onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Mehmet Akif Ersoy Kimdir, Ne Zaman, Kaç Yılında Öldü? İstiklal Marşı Ne Zaman Yazıldı, Kabul Edildi?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Mehmet Akif Ersoy Kimdir, Ne Zaman, Kaç Yılında Öldü? İstiklal Marşı Ne Zaman Yazıldı, Kabul Edildi?

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi İstiklal Marşı'nı yazan Mehmet Akif Ersoy, 85. Ölüm yıl dönümünde anılıyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında '2018 Yılı Vefa Ödülü'ne layık görülen Mehmet Akif Ersoy, ‘vatan şairi’ ve ‘milli şair’ olarak da Türk insanının kalbindeki yerini koruyor. Mehmet Akif Ersoy'un ölüm yıl dönümü dolayısıyla hayatı ile ilgili detaylar merak edilerek Mehmet Akif Ersoy ne zaman, kaç yılında öldü ve İstiklal Marşı ne zaman yazıldı, kabul edildi? Şeklindeki sorular üzerinden araştırmalar yoğun şekilde sürdürülmeye devam ediliyor. Peki, Mehmet Akif Ersoy kimdir, ne zaman, kaç yılında öldü? İstiklal Marşı ne zaman yazıldı ve kabul edildi? İşte tüm bu soruların cevabını haberimizde sizler için derledik...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bugün Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 85. yıl dönümü! Mehmet Akif Ersoy'un vefatının yıl dönümü nedeni ile hayatı ile ilgili detaylar merak ediliyor. Peki, Mehmet Akif Ersoy kimdir, ne zaman, kaç yılında öldü?  İstiklal Marşı ne zaman yazıldı, kabul edildi?

Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nın güftekarı, şair ve yazar.

Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873'te İstanbul'da doğdu. Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Devleti'ne bağlı Arnavutluk'un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü'nden İstanbul'a gelmiş, annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı Mehmet Efendi'nin kızı olarak Samsun'da doğmuştu. Mehmet Tahir Efendi, ona ebced hesabıyla doğduğu yıl olan 1290'a karşılık gelen Rağıf ismini vermişse de çevresi tarafından Akif olarak çağırıldı. Akif dışında bir de Nuriye adında bir kızları bulunuyordu.

Mehmet Akif, İstanbul'da Fatih'in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi'nde doğdu. Çocukluğu Osmanlı Devleti'nin 'hasta adam' olarak nitelendirildiği döneme denk geldi. 1878 yılında, Akif 4 yaşındayken Fatih'de Emir Buhari Mahalle Mektebi'ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi'ne geçti. Aynı yıl babası ona Arapça dersleri vermeye başladı.

Babasının yazın Emin Paşa'nın çocuklarına ders vermesi sebebiyle Emin Paşa'nın çocukları ile arkadaşlık kurdu. Mehmet Akif, 1882 yılında ilköğretimini tamamlayarak Fatih Merkez Rüştiyesi'ne başladı. Ayrıca Fatih Camii'nde Esad Dede'nin İran Edebiyatı derslerine katılıyordu. Lise eğitiminde Mülkiye'nin İdadi bölümünde başladıktan sonra yüksek kısmına geçti. Kısa bir süre sonra evlerinin yanması ve babasının vefatı sebebiyle okula devam edemeyip sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi'ne geçti. Şiirle ilgisi bu dönemde başlayan Mehmet Akif, ilk şiirlerini bu dönemde yazmaya başladı.

22 Aralık 1893 tarihinde birincilik ile mezun olmasından sonra Orman ve Ma'adin ve Ziraat Nezare'Baytar Müfettiş Muavini olarak tayin edildi. 1895 yılında ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli 'Kur'an'a Hitab', Servet-i Fünun Gazetesi'nde yayınlandı. 4 yıl boyunca Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da görev yaptı. Bu seyahatler Mehmet Akif'in düşünce ve yazın hayatını çok etkildi.

1 Eylül 1898'de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey'in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi'nde ve Resimli Gazete'de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca'dan yaptığı çevirilen yayınlandı. 1906 yılında Halkalı Ziraat Mektebi'ne Kitabet-i Resmiye Muallimi ve 1907'de Çiftlik Makinist Okulu'na Türkçe öğretmeni olarak atandı. Ardından bir yıl sonra II. Meşrutiyet'in ilan edildiği dönem İstanbul'da Umur-i Baytariye Dairesi Müdür Muavinliği'ne getirildi. 1908-1910 yılları arasında 'Sırat'ı Müstakim' dergisinde yazdığı dönem en ünlü şiirleri 'Küfe' ve 'Seyfi Baba' yayınlandı.

Kısa bir süre sonra Darülfünun Edebiyat-ı Umumiye müderrisliğine tayin edilen Mehmet Akif, uzun süre bu kadroda kaldı. 1913'te İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. I. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya'daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin'e gönderildi. Ardından Arabistan ve Lübnan'a gitmiş ve burada batı-doğu ayrımına şahit oldu. İstanbul'a döndükten sonra Darül-Hikmet-i İslamiye'nin başkatipliğine atandı. Miili Mütareke döneminde kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir'de yaptığı konuşmadan dolayı İstanbul'daki görevinden alındı. Ankara Hükümeti'nin kurulmasından sonra Burdur Milletvekili olarak meclise girdi.

O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin desteği ile İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 18 Mart 1921'de kabul edilen şiir, 1924 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek 'Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Marşı' olarak ilan edildi. Mehmet Akif Ersoy yarışmadan kazandığı 500 lirayı kabul etmeyerek Türk Ordusu'na armağan etti.

Sakarya Zaferi'nden sonra İstanbul'a geldi ancak İslami uyanışçı düşünürlerden olan Mehmet Akif Ersoy, Cumhuriyet'in laik düzeninin oturması sebebiyle Mısır'a gitti. 1936 yılına kadar Mısır'da Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Siroz'a yakalanması üzerine 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya gitti. Hastalığının ilerlemesi üzerine ülkesine döndü ve 27 Aralık 1936'da İstanbul'da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği'nde bulunmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy'un en önemli eseri olan 'Safahat', 7 kitabtan oluşmaktadır. 1911 yılında yazdığı birinci bölümde osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini; 1912 yılında yazdığı 'Süleymaniye Kürsüsünde' adlı ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarını işlemiştir. 1913'de Safahat'ın üçüncü bölümü olan 'Halkın Sesleri'ni ve 1914 yılında dördüncü bölüm 'Fatih Kürsüsünde'yi yazdı. Ardından 1917 tarihli 'Hatıralar' ve I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli 'Asım'ı yazdı. Son ve 7. bölüm olan 'Gölgeler'i 1933 yılında yazdı. Şiirlerinin toplu olarak yer aldığı 7 kitaplık eserine 'İstiklal Marşı'nı koymayarak bu eserini Türk Milleti'ne armağan etmişti.

Başlangıcı 1911 olan 'Safahat', 1933 yılında tamamlandı. Özmer Ziya Doğrul, Mehmet Akif Ersoy'un kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek eseri, 1943 yılında tekrar yayımladı. Ardından 1987 yılında M. Ertuğrul Düzdağ, eseri önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını yaptı. 'Kur'an'dan Ayet ve Hadisler' ve 'Mehmet Akif Ersoy'un Makaleleri' adlı çalışmaları da ölümünden sonra yayımlanmıştır.

İstiklal Marşı Ne Zaman Yazıldı, Kabul Edildi?

İstiklal Marşı Ne Zaman Yazıldı, Kabul Edildi?

Güftesi, Anadolu'da Millî Mücadele'nin devam ettiği sırada Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınmış şiirdir. Şairin Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirir.

Şiir, 12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir. Orkestrasyonu Edgar Manas tarafından yapılmıştır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Mehmet Akif Ersoy Eserleri

Mehmet Akif Ersoy Eserleri

Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri, sekiz kitaptan oluşmuştur. Şair, İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: 'Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm.'

Kitap: Safahat (1911) - Kırk dört manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir.

Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) - Süleymaniye Camii'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim'in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder.

Kitap: Hakkın Sesleri (1913) - Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir.

Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) - Fatih Camii'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder.

Kitap: Hatıralar (1917) - Âkif'in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah'a yakarışını içerir.

Kitap: Asım (1924) - Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir.

Kitap: Gölgeler (1933) - 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Her biri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır.

Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) - Yedi safahatını bir araya getirir.

Mehmet Âkif Ersoy'un ölümünün 75. ve İstiklâl Marşı'nın kabulünün 90. yılı olması nedeniyle 2011 yılı T.C. Başbakanlığı tarafından 'Mehmet Akif Ersoy Yılı' olarak ilan edilmiştir. Yıl boyunca yapılacak çalışmaların sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmiştir.

Mehmet Akif Ersoy Şiirleri

Mehmet Akif Ersoy Şiirleri
  • İstiklâl Marşı

  • Zulmü Alkışlayamam

  • Yeis Yok

  • Ye's

  • Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı

  • Ümidin Her Zaman Haib

  • Uyan

  • Tükürün

  • Tek Hakikat

  • Tebrik

  • Şehidler Abidesi İçin

  • Şark

  • Süleymaniye Kürsüsünden

  • Sultan Yalısı

  • Sırtlan

  • Safahat İçin

  • Ressam Haklı

  • Resim İçin

  • Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi

  • Ordunun Duası

  • Olmaz ya... Tabii...

  • Oğlum, Bu Temenni Neye Benzer, Bana Bak

  • Nevruz'a

  • Nerdesin

  • Necid Çöllerinde

  • Meyhane

  • Leyla

  • Kosova

  • Kıssadan Hisse

  • Müslümanlık Nerde

  • İki Üç Balta Ayırmaz Bizi Mazimizden

  • Hüsran

  • Haya Sıyrılmış İnmiş

  • Haya Öğren

  • Hasta

  • Gitme Ey Yolcu

  • Fatih Kürsüsünde seçmeler

  • Fatih Camii

  • Ey Yolcu, Uyan!

  • Ey Adem Oğlu

  • Eser

  • Edirne

  • İsmi olmayan şiirler 1

  • İsmi olmayan şiirler 2

  • İsmi olmayan şiirler 3

  • İsmi olmayan şiirler 4

  • İsmi olmayan şiirler 5

  • İsmi olmayan şiirler 6

Mehmet Akif Ersoy Sözleri

Mehmet Akif Ersoy Sözleri
  • Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.

  • Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükût yürekli olana.

  • Medeniyet dediğin açmaksa bedeninin her yerini… Desene hayvanlar senden daha medeni.

  • Aslını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!

  • Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.

  • Cehennem de olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönmek bilmez yürürüz.

  • Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi. Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi…

  • Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.

Bu Haber de İlginizi Çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
5
3
3
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın