Görüş Bildir
Zayıflamanızı Engelleyen 7 Diyet Yanlışı
Gerek özel hayat gerekse de iş hayatında veya sosyal ortamlarda insanların birbirlerinde en çok dikkat ettiği nokta artık dış görünüş olmaktadır. En azından dış görünüş ilk intiba oluşması adına önemlidir. İki yabancı insan birbiri ile tanıştığında akıllarında olan ilk izlenimleri dış görünüşe göre belirlerler ve bundan tahmin edebileceğiniz gibi en çok şişman insanlar zarar görür. Toplumumuzda yerleşen yanlış bir algı nedeni ile obezite ve fazla kilo sorunu olan insanlara karşı kötü bir bakış açısı oluşmuştur.Bireylerde meydana gelen bu algıyı ortadan kaldırmak neredeyse imkânsız olacağı için kilolarından rahatsız olan kişilerin bu gibi olumsuzluklarla karşılaşmaması için kendilerinde değişiklik yapmaları gerekmektedir. Yapılması gerekilen değişiklik anladığımız gibi kilo vermek ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olmaktır. Sayfamız üzerinde bulunan birçok paylaşımda sağlıklı bir şekilde zayıflamak için uygulayabileceğiniz diyetlerden, sağlıklı beslenme ve spor konusunda yapmanız gerekenlerden çokça bahsetmiştik. Bugün ise sizlere zayıflama süresinde uygulanan diyet yanlışları hakkında bilgi vereceğiz. Sağlıklı ve düzenli bir diyet sayesinde rahatlıkla kilo verebilmeniz mümkünken yaptığınız diyet yanlışları kilo vermenizi engellediği gibi daha çok kilo almanıza bile sebep olabilmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir diyet uygulamasını sürdürmek kadar önemli olan diyet yanlışlarını bilmek kilo verme sürecinizde sizlere birçok artı kazandıracaktır. 7 madde halinde incelediğimiz diyet yanlışları belki sizlerin de yaptığı ancak farkında olmadığı yanlışlar şu şekilde sıralanmaktadır.
Fenerbahçeli Futbolculardan Anlamlı Ziyaret
Fenerbahçeli yıldızlardan Emre Belözoğlu, Caner Erkin, Bekir İrtegün ve Mehmet Topal, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören kanser hastası çocuklara moral ziyaretinde bulundu.İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören çocukları sarı-lacivertli futbolcular yalnız bırakmadı. Ziyaret esnasında minik taraftarlarla fotoğraf çektiren başarılı oyuncular, onlara çeşitli hediyeler verirken, sağlık durumları hakkında da doktorlar ve velilerinden bilgi aldılar.Skorer
Moshoeu Hayatını Kaybetti
Fenerbahçe forması giydiği yıllarda attığı golleri ve asistleriyle sarı-lacivertli tribünlerin sevgisini kazanan John Moshoeu 46 yaşında hayatını kaybetti.Moshoeu'nun menajeri Glyn Binkin, twitterdan üzücü haberi duyurdu.Böbreğinden rahatsızlığı bulunan ve uzun süredir kanser tedavisi gören Moshoeu, 1993-2003 yılları arasında Gençlerbirliği, Kocaelispor, Fenerbahçe ve Bursaspor formaları giymişti.73 kez Güney Afrika Milli Takımı'nda forma giyen Moshoeu, 8 gol atmıştı.Skorer
Nükleer Felaket Tanığı: ‘Nereden Ders Almış Olabilirler?’
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Santral projesi için yapılan törende, Fukuşima nükleer kazasından ders alındığını söylemişti. Fukuşima tanığı Araştırmacı Gazeteci Toshiya Morita, “Bizim ülkemizde daha nükleer santralin neden bozulduğu bile belli değilken, nereden ders almış olabilirler?” diye soruyor.Araştırmacı Gazeteci Toshiya Morita, BirGün'den Ömür Şahin'e konuştu.
Daha İzlerken Sizi Düşünmeye Zorlayacak ve Zihninizi Yoracak 28 Muhteşem Film
'Thought - Provoking Movies' kısaca zihin açıcı filmler olarak tanımlanabilir. Daha izlerken sizleri izledikleriniz üzerine düşüncelere gark eden  filmlerdir diyebiliriz. Filmi bitirdikten sonra hayata bakışınızda bir değişiklik farkediyorsanız ve içinizde bir kıpırtı varsa eğer işte o film 'Thought - Provoking Movies' kategorisine alınabilir. Buyurun listeye geçelim..Not: IMDb puanına göre listelenmiştir.
Yaşanmış En Kötü 10 Nükleer Felaket
etiket
Nükleer enerjinin her ne kadar çok güvenilir olduğu söylense de bugüne kadar yaşananlar bunu doğrulamıyor. En basit kazalarda Nükleer Santraller Dünya'ya binlerce yılda geçmeyecek kalıcı izler bırakıyor ve en kötüsü canlıların DNA'ları değişiyor. Videomuzda Yaşanmış En Kötü 10 Nükleer Felaket anlatılmaktadır. Video izlemek istemiyorsanız aşağıdan okuyabilirsiniz.
Reklam
Apple'dan Sağlık İçin Özel Uygulama: ResearchKit
Apple, sağlık ve tıp araştırmaları için tasarlanan bir yazılım çerçevesi olan ResearchKit'in araştırmacıların ve geliştiricilerin kullanımına sunulduğunu açıkladı.Teknoloji devi Apple'ın Mart ayında duyurduğu sağlıkla ilgili çeşitli servislerin geliştirilebildiği ResearchKit, dünya çapındaki araştırmacıların kullanımına sunuldu.Araştırmacılar, ResearchKit ile, iPhone'un özelliklerinden faydalanan uygulamalar oluşturarak, daha önce benzeri görülmemiş bir ölçekte yeni veri türleri toplayabilecekler.Dünya standartlarında araştırma enstitüleri ResearchKit uygulamasını kullanarak astım, meme kanseri, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve parkinson gibi hastalıklar üzerine uygulamalar geliştirebilecekler.ResearchKit, iPhone'u tıbbi araştırmalar için güçlü bir araca dönüştürüyor. Kullanıcıdan izin alındığı takdirde uygulamalar sağlık uygulamasından kilo, tansiyon, glikoz seviyeleri ve astım solunum cihazı kullanımı gibi üçüncü taraf aygıtlar ve uygulamalar tarafından ölçülen verilere ulaşabiliyor.Sputniknews
Reklam
Canan Karatay ve Ahmet Maranki Gibi İsimlere ‘Ekran Sertifikası’ Zorunluluğu
Medyatik uzmanların tartışmalı sağlık öğütlerine bakanlıktan önlem: ‘Ekran sertifikası ve akreditasyon’ şartı getiriliyor.HaberTürk'ten Lütfi Erdoğan'ın haberine göre Sağlık Bakanlığı, televizyon programlarının müdavimi olan ve söyledikleri büyük ilgi gören ünlü isimlerin “sıra dışı” sağlık ve beslenme önerileri üzerine harekete geçti. Bakanlık, sağlık ve beslenme konusunda yorum yapanlar için “ekran sertifikası ve akreditasyon” zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.“Kolesterol kalp hastası yapmaz, aksine kolesterolü yüksek olan çok yaşıyor” diyen Prof. Dr. Canan Karatay, tıp endüstrisinin ilaç satmak için hastalık icat ettiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kendi web sitesindeki özgeçmişinde halk arasında “Türkiye’nin Lokman Hekimi” ya da “Bitkilerin Efendisi” olarak tanındığı belirtilen “kozmik bilimci” Ahmet Maranki ve diğerleri...Uzmanlıklarının yanında, gördükleri rağbetle artık birer ‘televizyon yıldızı’, sıra dışı önerileriyle de birer ‘tartışma öznesi’ haline geldikleri söylenebilir. Ancak ‘modern tıpçılar’la ‘gelenekselciler’ arasındaki tartışmaların büyümesi ve ekranlarda dile getirilen sıra dışı sağlık-beslenme önerileri üzerine halkın kafasının karıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, çok tartışılacak bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sağlığın medyada tartışılmasını ‘bilimsel temel’e oturtmak isteyen bakanlık, özellikle ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp’ konularında televizyonların müdavimi olan ünlü uzmanlara ‘ekran sertifikası ve akreditasyon’ zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.‘KALBİ DURDURAN BİTKİLER VAR’ Uygulanacak sistemin ayrıntılarını HABERTÜRK’e anlatan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sağlıkta bilimsel temele dayanmayan söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ekranlarda birçok isim beslenme konusunda açıklamalar yapıyor. Bunların arasında hiçbir bilimsel kanıta dayanmayanlar var. Deniyor ki, ‘Kiraz yerseniz prostat kanseri geçer.’ Tamam da, öyle demekle kanser geçmiyor. Önerdikleri bazı bitkilerin fazla alınması sonrasında ölümler bile yaşanabilir. Ya da ‘Çay yap iç’ diyor. İyi de, çok içildiğinde kalbi durduran bitkiler var.”Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı’nın ekranlara çıkan isimlerle ilgili çalışma yapacağını ifade eden Gümüş şöyle devam etti: “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ile Kronik Hastalıklar ve Halk Sağlığı Enstitüsü açılacak. Ayrıca bir Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kuruyoruz. Özellikle televizyon programlarına çıkan isimlere bakılacak. O isimler geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tavsiyelerde bulunuyorlarsa, önce çalışmalarını Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’ne göstererek onay alacaklar. Her önüne gelen kalkıp topluma bir şeyler öneremeyecek.”Kim olursa olsun, bilimselliği kanıtlanmamış, sağlıkla ilgili hiçbir bilginin televizyonlarda açıklanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Prof. Dr. Gümüş, “Öneride bulunacak uzmanlar, kendi alanlarıyla ilgili bile olsa, önce bize gelip anlatacaklar. Bilimsel verilerini ve kanıtlarınıönümüze koyacaklar” dedi.Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nün bu ay sonu açılacağını ve başkanının atanacağını dile getiren Gümüş, sistemin nasıl işleyeceğini ise şu şekilde anlattı: “Oluşturulacak 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standartları belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmasını önce o bilim kuruluna anlatacak. Bilim kurulu çalışmaları inceleyecek, uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da protokol imzalanacak, ekranlara çıkması uygun görülen isimlerin listesi sunulacak. Sertifikası olmayan isimler TV’lerde açıklama yapamayacak. Böylece bilimsel temeli olmayan konularda kamuoyu önünde bilgi vermelerini önleyeceğiz.”
Canan Karatay: 'Kola İçerseniz Hayatınız Kısalır'
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, kolanın adeta bir eroin gibi insanı kendisine hapsettiğini belirterek, “Kola içerseniz hayatınız kısalır” dedi.Ordu’da Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 'Şeker Hastalıkları' konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, şeker hastalığının 1980’li-1990’lı yıllarda hızla artış gösterdiğine dikkat çekti. Bu dönemde doğal, saf yağ fobisi ortaya çıkarıldığını, sağlıklı olan her türlü doğal yağın yasaklandığını belirten Karatay, ardından hastalıkların da giderek arttığını vurguladı. Şekerin kilo yaptığını, karaciğer yağlanmasını ortaya çıkardığını belirten Karatay, “Her türlü tatlandırıcı, gazlı içecek, unlar, nişastalar diyabet hastalığı ve kalp krizi nedenidir. Hazır meyve suyu C vitamini değildir. Ürik asidi yükseltir, gut hastalığına sebep olur” diye konuştu.“KOLA EROİN GİBİ”Şekerli tatlandırıcıların içerisinde özellikle kolaya çok dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Karatay, “Kola adeta eroin gibidir. Kola içerseniz hayatınız kısalır” şeklinde konuştu. Karatay, kolanın vücutta 90 dakikada nasıl bir etki bıraktığını şöyle anlattı:“Bir kutu kola içtiğimiz zaman ilk 10 dakikada 10 tatlı kaşığı şeker, kana geçer. Bu, vücudumuzun günlük ihtiyacının 100 katı kadar şeker anlamına gelmektedir. 20. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık olarak da insülin hormonu yükselir. 40. dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve da bu kan basıncını yükseltir. 45. dakikadan sonra beyinde dopamin yapımı artar. Dopamin, mutluluk hormonudur ve yoğun enerjiyle devam eder. Bu beyinde eroine benzer bir etkidir. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi başlar. Acıkma hissi, huzursuzluk, ellerde titreme ve ardından kola ve tatlılara saldırılır. Çünkü o yüklü enerji hissine artık bağımlılık başlamıştır. Beyinde meydana gelen dopamin mutluluğuna bağlılık başlamıştır. Bu bir kısır döngüye dönmüştür. Kişiler buna hapsolmuştur. Sonrasında karaciğer yağlanması başlar, arkasından göbek yağlanması, bel çevresi genişliği ve memelerin büyümesi artar.'İHA
Reklam
Michael Jackson Hakkında Az Bilinen 100 Kısa Bilgi
Patentini aldığı icadı neydi, neden beyazlaşıyordu, beslediği ilginç hayvanlar nelerdi, ne kadar albüm sattı, kırdığı rekorlar nelerdi, müzikten ne kadar para kazandı, hangi takımı tutuyordu...Dünya’nın en tanınmış kişilerinden bir olan Michael Jackson’ın fazla bilinmeyen pek çok yönü de vardı. İşte ‘Popun Kralı’nın az bilinen 100 özelliği
Fenerbahçe Saldırısında Failler Hâlâ Meçhul
Türkiye'yi ayağa kaldıran saldırının üzerinden dört gün geçti ama soruşturmada önemli bir ilerleme sağlanamadı. Vali'nin 'deliller, bulgular, büyük ipuçları var' açıklamasının altı henüz doldurulamadı.Fenerbahçe kafilesine yönelik silahlı saldırı soruşturmasında gözaltına alınan iki şüpheli Nihat S ve Emre A 48 saat dolmadan delil yetersizliğinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Haberi kamuoyuna Sürmene Belediye Başkanı Rahmi Üstün duyurdu.Salı sabahı saat 07:13’de gözaltı haberini duyuran Trabzon Valisi Abdil Celil Öz ise herhangi bir açıklama yapmadı.Şüphelilerin avukatı Turan Çelik ise Al Jazeera’ye “Müvekkillerim suçlamaları kabul etmiyor. Zaten ortada somut bir delil yok. Tüfekteki izler örtüşmüyor” demişti. Çelik şüphelilerin neden gözaltına alındığı sorusuna, “Onu gözaltına alanlara soracaksınız” diye yanıt vermişti.‘Büyük ipuçları’ mı?Vali Öz 7 Nisan sabahı, saldırının yaşandığı 4 Nisan gecesinden 7 Nisan sabahına kadar yaptığı her şeyi basın karşısında tek tek anlattıktan sonra saldırının av tüfeğiyle gerçekleştirildiği bilgisini verdi. Ardından da iki şüphelinin gözaltına alınması sürecini anlattı ve gazetecilere ' büyük ipuçları, deliller ve bulgular' olduğunu söyledi:“Alan çalışmaları, deliller, tanıklar, istihbaratlar ve diğer çalışmalarla beraber sabaha doğru 2 kişi üzerinde yoğunlaştık. Bu iki kişiden birisinin otobüsle beraber konvoyla Rize'den intikal eden, bir kişinin de silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişi olduğu yönünde bulgular vardı ve bu iki kişiyi sabah erken saatlerde aldık. …. Deliller, bulgular, olay yerindeki araç, plaka ve diğer ibarelerin bu iki kişiyi doğruluyor. … Tahkikat devam ediyor ve bu iki kişinin büyük oranda olayın failleri olduğunu değerlendiriyoruz. … Bulgular var ancak dediğimiz için alan çalışmaları, teknik bilgiler, deliller, görgü tanıkları ve bölgede aldığımız ifadeler, bunların bu işin faili olduğu yönünde büyük ipuçları veriyor'Vali “büyük oranda olayların failleri olduklarını değerlendiriyoruz”, “büyük ipuçları” gibi ifadeler kullandı. Ancak gazetecilerin soruları üzerine henüz şüphelilerin parmak izlerinin alınmadığı, telefon trafiklerinin kontrol edilmediği de anlaşıldı.Vali Öz şüphelilerin konvoydaki aracının görüntülere takıldığını belirtti, bazı televizyonların çekimlerinde o kişiyi olay yerinde olduğunu teyit eden görgü tanıklarının bulunduğunu da ekledi.‘Vali ne söyleyecek, merak ediyorum’Şüphelilerin aileleriyse seslerini duyurmaya çalıştı. Emniyetin önünde gelişmeleri takip eden Nihat S.'nin amcası Dursun S. yeğeni ile teyze oğlunun haksız yere gözaltında tutulduklarını öne sürmüş ve Vali’nin iki şüpheliyi daha ortada net bir şey yokken suçlu ilan ettiğinden yakınmıştı:“Ellerinde ne delil var? Nihat, Trabzon ile Sürmene arasında dolmuşçuluk yapıyor. Hat kiralamış, üç çocuğunun nafakasının peşinde. Olay akşamı, teyze uşağı Emre Rize’den geliyor. O da otobüsçülük yapıyor zaten. Nihat, Emre’yi telefonla arıyor buluşmak için. İki kuzenin buluşmasından daha doğal ne olabilir? Emre de yaklaştıkça telefonla buradayım, şuradayım diye bilgi veriyor. Sürmene girişinde olayı gören Emre durup fotoğraf çekiyor. Yeğenlerimin bu olayla ilgisi bundan ibaret. Ne parmak izi var, ne başka bir şey. Köprü dibinde bir tane çift kırma uyduruk tüfek bulmuşlar. Ne olmuş, kim atmış onu oraya belli değil. … Sayın Vali çocuklarımızı daha ortada net bir şey yokken suçlu ilan etti basının önünde. Şimdi bu çocuklar serbest kalırsa ne söyleyecek çok merak ediyorum.”Şüphelilerden Emre A 'nın eniştesi Ömer Yıldızbaşoğlu da akrabalarının suçsuz olduğunu anlatmaya çalışıyor ve medyaya “saldırganların İstanbul bağlantısı olarak anlatılan seyahatin bir hasta ziyareti olduğunu belirtiyordu:“İki gündür araştırıyorlar, açıklamalar yapıyorlar. Ama ortada ne var? İstanbul bağlantıları araştırılıyor diye bir şey attılar ortaya. Oysa bu çocukların bir teyzeleri Avusturya’da kanser hastası. İki ay önce İstanbul’a geldi. Tüm aile hatta benim eşim de dahil İstanbul’a gitti, teyzeleriyle buluşup helallik aldılar. Şimdi bu son derece insani bir durumu bile sanki bir örgüt bağlantıları varmış gibi sunuyorlar. Herkesi vicdanlı olmaya davet ediyorum.”Fenerbahçe kafilesine düzenlenen saldırının üzerinden dört gün geçti. Ligler bir hafta ertelendi. Fenerbahçeli futbolcular Sürmene’den geçerken otobüse av tüfeğiyle ateş açan saldırganlar hâlâ bulunamadı.Kaynak: Al Jazeera
Reklam
Saka’nın Eşi: "Forma Renklerini Bile Bilmez"
Fenerbahçe kafilesine saldırıyla bağlantılı olarak gözaltına alınan Nihat Saka’nın eşi Fatoş Saka, eşinin futbolla ilgisi olmadığını savundu, “Eşim suçsuz, futbol bile bilmez, niye bu işe bulaşsın” dedi.Sürmene - Trabzon arasında dolmuş şoförlüğü yapan Nihat Saka’nın 28 yaşındaki eşi Fatoş Saka, eşinin Fenerbahçe otobüsüne saldırıyla ilgili gözaltına alınması hakkında Al Jazeera’nin sorularını yanıtladı. Eşinin futbola ilgisinin olmadığını savunan Fatoş Saka, Nihat Saka’yı futbol izlerken hiç görmediğini söyledi.Saka, “Otobüsle, şoförüyle, futbolcularla hasım mı ki de bu işe kalkışsın. Bir insan size zarar verse ona tepki gösterirsiniz ki böyle ateş etmek falan en son gelir insanın aklına. Benim kocam hiç tanımadığı insanların canına neden kast etsin? 10 yıldır evliyiz, futbol izlediğini bile görmedim. Sorsanız, takım renklerini bilmez. Evimize çalıştırdığı dolmuşla ekmek getirir” diye konuştu.
Reklam
B.B. King Las Vegas'da Hastaneye Kaldırıldı
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük blues müzisyeni B.B. King, hastaneye kaldırıldı. Diyabete bağlı semptomlardan dolayı tedavi altına alınan 89 yaşındaki sanatçı, geçtiğimiz sene de rahatsızlanmış, gerçekleştirmekte olduğu turneyi yarıda kesmek zorunda kalmıştı.20 seneden beri diyabet rahatsızlığıyla savaşan ve en son geçtiğimiz sene müzikseverlerle buluşan B.B. King, son stüdyo albümü 'One Kind Favor'ı ise 2008 senesinde yayınlamıştı.Eksen
28 Madde ile Nükleer Enerji Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Enerji, bir sistemin ne kadar iş yapabileceğini ve ne kadar ısı yayacağını niceleyen bir durum fonksiyonudur.Bir sistemin, iş yapabilme yeteneğidir, yani enerji ile iş ya da enerji ile ısı arasında doğrudan bir bağıntı vardır.Örneklersek; yakıt olarak benzin kullanan bir araç, kullandığı yakıtın bir kısmını hareket enerjisine dönüştürerek, bizi bir yerden bir yere ulaştırıp belli bir miktarda iş yaparken, bu işi yaptığı sırada da, aracın motorunun sıcaklığının yükselmesi sonucu bir miktar ısı enerjisi açığa çıkar. Burada, enerji kaynağı, iş ve ısı arasında bir bağlantı olduğunu görebiliriz. Enerji şekil değiştirmiştir, enerjiye iş yaptırılmış olur.İnsanlar yıllardır enerjinin verimli olarak kullanılabilmesi için çeşitli enerji dönüşümlerine/çevrimlerine başvurmaktadırlar.Bunun için yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji  kaynaklarından ısı veya iş elde edilmeye çalışılır.Güneş, rüzgar, hidroelektrik, bioyakıt, fosil yakıtlar gibi daha bir çok kaynağın yanı sıra nükleer enerji de hatırı sayılır bir enerji kaynağıdır. 1 Nisan 2015 günü TBMM'de Sinop'a yapılacak nükleer santrale onay verilmesiyle ile birlikte bu konuyla ilgili biraz bilgi edinmekte fayda var gibi gözüküyor...
İstanbul Film Festivali'nde Gözü Kapalı Bilet Alınabilecek Dikkat Çeken 15 Film
34. İstanbul Film Festivali 4 - 19 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 62 ülkeden 222 yönetmenin 204 filmini ağırlayacak olan festivalin biletleri yarından(28 Mart) itibaren satışa sunuluyor. Eğer 'Acaba hangi filme bilet almalıyım?' gibi sorularınız varsa aşağıda en dikkat çeken filmler arasından derlediğimiz liste size ilaç gibi gelecek.
Reklam