Kılıçdaroğlu'ndan Davutoğlu'na: ‘İki Bakanı Görevden Al, Kendini Kanıtla’
Başbakan Davutoğlu'nu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güdümünde hareket etmekle eleştiren ve iradesini kullanması gerektiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Davutoğlu’nun iradesini kullanması lazım. Bakın son olayda bile Cumhurbaşkanı’na sorup, istişareden sonra hareket ettiğini söyledi. Yani benim iradem yok, bu o anlama gelir. İki bakanı da derhal görevden al. Kendini bir kanıtla ya. Ben bu ülkenin başbakanıyım de' dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara’daki terör saldırısından sonra çıktığı Gaziantep ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Ankara Emniyeti'ndeki görevden uzaklaştırılmalar: 'Yeterli değil'
Yeterli değil. Siyasi sorumlunun istifa etmesi lazım. Demokrasilerden vazgeçtim, Suudi Arabistan’da bile böyledir. Hac izdihamında ilgili bakanı Kral görevden aldı. Letonya’da AVM çatısı çöktü diye bakanlar istifa etti. Bu bakanların da ayrılması lazım. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı. ‘İzin verirseniz biz görevden ayrılalım’ deme nezaketini göstermeleri lazım. Sayın Davutoğlu’na söyledim, ‘kendileri ayrılmıyorlarsa siz azledin, böylece gelen kişiler önlem almazsam sonum olur diye düşünebilirler.’
'Her katliamdan sonra herkes yerinde duruyor'
Her katliamdan sonra herkes yerinde duruyor. Efendim her olayda istifa mı ettirilecek? Her olayda değil ama bu olayda etmeleri gerekiyor. Davutoğlu’nun açtığı soruşturma tamamen bürokrata yönelik bir soruşturma. Bakana bağlı biri bakanı denetleyemez. Davutoğlu işin farkında bile değil.
'97 kişi niye öldü? Zafiyet nasıl olmaz?'
Ben bunu telaffuz ettikten sonra Cumhurbaşkanı DDK’yı çalıştırıyor. Araştıracaklar da ne olacak? 97 kişi hayatını kaybetmiş, bakan diyor ki güvenlik zafiyeti yoktur. 97 kişi niye öldü? Zafiyet nasıl olmaz? Canlı bombayı yakalarsınız, o zaman güvenlik zafiyeti olmaz. Hiçbir önlemin alınmadığı gayet açık. Bu açıdan İçişleri Bakanı ve gülümseyen Adalet Bakanı’nın istifa etmeleri gerekiyor.
'Sorumluluk Davutoğlu'nun omuzlarında'
(İki bombacının canlı bombacılar listesinde olduklarının açığa çıkması üzerine) Daha vahim. Artık bundan sonra istifa dışında hiçbir seçenekleri, gerekçeleri yok. Liste elinizde, adamlar belli. Ankara Emniyet müdürlüğüne 500 metre mesafeye kadar geliyorlar, bombaları bellerine bağlıyorlar ondan sonra bu felakete ortam hazırlıyorlar. 97 vatandaşımızı öldürüyorlar. Bildikleri halde önlem almadıkları halde, bunların nereden geldikleri belli. Bana birisi anlattı, Suriye sınırında o köyde bir araya gelmişler karar vermişler bu ikisi bombayı bağlasın diye.. Yani nereye geldikleri Ankara’ya nasıl geldiklerini izleyemiyorlarsa Davutoğlu’nun istifa etmeyeni derhal azletmesi lazım. Aksi halde bu sorumluk Davutoğlu’nun omuzlarında...
'Müfettişler neyi soruşturacak?'
Müfettişler neyi soruşturacak, yıllarını denetime ayırmış biri olarak söylüyorum. Emniyetin yapacağı soruşturma, canlı bombalar kimlerdir, bağlantıları nelerdir? Kusur var mı yok mu? Kusur var zaten. Bu insanların garda toplanacaklarını emniyet, kaymakam, vali, bakan biliyor, başbakan da biliyor, hepsi biliyor. Gelenler polis videosuna alınıyor. Zaten valiye dilekçe vermişler.
Sedat Peker'in 'oluk oluk kan akacak' sözlerine soruşturma açılması
Savcı görevini yapmadı. Eğer benim uyarım ya da gündeme getirmem üzerine soruşturma açtıysa benim o savcıyla ilgili düşüncem değişmedi. O savcı gerçek anlamda bir Cumhuriyet savcısı değil. Aslında valinin bilgisi dahilinde yapılan bir miting. İzin alıyorsunuz. Valilerin AKP’den habersiz böyle bir izin vereceğini hiç düşünmüyorum. AKP olunca vali de kaymakam da izin verir. Hükümetin de haberi ve bilgisi vardı.”
'Açıkça Cumhurbaşkanı’na destek veriyor. Cumhurbaşkanı da sessizliğini koruyarak buna destek veriyor'
Şunu söyledim Sayın Davutoğlu’na, ‘Bir mafya babası kalkar da bu ülkede miting yaparsa siz nasıl bu ülke bir hukuk devletidir diyebilirsiniz.’ Üstelik ‘oluk oluk kan akacak’ diyor. Ve savcı harekete geçmiyor. Şimdi herkes ondan kaçmaya başladı ‘nasıl sıyrılabiliriz’ diye ama sıyrılamazlar. Açıkça Cumhurbaşkanı’na destek veriyor. Cumhurbaşkanı da sessizliğini koruyarak buna destek veriyor. Sukut ikrardan gelir. Sayın Başbakan bunları not aldı.
''Kendini bir kanıtla, ben bu ülkenin başbakanıyım de'
Davutoğlu’nun iradesini kullanması lazım. Bakın son olayda bile Cumhurbaşkanı’na sorup, istişareden sonra hareket ettiğini söyledi. Yani benim iradem yok, bu o anlama gelir. Sen Başbakan’sın, biraz ondan kurtul daha bağımsız hareket et. İki bakanı da derhal görevden al. Kendini bir kanıtla ya. Ben bu ülkenin başbakanıyım de. Ben bunu söylüyorum. Türkiye’de anayasal zemini oturtmak istiyorum. Sorumlu olan Başbakan, Cumhurbaşkanı’nın sorumluluğu yok ki.
'Bu saldırı cumhuriyete karşı, bu ülkenin masum çocuklarına karşı yapıldı'
(Başbakan’ın saldırının AK Parti’nin tek başına iktidar olmasına karşı yapıldığını söylemesi konusunda) Önleseydi, bu kadar basit. Kendisi Başbakan. Madem onlara yönelik yapılıyor, niye önlemedi? Hem sorumluluk almayacaksınız, hem sorumluluğu başka kesimlere yükleyeceksiniz. Klasik AKP tutumu. Başbakan asla samimi değil. Neden IŞİD için ‘yaramaz çocuk’ ifadesini kullandı? Reyhanlı, Suruç, Niğde’yi unuttu mu? Şimdi uyuyan hücrelerinden söz ediyor. Bunların internet siteleri var, toplantılar yapıyorlar, yayın organları var. Elimizde liste var diyor. Bir de mizah konusu olan açıklamalar var; ‘Eylem yapmadıkça tutuklayamıyoruz.’ Makul şüpheye göre gözaltına alıyorsun. Bunların hiçbiri görmüyorsun, niçin işinize gelmiyor? Bu saldırı size karşı değil, cumhuriyete karşı, bu ülkenin masum çocuklarına karşı yapıldı. Türkiye’de kaos isteyen ve geren siyasete destek için, biraz daha bu ülkeyi germek için yapıldı. Sakın kininizi unutmayın diye bu ülkenin çocuklarına mesaj veren kim?
Konya'daki milli maçta Ankara'daki saygı duruşunun ıslıklanması: 'Davutoğlu ne diyecek merak ediyorum'
Ayrışan Türkiye’nin fotoğrafı. Ayrışmayı 13 yılda aşama aşama AKP hayata geçirdi. Tribünlerde bu sloganları atanlar da protestoları yapanlar da AKP’nin mensupları. Davutoğlu karanfil bırakıyor ama onlar bir saygı duruşunda bile bulunmak istemiyorlar. Davutoğlu ne diyecek merak ediyorum. Onları eleştirecek mi, onlar kendi ülkesini sevmeyen insanlardır diyebilecek mi. Toplumu bu kadar ayrıştıranlar bizden değildir diyebilecek mi? Bunları derse o zaman Davutoğlu siyasette gerçekten farklı bir üslup getirmek istiyor derim.
Serpil Çevikcan, Milliyet - Deniz Zeyrek, Hürriyet
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!