Büyük Usta Kemal Sunal'ın Aramızdan Ayrılışının 16. Yılı
Türk sinemasının en büyük isimlerinden biri olan Kemal Sunal, vefatının 16. yılında anılıyor...
Kemal Sunal, ölümünün 16. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı.
Anma törenine sanatçının eşi Gül Sunal, oğlu Ali Sunal, kızı Ezo Sunal ile yakınları, Vefa Lisesi’nden sınıf arkadaşları ve sevenleri katıldı.
Lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başladı
Kemal Sunal, 11 Kasım 1944'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan İlkokulu ve Vefa Lisesi mezunu olan sanatçı, liseyi 11 yılda tamamladı. Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’ndeki eğitimini 12 Eylül 1980'de yarım bıraktı. Üniversite dönemi ve sonrasında Emayetaş Fabrikası’nda çalışan sanatçı, tiyatro ve sinema dünyasına adım atmadan önce elektrikçi çıraklığı yaptı. Sanatçı, bir röportajında erken yaşta iş yaşamına atılmasını, 'Ekonomik durumumuz iyi değildi. Babam Migros'tan emeklidir. Yaz tatillerinde ayakkabı, kitap parasına yardımcı olmak için çalışırdım.' sözleriyle anlattı.
Henüz lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan Sunal, aynı zamanda okulda müsamereler düzenledi, 'Zoraki Tabip' tiyatro oyununda rol aldı. Vefa Lisesi’ndeki felsefe hocası Belkıs Balkır aracılığıyla ünlü tiyatrocu Müşfik Kenter’le tanışan sanatçı, profesyonel oyunculuk yaşamına Kenterler Tiyatrosu'nda adım atarak, uzun yıllar burada oyunculuk yaptı. Daha sonra Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda, bir süre Ayfer Feray Tiyatrosu'nda, son olarak da Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev alan sanatçı, burada oynadığı bir oyunda ünlü yönetmen Ertem Eğilmez tarafından beğenilince, beyaz perdeyle tanıştı.
Kendini 'sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldu'
Sunal oyunculuğa başlama hikayesini, 'Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti.' sözleriyle dile getirdi.
Sinemaya ilk adımını 1973'te attı
Eğilmez'in yönettiği 'Tatlı Dillim' adlı filmde, uzun boyundan dolayı basketbolcu rolünü canlandıran sanatçı sinemaya ilk adımını 1973 yılında atarak, kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya devam etti.
Türkiye'nin en sevilenlerinden biri oldu, milyonları güldürdü
Rıfat Ilgaz'ın 'Hababam Sınıfı' eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı 'İnek Şaban' tiplemesi başta olmak üzere, birçok filmde özgün fiziği ve canlandırdığı tiplerin halka olan yakınlığı nedeniyle kısa zamanda Türkiye'nin en sevilen komiklerinden biri oldu.
'İnek Şaban'ın sevilmesi üzerine birçok filmde, 'iyi, saf adam' tiplemesi çizdiği 'Şaban' karakterini canlandırdı. Kendisini, 'Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım.' sözleriyle tanımlayan sanatçı, rol aldığı onlarca filmde milyonları güldürdü.
Sunal'ın, Gül Sunal ile 1974'te yaptığı evlilikten Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu. 1990'lı yıllardan itibaren filmleri kesintisiz olarak televizyonlarda yayınlanmaya başlayan sanatçının rol aldığı 'Süt Kardeşler', 'Tosun Paşa', 'Salako', 'Köyden İndim Şehire', 'Çöpçüler Kralı' gibi filmler Türk sinemasının en çok izlenen filmleri arasında yer aldı.
Yorum Yazın
Allah rahmet eylesin. Gerçek bir sanatçıydı. Hala filmlerini izler gülerim. Bunu her aktör başaramaz.
Benim kişisel görüşümdür, katılır mısınız, katılmaz mısınız, bilemem... ben genç oyuncuları da severim, başarıyla oynayan bir sürü genç oyuncu var Türkiye'de... Devamını Gör
Allah rahmet eylesin en güzel gülen adam:(