Ak Parti Sözcüsü Çelik, Mkyk Toplantısının Ardından Değerlendirmelerde Bulundu: (4)

ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmelere ilişkin, 'Müzakere masasına kapsayıcı bir dosyayla ve samimi bir şekilde oturmak eğer söz konusuysa Yunanistan açısından, Türkiye buna hazırdır.' dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmelere ilişkin bir soru üzerine Çelik, görüşme mekanizmasının çok verimli işlemediğini belirterek, bu görüşmelerin yıllar evvel Yunanistan'ın masadan çekilmesiyle sona erdiğini hatırlattı.

Yunanistan'ın dosyaların tamamının ele alınması ve kapsayıcı bir müzakere çerçevesinde istikşafi görüşmelere bağlı kalması durumunda Türkiye'nin diplomasi ve müzakereyi desteklediğini vurgulayan Çelik, Yunanistan'ın Navtex ilanları konusunda da bir siyasi çatışmanın parçası olarak hareket ettiğini söyledi.

Yunanistan tarafının Navtex ilan ettiğinde Türkiye'nin de ilan ettiğini ancak Türkiye'nin bu konuda bir hassasiyeti olduğunu dile getiren Çelik, 'Biz milli günlerde bu şekilde herhangi bir tatbikat yapmıyoruz, herhangi bir şekilde bir atış eğitimi vesaire yapmıyoruz. O ülkelerin milli günlerine saygı çerçevesinde. Dolayısıyla bunu muhatabımız olan devletlerden de tabii ki bu centilmenliği bekleriz. Şu aşamada onlar bunu kaldırdığı için bizim de kaldırmamız gayet normal. Ama bundan sonrasında dediğim gibi müzakere masasına kapsayıcı bir dosyayla ve samimi bir şekilde oturmak eğer söz konusuysa Yunanistan açısından, Türkiye buna hazırdır.' diye konuştu.

• 'Amanoslar'ın tamamına yakını PKK'dan temizlendi'

Hatay'ın İskenderun ilçesinde engellenen terör saldırısına yönelik bir soru üzerine Çelik, konuya ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, güvenlik güçlerini başarılarında dolayı tebrik etti.

Yapılan hazırlığın büyük bir katliama imza atmak üzere olduğunu belirten Çelik, teröristlerin 'paramotor' adı verilen bir hava aracıyla bölgeye ulaştıklarını ve bunun için eğitim aldıklarını ifade ederek, 'Bu eğitimin PKK içerisinde gerçekleşmesi mümkün değil. Onlara bu cihazları kim veriyor ve bu cihazları kullanma eğitimini kim veriyor, bu tabii ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bilgisi dahilindedir.' diye konuştu.

• 'Bir devletin desteği olmadan söz konusu olabilecek bir şey değil'

Çelik, terör örgütünün uzun süreden beri Amanoslar bölgesine girmek için mücadele verdiğini hatırlattı. Ancak söz konusu bölgenin tamamına yakınının PKK'dan temizlendiğini vurgulayan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:

'Burada yapılan çalışmalar güvenlik güçlerimizin çok kararlı ve çok titiz çalışmasıyla gerçekleşti ve netice itibarı Amanoslar bundan temizlendi. Dolayısıyla PKK burada yeni bir hat oluşturma imkanına kavuşamadı. Ama şimdi bu şekilde geliş biçimleri arkalarında bir destek olduğunu gösteriyor bu teröristlerin. O belli bir devletin desteği olmadan söz konusu olabilecek bir şey değil. Ayrıca bu cihazların, bu işte paramotor benzeri şeylerin eğitiminin de verildiği anlaşılıyor eylemin biçiminden. Ama netice itibarıyla şu gösterilmiştir, Türkiye'deki güvenlik güçleri Türkiye'nin güvenliğini koruyacak kararlılığa ve dikkate sahiptirler. Bu eylem püskürtülmüştür ve bunlar gerekli karşılığı almışlardır. Bundan sonrasında da her türlü eylem biçimine karşı tabii ki hazırlığını Türkiye sürdürecek.'

• 'Bir siyasetçiye Hanımefendi üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor'

Fransız mallarına yönelik boykot çağrısına yönelik CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çelik, şunları kaydetti:

'Sayın Kılıçdaroğlu bir siyasetçi. Bir siyasetçiye Hanımefendi üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor. Bu yakışıksız bir tavır. Yani belli bir yaşta bir siyasetçi, aile sahibi bir siyasetçi ve maalesef en temel değerlere riayet etmeyen bir tutum içerisine girebiliyor. Bugün Hanımefendi ile ilgili kurduğu cümleler son derece yakışıksız cümleler. Siyasetçinin muhatabı siyasetçidir. Söyleyeceği bir şey varsa söyler, biz de ona cevabını veririz. Ama siyasi mücadeleyi, siyasi polemikleri aileye taşımak, Hanımefendiye taşımak son derece yakışıksız bir durumdur ve bunu şiddetle kınıyoruz.'

Kadına dönük şiddetin fiziksel şiddetten ibaretten olmadığını, sözel şiddetin de bunun önemli bir parçası olduğunu defalarca ifade ettiklerini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Aileler üzerinden, kadınlar üzerinden bu siyaset yapma tavrı doğrudan şiddettir. Saygısızca bir yaklaşımdır ve kınanması gereken bir davranıştır. Söyleyeceği bir söz varsa siyasi argüman mı bitti, siyasi grameri mi yetmiyor, siyasi alfabesi mi yetmiyor, siyasi okur yazarlığı mı yetmiyor, tutup iki de bir bu tip konularda aile meselelerini karıştırıyor. Hele Hanımefendi'yi diline alarak, Hanımefendi'den bahsederek bu şekilde bir örnek ortaya koyması son derece yakışıksız ve saygısızca bir tavırdır. Allah'tan kimse bu siyasetçiyi örnek almıyor. Yani belli bir yaşta siyasetçi. Bunu örnek alsalar ve tutup herkes siyasi mücadelesini eşler üzerinden, hanımefendiler üzerinden, aileler üzerinden yapmaya çalışsa ne kadar çirkin bir ortam ortaya çıkar.'

• 'Kılıçdaroğlu, boykota Fransız siyasi tezlerini kullanmaktan vazgeçerek katılsın'

Söz konusu durumun bir siyasetçi için yakışıksız olduğunu, kullanılan üslup açısından da utanılması gereken bir durum olduğunu vurgulayan AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle devam etti:

'Sayın Kılıçdaroğlu'nun hükümetimize karşı kullandığı tezlerin bir kısmı gerek Suriye konusunda, gerek Doğu Akdeniz konusunda, gerek Hafız Esad rejimi konusunda Fransa'nın tezlerinin aynısıydı. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'na tavsiyem bu boykota hükümetimize karşı Fransız siyasi tezlerini kullanmaktan vazgeçerek katılması gerektiğidir.'

• 'Kılıçdaroğlu eleştirmiyor, doğrudan hakaret ediyor'

AK Parti Sözcüsü Çelik, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya yönelik sözlerine ilişkin de, 'Bir siyasetçinin dil haznesi, bir siyasetçinin anlatma kabiliyeti bu kadar zayıf olabilir mi? Bir derdi varsa, söyleyeceği bir şey varsa, eleştirisi varsa bunu son derece kişiselleştirmeyen, saygısızlık yapmayacak birtakım cümlelerle ortaya koyabilir. Ama tutuyor doğrudan hakaret ediyor. İstanbul Valisi çok deneyimli bir arkadaşımızdır, çok iyi bir kamu yöneticisi ve çok iyi bir validir. Dolayısıyla yanlış bulduğu bir şey varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun tabii ki eleştirebilir, eleştiri söz konusudur. Ama sayın Kılıçdaroğlu eleştirmiyor, doğrudan hakaret diline kaçıyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Vali Yerlikaya'ya yönelik CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kullandığı üslubun da son derece yakışıksız olduğunu ve uygun olmadığını kaydetti.

Basın toplantısı sonunda Kovid-19 salgını konusunda yeni bir zirve ile karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Ömer Çelik, herkesin maske, mesafe ve temizlik konusunda hassasiyet göstermesi gerektiğine dikkati çekti.

(Bitti)