Görüş Bildir
Haberler
İmamoğlu'ndan Terör Soruşturması Açıklaması: 'Gök Kubbeyi Başınıza Yıkarız'

İmamoğlu'ndan Terör Soruşturması Açıklaması: 'Gök Kubbeyi Başınıza Yıkarız'

Abdullah Demir
28.12.2022 - 10:20 Son Güncelleme: 28.12.2022 - 12:20

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'deki terör soruşturması ile ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 'Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin!' ifadeleri ile yüklendi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

"Bakanlığın zaten zayıf, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karasının"

'Bakanlığın zaten zayıf, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karasının' diyerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu eleştiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Bakan, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespit yapmış ama 8 ay boyunca işten çıkarma yapmamıştır. Burada Sayın Bakan, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir? Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AK Parti'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu. ' dedi.

"Sen aklı da kalbi de kötülüğe çalışan bir zatsın"

"Burada Sayın Bakan, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir?"

Bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBB’ye, 86 bin çalışanımıza, ailelerine ve bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır.

9 Aralık 2021 günü TBMM’de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana bakılan kapılan sayı ve örgüt listesi vererek İBB’de 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir.

Bakan 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde de bulunmamıştır.

Biz görevimizin gereği, girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığı’na hem de İstanbul Valiliği’ne resmi yazı göndererek isimleri bize verin, yasal işlem başlatalım dedik.

Aldığımız yanıt siz bizim muhattabımız değilsiniz oldu. Buradaki önemli bir husus dikkatinizden kaçsın istemem. Bakanın İBB’de teröristler olduğunu iddia etti 9 Aralık 2021 gününden 31 Temmuz 2022 tarihine kadar her nedense kullanmadığı bir yetki var. Nedir bu yetki? OHAL kapsamında çıkarılan kararnamede belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022’ye kadar İçişleri Bakanı’na veriyor.

Bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespit yapmış ama 8 ay boyunca işten çıkarma yapmamıştır.

Burada Sayın Bakan, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir? Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. İBB, talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü. Tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı.

"Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi"

Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim, bir başka baş müfettiş vardı. Heyet, bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AK Parti'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

"CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AK Parti'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster"

'Beni aklından hiç çıkaramıyor. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir. Görüyorsunuz, ahmak davasında bu davadan ceza çıkmaz diyen hakim, tabi hakim ilkesine rağmen başka bir kente sürülüyor biliyorsunuz. Terör soruşturmasında da müfettiş grubun lideri merkeze çekiliyor. Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun... Bu insanlar ortadan teker teker yok ediliyor. Geçtiğimiz yılki iddiaların ardından Bakan Bey, 26 Kasım'da medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor.

Kendini akıllı sanan bakanın, AK Parti'li belediyelerle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Sen terör örgütü suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. İstanbul, Mersin, Seyhan ve Ataşehir gibi, üstelik yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması açamayacağı bir dönemle ilgili soruşturma açıyorsun. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AK Parti'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster. Bir de çıkmış, grafikler göstererek 'Ben adil biriyim' demeye çalışıyor. Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri ne yazık ki senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin.

Geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış bin 668’e çıkartmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada olduğumuz için dosyalarda göreceğiniz üzere bu bin 668 kişiyle ilgili de bilgi sorduk ve ne yazık ki cevap alamadık'

"Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız"

“İçişleri Bakanı 23 Aralık Cuma günü attığı son tweeti inceleyin. Bu tweet ile belediye ve terör arasındaki iltisakı sözüm ona tekrar iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.

Bakan ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar’ diyorlar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan Bey’in bilerek istismar ettiği şu: Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir. Biz İBB olarak İstanbul Valiliği'ne Kasım 2019'da bünyemize alacağımız bir memurumuz için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019 tarihinde AYM kararına göre 'bu evrakı isteyemezsiniz' demiş. Yazıyı bize iade etmiş.

Buradan Bakan'a söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Peki yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık, toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep ettik. Eski İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizi de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu talebimizin 9 bin 617'sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş”

"Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?"

'Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikaya'nın sorumluğu olduğu dönemde. 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYM'nin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? 'İşe alınacak personelin adli sicil kaydı...' Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı 'e-devletten alınırken kamu seçeneği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar'.

Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeneğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?

Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda değerlendirilerek işlem yapıldı.

Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi.

46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi'

"Sayın Bakan pandoranın kutusunu açtı. Şimdi arkadaşlarım 2019 öncesini de inceliyor"

'Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017'de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018'de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantısı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır.

Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019'da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın FETÖ iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir?

Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Bakan Bey, kendi arkadaşlarını da yaktın haberin olsun'

İçeriğin Devamı Aşağıda

"Çataklı'yı 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yapmış oluyorsunuz?"

'Bakanın belediyemizle ilgili bir diğer iddiası terör örgütlerine katılanların ailelerine iş verdiğimiz iddiası. Böylece onlara sahip çıkıyoruz diye bir tarif yapmış. Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını niçin yapar?

Sayın Bakan tekrar anlatalım. Bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karası da belediyecilikle yakından uzaktan alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir, terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne böyle bir yetkisi ne böyle bir kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumlardır.

Bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Bakan Bey terör örgütlerinin yakınlarına jest yaptığımızı iddia ediyor. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularına bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari.

6 yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz. Çataklı'yı 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yapmış oluyorsunuz? Çataklı'nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir? 2020 yılında bizzat ağzınızdan bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız iki kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı.

Devletin güvenliği emanet edilen kişi burnunun ucundakileri göremiyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır?'

"Sayın Cumhurbaşkanı ya kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna yüzünüzü kızartmayacak birini atayacaksınız"

'Bu kişiyi göreve getiren Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Konuşmam boyunca anlattığım görev ihmalleri zincirinin sorumlusu da odur. Sayın Cumhurbaşkanı ya kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğuna yüzünüzü kızartmayacak birini atayacaksınız. Sayın Soylu olmamıştır, olamamıştır. Olmamıştır bu adam, net. Siyasi körlüğe gerek yok. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez hem AK Parti'yi hem iktidarı rezil etmiştir. Üstelik bizim bildiklerimizin sizin bildiklerinizin yanında esamesi okunmaz.

Bir bakanın karanlıklar içindeki ruh hali ne İBB’nin ne valilerimizi, ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi bu yola feda etmeyelim. Her önümüze gelene terörist ve vatan haini diyemeyiz. Güvenlik ne kadar önemliyse hukuk ve adalet de o kadar önemlidir.

Devletimizin terörle mücadelesinde nefer olmaya devam edeceğiz. Tıpkı hak, hukuk ve adaletin yanında durmaya devam edeceğimiz gibi. Bu bir hukuk davası değil, siyasi davadır. Bu bir kişisel dava değil, ulusal davadır. Bu bir mağduriyet davası değil, haysiyet davasıdır. Kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse bu milletten teslim olmamızı beklemesin. Bizler kolay kolay hakkını yedirecek insanlar değiliz. Kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da yedirmeyiz. Mücadeleden vazgeçmemiz mümkün değildir'

Soru: Kayyum atama ihtimali var mıdır?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
113
47
11
6
3
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ckkenon

İşe alımlarda ilgili bakanlıktan alınan Adli Sicil Kaydında herhangi bir sorun olmaması durumunda İBB kendi Adalet kurumunu oluşturup personellerin suç kayıt... Devamını Gör

Dede Aydin

gerekli olan açıklamayı yapmış tebrikler başkan sen bildiğini değil adil olanı yaptin

hakan balta

öyle kolay kolay yem olmayacağını gösterdi adam. vay