Görüş Bildir
Haberler
‘Milli İstihbarat Teşkilatı İktidar Partisinin Arka Bahçesi Olamaz’

‘Milli İstihbarat Teşkilatı İktidar Partisinin Arka Bahçesi Olamaz’

ATKN
10.03.2015 - 14:05 Son Güncelleme: 10.03.2015 - 14:46
İçeriğin Devamı Aşağıda

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, 'Birisi telefon ediyor MİT müsteşarına, ayrıl seni vekil yapacağım diyor. İstifa ediyor eğilim yoklamasına gidiyor. Ardından baskı kuruluyor ve ben görevime döneceğim diyor. Orası senin babanın çiftliği mi? MİT milli olmak zorundadır. Milli İstihbarat Teşkilatı iktidar partisinin arka bahçesi olamaz. O nedenle Hakan Fidan'ın geriye dönüşü doğru değildir. Herkes bunu böyle bilsin.' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

Dünya kadınlar gününde bir sendikacı Aksaray'daki şahsı davet etmiş orada konuşma yapıyor. Sen nasıl kadın-erkek eşitliğine inanmayan birini davet edersin kadınlar gününde. Zorla davet ettirildi diyor. Boyun eğmeyeceksin ey sendikacı, zorla davet etmeyeceksin.

KADINA ŞİDDET YÜZDE 1400 ARTTI

Kadına şiddet yüzde 1400 arttı. Şimdi kalkmışlar kadın haklarından bahsediyorlar. Bunların dünyası yalan üzerine inşa edilmiş.  Kabataş'ta bir kadın var. Başörtülü... Seksen 100 erkek kadına saldırmış. Çocuğu havaya atmış. Kadın üzerinden topluma kin ve nefreti aşılıyorlar. Bizim toplumumuzu biz gayet iyi biliriz. Kadına saygılıdır. Hele hele 80-100 erkek bir kadına saldıracak etraftaki yüzlerce kişi hiç sesini çıkarmayacak. Bir tek fotoğraf olmayacak. Bunların hayatı ve söylemleri yalan üzerine inşa edilmiştir.

En büyük yalancı da kaçak sarayda oturmaktadır.  Bu iddia ortaya atıldıktan sonra, ciddi bir iddia, başbakan söylüyor, görüntüler var cuma günü seyrettireceğiz diyor. Grupta açıklanacak dedi. Şu kürsüden dedim ki eğer bir kadına seksen yüz kişi birden saldırıyorsa onu yapanlar asla insan değildir. Aslında hayvan da değil. Çünkü hayvan da bunu yapmaz. Eleştirdim. Arkadan dönemin başbakanı talimat verdi. Bu olayı soruşturun.

BÖYLE BİR OLAY YOK

Cumhuriyet çok önemli gazetecilik yaptı. İstanbul asayiş şube müdürlüğü istihbarat şube müdürlüğü güven timleri şube müdürlüğü araştırıyor. Beşiktaş ve Beyoğlu ilçe emniyet müdürlükleri araştırıyor. TEM şube müdürlüğü araştırıyor. Güvenlik şube müdürlüğü araştırıyor. Olay yeri inceleme araştırıyor. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi araştırıyor. Hepsinin ortak görüşü 'böyle bir olay yok'. Ama utanmadan ama sıkılmadan hala bunu dile getiriyorlar. Çünkü onlarda ar damarı yok.

BU NASIL BİR HÜKÜMET Kİ SEKSEN KİŞİNİN BİR KADINA SALDIRDIĞI DÜZENDE FAİLLERİ YAKALAYAMIYOR?

AKP'ye oy veren vatandaşlarımdan bazıları buna inanabilir. O zaman şunu düşünün. Bu nasıl bir hükümettir ki seksen kişinin bir kadına saldırdığı bir düzende bir vapur iskelesinde failleri yakalayamıyor. Bu kadar beceriksiz bir hükümet olabilir mi? Sen kalkarsın her türlü araştırmayı yaparsın ve ortada bir şey yok. Olamaz da zaten. Böyle bir şey olamaz.

HAVUZ YAZARLARI, SİZDE VİCDAN AHLAK NAMUS DİN İMAN VE KİTAP VAR MI?

Havuz medyasının köşe yazarları var. Köşe satıcıları. Aynı başlıkla yazı yazıyorlar. Hala bunu savunuyorlar. Yahu siz gazeteci misiniz? Yoksa yalancıların temsilcileri misiniz? Sizde vicdan ahlak namus din iman ve kitap var mı? Bu kadar yalan olmaz. Onlardan istiyorum. Aziz Nesin'in Fil Hamdi diye bir öyküsü var. Ona göre davransalardı belki bulabilirlerdi.

TÜRKİYE'NİN ARTIK BU PARTİDEN KURTULMA VAKTİ GELDİ

O nedenle dünya kadınlar günü. Bizim kadınlarımız bizim kardeşlerimiz hiç meraklanmayın. Sizin mücadelenizin her zaman yanında olacağız.  Artık bu partiden kurtulma zamanı gelmiştir. Artık bu partiden Türkiye'nin kurtulması vakti gelmiştir. Türkiye'nin vicdanı bu partiyi kabul etmiyor.

KENDİLERİNE KAÇAK SARAY YAPTIRACAKLARINA, ŞANLIURFA'YA HASTANE YAPSALARDI

Bütün dünyada bebek ölümleri düşerken bunlar sözde sağlıkta dönüşüm yaptılar bebek ölümleri arttı. Eğer kendilerine kaçaksaray yaptıracaklarına Şanlıurfa'ya hastane yapsalardı bu tablolar oluşmayacaktı.

Şanlıurfa’ya gittim, 6 metrelik odada 9 çocuk yatıyor. Yanında da anneleri. O tabloyu oluşturan iktidarın adı AKP hükümetidir. Ne adaleti vardır, ne kalkınması. Neymiş sağlıkta devrim yapacakmış.

AYAKKABI KUTULARINDA DEVRİM YAPTI ONLAR

Ayakkabı kutularında devrim yaptı onlar. Kul hakkı nasıl yenir orada devrim yaptı bunlar. Biz bunların hepsini biliyoruz. Bu gerçekleri herkesin bilmesini istiyoruz. Artık bu partiden Türkiye’nin kurtulma zamanı gelmiştir. Türkiye’nin vicdanı AKP’yi kabul etmiyor artık.

Ne zaman sağlıkta bir derdin olsa elini cebine atıyorsun. Alo 182 arıyorsun para kesiliyor, doktora gidiyorsun kesiliyor, ilaç alıyorsun kesiliyor. Ayakkabı kutularında kesilmiyor, orada istifleniyor.

Cumhuriyet ekonomi için de çok önemli. 1923'te hemen Cumhuriyeti ilan ettik ardından da devrimlere başladık. İzmir İktisat Kongresi toplandı. 1925 ve 26'da iki şeker fabrikamızı açtık. Aramızda şeker işçileri de var. Devasa Osmanlı şeker bile üretemiyordu. Tamamını dışardan alıyordu. Eğitime önem vermiyordu. Osmanlı hayranlarına söylüyorum. Matbaa 1439 yılında icat edildi. Osmanlı'ya gelişi 1726... 287 yıl sonra gelmiş.

CHP'nin iktidarında hiçbir şeker fabrikası özelleştirilmeyecek. Açık ve net söylüyorum. Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyordu ya. Milliyetçilik senin ülkende çiftçi ekecek fabrikanda işlenecek işçi çalışacak gelir elde edilecek her evde huzur ve barış olacak. Yapabilir misin bunu? Yapamazsın... Kim yapar? CHP yapar.

HAKAN FİDAN'IN GERİ DÖNÜŞÜ DOĞRU DEĞİL

AKP'nin ürettiği bütün politikalar çökmüştür. AKP artık Türkiye'yi yönetemiyor. Yönetme aczi içine düşmüştür. Kendi içinde kavgalıdır.  Birisi telefon ediyor MİT müsteşarına ayrıl seni vekil yapacağım diyor. İstifa ediyor eğilim yoklamasına gidiyor. Ardından baskı kuruluyor ve ben görevime döneceğim diyor. Orası senin babanın çiftliği mi? MİT milli olmak zorundadır. İktidar partisinin arka bahçesi Milli İstihbarat olamaz. O nedenle Hakan Fidan'ın geriye dönüşü doğru değildir. Herkes bunu böyle bilsin.

VESAYET ALTINDA BİR BAŞBAKAN VAR

Hükümet vesayet altındadır. Vesayet altında bir başbakan vardır. Bu başbakanın iradesi kocaman bir sıfırdır. Bir kişiyi bile istifa ettirip seni milletvekili yapacağım diyor ertesi gün fırça yiyor gerisin geri gönderiyor. Bu mudur başbakanlık. Sıfır.. Etkisi sıfır olan. Etkisiz eleman bir başbakan vardır. En çapsız dışişleri bakanıydı. Şimdi ise en çapsız başbakandır. 

Ekonomide biz kriz bekliyormuşuz. Biz kriz lafını özellikle ağzımıza almamaya dikkat ediyoruz. Davutoğlu ekonomiden anlamaz. O konuşur ardından abisi konuşur. Sen abin akrabaların bütün yandaşların çıkın karşıma namusluysanız. Efendi bize meydan okuyormuş. Meydan okuyorsan adam gibi çıkarsın karşıma. Kaçak güreşmek benim kitabımda yoktur. Adam gibi mücadele ederim. Şunu da söyleyim. Abisinin ailesini de alabilir yanına. Arkalarına istiyorlarsa ayakkabı kutularını kasaları hatta dört bakanı da alabilir. Birer de saat takarlar. 700 bin liralık. Dolar bolken ülkeyi yönetmek kolaydı.

DELİ SAÇMASI İFTİRA

Sayın Umut Oran'a yönelik yapılan iftira... Bunların bir havuz medyası var. Başındaki adam da devlet işleriyle ilgileniyor, havuz işleriyle ilgileniyor. Efendim sayın Cumhurbaşkanı'nın kızına suikast düzenlenecekmiş. Deli saçması iftira. Ne yaptık? Her yere başvurduk. Efendim CHP isviçre bankalarından para alıyormuş. CHP TDK üzerinden para alıyormuş: Ben de gır gır olsun diye banka hesap numaralarını istedim. Hayatımda duyduğum en deli saçma şey. Umut Oran gitti ne yaptı? Gitti başvurdu. İspatlamazsanız adam değilsiniz namertsiniz dedik. Umut Oran da başvurdu.

BÜTÜN HAVUZ MEDYASI ÇETEDİR

Twitter'dan cevap geldi böyle bir yazışma yok diyorlar. O gelen yazıyı bize verin diyorlar. Sen başvur sen de iste. Yalan üzerine inşa edilmiş. Ne kadar büyük yalan söylerse o kadar itibarlarının artacağını zannediyorlar. Yalancılıkla müslümanlığı hiç yan yana düşünmedim. Ama bunların Müslümanlığı da yalancılık üzerine kurulu. Çete oluşturarak suç işliyorlar. Bir gazete değil bütün havuz medyası çetedir. Bunun takibini yapacağız. CHP nasıl demokrasi diyorlar. Nasıl dava açar hakkımızda. Sen iftira atacaksın biz de susacak mıyız? Hakkımı sonuna kadar arayacağım ve bunun hesabını soracağım size.

DEMOKRASİDEN YANAYSAN SEÇİM BARAJINI KALDIRALIM

CHP ile ilgili kumpaslardan biri de kapatmanın yollarını arıyorlar. Davutoğlu veriyoruz önergeyi siyasi partilerin kapatılmasını tarihe gömelim diyor. Biz de dedik ki herhalde parti kapatmaları tamamen bitirecek. Temelli sözcüğünü çıkarmışlar. Araya TBMM'yi koymuşlar. Yine partileri kapatma var. Ben Davutoğlu'na adam gibi bir öneri sunuyorum. Sen darbelere karşı mısın? Partilerin kapatılmasına yol açan seçim barajıdır. Sen eğer demokrasiden yanaysan, gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Bununla ilgili anayasa değişikliği yapalım. Sözüm söz, sözüm namus sözüdür.  Gelir mi? Gelmez efendim gelmez. Ama şu olabilir. Vesayet altında biliyorsunuz iradesi yok. Büyük ihtimalle koşarak abisine gidecek. Abi ne diyorsun?

BU ÜLKENİN 77 MİLYON YURTTAŞI FİŞLENDİ Mİ FİŞLENMEDİ Mİ?

Buradan Davutoğlu'na soruyorum. Davutoğlu'nu ilk gördüğünüz yerde sorun. Bu ülkenin 77 milyon yurttaşı fişlendi mi fişlenmedi mi? Fişlendi diyorsa ikinci soruyu sorun. Bunun demokrasiyle bağdaşır yönünü anlatın. Fişlenmedi diyorsa önümüzdeki salıyı bekleyin...

Ajanslar

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0