onedio
Görüş Bildir

çevik kuvvet Haberleri

çevik kuvvet ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. çevik kuvvet ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Belgrad Ormanı’nda Kaybolduktan Uzun Süre Sonra Bulunan Ece Gürel Hayatını Kaybetti
İş yerinde yaşadığı sorunlar sonrasında Belgrad Ormanı’na giden ve 4 güne yakın süre kendisinden haber alınamayan peyzaj mimarı Ece Gürel, uzun süren arama çalışmaları sonrasında sağ olarak bulunmuştu. Acil olarak hastaneye kaldırılan, tedavisi sırasında da bir kez kalbi duran ve yeniden hayata döndürülen Ece Gürel, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşam savaşını kaybetti. 
Belgrad Ormanı'nda Kaybolan Ece Gürel Günler Sonra Bulundu: Ece Gürel'in Bulunma Anları Ortaya Çıktı
Belgrad Ormanı'nda yürüyüşe çıktıktan sonra kaybolan ve 3 gündür aranan 36 yaşındaki Ece Gürel, Belgrad Ormanı'nda sağ olarak bulundu. Ormanda bitkin hale bulunan Ece Güler, ilk müdahalelerin ardından ormanın içerisinden bir süre yürüdükten sonra ambulansa alınan Gürel, tedavisi için hastaneye kaldırıldı.Ece Güler'in bulunmasının ardından ilk duygularını paylaşan eşi Sezer Gürel, 'Eşimi görünce rahatladım' şeklinde konuştu. Gürel, 'Allah herkesten razı olsun, şükürler olsun. En azından eşimi görünce rahatladım, çok şükür sağ salim bulundu' dedi.Ayrıca Ece Gürel'in ilk bulunma anına ait görüntüleri de ortaya çıktı. İşte Ece Güler'in bulunması sonrasında yaşananlar: 
4 Gün Sonra Bulunup, Yaşam Mücadelesini Kaybetmişti: Ece Gürel'in Cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndan Alındı!
Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan günler sonra sağ olarak bulunan peyzaj mimarı Ece Gürel,  acil olarak hastaneye kaldırıldığı hastaneden kötü haber geldi. Tedavisi sırasında bir kez kalbi duran ve yeniden hayata döndürülüp entübe edilen Ece Gürel, yaşam savaşını kaybetti. Gürel'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndan yakınları tarafından teslim alındı.
Belgrad Ormanı’nda Kaybolan Mimar Ece Gürel'in Kaybının Perde Arkasında Tüm Yaşananlar
2 Mart Pazar günü evinden -eşinin söylemine göre- 'Biraz hava alacağım.' diyerek çıkan peyzaj mimarı Ece Gürel'den bir daha haber alınamadı. Annesiyle telefon görüşmesinde ve arkadaşlarıyla mesajlarında Belgrad Ormanı'na gittiğini söyleyen 35 yaşındaki genç kadının kaybı ile ilgili ailesi Müge Anlı'ya başvurdu. Arama çalışmalarının başladığı bölgede Gürel'in montu, çantası ve cep telefonu bulundu. Ancak ne bir saldırı izi ne de bir ipucuna rastlanamadı. Gürel ile ilgili şüphe uyandıran açıklamalar Müge Anlı'nın yayınında geldi. Genç kadının hobi olarak spiritüel konularla ilgilendiği, en son mesajında bir Kızılderili sözü yazdığı, işinden henüz yeni istifa ettiği ve eşiyle bazı problemleri olduğu açıklamaları oldukça kafa karıştırcıydı. Ayrıca eşyalarını bıraktığı yer ve yürüme mesafesi de şüphe uyandırdı. Mimar Ece Gürel'e ne oldu, merak edilen tüm detayları şöyle bir ele alalım...
Eskişehir Emniyeti'nin Amirleri de Oradaymış
Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı.Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı. Eskişehir'de polis, savcılığa vermediği bilgileri Emniyet müfettişlerine açıklamış. Buna göre Bilir'i dövenler belli, üstelik amirler de o sokaktaydı. Radikal Gazetesi 'nden İsmail Saymaz 'ın haberine göre, Eskişehir Başsavcılığı'nın 'Şüphelileri belirleyin' talimatına rağmen Eskişehir Emniyeti sekiz aydır hiçbir işlem yapmazken, disiplin soruşturması yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu isimleri geçen eylül ayında belirleyip ifadelerini aldığı ve raporun bir örneğini savcılığa gönderdiği anlaşıldı. Bu rapora göre Bilir'in dövülmesi olayına, Ali İsmail Korkmaz davasında sanık sıfatıyla yargılanan iki polis ile davaya tanık olarak katılan bir polis ve bir sivil sopalı saldırgan karıştı. İfadeleri alınan polisler, bugüne kadar savcılıktan saklanan en önemli bilgiyi başmüfettişlere açıkladı: Korkmaz ile Bilir dövülürken sokakta polislerin başında TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Şube Amiri Mutlu Umutlu da vardı. Eskişehir Savcılığı, Bilir'in dövülmesinden sonra, 10 Haziran 2013'te Emniyet'e yazarak, 'şüphelilerin bulunmasını' istemişti. Fakat Emniyet, sekiz aydır yanıt vermemişti. Radikal de 15 Şubat'ta 'Herkes biliyor, Eskişehir polisi bulamıyor' başlıklı haberinde şüphelilerin bilindiğini yazmıştı. Başsavcılıkta hâlâ 'faili meçhul' başlığı altında tutulan dosyada, aynı dayak ve şüpheliler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından disiplin soruşturması açıldığı ve geçen yıl eylülde hazırlanan raporun savcılığa iletildiği anlaşıldı. Böylelikle Eskişehir Emniyeti tarafından yapılmayan işlem polis başmüfettişlerince yapıldı. DÖVENLER TEM'DE GÖREVLİ POLİSLER Başmüfettiş Sabih Özkurt ve Mustafa Özefe imzalı ve 24 Eylül 2013 tarihli rapora göre, Bilir'in dövüldüğü anı gösteren kamera görüntüleri Eskişehir Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderilerek, darp edenlerin kimliği soruldu. Yapılan incelemede; Bilir'i darp edenlerin, TEM'de görevli polisler Selçuk Bal, Hüseyin Engin ve Şaban Gökbudak, sopayla vurduğu görülen sivilin ise Serkan Kavak olduğu belirlendi. Engin ve Gökbudak Ali İsmail Korkmaz davasında sanık, Bal ve Kavak ise tanıklar arasında. MÜFETTİŞLERE ANLATTILAR Savcılığın isimlerine ulaşamadığı için ifadelerini alamadığı bu kişilerin, müfettişlere ifade verdiği gün yüzüne çıktı. Dört polis, Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu iddia etti. Polis Selçuk Bal, Bilir'in soda şişesiyle vurma ihtimaline karşılık omzuyla vurup durdurduğunu, copla bacaklarına vurduğunu, Şaban Gökpunar'ın yardıma koştuğunu, sonra da Serkan Kavak'ın sopayla geldiğini anlattı. Bilir'in de bu kargaşada kaçtığını söyledi. GÖRÜNTÜLER'DE BİLİR'İN ELİNDE HERHANGİ BİR CİSİM YOK Şaban Gökpunar da Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu zannettiğini, kelepçe takacakken kaçtığını savundu. Sopalı saldırgan Kavak hakkında, 'bir daha göremedikleri' için işlem yapamadıklarını ileri sürdü. Kavak ise kendisinin halk arasında 'Künyeli Serkan' diye bilindiğini ve bu yüzden polislerle 'samimi davranışları' olduğunu ifade etti. Görüntülerde ise Bilir'in elinde herhangi bir cisim görünmüyor. Üç polis ayrıca, kendilerinin Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu'nun talimatlarıyla hareket ettiklerini söyledi. Selçuk Bal, 'Mutlu Komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik. Mutlu Komiserimiz, Çevik Kuvvet ekibine saldırıların önlenmesi için tedbir almamızı söyledi' dedi. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25'er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söyledi. Gökhunar, 'Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel'in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik' dedi. Umutlu'nun talimatıyla, 'esnaf ve vatandaşın güvenliği' amacıyla Sanayi Sokak'a girdiklerini söyledi. SAVCILIK İŞLEM YAPMADI Bu bilgi, Korkmaz'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada savcılıktan saklanmış ve savcılık emir verenlerin kim olduğuna dair işlem yapmamıştı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Korkmaz davasının 5 Şubat'taki ilk duruşmasında, avukatların ısrarlı soruları üzerine, sadece bir polis bu bilgiyi açıklamıştı. Ayrıca, gözaltı talimatına rağmen, gözaltı işlemi yapılmadığı, durdurulanların dövülüp bırakıldığı anlaşılmıştı. Eskişehir Savcılığı bu müfettiş raporuna rağmen halen şüpheli polislerin ifadesini almadı. TIPKI DAVADAKİ GİBİ: HİÇBİR ŞEY YAPMADIK Öte yandan Sol Gazetesi 'nden Elif Örnek 'in haberine göre ifadeleri alınan polisler Doğukan Bilir'in kafasına meşe odunuyla vuran sivil Serkan Kavak'ı ve birbirlerini kollayarak 'gözaltına almaya çalıştık', 'vurmadık', 'vurmaya çalıştı ama isabet etmedi' şeklinde ifade verdiler. Ali İsmail davasında da sanıklar 'ayağımla hafifçe dürttüm', 'önündeki taşı aldım', 'hiç dokunmadım' yönünde savunma yapmışlardı. Ali İsmail'in öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasına giren Beşik Otel'e ait kamera kayıtlarında Doğukan Bilir adlı bir başka gencin polisler tarafından durdurulup, bir siville birlikte cop ve sopalarla dövüldüğü görülüyordu. Bilir'i durdurup döven ilk polisin Selçuk Bal, sonradan gelip vuran polisin Ali İsmail'in ödürülmesi davasının sanıklarından polis Şaban Gökpunar olduğu saptanmış, olay yerinde sanık polis Hüseyin Engin'in de bulunduğu tespit edilmişti. Kayıtlarda, Serkan Kavak adlı sivilin Doğukan Bilir'in kafasına odunla vurduğu görülüyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, saldırıyla ilgili disiplin soruşturması başlatarak, iki polis müfettiği görevlendirdi. Soruşturma kapsamında Selçuk Bal, Hüseyin Engin, Şaban Gökpunar adlı polislerle, saldırıda bulunan sivil Serkan Kavak ve Beşik Otel'in sahibi Erdoğan Gözseçen ile dövülen Doğukan Bilir'in ifadeleri alındı. İfadeler 24 Eylül 2013 tarihinde, olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığa ulaştırıldı. Bilir, disiplin soruşturması kapsamında müşteki olarak Emniyet'te verdiği ifadede, polis üdahalesi üzerine Beşik Otel'in bulunduğu sokağa girdiğinde, yanında ismin daha sonra öğrendiği ancak değişik yerlerden şahsen tanıdığı Ali İsmail Korkmaz'ın da bulunduğunu söyledi. Sokakta park etmiş araçların arasından dört- beş kişinin aniden önlerine çıktığını aktaran Bilir, aralarında çevik kuvvet polislerinin de bulunduğu kişiler tarafından dövüldüğünü belirtti.Gerçek Gündem
İnönü Üniversitesi Karıştı: 47 Gözaltı
İnönü Üniversitesi'nde çıkan olaylarda 47 öğrenci gözaltına alındı. Malatya İnönü Üniversitesi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaklaşık 100 kişilik grup basın açıklaması yaptı. Kampüsün içinde yapılan açıklamanın ardından, gruptan ayrılan 40 kişinin, karşıt görüşlü öğrencilerin bulunduğu kafeye giderek, bazı öğrencileri darp ettiği iddia edildi. Çıkan olaylara önce özel güvenlik görevlileri, ardında çevik kuvvet polisleri müdahale etti. Çıkan gerginlikte 47 öğrencinin gözaltına alındığı belirtildi. Polisin, kampüs içinde ve şehir merkezindeki erkek öğrenci yurdunda geniş güvenlik önlemleri aldığı öğrenildi. DHA
Fenerbahçe Taraftarı TFF'ye Yürüdü
TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun Fenerbahçe'ye verdiği saha kapatma cezasının ardından taraftarlar, bugün federasyonun İstinye'deki binasına yürüdü. Yüzlerce Fenerbahçe taraftarları, takımları alehine verilen kararları protesto etmek için TFF’nin İstinye’deki binasına yürüyüş düzenledi. Genç Fenerbahçeliler’in önderliğindeki yürüşte ufak bir tehlike de atlatıldı. Federasyon önüne gelen taraftarlar taş atarak camları kırdı. Taraftarlar havai fişek atıp meşaleler yakarak bir süre daha saldırıda bulundu. Çok sayıda çevik kuvvet ve 5 TOMA TFF binası önünde önlem aldı. Barikat kuran polis, taraftarların yaklaşmasına izin vermedi. 1 GÖZALTI Genç FB Taraftar Grubu’nun organize ettiği protesto sona erip taraftarlar dağılırken polis ile aralarında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Bu gerginlik sonrası bir taraftarın gözaltına alındığı görüldü. GENÇLERBİRLİĞİ MAÇINA 35 BİN BİLET Fenerbahçe’nin kadın ve çocuk taraftarlar önünde oynayacağı Gençlerbirliği maçı için şu ana kadar 35 bin bilet dağıtıldı. Sarı lacivertli kadın taraftarların büyük ilgili gösterdiği karşılaşmada en az 40 bin kadının yer alması bekleniyor.
Kumkapı'da Polis Müdahalesi!
KUMKAPI'da sabaha karşı bir grup, özel bir banka şubesine molotof kokteyli attı.Yolu barikat kurarak kapatan eylemcilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Polisin olay yerinde güvenlik önlemi devam ediyor. Fatih Kumkapı'da Hayriye Tüccarı Caddesi üzerinde bulunan özel bir banka şubesine saat 05:30 sıralarında göstericiler molotof kokteyli attı. Eylemciler daha sonra caddeyi kaldırım taşlarıyla kapattı. Bunun üzerine olay yerine gelen çevik kuvvet ekipleri gruba biber gazıyla müdahale etti. TOMA da göstericilere tazyikli su sıktı. Yüzleri maskeli göstericiler polise taşlarla karşılık verdi ve ardından ara sokaklara doğru kaçtı. Olay yerine sevk edilen çok sayıda polis cadde üzerinde güvenlik önlemi aldı. Göstericilerin attığı molotof kokteyli nedeniyle yanan bankaya itfaiye ekipleri müdahale etti. Polisin çevrede güvenlik önlemi devam ediyor. Hakan KAYA - İstanbul, (DHA)
Dilan'a Gazı Kim Attı?
Gezi eylemlerinde başından vurulan ve hayatını kaybeden Ethem Sarısüklük için 16 Hazirangünü Kızılay’da yapılamak istenen cenaze törenine polisin müdahale etmiş, Dilan Dursun Akrep’ten atılan gaz bombasıyla başından vurulmuştu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, Emniyet savcılığa Temmuz ayında o gün kullanılan Akrep araçlarında görevli 5 polisin ismi göndermişti. 8 AY SONRA İFADE İsimleri belirlenmiş olmasına rağmen haklarında 8 ay hiçbir işlem yapılamayan 5 polisin 4’ü 20 Şubat’ta soruşturma savıcısı Ali Kuşçu’ya ifade verdi. Polis Adem Şahin ise yıllık izinde olduğu gerekçesiyle ifade vermeye gelmedi. “ÖNÜMDEKİ ARAÇ GAZ ATIYORDU” Ankara Emniyet Müdürlüğü Çevik Şube Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olan Kadir Bozoğlu ifadesinde gelen talimat üzerine Kurtuluş Kavşağı’na doğru gittiğini, kendi aracının önünde iki shortland (Akrep) ile bir TOMA olduğunu belirterek, “Öndeki shortland araçlardan eylemcilere gaz atıldığı için benim içinde bulunduğum araçtan iki kez gaz atıldı. Benim içinde bulunduğum araç olay yerine geldiğinde yerde yatan bir vatandaş olduğunu gördüm. Araçtan inerek yanına gittim. Yanında iki kişi vardı. Merkeze anons ederek ambulans istedim. Ambulans gelmeden önce olay yerine beyaz bir araç geldi. Gaz maskesi olan bir polis yaralıyı kucaklayarak araca bindirdi. Önümde giden shortland aracı kimin kullandığını biliyorum. Benim aracımdan atılan gazla yaralanması mümkün değildir” dedi. DİLAN’I VURAN TEM ŞUBENİN ARACI Çevik kuvvet polisi Alican Özkan Muş’tan gelen shortland aracında “gazcı” olarak görev yaptığını ancak o gün gaz kullanıp kullanmadığını, olay yerine gidip gitmediğini hatırlamadığını söyledi. Özkan, “İçerisinde olduğum araç beyaz renkli mavi şeritli araçtır. Fotoğraflardaki aracın rengi yeşil TEM ekiplerinin kullandığı araçtır” dedi. ELAZIĞ TEM’İN ARACINDAYDIM Çevik Şube Müdürlüğünde komiser yardımcısı olan Ali Hızarcı ise içerisinde bulunduğu aracın yeşil renkli ve Elazığ TEM şubeye ait olduğunu belirterek, olaydan 3 saat sonra Kurtuluş Kavşağı’na gittiğini gaz tüfeği kullandığını ancak olayla ilgisi olmadığını iddia etti. Çevik kuvvet polisi Erdem Bekem Sarısülük’ün Batıkent’ten kaldırılan ve Kızılay’a götürülmek istenilen cenazesi için Batıkent’te görevli olduğunu söyledi o gün hiç müdahalede bulunmadığını anlattı. ÇINAR ÖZER / VATAN ANKARA