Gerçeği Yansıtıyor mu? Ankara Pavyonlarının Tanınan İsimleri Kirli Dilek ve Sıla Pavyon Sahnelerini Yorumladı
İnci Taneleri dizisinin Dilber'iyle yeniden gün yüzüne çıkan pavyon alemi ve kültürü herkesin gündeminde. Ankara'nın tanınan isimleri Kirli Dilek ve Sıla Sultan isimli pavyon çalışanları, TepkiKolik kanalına konuk oldu; dizilerdeki pavyon sahnelerini yorumlayıp alemle ilgili merak edilen soruları yanıtladı!
İnci Taneleri dizisiyle ülkemizin görmezden gelinen bir kültürünü yeniden ortaya çıktı: pavyonlar!
Daha ilk tanıtım videosunda Hazar Ergüçlü'nün sergilediği dans performansıyla ortalığı kasıp kavuran İnci Taneleri'ndeki pavyon sahneleri, gerçek pavyon meraklıları ve konsomatrisler tarafından da bol bol yorumlandı.
Hatta sizler için Ankara'nın en tanınan ve bilinen eğlence merkezi olan Yalıkent Pavyon'a gittik ve orada çalışanlarla bol bol sohbet ettik!
Şimdi ise TepkiKolik kanalına Ankara pavyonlarının tanınan simaları Sıla Sultan ve Kirli Dilek konuk oldu; birlikte dizilerdeki pavyon sahnelerini yorumladı!
Öncelikle tanımayanlar için konukları tanıtalım; Kirli Dilek 16 yaşında bu sektöre atılmış ve tam tamına 27 yıldır pavyonlarda çalışıyor. Kendisi Ankara'da oldukça ünlü bir konsomatris.
İkinci konuk ise Sıla Sultan. Kirli Dilek için "O benim ablam" diyen Sıla'nın tecrübesi, Dilek'ten daha az tabii ki. Babasının bu 'alemden' olması, Sıla'yı da küçük yaşta pavyon kültürüyle tanıştırmış.
Öncelikle kanalın sahibi Burak, konuklarından "Gençlere bir tavsiye verir misiniz?" sorusuna cevap istiyor. Söz Kirli Dilek'in...
Sıla ise alemin zorluklarından bahsetti.
İlk konumuz tabii ki Hazar Ergüçlü'nün Dilber dansıydı!
Dilber dansına Kirli Dilek'in yorumu şöyle oldu 👇
Fakat Sıla'nın düşünceleri biraz farklıydı. Kendisi diziyi de daha önce izlemediğini söylüyor.
'Ya böyle bir oynayış şekli yok ya. Cidden yok... Eğilmek var, o şekilde oynamak var ama... (Dilber'i taklit ederek) Ben böyle bir şey görmedim ya. Yakışmamış. Cidden. Bizim Ankara'da asla yani direkt dalga meselesi olur.
İnci Taneleri dizisinde 'masaya çağrılma' sahnesi hakkında konuşuldu. Kirli Dilek 👇
'Bayanın bir masadan direkt müsaade alması, karşıdaki insana saygısını gösterir. Ya kardeştir ya aşktır. Karşıdaki masa ise güzel bir masadır, işlek bir masadır, kopartacak bir masadır. Bizim işimiz de maddiyat diye düşünüyorum. Masa ve iş disiplinine göre gerçekten ayıptır çünkü sen bana değer veriyorsun, sohbet etmeye gidiyorsun. Sen beni sayarken ben masadan müsaade alıyorsam seni bozmuş anlamına geliyorum. Aslında olmaması lazım. Ama çok değer verdiğim bir insansan ya da bir artist kendini biliyorsa müsaade isteyerek kalkabilir. Disiplinde edebi budur.'
Sıla Sultan 👇
'Beni hiçbir garson oturduğum masadan alamaz, öyle bir lüksü yok asla. Ben fırsat vermem. Bir saygı vardır ya adamlara karşı. Hele ki yanımdaki sevdiğim bir insansa... Benim de bir sevgilim vardı, o kişi gelince onun masasında biraz az içiyorum...'
Sıra geldi Yasak Elma'ya... Dizide pavyona polis baskınından bahsedilliyor. Burak'ın ilk sorusu "Bir müşteri, başka bir müşteriye sarkıntılık edebilir mi?" oldu.
'Genelde zaten %80 oluyor. Şimdi artık bu alemin içerisine gelen müşteriler, bu alemde çalışan bayanlara alıştığı için dışarıdan gelen bayan daha dikkat çekiyor.'
Sıla'nın başına benzer bir şey gelmiş.
'Pavyona girmeden önce ben müşteriyken başıma geldi. Benim babam mekancı... Oturuyoruz biz, babamı sevgilim zannettiler. 28-29 yaşlarında bir adam ben tuvalete giderken arkamdan geldi 'Yanınızdaki sevgiliniz yaşlı değil mi?' dedi. 'O benim babam.' dedim...'
Polis baskını hakkında ise Kirli Dilek "Oluyor evet... Bugün devletimize de teşekkür etmek istiyorum. Kendimizi daha güvende hissediyoruz." diye söze girdi.
'Benim dönemimde çok kadın cinayetleri, kaçırılan kadınlarımız, vurulan, intihar süsü verilen... Polis uygulaması oluyor. Küçük yaşta başlayan kızlar var mı kontrol ediyorlar. Artık aleme girenlerin %90'ı üniversite öğrencisi... Ben 16 yaşında başladım sene 96... Bizde şeydi ama çaresizlik vardı... Yokluğun dibinden gelmiştik. Bir çıkış yolu olarak gördük. Her kadının arkasında bir erkek vardı...'
Sıra Behzat Ç.'de... Biliyorsunuz bu dizi Ankara'da çekildi. Soru ise basit: Pavyon ortamını iyi yansıtmışlar mı?
'Çoğu müşteri de kendini bir iki kadehten sonra kabadayı zanneder kendini.'
Sıla Sultan 👇
'Pavyon baya iyi yansıtılmış. Sadece saz eksik. Eğer tanıyorsam müşteriyi kaldırırım masadan oynatırım. 'G*tünü çok yaydın kalk oynayalım' diyorum. Bir de lakabın varsa kalkarlar hemen çünkü isim yazılıyor...'
Ve geçtiğimiz aylarda viral olan 'Tarla Sattıran' videosu da Kirli Dilek ve Sıla Sultan'a izletildi.
Dilek: 'Yabancı uyruklu kardeşimiz yeni 1-2 senelik. Yabancı ülkeden gelme, çalışma sigortası olmadan kaçak çalıştırılan genç kızlarımızdan birisi...'
Burak: 'Tarla sattırır mı?'
Dilek 'Şimdi diyeceksiniz 'Yine mi sen konuşuyorsunuz? Alemin benden büyük ablası vardı Sarı Leyla abla... 55 yaşında bıraktı alemi. Tarla bir onun üstüne döndü bir benim üstüme döndü bir de evlendi şimdi Kara Ceylan'ın üstüne döndü. Tarlayı satıp patronla anlaşıyorlardı. Öyle her parası olan da alınmıyordu. Kabadayılar mafyalar gelirdi patrona 'Al bunu' derdi 5-6 ay hesap ödemeden eğlenirlerdi.'
Sıla ve bu ablamız aynı mekanda çalışıyormuş...
'Kaşıklarla oynaması dikkat çekiyor. Sen yabancısın, zili boş ver kaşığı, oynamayı nereden öğrendin?'
Sıra Ezel'den bir pavyon sahnesindeydi. Cengiz, başka bir masada oturan kadını para göstererek yanına çağırıyor.
'Bir kere bu imkansız. Burada bildiğin kurgu, sallamasyon. Orada adam dalarlar.'
Kirli Dilek 👇
'Burada bayanın işi tabii ki para. Eskiden bir sistem vardı tüm artistler yevmiye alıyor. Şimdi içtiğinin yarısı mekana kalıyor, sana bilezik takıyorlar. Para gösteren adam her zaman farklıdır. Dur bir bakayım oluyorsun. Gençlerimizi Allah korusun, özenmesinler. Benim mesleğim oldu ama büyük bedel ödedim. Mafyasıyla oturdum, iyisiyle oturdum, emniyetle oturdum, tehditle oturdum, kaçırıldım... Alemin en küçüğüydüm...'
Yalan Dünya'da Zerrin'in Açılay'ı pavyona alıştırdığı sahne vardı sırada.
'Benim 27 yıldır evet çevremde çok arkadaşım da oldu çalışan da oldu. Birinin kolundan tutup da pavyona başlatmadım. Allah da bana o günü nasip etmesin bu saatten sonra. Şu da var yeni nesiller 'Aa ben çok para kazandım' deyip zenginliği görüyor. 3 alıyorsan bunun günlüğü, kuaförü, taksisi... Şimdiki nesilde de arkadaşlarına vesile olup kandıran %80 bu alemde.'
Sıla gülerek izledi sahneyi. Özellikle de Açılay'ın pavyona giren erkeği kolundan tutup iltifatlat yağdırdığı sahneye...
'Sözler biraz abartı ama doğru. Hiçbir müşterime selam vermem. Biri uzun uzun bakarsa başka bir şeye çekiyorum dikkatimi. Birisi bana bakınca çok utanıyorum.'
Arka Sokaklar'da ise gelen yüklü hesaplar ve dolandırıcılıklar işlenmiş.
'Böyle senaryo değil gerçekler var. Dedim ya 'Her kadının arkasında bir erkek var' Kiminin kocası, kiminin sevgilisi... Sevmese bile sevgili yapıp pavyona başlatıyor. A Gazinosu'nda bir sevgili B Gazinosu'nda bir sevgili. Hepsinden para alıyor, zenginlik... Bunlar gerçek...'
Sıla "Ankara'da bir şişe kolaya 30 bin TL yazıldı" diyerek söze girdi. Dizide 85 bin TL geliyor hesap.
Sıla: 'Çok normal. Kendimiz işin içinde olduğumuz için çok normal. 85 bin hak getire... Ben sana söyle diyeyim 126 bin gördüm, bir gecede!'
Burak: 'Ayıptır sorması ne kadarı sana geliyor?'
Sıla: 'Ne kadar içtiysen. Geçen adam 85 bin ödedi ben 16 bin kazandım.'
Sıradaki sahnede ise Behzat Ç. dizisindeki 'konsomatrise evlilik teklifi' sahnesi vardı.
'Ben evlenme vaadiyle 3 ay birlikte yaşadım. Evlendim!'
Kirli Dilek'i geçmişe götürdü tabii bu sahne! Burak sordu: Dilek abla kaç kere evlilik teklifi aldın?
'Valla 27 yılda nereden baksan 500-1000 kere evlilik teklifi almışımdır. İnandırıcı gelmiyor. Gerçekten birini sevmeye korkuyorsun, cesaretin yok... Bir kişiden duymuyorsun, 300-500 kişiden duyuyorsun...'
Yorum Yazın
Videodan kesif bir ter ve şekerli parfüm kokusu geldi mide bulandıran. Pavyon sahibi babanın kızını konsomatris yapması ise gavatlığın kaçıncı boyutu bilmiyo... Devamını Gör
Bu dizi çok tuttu ya yakında bi kerane dizisi gelir mi?
güldürdün yaw, çok yaşa:))))))
Pavyon, görmezden gelinen kültürümüzmüş. 😁 Hey Allah'ım. Sen büyüksün.