Görüş Bildir

Hırsız Haberleri

Hırsız ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Hırsız ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Kamer Genç: 'Yolsuzlukların, Hukuksuzlukların Baş Sorumlusu Sizsiniz'
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, 4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonunu kurulmamasını eleştirdi ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i eleştirdi. Genç, “2 ay önce soruşturma komisyonunu kurulması kabul edildi. AKP 2 ay geçti soruşturma komisyonuna üye vermiyor.' dedi. Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu memlekette yapılan yolsuzluklar, hukuksuzlukların baş sorumlusu sizsiniz. Yarına çocuklarınız size yapılacak saldırılara cevap veremezler. Toplum içinde utanç içinde gezerler. Memleket elden gitmiş, Musul konsolosluğu işgal edilmiş, Musul konsolosluğunu işgal eden kişilere silah veren sizsiniz. 80 küsür vatandaşımız tutsak.' Sataşma olduğunu belirten ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş söz aldı. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'yu eleştiren Elitaş, Genç'i hakaretinden dolayı uyarması gerektiğini söyledi. Elitaş, “Konuşmacı çok çirkin bir şekilde yaptığı konuşmayla hepimizi rencide edip üzmüştür. Kişi ben temizim demekle, ben şöyle dürüstüm demekle, namusluyum demekle namuslu olması mümkün değildir. Çamur ne kadar çamurluğunu bilirse ancak o kadar güzel olur. Lağım çukuru ben temizim dediği sürece temiz olması mümkün değildir. ' dedi. Ardından sataşma olduğu gerekçesiyle Genç söz alarak kürsüye çıktı. Genç, “Şurada bütün memlekete yapılanları herkes görüyor. Ben hakaret etmedim meclis başkanına 'Ey Cemil Çiçek soruşturma komisyonunu kurulmasını sağla' dedim. Soruşturma komisyonunu kurdunuz niçin gizliyorsunuz. Demek ki alnınız temiz değil. Arkanızda hesabınızı veremeyeceğin kadar ağır lekeler hırsızlıklar var. Sizin amacınız cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bu konuyu gündeme getirmemek' dedi. Genç, 'Siz bu kadar yolsuzluk yapıyorsunuz, kendi soruşturma önergelerinizde ortada. Musul'da elçilik mensuplarımız içeride. Biz bunları söylemeyelim mi. Sizin başbakanınız Tayip Erdoğan çıkıyor her gün yüzlerce yalan söylüyor. Biz artık utanıyoruz. Bunun yalanlarını dinlemeye. Hırsıza hırsız, talan edene talancı, yalancıya yalancı demeyelim mi. Nasıl ifade edelim. Ben köyden gelmiş adamım. Hırsıza ancak hırsız dersem ancak ifademi sağlamış olurum. Yalancıya yalancı demekle ifademi sağlayabilirim' dedi. Genç, konuştuğu sırada bazı AK Partili milletvekillerinin arkasını döndüğü görüldü. Genç'in konuşmasının ardından AK Partili milletvekilleri Genç'e tepki gösterdi. Bunun üzerine AK Parti ve CHP'li milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı. Tartışma, araya giren diğer milletvekilleri tarafından önlendi. Fırat KESKİNKILIÇ/ANKARA,(DHA)
Levent Üzümcü: 'Where is Adalet?'
Gezi’den bu yana her ortamda ülkede olup bitenleri anlatmaya çalışan tiyatro ve sinema sanatçısı Levent Üzümcü bu seslenişi 'Boyun Eğme' adıyla kitaplaştırdı. Üzümcü, “İçinde yaşadığımız düzenbazlığı çok anlatmaya çalışmışım, yazı kalır doğru ama hepsi bir arada olsun, Şehir Tiyatroları’ndan atılma süreci, tiyatrodan atılma davasındaki usûlde ve esasta öylesine büyük hatalar var ki görünüz biliniz istiyorum” diyor. Üzümcü, “İyi insanlar” diye sesleniyor ve “piyon olmayın, güçlü olun, korkmayın, boyun eğmeyin!” diyor.
CHP'de Pankart Savaşları
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Aydın İl Başkanlığı'na asılan 3X6 metre ebatlarındaki pankartlar polis tarafından indirilmek istenince gece boyunca pankart savaşı yaşandı. Öte yandan Denizli'de de hazırlanan afişlerin zabıtalar tarafından kaldırılması tartışma yarattı.Polis mahkeme ve savcılık kararlarıyla iki kez pankart indirtirken, parti yönetimi gece yarısı 17 Aralık operasyonun adeta simgeleri haline gelen içi para dolu ayakkabı kutusu, para sayma makinesi, çelik kasa fotoğrafları ve dolar işareti bulunan 'Halk Yolsuzluğa sessiz kalmayacak' yazılı üçüncü bir pankart astı.17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olaylarını unutturmak istemeyen CHP Aydın İl Teşkilatı, İstasyon Meydanı'ndaki parti binasına İçişleri eski Bakanı Mamer Güler, AB eski Bakanı Egemen Bağış, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan ile Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın maskeli fotoğraflarının bulunduğu pankart astı. Türkiye'nin bir çok noktasında parti binalarına asıldığı öğrenilen ve üzerinde '17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftası olsun' yazılı pankart için Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin kararını emsal gösteren polis, akşam saatlerinde pankartı indirmek için parti binasına geldi. Partililer tarafından polis parti binasına alınmazken, olayı duyan partililer bina önüne akın etti. Polis pankartı indirmek için yaptığı ilk girişimde başarısız olurken pankartın fotoğrafını çekip Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulduğu öğrenildi. Başsavcılığın talebi üzerine Aydın 2. Sulh Ceza Hakimi Mestan Özgür Özcan, 'Eski bakanlara görevlerinden dolayı hakaret suçu' işlendiğini hükmedip pankartın indirilmesi yolunda karar vermesi üzerine polis, mahkeme kararını CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçi'yi tebliğ etti. Bunun üzerine CHP il yönetimi pankartı yerinden indirdi. İndirilen pankart, tutanak karşılığında polise teslim edildi.YENİ PANKART ASILDIPolislerin parti binası önünde, partililerin ise parti binası içerisinde nöbet tuttuğu gece saat 23.30 sıralarında bu sefer parti binası camlarından meydana bakan tarafına yeni bir pankart asıldı. Bu defa asılan pankartta dört eski bakanın yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın maskeli fotoğrafı da yer aldı. Üzerinde ise, 'Çekin kirli ellerinizi bu halkın üzerinden' ifadesi bulunan bu pankartın asılması ile nöbet bekleyen polisler hemen pankartı fotoğraflayıp savcılığın yolunu tuttu. Bu sefer Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı talimatıyla pankart indirilmek istendi. 00.30 sıralarında parti yöneticilerine tebliğ edilen yazılı emri uygun bulmayan partililer pankartı indirmeyince, polis özel bir vinç ile pankartı indirdi.'YENİSİNİ ASARIZ'Pankartın indirilmesi sırasında polise herhangi bir zorluk çıkartmayan partililer, polisin çekilmesinin ardından yeniden harekete geçti. CHP İl Başkanı Hikmet Saatçi, 17-25 Aralık yolsuzluğunu ve rüşvetini unutturmayacaklarını belirtirken, 'Biz bu konuda haklı olduğumuzu biliyoruz. Onlar unutturmak istedikçe biz unutturmayacağız. Pankartta dört olan kişi sayısı beşe çıktı. Daha da artabilir. Onlar indirsin biz yenisini asarız' dedi.GECE YARISI ÜÇÜNCÜ PANKART ASILDIİki pankartın indirilmesinin ardından kalabalık dağılmaya başlarken, poliste meydandaki güçlerinin çoğunluğunu geri çekti. Üç ekibin nöbetçi kaldığı parti binası önünde bir hareketlilik yaşanmazken, parti binası içinde partililer yeniden hummalı bir çalışma içine girdi. Yeniden bir pankart yaptırıp gelen partililer saatler 02.00'yi gösterdiğinde parti binasından yeni bir pankart sallandırdı. Bu sefer pankart üzerinde bakanların ve Bilal Erdoğan'ın fotoğrafları yer almazken, pankartta 17 Aralık operasyonun adeta simgeleri haline gelen içi para dolu ayakkabı kutusu, para sayma makinesi, çelik kasa fotoğrafları ve dolar işareti ile 'Halk Yolsuzluğa sessiz kalmayacak' ifadesine yer verildi. Polis bu pankartı da fotoğrafladıktan sonra bölgeden uzaklaştı. Asılan bu pankart halen yerinde duruyor.'DEVLET SOYGUNCUYU KORUMAK İÇİN SEFERBER OLMUŞ'Pankart kriziyle ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, 'CHP Aydın il binasındaki pankartı yasadışı emirle indirten savcı telefonlara çıkmıyor. Ne kadar saklanacaksınız? Akıllara zarar, Bütün devlet soyguncuyu korumak için seferber olmuş. Zorbalar devletinin resmidir. Zorbalığın bütün ortakları hesap verecek' dedi.DENİZLİ'DE AFİŞ TARTIŞMASIDENİZLİ Büyükşehir Belediye Meclisi'nde, CHP'liler tarafından '17 ve 25 Aralık'a yönelik hazırlanan afişlerin zabıta ekiplerince kaldırılması tartışma yarattı. Delikçiliçınar Meydanı'na toplanan CHP'liler, belediye başkanı ile hükümeti eleştirdi. Topluluk belediye merdivenlerinin korkuluklarına üzerinde '17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası' yazan afişi astı. Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi'nin dünkü oturumunda birçok madde görüşerek karara bağlandı. Ancak toplantıya yolsuzluk ve rüşvet tartışmaları damgasını vurdu. CHP'li üyeler, '17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası' adıyla başlattıkları etkinlik kapsamında kentin 19 ayrı noktasına, ağaçların arasına asılan afişlerin zabıta ekipleri tarafından sökülmesini eleştirdi. CHP'lilerin toplantıda tepkileri dinmedi. Konuyu meclis gündemine taşıyan CHP Grup Başkan Vekili Bekir Çapar, afişler için Belediyeden ve Valilikten izin aldıklarını belirterek kaldırılma nedenini sordu. Bunun üzerine söz alan AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ise, afişlerin siyasi propaganda amacı taşıdığını, bu nedenle istenilen her yere asılamayacağını söyledi. CHP'liler toplantının ardından belediye binası önünde afişlerin kaldırılmasını protesto için açıklama yaptı. Zabıtalarca sökülen afişlerden birini açan grup adına açıklama yapan meclis üyesi Bekir Çapar, uygulamanın demokrasi ve hukuka aykırı olduğunu ve Belediye Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.MEYDANDA CHP'LİLERDEN AFİŞ EYLEMİBu gece tekrar asılan afişlerin yeniden toplatılması üzerine CHP İl Başkanlığı, Delikçiliçınar Meydanı'na eylem yaptı. Ellerindeki ayakkabı kutularıyla bir araya gelen yaklaşık 500 CHP'li, 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve 'Hırsız var' sloganları attı. CHP İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, grup adına basın açıklaması yaptı. Üzerinde '17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası' yazan afişin iki kez belediye ekipleri tarafından söküldüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, 'Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'ı kınıyoruz. Yolsuzluktan mı, rüşvetten mi sıkıntınız var da afişten mi rahatsız oluyorsunuz? Yolsuzluk ve rüşvete 'hayır' diyorsanız siz de alanlara ininiz. Siz belki de bizim partinin afişteki ambleminden rahatsız olmuşsunuzdur. Bu nedenle afişten parti amblemini çıkardık' dedi.AFİŞ BELEDİYENİN MERDİVEN KORKULUKLARINA ASILDIÇavuşoğlu'nun konuşmasını sürdürdüğü sırada partili gençler, Büyükşehir Belediyesi'nin önündeki merdiven korkuluklarına söz konusu afişi astı. Afişin bir hafta burada asılı kalacağını ve Vali Şükrü Kocatepe'nin de afişin asılmasına izin vermediğini söyleyen İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, 'Biz terör örgütü değiliz, siyasi bir partiyiz. Biz, cumhuriyeti kuran partiyiz. Korkma Sayın Vali. Haziran seçimlerinde devran değişecek. Kimse sadakat göstermek zorunda kalmayacaksınız' diye konuştu.'YARATTIĞIN DÜŞMANIN ALTINDA EZİLECEKSİN'Gülen cemaatine destek vermekle suçlandıklarını söyleyen Çavuşoğlu, 'Faşizm kimin üstüne giderse gitsin bizi karşısında bulur. Cemaate, 'Ne istediniz de vermedik' dediler. Bunların her yaptığında dönemin Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanının da parmağı var. Her seçim öncesi düşman yaratıyor. Ergenekon'da da senin parmağın var. O davanın 'savcısıyım' dedin. Yine bir seçim önü düşman yarattın. Bu kez bu düşman numarasını bu halk yemeyecek. Yarattığın düşmanın altında ezileceksin' diye konuştu. Yaklaşık 30 dakika süren eylem sonrası grubun çoğunluğu sessizce meydandan ayrıldı. Bir grup CHP'li afişin indirilmemesi için burada beklemeye başladı.Cem ULUCAN- Ferah IŞIK- Ramazan ÇETİN/ AYDIN, DENİZLİ- DHA
'Sen Maho Ağa'sın, Bilo da Etrafında Dönüp Dolaşıyor'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı istifa edip, AKP'nin başına geçmeye davet etti. Cumhurbaşkanı'nı 'Maho Ağa'ya, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu 'Bilo'ya halkı da 'Kibar Feyzo'ya benzeten Demirtaş, 'Cumhurbaşkanı sarayda halkın cumhurbaşkanı olmak yerine her yerde parti propagandası yapmaya hevesliyse kendisine tavsiye ediyorum. Cumhurbaşkanlığını beğenmediysen, memnun değilsin istifa et, AKP'nin başına geç. AKP genel başkanı gibi davranan bir cumhurbaşkanı hepimizin cumhurbaşkanı olamaz' dedi. Demirtaş, partililere tek bir oyun bile büyük önem taşıdığını belirterek, sandığa gitmeleri çağrısında bulundu.HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Denizli’de, Esentepe Kapalı Pazaryeri’nde yaklaşık 3.000 kişiye hitap etti. Partililer tarafından sevgi gösterileriyle karşılanan Demirtaş, inancından kimliğinden ötürü bugüne kadar yok sayılan, hor görülen herkeste büyük umut ve heyecan olduğunu söyledi.7 Haziran seçimlerinin büyük önem taşıdığını belirten Demirtaş, “Ülkemiz 7 Haziran’da ya yeni ufuklara barışa, demokrasiye, özgürlüğü dair yeni kapı açacak. Ya da birilerinin hırsı, hevesi, saltanatı uğruna, dikkatörlük ve tek adamla yani felakete doğru sürüklenecek. Böylesine kritik, bıçak sırtı bir seçim dönemi yaşayacağız. Biz istiyoruz ki, Denizli’de kardeşlerimde tüm ülkede olduğu gibi özgürlüğe ve barışa uzatılan bu eli tutsunlar. HDP olarak elbette barajı yıkacağız, tarumar edeceğiz, bundan şüphe duymuyoruz. Fakat barajı yıkmak yetmez. Türkiye’de herkesin kimliği inancı ne olursa olsun, herkesin korkmadan, kardeşçe, birbirine saygı duyarak, barış içerisinde yaşayacağı bir ülke inşa etmek zorundayız. Bu hiç de zor değil. Devlet ve hükümet yanlış politikalarla halkı birbirine düşürmesi halkın kendi arasında sorunu yok. Kimsesin kimsenin diniyle kimliğiyle sorunu yok. Birlikte yaşamayı başarabiliriz. Yeter ki AKP gölge etmesin. Devletin yanlış politikaları gölge etmesin. Bizim nasıl sorunumuz olabilir ki? İşte HDP’nin çatkısı altında Türkiye’nin gerçek fotoğrafını gerçekleştirdik, buluşturduk. 7 Haziran’da halk bu yürüyüşe destek verecek. Halkımız oylarıyla daha güçlü sekilde HDP’yi parlamentoya taşıyacak” dedi.7 Haziran seçimlerinde tek bir oyun bile çok büyük önem taşıdığını belirten Demirtaş şunları söyledi:“Siz de Denizlili emekçi, çiftçi kardeşlerim. Sizler bir gün çalışmazsanız, saraydaki sofrasında yiyecek ekmek bulamaz. Ama sizin kıymetinizi bilmek yerine, sizi yuhalatmayı tercih ediyor. ‘Asgari ücret, emekli aylığı artırılsın’ dediğimizde meydanlarda bunu yuhalatıyorlar. Eğer meydanlarda birilerini yuhalatacaksan, etrafındaki hırsız takımını yuhalat. 700.000 dolara kol saati takanları yuhalat. Biz başaracağımıza inanıyoruz. Alın teriyle helal lokma yiyenlerin iktidarını kuracağımıza inanıyoruz. Bu ülke ne çektiyse ülkenin zenginliklerini kendine etrafına yakınlarına peşkeş çekenlerden çekti. Taşeron işçi, asgari ücretli, evde çalışan kadınlar, inşaatta çalışan işçiler ülkeyi kalkındıran sizlersiniz, ülkenin gelirlerinden en az payı alan sizsiniz. Hem ülkenin en fazla vergisini ödersiniz, hem de gelirinden en az payı alırsınız. Biz bu düzeni değiştirmek için geliyoruz. HDP olarak bu saltanat düzenine son vermek için parlemontoya geliyoruz. HDP’nin bütün bunları başarması için, parlemontoda daha güçlü olması için tek bir oyun bile çok kıymeti bile var. Barajı yıkacak bir oy sizin oyunuzdur. O bir oy var ya. O bir oyun heba olmaması lazım. O bir oyun mutlaka sandığı atılıp, sandığa sahip çıkılması lazım. Denizlili genç arkadaşlarımdan ricamdır, 10 gün boyunca çalışmaya devam mı? Tek bir oy bile heba olmasın. Kararsız olanlar da ikna edilsin. Aynı zamanda sandıklara da sahip çıkmamız lazım. Müşahit olarak il ve ilçe teşkilatlarımıza hemen mitingden sonra başvurmalısınız.Demirtaş, parti olarak oy kullanmaları için mevsimlik işçiler ve üniversite öğrencilerine destek olacaklarını, oy kullanacakları yere üretsiz olarak otobüsle götürüp, getireceklerini söyledi. Denizli’den milletvekili isteyen Demirtaş, “Denizli’den HDP milletvekili parlemontoya göndermeyi başarırsanız, ülkenin birliğine, barışına, kardeşliğine çok büyük katkı sunmuş olacaksınız. Her şeyden önce bu burnu büyümüş kibirlililere, kendini halkın üzerinde zannedenlere, küçük dağları yarattığını zannedenlere büyük bir ders vermiş olacaksınız. Her şey iktidarın, devletin, AKP’nin gücü altında maalesef inlerken, ezilirken onları frenleyecek bir demokrasi gücüne ihtiyaç var. O da HDP’dir. Sizde HDP’yi parlemontoya gönderin, Denizli’nin sorunlarına en güçlü yanıtı cevabı vereceğiz. Sizlere layık olmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.HDP milletvekilleri hakkında hırsızlık, yolsuzluk tezkeresi olmadığını belirten Demirtaş, “Bugüne kadar 8 yıllık parlamento deneyimimizde HDP milletvekillerinin parlamentoda yaptığı çalışma en dürüst çalışmadır. Vekillerimiz hakkında tek bir yolsuzluk, hırsızlık tezkeresi, iddiası yoktur. Vekillerimiz sadece halkın değerlerine sahip çıktığı için yargılanıyorlar. Ama diğer partilerin, özellikle AKP’li vekillerin karnesine bir bakın. AKP’den hırsızlıkla, rüşvetle, adam kayırmayla, ihaleyle fesat karıştırmayla yargılanmayan yok. Allah aşkına siyaset bu mudur? Siyaset kendine yakınlarına ailesine çıkar sağlama işi görevi değildir. Halka hizmettir, hakka hizmettir. Bunu yapamayanların kendiliğinden çekilmesi lazım” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ak Parti propagandası yapmakla suçlayan Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:“Cumhurbaşkanı sarayda halkın cumhurbaşkanı olmak yerine, her yerde parti propagandası yapmaya hevesliyse kendisine tavsiye ediyorum. Cumhurbaşkanlığını beğenmediysen, memnun değilsen istifa et, AKP’nin başına geç. Ama Cumhurbaşkanı sıfatıyla bir partinin propogandasını yapmak haksızlıktır, adaletsizliktir, siyasi ahlaka da uymaz. Sana düşen bütün ülkenin cumhurbaşkanı olmaktır. Sana düşen şey, bütün ülkede siyasi anlayışlara siyasi partilere eşit yaklaşmaktır. Ama bunu başaramıyor. Halen AKP genel başkanı gibi davranan bir cumhurbaşkanı, hepimizin cumhurbaşkanı olamaz. Bugün Hakkari Yüksekova’da havaalanı açılışı var. Ben aynı zamanda Hakkari milletvekiliyim. Gönül isterdi ki bir Cumhurbaşkanı Hakkari’ye havaalanını açmaya geldiğinde biz de birlikte olalım. Ama biliyorum ki kendisi AKP propagandası yapmaya gelmiş oraya. AKP propagandası yapmayı gelen bir cumhurbaşkanını karşılamak zorunda mıyız? Şimdi bugün gidecek bir kez daha bize hakaret edecek. HDP’ye oy verenlere hakaret edecek. Havaalanı, yol yapmak ülke için faydalıdır. Kimin emeği geçmişse Allah razı olsun. Onlara teşekkür ediyorum. Ama sen yaptığın bir hizmeti halka hakaret etmek için kullanıyorsan kıymeti kalmıyor, bunu anlamakta zorlanıyorlar. Keşke herkesin cumhurbaşkanı olabilseydi de, Yüksekova Havalanı’nın kurdelasını birlikte kesseydik. Ama izleyin Yüksekova Havaalanı’nı açacak Hakkari halkına hakaret edecek. Hakkari halkının oy verdiği milletvekillerine, partiye hakaret edecek.”Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapılan hizmet karşılığında halkın diz çökmesini beklediğini söyleyen Demirtaş, “Diyor ki, size hizmet var ama adalet yok, eşitlik yok. Size hizmet getirecem, ama karşımda diz çökün, onurunuzu teslim edin. Biz buna ‘hayır’ diyoruz işte. Hizmet de olsun, adalet de olsun, eşitlik, kardeşlik, barış, demokrasi olsun. Niye bunları birlikte yapmalıyım. Niye illa sen yol yaptın diye, herkes önünde diz çökmek zorunda mı? Sen devleti temsil ediyorsun, devlet millete hizmet etmek zorundadır. Niye bunları bir lütuf gibi milletin vatandaşın gözüne sokuyorsun ya? İnan ki bunu anlayamıyor. Bak sen Cumhurbaşkanı olarak her yerde HDP’ye hakaret etmesen, baraj altında bırıkmak için bu kadar haksız, adaletsiz seçim yarışı yürütmesen bugün Yüksekova’da halk seni karşılardı. Vekillerimiz, belediye başkanımız seni karşılardı. Ama sen AKP Genel Başkanı olarak oradasın. Kimse kimseyi kandırmasın. AKP’nin propagandasını yapan bir Cumhurbaşkanı bu dönem halkın gönlündeki cumhurbaşkanı olamayacak. Ne yazık ki böyle olacak” dedi.HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Maho Ağa’ya, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu Bilo’ya ve vatandaşı da Kibar Feyzo’ya benzetti. Demirtaş, “Keşke cumhurbaşkanlığı seçiminde ve yemininde verdiği sözleri tutsaydı. Keşke ülkenin cumhurbaşkanı olmak için verdiği sözleri, altına imza attığı imzaları uluslarararsı sözleşmeleri yasaları uygulamakla görevli olsaydı. Keşke sen Türkiye’nin 81 iline de eşit yaklaşsaydın, ülkenin 30 siyasi partisine de eşit mesafede olsaydın. O zaman, ‘cumhurbaşkanı’ denilirdi sana. Ama şimdi AKP’nin genel başkanısın. AKP’nin genel başkanı olarak biz baraj altında kalalım diye gece gündüz uğraşıyorsun. Dün dedim ya sen Maho Ağasın, Maho Ağa. Bir de onun yanında Başbakan var ya, O da Bilo gibi etrafında dönüp dolaşıyor. Her türlü fitne fesatı yapmak için Maho Ağa’yla beraber Kibar Feyzo’lara karşı mücadele yürütüyorlar. Kim kazanacak peki. Yoksullar, emekçiler, haktan, adaletten, emekten yana olanlar kazanacak. Tarih bunu defalarca ispatlamıştır. Bu defa da inşallah böyle olacak. Türkiye’de hepimizin ihtiyaç duyduğu barışı kardeşliği sağlayacağız. Yüreği acılı annelere sözümüz var. Onların yangın yerine dönmüş yüreğine bir damla da olsun su damlatabilirsek, bu ülkede kardeş kavgasını durdurup, ülkenin birliğini, adalet ve eşitlikle sağlayabilirsek bu bizim için dünya malından kıymetlidir, elbette milletvekilliğinden koltuktan da değerlidir. Sizler zaten bunun mücadelesini yürüten bir halksınız” diye konuştu.Demirtaş, partililere hangi partiye oy verirse versin kimseyle tartışmamalarını isteyerek, “Denizli’de el ele verin. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun AKP, CHP, MHP farketmez. Zaten her biri kardeşimizdir, hangi partiye oy verirse versin. ‘Başka partiye oy verdi’ diye düşmanımız değil. Elele vererek seçim kampanyası yürütün. En büyük kazanç budur işte. Ayırmayın yan yana durun. Bizi kimliklerimizden dolayı düşman olanlara karşı yan yana durun. Ne devletten ne hükümetten ne birinizden korkun. Allahtan başka kimseden korkunuz olmasın. Denizli’de de bunun hazırlığının yapıldığını görüyoruz. Partisinin etrafında kenetlenecekler. 7 Haziran akşamı şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi.Demirtaş, konuşmasının ardından miting için Antalya’ya hareket etti. DHA
"Başbakan Paralel Evrende mi Yaşıyor?"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. “HSYK; Yavuz hırsız yasasıdır. Haramzadeleri korumak, gücünü halktan alanların görevi değil” diyen Vural, Başbakan’ın Brüksel’deki konuşmalarının Türkiye’dekinden çok farklı ve temkinli olduğunu belirtti.Vural, Brüksel’deki basın toplantısını,”Başbakan orada HSYK; paralel devlet konularına hiç değinmedi, o tahtaya basmadı. AP Başkanı karşısında süt dökmüş kedi gibiydi. Tornistan yaptı. Bir aydır söylediği iddiaları dile getirmedi. Çünkü normal demokrasi olan bir ülkede o iddiaları kimse dikkate almaz. Uluslararası çete varsa karşında AP Başkanı var, desene orada. Burada masal anlatıyor, orada kapılanıyorsun. Brüksel’de konuştuklarına bakınca onunla aynı ülkede mi yaşıyoruz, yoksa o paralel evren de mi yaşıyor” sözleriyle değerlendirdi. “ŞEREFİMİZLE YAŞAYACAĞIZ” Türkiye’de hakimlerin ve savcıların soruşturulduğunu fakat hırsızlar hakkında işlem yapılmadığını belirten Vural, “Halk aslında yolsuzluk ve rüşvetten rahatsız. Onlara göre halk Reza Zarrap, bacanak, mahdum, enişte. Bir taraftan bölücü diğer taraftan rüşvetçi ile birlikte yürüyorsun. Senin yeni yol arkadaşların bunlar. Daha önce zamlar güncelleniyordu, şimdi hukuka darbe güncelleniyor” dedi. HSYK teklifini “Yavuz Hırsız Yasası” olarak nitelendiren Vural, “Yolsuzluk ve hukuksuzluğu örtmek için Başbakan Meclisi, yasamatik gibi görüyor. Haramzadeleri korumak, gücünü halktan alanların görevi değil. İzmir’de soruşturmayı yürüten polisler, savcı görevden alındı. Böyle rezalet, hukuksuzluk olur mu? Bu işin yandaşı kalmadı. Şerefimizle yaşayacağız bu ülkede.” dedi. Oktay Vural ayrıca, yolsuzluk iddiasıyla hazırlanan fezlekelerin Adalet Bakanı’na geldiğini ancak Meclis’e gönderilmediğini söyledi. Buradaki asıl amacın fezlekeleri seçim sonrasına bırakmak olduğunu vurgulayan Vural, fezlekelerin derhal ilgili makama ulaştırılması gerektiğini belirtti.ZETE
Sarısülük Ailesinin Evine Girdiler, Ethem'in Fotoğraflarını Çaldılar!
Gezi eylemleri sürecinde Ankara Kızılay’da polis memuru Ahmet Şahbaz’ın silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün ailesinin Ankara Batıkent’teki evine hırsız girdi. Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük’ün Twitter hesabından duyurduğuna göre kapıyı kırarak eve giren kimliği belirsiz kişiler, dizüstü bilgisayarı ve Ethem Sarısülük’ün fotoğraflarını çaldı. “Adli bir hırsızlık olayı gibi gösterilmeye çalışılsa da, parmak izi alması için polis çağırmamıza rağmen, kimse gelmemiştir” diyen Mustafa Sarısülük, evdeki kumbaraya ve özel eşyalara dokunulmadığına dikkat çekti. Mustafa Sarısülük, kendileriyle herhangi bir platformda yazışan herkesten tüm yazışma ve mesajları da ‘güvenlik nedeniyle’ silmelerini istedi. https://twitter.com/direncigdem/status/482446013677203456https://twitter.com/direncigdem/status/482446236709310464https://twitter.com/direncigdem/status/482446332599476225https://twitter.com/direncigdem/status/482452110345138176https://twitter.com/CerenFiratt/status/482453206782730240Diken
AK Parti Binasına Siyah Çelenk Bırakıp, Ampul Kırdılar!
MUĞLA'nın Yatağan İlçesi'nde, enerji ve maden işçileri, Ak Parti Yatağan İlçe binasına siyah çelenk bırakıp ampul kırdı.Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Kömür ocaklarının özelleştirilme kapsamına alınarak ihaleler sonrasında satılmasının ardından Muğla'daki enerji ve maden işçileri bir kez daha eylem kararı aldı. 292 günden bu yana Yatağan Termik Santrali önüne kurdukları direniş çadırında 24 saat kesintisiz nöbet tutan enerji ve maden işçileri, bugün saat 16.30'da, ilçe merkezindeki Madenci Anıtı önünde topladı. İşçiler ardından, Sadi Uysal Sokak üzerinde bulunan Ak Parti ilçe binasına yürüyüşe geçti. Yaklaşık 500 işçi, parti binasına geldiğinde, güvenlik güçleri bina önünde önlem aldı. 'Hırsız AKP', 'Kitler vatandır, vatan satılmaz', 'Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek', 'Soma'nın hesabı sorulacak' atan işçilere Tes- İş Sendikası Şube Başkanı Fatih Erçelik, konuşma yaptı. Ramazan ayında yollarda olduklarını belirten Fatih Erçelik, 'Ak Parti'nin kapısı penceresi kapalı, yine sesimizi duyan yok. İhanet sadece hükümetten gelmiyor, aynı zamanda içimizde bu partinin üyesi veya yöneticisi olan arkadaşlarımız ve akrabalarımızdan da geliyor. Rekabet Kurulu dün santralimizin taşınmazlarının ihaleye giren firmalara satışına onay verdi. Devletin malına sahip çıkmak suçsa, biz bu suçu işliyoruz' dedi. Daha sonra basın açıklamasını okuyan Maden-İş Sendikası Başkanı Süleyman Girgin, şunları söyledi: 'Yapılmadık eylem, söylenmedik söz bırakmadık, ancak hükümet işçi, emekçi ne diyor diye bakmaksızın babalar gibi satmaya devam ediyor. Hız kesmiyor, verdiği sözleri de tutmuyor. Üç santral ve kömür ocakları bütün halinde varlık satışı yolu ile ihale edilmiş ve 3 milyar 761 milyon dolara satılmıştır. Hatırlayacağınız gibi yerel seçim öncesinde Başbakan Marmaris'te yaptığımız görüşmede bize 'değerinde teklif verilmediği takdirde santral ihalelerini iptal ederim' demişti. Başbakan'ın sözüm ona baktığı pencereden baksak bile bu satışın kabul edilebilir bir yanı yoktur. Başbakan'ın başkanlığındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu ihaleleri onayladığı takdirde ihale süreci tamamlanmış olacaktır. Taşınır, taşınmaz tüm malvarlıkları ile milletin alın teri olan kamu kurumlarımız milletin elinden alınıp özel sektöre devrinde son aşamaya gelinmiştir. Bölge ekonomisine yaptığı katkılar ve kamusal hizmetler yanında sosyal açıdan da birçok gereksinimi karşılayan bu kurumlarımızın, satıldığı takdirde yöremizde yeri doldurulmayacak bir boşluk oluşacağı muhakkaktır. Başbakana sesleniyoruz bu kurumlar 7'de 70'e herkesin malıdır. Göz bebeğimiz olan santral ve madenlerimizin özelleştirilmelerinden vazgeçilmelidir. Çare Özelleştirme değil kamulaştırmadır.' İşçiler, basın açıklamasının ardından dağıldı. Cavit YILDIRIM/YATAĞAN (Muğla), (DHA)