Erdoğan, Elazığ Depreminin Birinci Yılı Nedeniyle Düzenlenen Anma Ve Deprem Konutları Anahtar Teslim Töreninde Konuştu: (1)
Erdoğan, Elazığ Depreminin Birinci Yılı Nedeniyle Düzenlenen Anma Ve Deprem Konutları Anahtar Teslim Töreninde Konuştu: (1)
ELAZIĞ (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ülkemizin yapı stokunun önemli bir bölümü depreme dayanıksız olarak inşa edilmiştir. Marmara depreminin ardından bu gerçek tüm çıplaklığıyla kendini göstermiştir.' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yazıkonak beldesinde Elazığ depreminin birinci yılı nedeniyle düzenlenen anma ve deprem konutları anahtar teslim törenine katıldı.
Konuşmasına tüm Elazığlıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konutların hak sahibi vatandaşlara hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, bir yıl önce Elazığ ve Malatya başta olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesi'ni etkileyen depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Deprem anından itibaren devlet olarak tüm imkanlarla vatandaşların yanında yer aldıklarını söyleyen Erdoğan, bir yandan enkaz altında kalan insanları kurtarmaya çalışırken diğer yandan da acil ihtiyaçları karşılayacak mekanizmaları süratle oluşturduklarını ifade etti.
Enkaz kaldırma faaliyetlerinin hemen ardından da evleri yıkılan vatandaşlara yeni konutlar inşa etmek için kolları sıvadıklarını hatırlatan Erdoğan, 'Elazığ'da depremin ardından 77 bin bina incelendi ve toplam 4 bin 764 binanın yıkımı gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmeler sonunda Elazığ'da 20 bin ve Malatya'da 6 bin olmak üzere toplam 26 bin yeni konutun inşasına karar verdik.' diye konuştu.
- 'Yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz'
Elazığ'daki inşaat çalışmalarına depremden en çok zarar gören Yazıkonak ve Akçakiraz beldeleri ile Sürsürü, Bizmişen, Aksaray, Karşıyaka, Abdullahpaşa ve Gümüşkavak mahallelerinden başladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
'Depremden sonraki 6 ayda 2 bin 517 konutu bu mahallelerde hak sahiplerine teslim ettik. Halen 136 derslikli 8 okulun inşaatı sürüyor. Malatya'da da 100'ü köy evi olmak üzere 1195 konutu vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Bugün Elazığ'da 5 bin 500 konutu daha teslim ederek toplamda 8 bin ailemizi yeni evlerine kavuşturmuş oluyoruz. Özellikle köylerimiz için tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak çok özel projeleri hayata geçirdik. Kalan 12 bin konutu da yeşil alanları, yürüyüş ve bisiklet yolları, camileri, okulları, spor sahalarıyla hep birlikte yaza kadar tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Böylece 5 milyar lirayı aşan bir yatırımla Elazığ'da yaklaşık 100 bin insanımız için modern, güvenli ve her türlü sosyal donatıya sahip yepyeni bir şehir inşa etmiş oluyoruz. Hamdolsun Türkiye artık bu kadar kısa sürede bu kadar çok sayıda konutu, üstelik de en kaliteli şekilde inşa ederek yaraları hızla saracak, mağduriyetlerini giderecek bir kapasiteye ulaşmıştır.'
- 'Afetlerin zararlarını en aza indirecek tedbirleri alabiliriz'
Afetlerin önüne geçmenin insan iradesini aşan hususlar olduğunu belirten Erdoğan, 'Kadim çağlardan beri dünyanın en önemli deprem kuşaklarının üzerinde yer alan bir ülkede yaşıyoruz. Aynı şekilde ülkemizin özellikle Karadeniz tarafı coğrafi yapısı sebebiyle sel ve heyelan felaketlerinin sıkça görüldüğü yerlerin başında geliyor. Tarih boyunca hep olduğu gibi bugün de sık sık depremlerle, sellerle karşılaşıyoruz. Bu afetlerin belki önüne geçemeyiz ama yol açacağı zararları en aza indirecek tedbirleri alabiliriz.' diye konuştu.
İmar planlamasından mimariye ve malzeme kalitesine kadar tavizsiz uyguladığı yüksek standartlar sayesinde afetlerin etkilerini en aza indiren pek çok ülke bulunduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
'Türkiye özellikle Cumhuriyet dönemindeki plansızlıkların, ihmallerin, rant hırsının neticesi olarak afetlere karşı güvenli bir altyapı kuramamıştır. Tek katlı veya çok katlı ama hepsi de düşük standartlı binalar şehirlerimizi zehirli bir sarmaşık gibi istila etmiştir. Köylerimizde insanlarımızın hiçbir destek almadan kendi imkanlarıyla yaptıkları evler de afetlere karşı gereken donanıma sahip değildir. Netice itibarıyla ülkemizin yapı stokunun önemli bir bölümü depreme dayanıksız olarak inşa edilmiştir. Marmara depreminin ardından bu gerçek tüm çıplaklığıyla kendini göstermiştir. Bu depremin ardından yapılan hukuki düzenlemelerin fiili uygulama haline dönüşmesi de kolay olmamıştır.'
Erdoğan, sık sık ciddi can ve mal kayıplarına yol açan yeni depremlerin yaşandığını hatırlatarak, Elazığ, Malatya, İzmir, Van, Ağrı, Erzurum ve Bingöl depremlerini unutmadıklarını söyledi.
- 'Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz'
Bilim insanlarının Türkiye'nin üzerinde bulunduğu fay hatlarındaki hareketleri inceleyerek yeni ve daha büyük depremlere hazırlıklı olunması hususunda sık sık ikazlarda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, 'Tabi bu hazırlığın bir boyutunu yeni yapılan binaların kontrolü, diğer boyutunu ise mevcut yapı stokunun dönüştürülmesi oluşturuyor. Milyonlarca yapının dönüşümünün böyle kolay olmadığını sanıyorum vicdan ve izan sahibi herkes kabul edecektir. Karşımızda her şeyi bir kenara bırakıp Türkiye'nin tüm mali gücünü bu alana sarf etsek bile yıllarca bitmeyecek bir iş yükü bulunuyor. Elbette işin büyüklüğü bizi harekete geçmekten alıkoymadı. Belirlediğimiz öncelikler çerçevesinde var gücümüzle çalışıyoruz.' diye konuştu.
Hükümete geldikten sonra Toplu Konut İdaresi vasıtasıyla öncülüğünü yaptıkları depreme dayanıklı yapı inşasında çok büyük mesafe katettiklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Türkiye sadece TOKİ vasıtasıyla 1 milyona yakın depreme dayanıklı, kaliteli, işlevsel konuta ve kamu binasına kavuşmuştur. Özel sektör de her kesimden vatandaşımıza ve uluslararası yatırımcılara hitap eden yapı inşasına yönelerek bu sürece destek vermiştir. Kentsel dönüşüm çalışmalarına öncülük ederek yapı stokumuzu güvenli hale getirmenin gayreti içindeyiz. Ülke genelinde 59 ilimizdeki 268 riskli alanda ve 67 ilimizdeki yeni yerleşim alanında faaliyetlerimiz sürüyor.'
(Sürecek)
Yorum Yazın