''Daha önce Türkiye’yi terörle terbiye etmeye çalıştılar. 40 seneden beri Türkiye’ye terör belasına bulaştırdılar, 300 milyar dolarımız gitti. 30 bin tane insanımız hayatını kaybetti. Terörden sonra şimdi ise dolar terörü yani ekonomik terör başladı. Gezi Parkı olayları olmadan önce Türkiye’de faizler yüzde 4.5 seviyesine kadar düşmüştü, enflasyon yüzde 7’lere gelmişti. Türkiye’nin ilerlemesini isteyen güçler otomatik olarak bize bunu empoze ettiler. Türkiye çok sağlam bir ülke, borçluluk oranı son derece düşük, bankalar son derece sağlam. Bu yüzden bütün darbelere karşı direndi. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ekonomik yaptırım kararlarına rağmen Türkiye’de bir ekonomik kriz yaşanmadı, bu çok önemli bir gelişme. Kriz demek; üretimin durması, insanların sokaklara dökülmesi ve iflasların başlaması demek.
Türkiye doğru yolda ilerlemeye başladı. Bugüne kadar uluslararası bankalar, fonlar ve yatırım bankaları Merkez Bankası’nı etkiledi. Merkez Bankası’nın aslında piyasaların önünde olması lazım. O, ne derse herkes onun peşinden gelmesi lazım. Bugüne kadar öyle olmuyordu. Uluslararası fonlar bir açıklama yapıyor, Merkez Bankası ona göre karar alıyor. Böyle birşey olmaz. Niye bize karışıyor? Karıştırmamak lazım. Kendinizi geri planda tutarsanız, karşı taraf baskılı olur. O zaman Merkez Bankası geride kaldığı için onların dediği oluyordu. IMF’nin gelmesiyle beraber Türkiye’yi ithalata dayılı bir büyümeye soktular. O zamanda Türkiye gerçekten sıkıntılı bir döneme girdi. İthalat dayalı büyüme şu demek: Faiz yüksek, kurlar düşük. Kurlar düşük olduğu zaman Türkiye ithal cenneti oluyor. Ama cari açığımız artıyor, cari açık artınca da en ufak olumsuzluk halinde kurlar yükseliyor. Kurlar yükseldiği zaman Merkez Bankası faiz arttırma dışında başka türlü kurları düşüremeyeceğinin beklentisi içine giriyordu. Artık bu beklenti bugün değişti.Batırel, daha önce doları olanın servetinin mum gibi eriyeceğini açıklamıştı. Batırel, konuyla ilgili olarak, ''Mum gibi eridi, bunu göstergelere bakarak söyledim. Türkiye’nin bugünkü durumu ile doların 18,75’e çıktığı günkü durumu aynı. Ekonomik göstergeler son derece sağlam. Reel Sektör Güven Endeksi 106 seviyesinde. Kapasite Kullanım Oranı 78,7’ye yükselmiş vaziyette. Ekim ayında cari açık 3,1 milyar dolar fazla vermiş. Hazine kasım ayında 30,2 milyar lira fazla vermiş. Bütçe 11 ayda 42 milyar lira açık vermiş, daha önce 245 milyar liralık açık ön görülmüştü. Bütçe son derece sağlam. Merkez Bankası’nın rezervleri 125 milyar dolara ulaşmış, bankalarda şirketlerin 90 milyar doları var. Ülke böyle bir durumdayken TL neden değer kaybetsin? Tamamen balon ve spekülatif hareketler. Bende bu yüzden balon sönecek dedim, benle alay ettiler, paraşütsüz düşecek dedim yine alay ettiler. Sonunda haklı çıktı dediler. Ben doların değer kaybetmesinden değil, TL’nin değer kazanmasından son derece mutluyum'' şeklinde konuştu.
Yorum Yazın
Pijamasıyla röportaj verdiğine göre az önce arkadaki cam açık kalmış olabilir.
Evin dizaynına bakıyoruzz.. evet beyin terk
Dolar 10 lira iken 1 hafta sonrası için bile akıllı bir tahmin yapamayıp "ne yani dolar 13 lira mı olacak" diyen bir zurnanin on görü diye ortaya attığı hüku... Devamını Gör