O Gün Taksi İçin 'İncelense İyi Olur' Anonsu Yapılmış
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği ve 2 polisin şehit olduğu saldırının akşamında hazırlanan ve çarpıcı bilgilerin yer verildiği tutanağa göre, polis ekibi, bir gün önce beyaz Toros’tan polislere ateş açan teröristleri yolda takibe aldı. Ekip, Merkez’e ‘Bu taksi incelense iyi olur’ anonsu geçti. Araç Balıkçılarbaşı mevkisine geldiğinde müdahaleye giden 3 polisten 2’si içeriden açılan ateş sonucu şehit edildi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım Cumartesi sabahı, terör örgütü PKK’lıların saldırısı sonrası çıkan çatışmada hayatını kaybetti.
Hürriyet'ten Arda Akın'ın haberine göre tutanakta, basın açıklamasının yapıldığı dakikalarda, olaydan bir gün önce Bağlar ilçesinde beyaz Toros’tan polise yapılan silahlı saldırıyla ilişkili olabileceği tahmin edilen terör örgütü PKK üyesi Mahsum Gürkan ve kimliği tespit edilemeyen iki şüphelinin taksiye bindiklerinin tespit edildiği anlatılarak şu bilgilere yer verildi:
'İncelense iyi olur'
“Aracın Kayapınar ilçesinden Sur ilçesine hareket halinde olduğu, bu sebeple TEM’in ilgili amiri telsiz üzerinden aracın alınması ve incelenmesi için bölgeye ekip sevk edilmesi istendi. Araca yakın ekip Turistik Caddesi üzerinde taksinin görülmesi üzerine takibe alınmak istenmişse de hareket kabiliyetinin zayıf olması nedeniyle yakalama mümkün olmamıştır. Taksiyi takip eden ekip daha sonra Gazi Caddesi’ne dönüş yaptığı sırada haber merkezine telsizle, ‘TT 0980 plakalı araç alınıp incelense iyi olur’ şeklinde anons geçmiştir.
Saat 10.50 sıralarında bölgede bulunan iki farklı ekipten TEM Şube’de görevli polis memuru Ahmet Çiftaslan, aynı şubede görevli Cengiz Erdur ve Çevik Kuvvet Şubesi gazcı timde görevli polis memuru araca doğru hareket etmiş, aniden taksinin ön sağ yolcu koltuğunda bulunan şahıs ve arka koltukta oturan başka bir şahıs güvenlik görevlilerine ateş etmişlerdir. Saldırıda, Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur şehit olmuş, diğer polis memuru ise yara almadan kurtulmuştur.
'2 şahıs Yenikapı Sokak istikamatine kaçmıştır'
Ticari araç sürücüsü, Melik Ahmet Caddesi istikametine kaçarken, diğer iki şahıs ise Yenikapı Sokak istikametine kaçmıştır. Silahlı saldırı yapılmadan önce basın açıklaması sorunsuz bitmiş, dağılımlar başlamıştır. Ancak Tahir Elçi basın mensupları ve vatandaşlarla sohbet etmeye devam etmiştir.
Bu esnada, saldırıyı gerçekleştiren ve Yenikapı Sokak içerisine kaçan iki şahıs, Dört Ayaklı Minare istikametine hedef gözetmeksizin rastgele ve çevreye ateş ederek kaçmaya devam etmiştir. Minarenin arka kısmında bulunan sokaklardan da eş zamanlı olarak polislere ve vatandaşlara uzun namlulu olduğu değerlendirilen silahlarla yoğun ateş açılmıştır.
'Arkada koşan şahıs silahla vurulmuş, sendelemiş hatta elindeki silahı kendisine ateş eden görevlimize fırlatmıştır'
Bu sırada basın açıklamasıyla ilgili görev alan polislerden biri, kaçan şahısları etkisiz hale getirmek için çatışmaya girmiş ve karnından yaralanmıştır. Açıklama yapılan yere doğru koşan şahısları fark eden görevli polisler, kendilerine ateş edilmesi üzerine karşılık vermiş, arkada koşan şahıs silahla vurulmuş, sendelemiş hatta elindeki silahı kendisine ateş eden görevlimize fırlatmıştır. Ancak çevrede bulunan vatandaşların zarar görmemeleri için şüphelilere dikkatli ateş edilmiş fakat hedeflerin hareketli olması, olayın çok kısa bir zaman içinde gerçekleşmesi ve sağlıklı bir şekilde hedef alınamaması sebebiyle şahısların etkisiz hale getirilmeleri mümkün olmamıştır. Şahıslar minareyi de geçtikten sonra arka sokaklara doğru kaçmışlardır.
Şahısların kaçtığı ara sokaktan seri bir şekilde uzun namlulu olduğu tahmin edilen silah sesi gelmesi üzerine, bombalı tuzaklama olabileceği ve yüksek oranda güvenlik zafiyeti oluşacağından sözkonusu sokaklara girilememiş ve ara sokaklardan 5 dakika süreyle silah sesleri gelmeye devam etmiştir.”
'Saldırılardan dolayı ambulans sokağa giremedi'
Elçi’nin teröristlerden birinin tabancasını fırlattığı yerde yüz üstü yattığının tespit edilmesi üzerine ambulans çağırıldığı ve destek ekip talep edildiği yazılan tutanakta, olay sonrası gelişmelere şöyle yer verildi:
“Takviye kuvvet olarak zırhlı ekip ve ambulanslar kısa sürede olay yerine gelmesine rağmen terör örgütü mensuplarının yoğun saldırıları devam ettiğinden ambulans sokağa girememiş ve yerde yatan şahıs ve diğer vatandaşların yanına gidilmesi mümkün olmamıştır. Takviye ekiplerin gelmesiyle çatışma devam etmesine rağmen, bölgeye girilmiş ve yaralı polis memuru ile gazeteci olay bölgesinden çıkarılmıştır. Bölgede güvenlik önlemlerinin alınması üzerine yapılan incelemede yerde yatan kişinin Tahir Elçi olduğu anlaşılmıştır. Tahir Elçi, sağlık ekipleri ve güvenlik görevlilerince ambulansa konulmuştur. Elçi’nin ayağının yanında bulunan ve üzerinde Astra Glock yazılı içinde 6 mermi bulunan tabanca incelenmek üzere muhafaza altına alınmıştır.”
İlk bulgulara göre 'ikisi de vuruldu'
Öte yandan olay öncesinde iki polisi şehit ederek, Tahir Elçi'nin bulunduğu sokağa yönelen iki saldırgana defalarca ateş edilmesine karşın, bu kişilerin kaçmaları soru işaretlerine yol açmıştı. Polisin kullandığı silahta plastik mermi olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.
Al Jazeera'den Abdülkadir Konuksever'in haberine ve savcılık kaynaklarından elde ettiği bilgilere göre saldırganların ikisinin de polislerin açtıkları ateş sonucu vuruldukları, görüntülerin iyileştirilerek izlenmesi ile tespit edildi.
Savcılığın elinde, bu kişilerin ölüp ölmediği konusunda bir bilgi ise yok.
83 delilden 43'ü toplandı
Olay yerinde inceleme yapan heyet, bugüne kadar belirlenen 83 delilden 43’ünü toplayabildi.
Basın mensuplarının ve çevredeki güvenlik kameralarının görüntüleri de toplandı. Toplanan görüntüler arasında Dört Ayaklı Minare’nin karşısındaki Mardin Kebap Evi ve Postanenin güvenlik kameralarının görüntüleri inceleniyor, henüz görüntülerde ne olduğu kamuoyu ile paylaşılmadı. Toplanan ve TÜBİTAK’ta uzman ekiplerinin inceledikleri görüntülerde iki husus özellikle inceleniyor. Birincisi mermi izlerinin tespiti. Bu sayede Elçi’nin nasıl vurulduğu tespit edilmeye çalışılacak. Bir diğer husus ise ses analizleri.
Hürriyet, Arda Akın - Al Jazeera, Abdülkadir Konuksever