Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Birlikte Bu Hale Getirdiniz! | Can Dündar | Cumhuriyet
Galiba bütün yaşadıklarımızı en iyi ifade eden soruyu Erdoğan sordu:
“Ne istediler de vermedik?”
Gerçekten de Cumhurbaşkanı, eski suç ortağına istediği her yetkiyi, makamı, imkanı verdi. Onun hukuk, kanun, kural tanımadan rakiplerini ezmesine, devletin her biriminde derinlemesine örgütlenmesine göz yumdu.
Ve sonunda yarattığı o yapı geldi, kendisini vurdu.***
Bugün Cumhuriyet'in 1. sayfasında gördüğünüz fotoğraf, işte bunun fotoğrafıdır:
Silah yüklü bir TIR'ın dibinde, devletin istihbarat görevlisinin üzerine çullanan jandarma kuvvetleri...
Fotoğrafın çekilmesinden kısa bir süre sonra çerçeveye özel tim ve polisler de girecek ve devletin üç silahlı gücü, bir sınır kapısında, bir şehri havaya uçuracak çapta mühimmatın yanıbaşında birbirine girecek.
Suç Duyurusu… | Ali Bayramoğlu | Yeni Şafak
Suç duyurusundan kovuşturma kararı mı yoksa takipsizlik mi çıkacak bilmiyoruz.
Ancak cumhurbaşkanının doğrudan şahsını ilgilendirmeyen bir konuda, bir haberle ilgili olarak bu tür suç duyurusunun varlığı bile demokrasi açısından kabul edilemez ciddi bir durumdur ve ciddi sonuçlar doğurur.
Bu tür haller, devlet ve yürütmenin yargıya telkini ve müdahalesi olarak anlaşılır ve yaşanır.
Nasıl üzerinde üniforma olan bir orgeneral resmi yollarla olmasa bile siyasi iktidarı eleştirdiğinde kendi şahsının ötesinde bir gücü, bir tüzel kişiliği temsil ederse, nasıl böyle bir durum demokratik ülkelerde ciddi tepkilerle karşılaşırsa, bu, bir cumhurbaşkanı ve başbakan için de aynen geçerlidir.
Erdoğan Gazeteci Can Dündar'ı Ömür Boyu Hapiste İstiyor | Murat Yetkin | Radikal
Erdoğan şiir okuduğu için hapse atılınca oluşan sempati dalgası üzerinde yükselmişti. 'Şiir Okuyan Adam'ın şimdi haber yayınlayan adamı ömür boyu hapse attırmak istemesi kendisi için acı, özgürlükler için endişe verici.Artık bu işin şakaya gelir, şaka kaldırır hali kalmadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gazeteci Can Dündar'a dava açması için Ankara Cumhuriyet Savcısı'na yaptığı suç duyurusu iki defa ömür boyu hapis cezasına kadar uzanacak suçlamalar içeriyor.
İki defa ömür boyu hapis... Peki, ne yapmış Can? Cana mı kıymış, devlet malını mı soymuş, vatana ihanet mi etmiş, tutmuş komşusunu öldürmesi için silah, cephane verip sırtlarını mı sıvazlamış birilerinin?
Hayır. Bunları yapmamış, ama Erdoğan'a göre bunlardan daha vahim bir suç işlemiş.
Kutuplaşmanın Askerleri | Sezin Öney | Taraf
Büyük ihtimalle, 8 Haziran Türkiye’si, 7 Haziran Türkiye’sinin, bildiğimiz hâllerinin yeni paketlerde devamı olacak. Neden mi? Çünkü azıcık olsun ucundan kıyısından çalışmış olduğum Siyaset Bilimi’nin gerek sözel gerekse sayısal metotlarıyla eldeki verilerin analizinin işaret ettiği seçim sonucu aynı.
Siyaset Bilimi’nde ben farklı bakış açılarının getirdiği zenginliği, benim gibi “bakmayanlardan” öğrendim. Bilgi Üniversitesi’nden metodoloji ve sayısal metotlarla çalışan, siyaset bilimi yöntemleri üzerine uzmanlaşan Emre Erdoğan, bana bu alanda en farklı ufukları kazandıranlardandır mesela. Onun, Oyun Teorisi üzerinden bir “siyasi güç endeksi” geliştiren Shapley and Shubik’in çalışmalarını bu seçimlerin olası sonuçlarına uyguladığında elde ettiği veriler, benim kendi sözel temelli metotlar penceresinden baktığımda öngördüklerimi doğruluyor.
Emre Erdoğan’ın Shapley ve Shubik Endeksi hesabına göre, şu veya bu senaryo geçerli olsa da, AKP yüzde 40’ın altında oy almadığı durumda, herhangi bir Meclis konfigürasyonundaki en düşük gücü yüzde 50 ila yüzde 67 olacak.
Neden Bu Defa Zorlanılıyor? | Fehmi Koru | HaberTürk
SEÇİME birkaç gün kala önümüzdeki tablo geçmiştekilerden fazla farklı değil: AK Parti sandıktan yine birinci parti çıkacağa benziyor; rakipleri de bu gerçeğe göre pozisyon almış görüntüsünü veriyor...
Eğer sandık bu beklenti istikametinde sonuç verecek olursa, AK Parti sadece sekizinci seçim galibiyetini tatmakla kalmayacak, çokpartili dönemde ülkeyi en uzun süreyle yönetmiş bir kadronun partisi olarak da siyasi tarihimize geçecek...
Belediyelerden başlayarak en parlak kadroyu saflarında bulundurmaya kadar uzanan bir sebepler listesi var AK Parti başarısının; ancak seçimden birinci çıkma söz konusu olduğunda 2 taktik yaklaşım hemen her seçimde kendini belli ediyor: Belli bir dişli “muhalife” karşı yürütülen seçim kampanyası... Ve kitlenin sayıca önemli bir bölümünü yanına çekmeyle sonuçlanan ayrıştırma stratejisi...
AK Parti her seçimden oylarını artırarak mutlak başarıyla çıkmada bu iki unsurun olağanüstü yardımını gördü. Kampanyalar buna göre dizayn edildi, mitinglerin söylemi bu iki unsur göz önünde tutularak belirlendi ve sandık başarısı öyle geldi.
Tayyip Erdoğan 7 Haziran'da Seçilebilir miydi? | Cengiz Çandar | Hürriyet
Seçimlere, çok insan için Türkiye'nin 'kader seçimi' olarak görülen 7 Haziran'a üç gün kadar bir süre kaldı. Bir haftanın yarısı kadar bir süre içinde, seçimlerin nasıl bir sonuç vereceğini öğrenebileceğiz.
Ama 7 Haziran seçimi, ne sonuç verecek olursa olsun, şimdiden belli olan bir sonuç var: Tayyip Erdoğan, seçilmesinin üzerinden bir yıl bile geçmeden, kendisinin ve cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını ortadan kaldırmış, bir anlamda kendi kendisini tüketmiştir!
7 Haziran günü, genel seçimler değil, cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılsaydı, Tayyip Erdoğan, son haftalarda ve özellikle son birkaç gün içinde ortaya koyduğu performans ile, mümkün değil, cumhurbaşkanı seçilemezdi.
Tayyip Erdoğan'ın her zaman AKP'den daha fazla oyu olduğu kanaati kamuoyunda egemen olmuştur. Gerçekten de, AKP hiçbir vakit, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığında elde ettiği yüzde 52 oy oranını bulamamıştır.
Ne var ki, bu kez, AKP'nin 'tek başına hükümet kuracak' çoğunluğu bile elde edebilmesi kuşkulu hale gelen bu seçimdeki büyük oy kaybının başlıca sorumlusu olarak Tayyip Erdoğan görülüyor.
Enflasyon Ezmesi! | Melih Aşık | Milliyet
İnternete girip, “Enflasyona ezdirmedik” yazarsanız karşınıza yüzlerce sonuç çıkar. Bu lafı kullanmamış iktidar mensubu neredeyse bulamazsanız. Kimi, “Biz işçimizi enflasyona ezdirmedik” demiş, kimi memurumuzu, kimi emeklimizi...
İktidar mensupları böyle derken resmi rakamlar ne mi söylüyor?
Hatırlanacağı üzere bu yılın başında, ilk altı ay için memurlara yüzde 3, SGK ve Bağ - Kur emeklilerine yüzde 2.32 zam yapılmıştı. Dün yüzde 0.56 olarak açıklanan mayıs ayı enflasyon rakamlarından sonra son beş ayın tüketici fiyatlarındaki toplam artış yüzde 5.30’i buldu. Yani yılbaşında verilen zam çoktan ve fazlasıyla geri alındı. Orta ve alt sınıfların en çok tükettiği mallar kalemi olan gıda ve alkolsüz içecekler kalemini ölçü aldığımızda durum daha da vahim. Çünkü bu kalemdeki son beş aylık artış tam yüzde 7.63.
Seçim Beyannamelerinde “Gençlik Politikaları I” | Uğur Elhan | Bianet
Öncelikle partilerin beyannamelerinde gençler ve gençlikle ilgili politikaların hangi başlıklar altında ne kadar sunulduklarını ele alalım.
AKP, 376 sayfalık beyannamesindeki “İnsani Kalkınma, Nitelikli Toplum” bölümü altında ele aldığı “Gençlik” başlığını 7 sayfa olarak sunmaktadır.CHP ise 200 sayfalık beyannamesinde “Dayanışma ve Sosyal Adalet” bölümü altında “Gençliğini Yaşayan Gençler” başlığını tercih etmekte ve bu başlığa toplam 4 sayfa ayırmaktadır.
HDP diğer partilerden farklı olarak “Gençlik Haklarında (Büyük İnsanlık)”başlığıyla 11 sayfalık ayrı bir Gençlik Seçim Bildirgesi hazırlamış durumda.
Son olarak MHP ise, 256 sayfalık beyannamesindeki “Politikalarımız” bölümü altında “Gençlik” başlığına yaklaşık 5 sayfa yer ayırmaktadır.
Durun! Siz Kardeşsiniz! | Sevilay Yükselir | Sabah
Gerek sokakta, gerekse sosyal medyada öyle pis bir dil kullanılıyor ki inanamıyorum ben buna! Sanki 2015'te değil de, 1990'lı yıllardayız. Kendini bilmez bazı iktidar yanlılarından HDP'li Kürtlere yapılan hakaretleri izledikçe midem bulanıyor. HDP'li Kürtler'den iktidara karşı buram buram nefret kokan tavırları gördükçe de öyle oluyor! 'Durun yahu siz kardeşsiniz!' demek istiyorum ama desem de biliyorum ki kimse aldırış etmeyecek! Etmiyorlar daha doğrusu.
Bakın geçen cumartesi sözüm ona iktidar yanlısı olduğunu söyleyen bir şuursuz, köpek sürüsü resmi koyup altına da 'HDP'liler Kazlıçeşme mitingine gidiyor' yazınca dayanamadım. 'Senin köpek benzetmesi yaptığın o insanlardan iktidarın oylarını istediğini unutma ve ırkçılık yapma!' dedim. Cevabı ne oldu biliyor musunuz? 'HDP'lilere köpek dediğim için özür dilerim. Niyetim köpeklere hakaret etmek değildi!'
"AB, Türkiye’nin Serbest Ticaret İsteksizliğinden Şikayetçi" | E. Barış Altıntaş | P24
WikiLeaks’in belgelerine göre TISA müzakerelerinde Türkiye’nin teklifi AB yetkililerine göre verilen ‘en kötü 5-6 tekliften biri’
Posta, sağlık gibi kamusal hizmetler de dahil olmak üzere küresel hizmetler üzerinde devlet denetiminin daha da azaltılmasına yönelik olarak tasarlanan TiSA (Hizmet Ticareti Anlaşması) müzakerelerini içeren ve WikiLeaks tarafından sızdırılan belgelere göre, Avrupa Birliği (AB) yetkilileri Türkiye’nin “tarafların anlaştığı istek düzeyinde” olmamasından yakınıyor.
Türkiye ile ilgili olarak AB’nin görüşlerinin belirtildiği notları da içeren belgelerin yayınlanması için WikiLeaks, Türkiye’de P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği ve T24 Bağımsız İnternet Gazetesi ile anlaştı. Belgelerin orijinallerine WikiLeaks.org adresinden ulaşılabilir.
Hizmet sektöründeki kısıtlama ve düzenlemelerin küresel seviyede daha da azaltılmasına yönelik olarak müzakere edilen TiSA, imzalandığı takdirde, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) halihazırda var olan ticaret anlaşması Hizmet Ticareti Genel Anlaşması’nın (GATS) yerini alabilecek bir anlaşma olarak görülüyor.