Adalet Bakanlığı 5 Yeni Çocuk Hapishanesi Açacak
Adalet Bakanlığı tarafından 2016 yılında Diyarbakır, Hatay ve Tarsus’ta, 2018’de de Kayseri ve Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde toplam 1440 kapasiteli yeni çocuk cezaevi açılması planı, insan hakları ve çocuk hakları savunuculuğu yapan hak örgütleri tarafından 'endişe verici' bulunuyor.
Trabzon’da Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda tutuklu olan 15 yaşındaki E.N’nin koğuş kapısına kendini asarak intihar etmesi çocuk tutuklu ve mahkumların koşullarını ve adalet sisteminin çocuk suçluluğuna yaklaşımını bir kez daha gündeme getirdi.
Evrensel'den Sevda Karaca'nın haberine göre, bu ölümün ardından 2009 yılından bu yana hapishanelerde hayatını kaybeden çocuk sayısı 10’a yükselmiş oldu. İHD Ankara Şube Yöneticisi Hasan Erdoğan, çocuğun annesinin “Çocuğumda kapalı ortamda kalma fobisi var, cezaevinde tutukluluk kötü sonuçlara yol açabilir” diyerek başvurular yapmış olmasına rağmen E.N’nin 1.5 aydır kötü koşullar altında kapalı tutulmasının kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de Çocuk Koruma Sistemi, koruyucu ve önleyici hizmetler açısından oldukça yetersiz. 2011 yılı verilerine göre 18 yaş altı çocukların yaklaşık yüzde 70’i ise hapishaneden tahliye olduktan 1 yıl sonra yine cezaevine giriyor. Çocuk hak örgütleri çocuk adalet sistemindeki başarısızlığın yeni cezaevleri açılarak ortadan kalkmayacağını söylüyor. Aksine hapishanelerde ağır hak ihlallerine uğrayan çocukların daha da ağır koşullarla baş başa kalacağından endişe ediyor.
'Çocukları hapsetmemek mümkün'
Çocukların cezaevine gönderilmesinin en son başvurulacak önlem olduğu Türkiye’nin uymakla hükümlü olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin en temel maddelerinden biri. Bu maddeye göre “Bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.”
33 hak örgütünün “Çocukları Hapsetmemek Mümkün” başlıklı ortak açıklamasında, adalet sisteminin çocukların korunması ve önleyici hizmetlerin artırılması yönlü değiştirilmesi yerine çocuk cezaevlerinin sayısının artırılmasına itiraz var: “Çocuklar için hapishane inşa ederek çocukları cezalandırmak yerine, çocuk hapishanelerinin kapatılarak, çocukları koruyan ve destekleyen, hapsetmeye alternatif yöntemlerin temel alındığı bir çocuk adalet sisteminin mümkün olduğuna inanıyoruz.” Hak örgütleri siyasi partileri ve Adalet Bakanlığını bu konuda sorumluluk almaya davet ediyor.
Türkiye'deki çocuklar cezaevinde işkence görüyor
Türkiye’de çocuklar hapishanelerde; çıplak aramalara maruz kalıyor. Kapalı görüş uygulamasında var olan camdan ötürü ailelerine sarılamıyor, hatta dokunamıyor. Hapishane yönetimi tarafından verilen 3 öğün yemek dışında, içecekleri su dahil olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarını kantinden satın alarak karşılamak zorunda kalıyor. Hapishane kurallarına uymadıkları gerekçesiyle ağır disiplin cezalarına çarptırılıyor; örneğin 1 ay etkinliklerden men edilme, günde 21 saat olmak üzere 5 gün boyunca odaya kapatma gibi cezalara çarptırılabiliyorlar.
Çocuk cezaevleri tek yöntem değil
Çocukların cezaevlerinde “cezalandırılması” yerine koruma ve önleyici hizmetlerin uygulanması için dünyada da çeşitli örnekler var. Örneğin Almanya’da hak örgütlerinin çabasıyla, 1923’ten beri cezalandırma sistemi yerine çocuk ve gençlerin korunmasını, gelişmesini temel alan bir gençlik adalet sistemi inşa edilmesi için 8 kez yasa değiştirildi. Hollanda’da çocukların adalet sisteminin çarkları içine girmesi dahi bir “kriz” olarak değerlendiriliyor. Hollanda’da çocukların sadece sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar ile ilişki kurdukları bir sistem inşa edilmiş.