diğer bireylerden yardım alabilirsiniz. Misal, annenizden arada bir aniden odanıza dalıp monitörünüzü kontrol etmesini, tam akşam 6’da mail atarak toplantı isteği yollamasını falan isteyin. Eğer yalnız yaşıyorsanız ufak bir kişilik bölünmesiyle de bunu halledebilirsiniz. Bu konuda Gollum, sizin için ideal bir örnek sayılabilir.. 8 – Ekonomi: Home office çalışmak, markete sık sık sipariş vermek demektir. Markete sipariş vermekse, “dur ya şimdi bi paket sigara için de aramak olmaz bi şeyler daha söylemeliyim” duygusunu beraberinde getirip evi kısa sürede şarküteriye çevirmeniz anlamına gelir. İhtiyacınızdan fazlasını almamaya özen gösterin. Almak durumunda kaldığı tekerlek kaşarlardan kendine bilgisayar masası yapabilen home office çalışanları var, unutmayın. 9 – İmaj: Patronunuz arada sırada bile olsa “lan ben bu kadar zamandır kime maaş veriyorum acaba” diye düşünüp, sırf gül yüzünüzü görmek için görüntülü toplantı isteyebilir. Bu tip toplantılarda web cam’den bile olsa iyi görünmek önemlidir. Yalnız, toplantı sırasında patronunuzla konuştuğunuzu unutup “ben bir kahve alıp geliyorum” gibi cümlelerle ayağa kalkmayın. Adam size maaş veriyor diye bir de tazmanya canavarlı boxerınızı görmek zorunda değil. 10 – Mesai saatleri: Belli bir mesai saatinin olmaması başta şahane bir şey gibi görünse de, bir süre sonra uyuduğunuz süre hariç tüm saatlerin mesai saatine dönüştüğünü, gecenin 2′sinde bilgisayar başında çalışırken “9-6 iyiydi lan, en azından kaçta çıktığımız belliydi” diye düşündüğünüzü hayretle fark edeceksiniz. Kendinize normal mesai saatleri koyup onlara riayet etmeye çalışın diyeceğiz ama o da pek mümkün değil. Neyse, buna alışmaya çalışın en iyisi yapacak bişey yok..
Ev Arkadaşınızdan Başka Kimsenin Katlanamayacağı 26 İğrençliğiniz
Ev arkadaşınla aranda diğer ilişkilerinden farklı, özel bir bağ vardır. Ondan başka kimse seni 7/24 her halinle görmez. Kendinizi rahat hissettiğiniz ve kendiniz olabildiğiniz o özel yeri, evi paylaşırsınız. O seni yargılamaz çünkü evdesin! Orada rahat edemeyeceksen başka nerede rahat edeceksin.Dibe vurduğunda o yetişir. Bütün tuhaflıklarını bilir ve seni gerçekten olduğun kişi olarak sever. 'Sana bir şey söylicem ama beni yargılama...' , 'Garip olduğunu biliyorum ama...' yla başlayan cümlelerin çoğunu onla kurarsın. Kendini rahat hisset ve aklından geçeni söyle! Zaten günün sonunda yine birbirinize kalacaksınız.İşte sadece ev arkadaşınızın anlayacağı ve sizi yargılamayacağı 27 iğrençliğiniz!
Telefonunuzda Olmazsa Olmaz Olan 21 Güzide Uygulama
Hani eskiden bilgisayar dergilerinde, forumlarda formattan sonra yüklenecek programlar, başlangıç kiti tarzı yazılar ve listeler vardı ya; bu da onun mobil versiyonu işte. Yemek, içmek, gezmek, tatil, sosyalleşmek gibi en temel ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz en kullanışlı uygulamaları bu listede bulabilirsiniz.
Hangi İskandinav Tanrısı/Tanrıçasısın?
Hiç dünyanın sonunda bulunan dondurucu soğukların, bitmeyen gece ve gündüzlerin, yerin, göğün, denizlerin hükümdarı, yaratıcısı olduğunu düşündün mü? Gel, özündeki Viking tanrı/tanrıçasını bulalım!
Suriyeli Hackerlar Gigya’ya Saldırdı: Yemeksepeti, Forbes, Ferrari Gibi Birçok Site Etkilendi
Türkiye’nin en popüler yemek sipariş platformu Yemeksepeti, birkaç dakikadır Suriyeli hackerların tam adıyla Suriye Electronic Army’nin saldırısı altında. Birkaç dakika önce Webrazzi ofisinde de deneyimlediğimiz olayda Yemeksepeti‘ne girdiğinizde “Suriye Elektronik Ordusu tarafından hacklendiğiniz” şeklinde bir uyarı çıkıyor ve tamam tuşuna tıkladığınızda sadece grubun logosunun olduğu bir internet sayfasına yönlendiriliyorsunuz.Şu anda bazı bilgisayarlarda halen çıkan uyarı mesajı Twitter’da farklı kullanıcılar tarafından da paylaşılmış.Güncelleme: Konuyla ilgili konuştuğumuz Yemeksepeti kurucu ortağı ve CEO’su Nevzat Aydın, söz konusu saldırırının Yemeksepeti’ne değil, dünyada birçok kullanıcısı olan sosyal giriş servisi Gigya’ya gerçekleştiğini ve bu sebeple Yemeksepeti’yle birlikte Ferrari, Forbes, The Telegraph, Al Jazeera gibi önemli platformların da bu saldırıdan etkilendiğini belirtti. Yemeksepeti şu anda servisi devre dışı bırakarak saldırıyı sonlandırmış.Webrazzi
Yemeksepeti'nden 2014 Yılında 50 Milyon Porsiyon Yemek Söylendi
Yemeksepeti, 2014 siparişleriyle ilgili bir infografik yayınladı.İnfografikte ilk dikkat çeken bilgi 2014 yılında Yemeksepeti üzerinden 50 milyon porsiyon yemek sipariş edilmiş olması. Yemeksepeti sisteminde ise kayıtlı 12 bin restoran bulunuyor. Bu yemek siparişleri ise 3 milyon adrese gönderilmiş. 2014 yılının en çok sipariş edilenleri ise kebap ve burger olmuş.266.816 ürün arasından kebap ve burgerden sonra en çok pizza, lahmacun, tavuk, tatlı, sandviç, pide, tost ve çorba olmuş. 2013’e göre ise kahvaltılık sipariş oranı %60 oranında artmış olması bir diğer ilgi çekici bilgi.İnfografikte şampiyon kullanıcıları da açıklayan Yemeksepeti’nin en aktif kullanıcısı İstanbul’dan ve 2014 yılında 1603 sipariş vermiş. İkinci en aktif kullanıcı yine İstanbul’dan ve 1191 sipariş verirken üçüncü en aktif kullanıcı Eskişehir’den olmuş ve 1019 sipariş vermiş.Webrazzi
Beyonce'den Vegan Yemek Sipariş Servisi Girişimi: 22 Days Nutrition
Beyonce’nin meşhur vegan diyetini uyarlamayı oldukça kolay hale getiren yeni girişimi 22 Daysa Nutrition bugün duyuruldu. On parmağında on marifet sanatçının, antrenörü Marco Borges tarafından kurulan 22 Daysa Nutrition, eve teslim bir vegan yemek sipariş girişimi.22 gün süresince yalnızca bitkisel kaynaklardan beslenmeyi ön gören 22 Gün diyetini, 2013 yılında eşi Jay Z ile birlikte deneyen Beyonce o günden bugüne bitki ağırlıklı beslenmeye dikkat ettiğini her fırsatta dile getiriyordu. Bir alışkanlığı değiştirmenin 21 gün sürdüğü gerçeğinden yola çıkan diyet, 22 Days Nutrition girişiminin de temel felsefesini oluşturuyor.Halihazırda bir vegan olan Marco Borges’in yemeklerini beğenerek yiyen yakın çevresindeki insanların talepleri üzerine ortaya çıkan girişim, bitki kaynaklı beslenmek isteyen herkesi hedefliyor ve 22 Gün diyetini uyarlamayı da kolaylaştırıyor. 22 Days Nutritition ‘da üç farklı paket halinde sunulan eve teslim vegan yemeklerin fiyatları 10 ila 17 dolar arasında değişiyor. Yemekler yüzde 100 organik, GDO’suz, glutensiz ve tamamen bitkisel içeriklerle hazırlanıyor.Açıklamasına bu diyet programına başladığı için Marco’ya minnettar olduğunu söyleyen Beyonce, “Ben yaptıysam herkes yapabilir” diyor.Girişimin amacı ise herkesi vegan yapmaktan öte, insanlara sağlıklı yemek seçimleri yapmayı öğretmek. Sanıyoruz buna ihtiyacı olmayan çok az kişi vardır.Marco Borges’in de adını 22 Gün diyetiyle daha çok duyacağız gibi görünüyor. Ünlü antrenörün, The 22 Day Revolution: The Plant-Based Program That Will Transform Your Body, Reset Your Habits And Change Your Life adlı kitabı Nisan 2015’te raflarda olacak.Webrazzi