Atatürk'ün Kendi Hakkında Dürüstçe Dile Getirdiği 15 Samimi Açıklaması
Çok özledik be Atam! 😔
#1
#2
'Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının 'Kavm-i Necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim. Onda gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra Türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir.'
#3
'Çocukluğumdan beri bir tabiatım vardır, oturduğum evde ne ana, ne kız kardeş, ne ahbapla bulunmaktan hoşlanmam. Ben, yalnız ve bağımsız olmayı, çocukluktan kurtulduğum günlerden başlayarak daima tercih etmiş ve sürekli olarak öyle yaşamışımdır. Tuhaf bir halim daha var: Ne ana -babam çok erken ölmüş-, ne kardeş, ne de en yakın akrabamın, kendi tutum ve düşüncelerine göre, bana şu veya bu tavsiye ve nasihatta bulunmasına tahammülüm yoktu.'
İsmail Habib Sevük: Atatürk için; Kültür Bakanlığı yyn., Ankara, 1981, s.91.
#4
'Ben diktatör değilim. Çünkü fikirlerimi ve düşüncelerimi zora dayanarak kabul ettirmeyi asla benimsemedim, arzulamadım ve uygulamadım. Ben yaşadığım zaman içinde milletimin hayrına, refahına ve maddî manevî mutluluk ve onuruna uygun gördüğüm önlemlerin alınmasına çalıştım. Hepsinin bileşkesi uygar ve ileri bir yaşamın yaratılması çabasıdır.'
Hamdullah Suphi Tanrıöver’den naklen,Cemal Kutay, Mustafa Kemal’in Ufuktaki Manevî Mirasçısı ile Sohbet, s.2
#5
'Ben istese idim derhâl askerî bir diktatörlük kurardım ve memleketi öyle idâreye kalkışırdım. Fakat ben istedim ki, milletim için modern bir devlet kurayım.'
Karal (ord. prof.), Enver Ziya (2003). Fatih Özdemir - Atatürk'ten Düşünceler, 170. sayfa, Ankara: ODTÜ Yayıncılık
#6
'Benim yaşamımı inceleyenler görürler ki, ben Mısır firavunları gibi kendime mezar yaptırmak için kırbaçlar altında insanları sürmedim. Ben, memlekette uygulamak istediğim herhangi bir fikri evvelâ kongreler toplayarak, onlarla konuşarak bu fikirleri onlardan aldığım yetkiye dayanarak uyguladım. İşte Erzurum, Sivas kongreleri, işte Büyük Millet Meclisi bunun en canlı ifadeleridir.'
Enver Behnan Şapolyo, Atatürk ve Millî Mücadele Tarihi, s. 304
#7
'Benim adım 'çok içer' diye çıkmıştır. Filhakîka ben, öteden beri içerim. Fakat istediğim zaman bunu keserim; karıştırmam. İçki, sâdece benim keyfim içindir. İçki yüzünden vazîfemi bir an geri bıraktığımı hatırlamıyorum. Daha gençken, manevralara çıkılmadan önce, muhabbete dalarak sabaha yakın zamanlara kadar içsek bile ben, bazen uyumadan saatinde vazîfem başına gider ve görülecek işi bir dakika geri bırakmazdım. İçki ve vazife, iki ayrı şeydir. Birbirine dokunacak yerde vazifeyi elbette keyfe tercih etmeli, içkiyi behemehâl kesmeli.'
KARAL (Ord. Prof.), Enver Ziya (1927-10-20). Fatih ÖZDEMİR Atatürk'ten Düşünceler (kitap) (Türkçe), 211. sayfa, Ankara: ODTÜ Yayıncılık
#8
'Biz keyfî hareket etmeyiz. Zorba asla değiliz. Yaşamımız bütün çalışmamız, memleket işlerinde keyfî ve zorbaca hareket edenlere karşı mücadele ile geçmiştir. Bizim akıl, mantık, zekâ ile hareket etmek belli özelliğimizdir.'
#9
'Biz, eğer millet ve tarih önünde herhangi bir hata işliyorsak, bunun sorumluluğunu vicdanımızda ve sağduyumuzda hissetmekten ve ödemekten, hiçbir zaman çekinecek insanlar değiliz.'
Mazhar Müfit Kamu, E.Ö.K. Atatürkle Beraber, Cilt: I, s. 160
#10
'Benim kendi kuvvet ve kudretim, halkın bana gösterdiği inan ve güvenden oluşmaktadır. Bu güven devam ettikçe, ben de bu güvene lâyık olmaya hak kazanmakta devam edecek ve geleceğe bu karşılıklı güvenle hep beraber yürüyerek inşallah pek az zamanda millete refah ve mutluluk verecek olan büyük amacımıza ulaşacağız.'
Atatürk’ün S.D.11, s.163
#11
'Benim tutkularım var, hem de pek büyükleri; fakat bu tutkular, yüksek makamlarda bulunmak veya büyük paralar elde etmek gibi maddî emellerin doyumuyla ilgili bulunmuyor. Ben bu tutkularımın gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydalar dokunacak, bana da gerektiği gibi yapılmış bir görevin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün yaşamımın ilkesi, bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım.'
Melda Özverim, M.K. ve C.L., s. 42
#12
'İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!'
Hamdullah Suphi Tanrıöver, Yerli Yabancı 80 İmza Atatürk’ü Anlatıyor, s. 183
#13
'Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.'
Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, s. 207.
#14
İngiliz yazarı Armstrong’un 'Bozkurt Mustafa Kemal' adlı kitabındaki görüşleri üzerine söylemiştir:
'Bu İngiliz subayı bana bir 'cihangir' gözüyle bakıyor. Ben, 'cihangir' değilim; olmak da istemem! Biz Türk ordusuyla 'cihangirlik'e karşı koymuşuzdur.'
#15
'Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.'
Yorum Yazın
savaş zamanında yerlerinden yurtlarından olan annemin ailesi, tekrar gelip izmire, vatan toprağına yerleşmişler, çiftçilikle uğraşmaya başlamışlar. büyük nin... Devamını Gör
Film tadında güzel bir anı. ATAM'a ve Büyük Nineye saygılar
İşte peşinden gidilesi, uğruna ölünesi, gerçek lider..
85 tane Atatürk ve Türk düşmanı eksilemiş içeriği. Dünün Fetöcüsü bugünün Akplisi ve Mhplisi. Eskiden tek derdimiz PKK'ydı artık sizler içimizdeki en büyük h... Devamını Gör