Araştırmalara Göre Memnuniyet Hızla Azaldıysa İlişkiniz Bitmeye Çok Yakın
Hiç 'hiçbir sorun yoktu ki' diyen bir çifti ayrıldıktan sonra gördünüz mü? Ya da en yakın arkadaşınız ağlayarak ayrılığı anlatırken siz içinizden 'Zaten kaç senedir gidiyordu bu ilişki…' dediniz mi? İşte bilim tam olarak bu hissi kanıtladı. Çünkü araştırmalar, ilişkilerin sona ermeden önce geçtiği o sessiz ama tehlikeli evreyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Ne yazık ki bir kez o noktaya gelindiyse artık geriye dönüş neredeyse imkansız.
Araştırmacılar, ilişkinin ne zaman bittiğini matematiksel olarak hesapladı.

Almanya’daki Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden kişilik psikolojisi uzmanı Janina Bühler, “Zamanla sona eren ilişkileri daha iyi anlamak için farklı ülkelerden verileri birleştirdik.” diyerek başladıkları çalışmanın detaylarını paylaştı. Almanya, Hollanda, Avustralya ve İngiltere’den toplam 11.000 kişiden elde edilen veriler, ilişkilerin ne zaman kötüye gittiğini incelemek için kullanıldı.
Sonuçlar oldukça netti, ilişkiler genellikle mutlu başlıyor ve yaklaşık sekiz yıl boyunca yavaş yavaş düşüşe geçiyor. Düşüşün ardından bir geçiş noktasına ulaşılıyor ki işte asıl kırılma tam da burada yaşanıyor. Bu noktadan sonra memnuniyet hızla azalıyor ve çiftler ayrılığa doğru kaçınılmaz bir şekilde sürükleniyor.
İşte bu noktaya bilim insanları 'geçiş noktası' diyor. Bu geçişten sonra ilişkiden duyulan tatmin, ani bir şekilde düşüşe geçiyor ve çiftler, ortalama bir ila iki yıl içinde kesin bir ayrılıkla süreci noktalıyor.
Kötü haber şu: O noktaya gelmiş olabilirsiniz ve farkında bile olmayabilirsiniz.

Araştırmacıların terminal evre dediği bu dönüm noktası, ilişkinin doğal iniş çıkışlarından farklı olarak, memnuniyetin artık kalıcı şekilde düşmeye başladığı andır. Artık çiftler eskisi kadar mutlu hissetmez, ama sorunları da net olarak adlandıramaz. Bireylerden biri, bazen de her ikisi bu düşüşü fark edemez ya da görmezden gelir.
Ancak bilimsel verilere göre, bu nokta geçildikten sonra ilişkinin kurtarılması oldukça zorlaşıyor. En ilginç bulgu ise şu; başarılı yani kalıcı ilişkilerde bu geçiş hiç yaşanmıyor.
O noktaya gelindiyse, ne yapılmalı?

Bühler’e göre ilişkiyi kurtarmanın anahtarı, geçiş noktasına gelmeden önce harekete geçmekten geçiyor. Memnuniyetteki küçük azalmaları erkenden fark etmek, açık iletişimle yaklaşmak ve sorunları ötelememek gerekiyor. “O zaten geçer” diyerek susmak ya da bir şeyler eksilse de “idare ediyoruz” demek, ilişkiyi terminal evreye doğru hızla itebiliyor.
Bu yüzden kıvılcımı söndürmemek, alevi yeniden yakmaya çalışmaktan çok daha etkili. Kısaca bilim diyor ki: İlişkiler, bir gecede bitmez ama bir noktadan sonra yavaş yavaş değil, hızla yok olur.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın