onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Kitaplar Yakıldı! Naziler Tarafından Ele Bile Alınması Yasaklanmış 12 Edebi Eser

Kitaplar Yakıldı! Naziler Tarafından Ele Bile Alınması Yasaklanmış 12 Edebi Eser

Adorno
13.10.2021 - 07:45

Almanya'nın faşist lideri Hitler ve onun yandaşları Naziler, ne yazık ki dünyaya tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşattılar. Üstün ırk ideolojisi dışından hiçbir düşünceyi kabul etmeyen Naziler, karşılarında herhangi bir düşüncenin yeşermesinden bile korkuyordu. Bu yüzden birçok faşist rejimin yaptığı gibi insanları farklı düşündürebilecek tüm kitapları yasakladılar ve sokakta ateşe verdiler! İşte bu kitaplardan bazıları nelermiş gelin birlikte bakalım;

Not: Kitap açıklamaları tanıtım bültenlerinden alınmıştır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque

1. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque

Savaşın incittiği insanlara bir ses veren Erich Maria Remarque, bize hatırlattıklarıyla her zaman el üstünde tutulması gereken bir yazar. Remarque'ın, I. Dünya Savaşı'ndaki bir grup askerin hikâyesini on dokuz yaşındaki bir çocuğun gözlerinden anlattığı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, yayımlandığı günden bu yana, devamı niteliğinde olan Dönüş Yolu'yla birlikte tüm dünyada büyük ilgi görmeye devam etmekte. Canlı çarpışma sahnelerinin yanı sıra savaşın abesliğinin ve askerlerin ıssızlığının vurgulandığı cephe arkası bölümleriyle de okuru içine hapseden roman, Yaşar Kemal'in sözleriyle 'bugün de taptaze, bugün de her okuyucusu tarafından yeniden yeniden yaratılarak uyarıyor, direnme gücü veriyor.'

Kitap, savaş sonrası stres bozukluğunu, insanda açtığı yaralar gibi savaşın gerçekçi yüzünü anlattığı için Hitler Almanyası tarafından yasaklanmıştır.

2. Dönüşüm - Franz Kafka

2. Dönüşüm - Franz Kafka

Franz Kafka’nın 1915’te yayımlanan Dönüşüm adlı öyküsü, yazarın, anlatım sanatının doruğuna ulaştığı bir eseridir. Küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen bu uzun öykü, aynı zamanda toplumun dayattığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı bir biçimde dile getirir. 

Dönüşüm, modern toplumun yabancılaştırıcı talepleri, bireycilik ve yapının uyumsuzluğu, ilişkilerin büyük ölçüde işlemsel doğası gibi konuları ele aldığı için Naziler tarafından ideolojik bir tehlike olarak görülmüştü. Bütün bunların dışında, Hitler için bu kitabı bir Yahudi'nin yazmış olması bile yeterli bir sebepti...

3. Karanlığın Yüreği - Joseph Conrad

3. Karanlığın Yüreği - Joseph Conrad

Joseph Conrad’ın 19. yüzyılın son yılında yazdığı Karanlığın Yüreği, tarihin en kanlı asırlarından bir tanesine damgasını vuran savaşlar, gelişen teknolojinin açtığı uçurumlar, modernliğin allak bullak ettiği toplumlar gibi konulara bir uvertür niteliği taşıyor. Gizemli Kurtz’u bulmak için görevli oldukları ticaret şirketinin Belçika Kongosu’ndaki şubelerine yolculuk eden Marlow, karanlığın çöktüğü bu coğrafyada ummadığı dehşetlerle karşılaşır. Marlow, Kurtz’a doğru ilerlerken, medeniyete ve kendisine olan güveninin parçalandığını da fark eder. Conrad’ın başyapıtı kabul edilen ve William Golding, George Orwell gibi yazarları etkilemiş bu roman hem dönemin değer yargılarını, hem de emperyalizmin meydana getirdiği tahribatı resmediyor.

Conrad, kitabında Avrupa'nın Afrika'ya ve halklarına yönelik ırkçı tavrının ince ve örtük bir eleştirisini yapmıştı. Hitler'in fetih, sömürgeleştirme ve soykırım temelli büyüme politikası içinde bu tür anlatılara hiç yer yoktu.

4. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

4. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

“Cesur Yeni Dünya” bizi “Ford’dan sonra 632 yılına” götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında “Cemaat, Özdeşlik, İstikrar” yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, “annelik’ ve ‘babalık’ pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. “Herkes herkes içindir.” “Cesur Yeni Dünya”nın önemi, yalnızca ardılları için bir standart oluşturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle değil, aynı zamanda ‘birey yok edilse de süren macerasının’ sağlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgilidir. 

Grup düşüncesinin ve kontrolsüz otoritenin tehlikelerine karşı bir edebi uyarı niteliğinde olan Cesur Yeni Dünya, yapay rahimlerde üretilen insanlar gibi şüphesiz Hitler'in imreneceği birçok teknolojik yeniliği de içeriyor. Ayrıca Huxley, oldukça zeki bir üslupla kibir ve ırkçılık kavramlarını da hicvediyor. Dolayısıyla kitap da Naziler tarafından hızla yasaklanıyor...

5. Komünist Manifesto - Karl Marx & Frederich Engels

5. Komünist Manifesto - Karl Marx & Frederich Engels

Karl Marx ve Friedrich Engels’in Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme aldıkları Komünist Manifesto, 1848 Şubat’ında, tüm Avrupa’nın devrimci ayaklanmalarla çalkalandığı bir dönemde, Lond­ra’nın küçük bir basımevinde basıldı. Bilimsel sosyalizmin kitlesel siyaset sahnesine çıkışının ilk ciddi işareti olan Komünist Manifesto, yayımlandığı günden bu yana en çok okunan ve en çok tartışılan toplumsal ve siyasal metinlerden biri olmakla kalmadı, tarihteki bütün sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini oluşturdu; dünyanın ve milyonlarca insanın yaşamının değişmesinde belirleyici bir rol oynadı. Modern çağda başka hiçbir siyasal hareket, döneminin toplumsal, ekonomik ve sınıfsal koşullarını kavrayışındaki derinlik, çözümleyişindeki gözüpeklik ve üslubunun gücü bakımından, Mani­festo’yla kıyaslanabilecek bir metin ortaya çıkaramadı.

Komünizmin öncüsü Karl Marx'ın, faşist lider Hitler tarafından yasalanmaması herhalde beklenemezdi...

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Silahlara Veda - Ernest Hemingway

6. Silahlara Veda - Ernest Hemingway

Silahlara Veda, Hemingway'in en önemli romanlarından biridir. Bu eserde sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... Yaşama sevinci... Bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... Romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç. Tüm zamanların ilk yüz romanı arasında gösterilen Silahlara Veda savaşlara, aşklara, dünyaya bakışınızı değiştirecek bir roman.

Savaşı, Hitler'in başarı, zafer ve büyüklük gibi sahte kavramlarla birleştirmesinin aksine Hemingway, savaşı en gerçekçi yansıtan edebi eserlerden birini yazmıştır. Savaşı acısıyla, yıkımıyla anlatan eser, Nazi ideolojisine tehdit olarak görülmüştür.

7. Ana - Maksim Gorki

7. Ana - Maksim Gorki

Maksim Gorki’nin önemini ve değerini hiç yitirmeyen Ana adlı devrimci romanı, toplumcu gerçekçi edebiyat türünün en önemli başyapıtlarından biri. Ana, proletaryanın Çar'a ve kapitalistlere karşı, sonunda Ekim Devrimi’ne varan mücadelesini, kendi halinde bir annenin ateşli bir eylemciye dönüşmesi bağlamında anlatır. Roman iki gerçek olayın ekseninde kurgulanır: 1902’de Sormovo’daki 1 Mayıs gösterisi ve bu gösteriye katılanların yargılanması. Gorki, hikâyeyi olayların eylemci kahramanları yerine, bir annenin bakış açısından anlatmayı seçmiştir. Bunun nedeni de işçi sınıfına daha kolay mesaj verme yaklaşımıdır. Gorki, herkesin eylemci olabileceğini ve devrime katkıda bulunabileceğini göstererek işçi sınıfı insanlarının ürkekliğini kırmayı, onları yüreklendirmeyi amaçlamıştır. Ayrıca burjuva sınıfının sağladığı olanaklara sırt çevirerek mücadeleye katılan başka kadınlar da romanda önemli rol oynar. Böylece devrimci mücadelenin, sadece erkeklerin değil kadınların da omuzlarında yükseldiğini Gorki’nin usta üslubundan okuruz.

İşçi sınıfına hitap eden Gorki'nin devrimci eseri, Hitler'in düşüncesinin tam karşısında yer alır. Doğal olarak Naziler tarafından yasaklanmıştır.

8. Demir Ökçe - Jack London

8. Demir Ökçe - Jack London

Huzursuzluğumun nedenini sormaya gerek yok. Düşünüp duruyorum, kendimi alamıyorum düşünmekten. Öylesine yoğun yaşamışım ki, huzur ve sessizlik bende bunalım yaratır olmuş, ölüm ve yıkımın çok geçmeden karşıma çıkacağını düşünmekten kendimi alamaz duruma gelmişim. Kulaklarımda ezilmişlerin çığlıkları çınlıyor; geçmişte de olduğu gibi, tatlı, hoş gövdelerin paramparça edilmesini ve ruhların, şiddet kullanarak, gururlu bedenlerinden sökülüp Tanrı'nın önüne fırlatılmasını izliyorum. Biz zavallı insanlar, dünyamıza kalıcı barış ve esenlik getirmek amacıyla, işte böyle kıyım ve yıkımlara karşı savaşıyoruz. 1912-1932 arası yılları kapsayan çalkantılı bir dönemde yaşamış insanların ruhsal durumlarının Jack London'ın Demir Ökçe'de olduğundan daha canlı tanımını başka hiçbir yerde bulunmaz.

Savaşa karşı barışın övüldüğü, faşist bir toplumun nasıl yozlaşacağını gösterdiği için kitap Naziler tarafından yasaklanmıştır.

9. Ulysses - James Joyce

9. Ulysses - James Joyce

Ulysses romanı, Dublin’de gezintiye çıkan iki farklı karakterin yaşadığı 24 saatlik bir zaman dilimini anlatıyor. 16 Haziran 1904 tarihinde geçen romanda, asıl ana karakteri ise mekan oluşturuyor. Romanın kurgusal temelini Homeros’un Odysseia adlı eseri üzerine kuran yazar, oluşturduğu karakterlerle okura kendi yaşamını ve düşüncelerini aktarıyor.

Hem dili hem cinsel içeriği sebebiyle müstehcen kabul edilen bu modern klasik, Alman ahlakını bozduğu için yasaklanmıştı. Yalnızca Almanya değil Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde de yasaklanmıştı.

10. Şeytan Tozu - Leo Perutz

10. Şeytan Tozu - Leo Perutz

Kitlenin manipülasyonu üzerine ustaca yazılmış; 1930’ların başında geçen bu romanda yazar bizi gizemli bir eski dünya atmosferine buyur eder. Girdiği komanın ardından hastanede bilinci yerine gelen Dr. Amberg, Vestfalya’nın hâlâ feodal dönemi yaşayan uzak bir köyünde doktor olarak işe başladığını hatırlar. Hizmetine girdiği Baron von Malchin, Kutsal Roma İmparatorluğu’nu canlandırma düşleri kurmakta, hatta iktidarı devralacak bir veliaht yetiştirmektedir. Baronun Tanrı inancını dünyaya geri getirmek için laboratuvarda çavdar mahmuzundan damıttığı uyuşturucu ise köy halkını felaketin eşiğine getirmiştir. Amberg’in hatırladığı bütün bu olaylar gerçek midir? Yoksa doktorların ileri sürdüğü gibi komadayken gördüğü rüyalardan mı ibarettir?

Perutz’un 1933 tarihli romanı Şeytan Tozu, Almanya’da Nazilerin aynı yıl iktidara gelmesiyle yasaklandı. Halkı histeriye ve isyana sürükleyen bir laboratuvar deneyinin hummalı öyküsü muktedirleri bu denli rahatsız etmiş olmalı.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

11. Vahşetin Çağırsı - Jack London

11. Vahşetin Çağırsı - Jack London

Dünya edebiyatında kendi kendini yetiştiren yazarların en yetkin örneklerinden biri olan Jack London, en güçlü ve etkileyici yapıtlarından biri sayılan Vahşetin Çağrısı’nda, kızağa koşulan bir kurt köpeğinin amansız yaşam savaşını anlatır. Alaska’nın yabanıl ortamında yaşayan insanların acımasızlığından payına düşeni alan Buck, ayakta kalabilmek için inanılmaz bir savaş verecek, giderek yabanın çekiciliğine kapılarak özgür seçimini yapacaktır. Ne ki, Buck’ın bir köpek olduğunu bilmesek, onun başından geçenleri bir insanın zorluklarla dolu yaşam öyküsü olarak da okuyabiliriz. London, bir köpeğin öyküsünün ardında, insanlık durumunun ürkütücü bir panoramasını önümüze serer.

Ateşli bir sosyalist olan ve hatta Amerika'da sosyalist partiden iki kere belediye başkan adayı olan London, bu ideolojik görüşleri sebebiyle Almanya'da yasaklanmıştır.

12. Mario ile Sihirbaz - Thomas Mann

12. Mario ile Sihirbaz - Thomas Mann

Herkesi bekletiyordu, bunun doğru ifadesi herhalde böyledir. Sahneye çıkışını geciktirerek gerilimi artırıyordu. Bu tavrı anlaşılıyordu da ama sonsuza kadar değil. Dokuz buçuğa doğru seyirciler alkışa başladı, – alkışlamak aynı zamanda alkış isteğini de dile getirdiğinden haklı sabırsızlıklarını ifade etmenin sevimli bir şekliydi. Ufaklıklar için buna katılmak eğlencenin parçasıydı. Her çocuk alkış tutmayı sever.

Mario ile Sihirbaz, kesin, açık ve dolaysız diliyle Alman öykücülüğüne yeni bir üslup getiren Nobel ödüllü Thomas Mann’ın, hayranlık verici bir olgunluk dönemi eseridir.

Mann 1930'da yazdığı uzun öyküsü Mario ve Sihirbaz'da, diktatörlüğün tehlikelerini ortaya çıkarmak için alegori kullanmıştı. Sonrasında Mann, Naziler tarafından vatandaşlıktan çıkarıldı, sürgüne gönderildi ve akademik onuru elinden alındı. Hitler'in faşist rejimi boyunca da kitapları yakıldı.

Ne yazık ki bu ünlü kitaplar dışında Almanya'nın faşist, karanlık döneminde binlerce kitap daha yasaklanmıştı. Zaman zaman Naziler sokakta bir araya gelerek bu kitapları ve düşünceleri toplu halde yakıyordu. Böylece karşıt olanlara gövde gösterisi yapılıyordu...

Ne yazık ki bu ünlü kitaplar dışında Almanya'nın faşist, karanlık döneminde binlerce kitap daha yasaklanmıştı. Zaman zaman Naziler sokakta bir araya gelerek bu kitapları ve düşünceleri toplu halde yakıyordu. Böylece karşıt olanlara gövde gösterisi yapılıyordu...

Umarız dünya bir daha böyle karanlık dönemler yaşamaz!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
11
2
1
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın