'Uçan Çuval' Lakaplı Kalecilikten Güçlü Bir Siyasi Figüre Dönüşen Ekrem İmamoğlu Siyasete Nasıl Girdi?
'Uçan Çuval' Lakaplı Kalecilikten Güçlü Bir Siyasi Figüre Dönüşen Ekrem İmamoğlu Siyasete Nasıl Girdi?
Türk Ocağı Limasol’un “uçan çuval” lakaplı kalecisi, takım arkadaşlarının davetini kırmayarak “Kıbrıs’ta Demokrasi” toplantılarına katılmaya başladı. Ada’nın sürgün yemiş futbol kulübünün 18'lik kalecisinin, Türkiye’nin en popüler siyasetçilerinden olacağı hayal dahi edilemezdi. Ekrem İmamoğlu'nun siyasi bir figüre dönüşme hikayesine gelin yakından bakalım.
Bu içerik Ali Yağız Baltacı'nın tweetleri kaynak alınarak hazırlanmıştır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk Ocağı Limasol takımı 1952'de Limasol'da kurulmuş, 1974 Barış Harekatı sonrası Ada'nın Kuzeyi'ne giden Türkler tarafından Girne'ye taşınmış ancak ismine dokunulmamıştı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Trabzonlu bir genç olan Ekrem de okumaya geldiği Kıbrıs'ta bu takımda kalecilik yapıyordu.
1987'de ailesinin İstanbul'a taşınması sonrası kaydını İstanbul Üniversitesi'ne aldırdı.
Türkiye'ye döndükten sonra siyasetle ilgilenmeye başlayan genç Ekrem, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yü beğeniyordu.
2000'li yıllar geldiğinde Ekrem Bey de 30'lu yaşlarına giriş yaptı. 3 Kasım 2002'de Merkez Sağ görkemli bir gürültüyle yıkılmış; İslamcı köklerden gelen Ak Parti'ye teslim olmuştu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ancak Ekrem Bey istisnalardan biriydi. Merkez Sağ'ın AK Parti'ye değil CHP'ye yakınlaşan toplumsal kesimine dahil oldu.
2002 ve 2003 yılları arasında Trabzonspor'un yönetim kurulunda yer aldı.
Beylikdüzü, İstanbul'un Güney Batı'sında, Marmara Denizi kıyısında atıl bir bölgeydi.
Kimsenin adını sanını bilmediği bu küçük ilçe, Ekrem İmamoğlu'nun kaderini değiştirecekti.
2009 Yılında CHP'nin Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olmak istedi. Partisi tarafından uygun görülmedi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ekrem İmamoğlu, bu fırsatı iyi kullandı. CHP'nin ilçe halkıyla iletişimini artırmak için Dayanışma Evleri ve Sosyal yardım ağları kurdu.
Artık önü açık olan İmamoğlu, 2014 yılında bu sefer Belediye Başkan Adayı yapıldı.
Başarılı geçen ilçe başkanlığı sonrası belediye başkanı olarak da sivrilen isimlerinden oldu.
CHP, İstanbul'da 2009'da Kılıçdaroğlu, 2014'te ise Mustafa Sarıgül gibi tanınan isimlerle yarışa girmişti.
Koltuğu sallanan, kredileri tükenmiş Kılıçdaroğlu'nun son kumarıydı İmamoğlu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İmamoğlu'nun yeteri kadar tanınan bir isim olmaması, kendisi için hem avantaj hem de dezavantajdı.
Üstüne üstlük karşısında AK Parti'nin en önemli isimlerinden, Erdoğan'ın yol arkadaşı, son başbakan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım vardı.
Kampanyanın ilk günlerinde, İmamoğlu'nu Binali Yıldırım karşısında şanslı görenler pek de fazla değildi.
İstanbul'da 2017 referandumunda %51,5 HAYIR çıkmıştı. Bu matematiğin anlamı basitti, tüm muhalefet birleştiğinde İstanbul'da Cumhur İttifakı'nı geçebiliyordu.
Ekrem İmamoğlu, kampanyasına İstanbul'da değil Ankara'da başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Nitekim de öyle oldu. Ekrem Bey ise 31 Mart sürecinde son derece çalışkan, serinkanlı ve dikkatli bir profil sergiledi.
Ankara'da Mansur Yavaş'tan mutlak bir galibiyet bekleyen Millet İttifakı, İstanbul'da İmamoğlu'nun işinin daha zor olduğunu düşünüyordu.
103 gün süren bu maraton boyunca İmamoğlu neredeyse hiçbir ideolojik çıkış yapmadı, "hizmet" temelli bir dil inşa etti.
103 günün sonunda Binali Yıldırım hala şanslı gözüken taraftı. Ancak artık kimse, Aralık ayında olduğu gibi İmamoğlu'nu hafife alamıyordu.
Bu öyle bir gece olacaktı ki, Ekrem İmamoğlu'nun 103 günlük seçim çalışmasından da, 11 yıllık siyasi hayatından da daha büyük izler bırakacaktı...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İmamoğlu, güne sabah saatlerinde Beylikdüzü Haldun Taner İlkokulu'nda ailesiyle birlikte oyunu kullanarak başladı.
Saat 15.30 gibi Sarıyer’deki Seçim Merkezi’ne gelen İmamoğlu, 17.00’da sandıkların kapanmasıyla birlikte CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte kameralar karşısına geçti.
İstanbul'da saat 19:15'te ilk sonuçlar açıklandı. Binali Yıldırım'ın %51.83 oranıyla yarışı önde götürdüğü, Ekrem İmamoğlu'nun ise %45.55'te kaldığı görülüyordu.
Herkes İstanbul'da Yıldırım'ın kazandığını düşünürken, Ekrem İmamoğlu kameraların karşısına geçti.
Saatler 23:22'yi gösterdiğinde Yıldırım ile İmamoğlu arasındaki 0y farkı 3500 oya indi. Herkes İmamoğlu'nun öne geçmesini beklerken bu sefer kameraların karşısına Binali Yıldırım geçti, seçimi 3000 oyla kazandığını ilan etti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Seçim oldu bittiye getiriliyordu. Herkes İstanbul'daki bu sinir savaşına dikkat kesildi.
31 Mart'ı 1 Nisan'a bağlayan gece, İmamoğlu'nun her anlamda insanların gözünde çok yükseldiği bir gece oldu.
Tüm Türkiye, hatta yabancı ajanslar, nefeslerini tutarak uykusuz bir gece geçirdi.
Kazanılan seçimden çok daha önemli olan ise, siyasi iktidarın tüm "oldu bittilerine", girilmeyen verilere, bekletilen açıklamalara, korsan zafer açıklamalarına karşın; 24 saate yakın bir süre verilen sinir savaşı ve mücadele oldu.
Aslına bakarsanız 31 Mart 2019 gecesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan için önemli bir fırsattı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Demokrasiye ve sandığa saygısını göstermiş olur; çok küçük farkla bile olsa kazanan adayı tebrik edip yenilgiyi kabul etmenin erdemini sergileyerek hakkındaki “otoriterlik” eleştirilerini bertaraf ederdi.
Ancak Erdoğan, bu yolu tercih etmedi. Bunun yerine, tüm gücünü kullanarak seçimleri iptal ettirmeyi seçti.
İmamoğlu mazbatasını aldıktan kısa bir süre sonra, 6 Mayıs'ta seçimleri iptal edildi. Seçimlerin tekrar edilmesine karar verildi.
Seçimin iptali gerçek bir kırılma oluşturdu. Türkiye genelinde #herşeyçokgüzelolacak furyası başladı.
Çok sayıda tanınmış isim, İmamoğlu'na destek açıklaması yaptı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
23 Haziran 2019'da yenilenen İstanbul Seçimleri ise iktidar için korkunç bir bozgun oldu.
Cumhuriyet tarihinin gördüğü en büyük siyaset fenomeni Recep Tayyip Erdoğan, en güvendiği arkadaşını gönderdiği; bizatihi kendi gövdesini ortaya atıp kampanyayı yürüttüğü İstanbul'da hiçbir zaman hatırlamak istemeyeceği bir yenilgi yaşadı.
Beylikdüzü'nün 49 yaşındaki belediye başkanı, İstanbul'u kazanmakla kalmamış;
Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı bir şehrin belediyesi değil; Erdoğan dominasyonu altında sürekli yenilgiler yaşayan milyonlara umut ve heyecan duygusuydu.
Bu sürecin bir diğer mesajı ise Erdoğan karşısında muhalefet bloğunun birleşebileceğinin gösterilmesi oldu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ekrem İmamoğlu, üç buçuk yıldır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor.
2023 Genel Seçimleri öncesi Altılı Masa'nın ismi en çok geçen üç Cumhurbaşkanı adayından birisi konumunda.
üm tartışmalardan, yorumlardan ve ihtimallerden azade; elimizde somut gerçeklik şu:
Diğer taraftan, kendisine yönelik eleştirilerin tamamına yakını; Erdoğan'a benzeyen dominant bir karaktere sahip olduğu, Erdoğan'ın yetkileriyle Cumhurbaşkanı seçildiğinde, ülkeyi şeffaf bir demokratik düzleme oturtamayacağı yönünde.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın