Görüş Bildir
Haberler
Döviz Kurunun Yükselmesi Diyaliz Merkezlerini de Vurdu: 'Batıyoruz'

Döviz Kurunun Yükselmesi Diyaliz Merkezlerini de Vurdu: 'Batıyoruz'

Emre Ordu
19.09.2018 - 19:29 Son Güncelleme: 20.09.2018 - 08:49

Dövizdeki hızlı yükselişin ardından girdi maliyetleri artan diyaliz merkezleri zor durumda. Birçok diyaliz merkezi hastayı evden hastaneye taşıma, kahvaltı gibi parasız verilen hizmetleri ücretli hale getirdi. Diyaliz merkezleri devletin hastalar için ödediği paranın maliyetleri karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtiyor. Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, kendilerine bağlı merkezlerin durumunu, 'Yılbaşına kadar dayanacağız' diyorlar. İşte bu 'batıyoruz' demek' sözleriyle özetledi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Türkiye’deki ekonomik kriz ve artan döviz fiyatları diyaliz merkezlerini de etkiledi. İzmir, Çorum, Bodrum ve Aydın Söke’deki diyaliz merkezlerinin çoğu seans içi ücretsiz hizmet sunumlarını kaldırdı. Kaldırılan hizmetler arasında hastayı evden hastaneye taşıma, kahvaltı gibi birçok hizmet de yer alıyor. 

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, diyaliz merkezleri için, “’Yılbaşına kadar dayanacağız’ diyorlar. İşte bu ‘batıyoruz’ demek” diyerek bu maliyetlerin devlet tarafından karşılaması gerektiğini ifade etti.

"Devletten destek gelmezse ekstra hizmetler tamamen kaldırılacak"

"Devletten destek gelmezse ekstra hizmetler tamamen kaldırılacak"

Basri Yılmaz, diyaliz merkezlerinin tüm cihazları ve sarf malzemelerinin, dövize bağlı yurt dışından geldiğini, döviz kurundaki artışın maliyetlere direkt etki ettiğini belirterek, şunları anlatıyor:

 “Çorum’daki diyaliz merkezleri servis ve kahvaltı hizmetlerini kaldırmak zorunda kaldı. ‘Yılbaşına kadar dayanacağız’ diyorlar. İşte bu ‘batıyoruz’ demek. Eğer devletten destek gelmezse ekstra hizmetler tamamen kaldırılacak. Dünyanın her yerinde diyaliz hastaları servislerle diyaliz merkezlerine gider. Bu durum da sosyal güvenlik kurumu tarafından sağlanır.”

Bodrum’daki özel bir diyaliz merkezi ise taşımacılık, kahvaltı gibi hizmetleri ücretsiz veremeyeceklerini hastalarına duyururken “Türkiye; Nijerya, Etiyopya gibi ülkelerin bile uzak ara altında, diyaliz için devlet sadece 26 euro ödüyor” dedi.

"Hastane 'Sadece iki adet poğaça vereceğiz’ dedi, nasıl zoruma gitti bilemezsiniz"

"Hastane 'Sadece iki adet poğaça vereceğiz’ dedi, nasıl zoruma gitti bilemezsiniz"
İçeriğin Devamı Aşağıda

5 yıldan beri böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören bir hasta ise yaşadıklarını şöyle anlattı: 

“Hastaların yüzde 15’i ilk yılda, yüzde 50’si ilk beş yılda ve yüzde 85’i ilk on yılda hayatlarını kaybetmektedir. Ülkemizde hasta sayısı yaklaşık 100 bin. Senede yaklaşık 3 bin böbrek nakli yapılabilmektedir. Son yıllarda diyaliz merkezi sayısı 400’lerden 300’lere inmiştir. Yani, yüz küsur merkez kapandı. Sebebi, artan maliyetlere karşı devletin bu konudaki duyarsızlığı. Bu merkezler aynı zamanda hastalarını evlerinden alıp, yine evlerine bırakmakta, ayrıca seans arasında kahvaltı servisi yapmaktadırlar. Hastalar yaşamlarını haftada üç gün, dört saat makinelere bağlı, gördüğünüzde korkacağınız iğnelerle sürdürmektedirler. Hastaların yaş ortalaması yüksek olup, kalp, diyabet ve yürüme zorluğu çekmektedirler. İşte bu merkezler şimdilerde kahvaltı masraflarını, gelecekte de verdikleri servis hizmetini kaldıracaklar. Ülkemizin yaşadığı ciddi ekonomik sıkıntılar nedeniyle hastanemiz ‘Pazartesi gününden itibaren sadece iki adet poğaça vereceğiz’ açıklamasında bulundu. Nasıl zoruma gitti bilemezsiniz.”

Sistem dünyada nasıl işliyor?

Sistem dünyada nasıl işliyor?

Peki diyaliz hastalarının taşınması diğer ülkelerde nasıl oluyor? Basri Yılmaz bu soruya şöyle yanıt veriyor: 

“Örneğin ABD’de bu işi belediyeler üstlendi. Belediye otobüsleri hastaları taşıyor. Bizde de bunu kamunun üstlenmesi gerekir. Aynı zamanda eğer bu sağlanırsa kaynaklar da verimli kullanılır. Ne yazık ki bu iş özel merkezlere bırakılmış durumda. Eğer bu iş düzeltilmezse özellikle sedyeli servislerde sorunlar büyüyecek. Dünya çapında diyaliz seans fiyatları da hemen çoğunlukla dövize bağımlı belirlenir. Keza 2005’e kadar bizde de öyleydi. SGK ve Bağkur, Emekli Sandığı 37-43 dolar aralığında seans başı malzeme gideri ödediler. Ayrıca da TL bazında uygulama ücreti ödenirdi. Sonra 2005’te hepsini TL’ye çevirdiler. Ancak o günden bu yana da her zaman 60-80 euro aralığına denk gelen bir fiyatı vardı. Almanya, Hollanda v.b de 189 euro Macaristan, Bulgaristan ve benzerlerinde 90-110 euro aralığındadır fiyatlar. Ancak şimdi bu artış sonrası 190 TL’lik geri ödeme bedelinin karşılığı 27-28 euro’ya geldi. Yani şu an merkezler malzeme fiyatının altına bir geri ödeme bedeliyle diyaliz yapmak zorunda kalmakta.”

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
169
129
19
11
7
5
3
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Ejder Çakan

iki yıldır onedioyu takip ediyorum hep yorumları okurum aq şu yobazlar buna bile yazı yazıyorlar aqlarım vijdan yoksunu köpekler ...

Bozkurt

Resmi Gazete'den sonra diyaliz merkezleri de FETÖ'cü çıktı.

Pasif Kullanıcı

Arkadaşlar adam kriz yok manipülasyon var diyor. E haklı. Kendisi de manipültör. Önümüzdeki seçimleri herkesi beyniyle seçim yapmaya davet ediyorum. Şu tablo... Devamını Gör