Bağcılar Haberleri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’de bulunan belediye binasında düzenlenen İBB Meclisi’nde 20 ilçenin 2025 yılı bütçeleri ele alındı. İBB Meclisi’nde onaylanan bütçelere göre, 10 milyar 454 milyon lira ile İstanbul’un en yüksel bütçeli belediyesi Esenyurt Belediyesi oldu. İstanbul ilçelerinde 339 milyon 92 bin liralık bütçe ile en düşük bütçe ise Adalar Belediyesi’ne ait. CHP’li Ahmet Özer’in başkanlık yaptığı Esenyurt Belediyesi’ne geçtiğimiz günlerde kayyum atanmıştı ve başkan Ahmet Özer tutuklanmıştı.

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Feshane'de kendisini protesto eden vatandaşa yumruk attığı iddialarına yanıt verdi. Sarıgül, 'Bir tane yumruk atıldığına dair görüntü rica ediyorum' dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Bayrampaşa da bulunan Meyve ve Sebze Hali'ne gelerek esnaf ziyaretinde bulundu. Esnafla tek, tek tokalaşan Sarıgül gördüğü ilgiden memnun olduğunu belirterek 'İstanbulumuzun yaş sebze ve meyvesini karşılayan halindeyiz. Halimiz teknolojik özelliğini yitirmiş vaziyette. Mutlaka halde yeni bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Sarıgül allahım kısmet ederse 15 Nisan sabahı ilk ziyaretini mutlaka sebze ve meyve haline yapacak. Halin taşınmasına, yurttaşlarımızdan uzak olmasına kesinlikle inanmıyorum. İlk yapacağım iş mutlaka Sinan Erdem Spor Salonu'nda halde çalışan, esnafımızdan çalışanına kadar aileleriyle birlikte bir gece düzenleyeceğim. Evdeki yengelere diyeceğim ki, buradaki çalışanlara moral verin. Onlar sizin için çalışıyorlar ve bu soğukta geliyorlar. Kolay bir şey değil bu' şeklinde konuştu. Yumruk iddialarına yanıt verdi Gazetecilerin Pazar günü Feshane'de kendisini protesto eden bir vatandaşa yumruk attığı iddialarıyla ilgili sorusunu ise Sarıgül, 'Biz hiçbir vatandaşımızla negatif bir duruma düşmeyiz. Ama provokatörler olursa, tahrik edenler olursa, iktidarın özel olarak görevlendirdiği insanlar olursa bunlar da bizi üzerler. Bunlar da bizi sıkıntıya sokarlar. Orada sadece bir itişme, kakışma oldu. Kesinlikle öyle bir olay olmadı fakat yandaş medya bunu farklı şekilde vermeye çalışıyor. Bu da onların ne kadar heyecanlı olduğunu gösteriyor. Biz aynı zamanda Pazar günü Eyüp Sultan'a gittiğimiz zaman da orada 15 - 20 arkadaş, Kasımpaşa bölgesinden gelen, aynı olayları tekrarladılar. Bundan sonra da bu tip provokatif eylemlere girişeceklerdir. Çünkü ben heyecanlarını anlıyorum. İstanbul'u kaybetmeye başladılar. İstanbul'daki enerjilerinin düşüklüğünü görüyorum. Mesela Sarıgül 15 yıldır belediye başkanı. Sarıgül ile ilgili hiçbir olay yoktu. Sarıgül büyükşehir adayı oldu yüzde 30'du problem yoktu. 35'di problem yoktu. Ne zaman yüzde 40'ı geçti oy oranı ondan sonra her türlü provokatif eylemleri yapmaya başladılar. Bundan sonra da yapacaklar. Son 20 gün içerisinde bize yumurta da atmaya çalışacaklar. Kavga da çıkartmaya çalışacaklar. Her türlü agresif olayları biz iktidardan bekliyoruz. Aynı zamanda yolda bizi karşılayan arabalara trafik cezalarının da aşırı ölçülerde gelmeye başladığını gördük. İktidarın heyecanını anlıyorum. İktidar şu anda İstanbul'u kaybetmekte. Türkiye'yi kaybetmekte. Çok başka bir noktada. Esenler en zayıf olduğumuz bölge olarak gözüküyordu, çok yaklaştık ve muhteşem bir noktaya geldik. Bağcılar'da, Bayrampaşa' da, Fatih'te, Bahçelievler'de, çok, çok iyi bir noktadayız. İstanbul'un 22 noktasında çok iyi noktadayız. O nedenle iktidar heyecanlanmaya başladı. İktidar provokatör eylemler yapmaya başladı. Bu oyunlara gelmemeye çalışacağız. Ama bunu sorarken de dün sayın Başbakan'ın mitinginde hırsız var diye pankart kaldıran vatandaşa nasıl yumruk atıldığını, nasıl o adamın karga, tulumba dövüldüğünü, nasıl o adamın perişan edildiği ortada. Feshane'de hiç böyle bir şey olmadı. Bir tane yumruk atıldığına dair görüntü rica ediyorum' şeklinde yanıtladı. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, ve Mevlüt Aslanoğlu'nun da eşlik ettiği Sarıgül ve partililer ziyaretin ardından haleden ayrıldı.CNN Türk

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nın kabulünün 93. yıldönümünde Basın İlan Kurumu ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği programla anılacak. Mehmet Akif’in hem öğrencilik hem de hocalık yaptığı Baytar Mektebi’nde yani bugünkü adıyla İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde yarın (12 Mart 2014) gerçekleşecek ‘İstiklal Marşı’nın Kabulünün 93. yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’ saat 10:00’da başlayacak. MEHMET AKİF ŞİİRLERİ OKUNACAK İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem’in açılış konuşmalarından sonra Doç. Dr. Vildan Coşkun 'İstiklal Marşı’nın Tahlili' konulu bir sunum yapacak. Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Oral’ın Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan Mehmet Akif’in Hayatı belgeselinin sunumunun ardından Mehmet Akif Şiirleri Söz Korosu sahne alacak. AKİF'İN ÖZEL EŞYALARI SERGİLENECEK Programda, kompozisyon yarışmasının sonuçları açıklanacak ve dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edilecek. Program, Mehmet Akif ile ilgili Mısır ve Arnavutluk gibi ülkelerden getirilen özel eşyaların sergilendiği Bağcılar Belediyesi Taceddin Dergahı Müzesi ziyaretinin ardından sona erecek. Mehmet Akif ve arkadaşlarının yemekhane salonu bugün İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Fuaye Salonu olarak kullanılıyor. Mekanın iç kapı üzeri ve çevresini tam kıtalarıyla İstiklâl Marşı ve Akif’in büyük portresi süslüyor. Aynı kampüste Mehmet Akif Ersoy Tarım Müzesi de yer alıyor.

İSTANBUL Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Süleyman Şah Türbesi çevresindeki gelişmelere ilişkin, 'Türkiye'nin herhangi bir yerine bir saldırı olduğunda nasıl karşılık verirsek, milletin ve dünyanın bundan hiç şüphesi olmasın ki; aynı karşılığı bizim Süleyman Şah Türbesi'ne, burası Türk toprağıdır, orası için de aynen gösteririz' dedi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bağcılar Belediyesi Şehitler Parkı ve Çanakkale Zafer Müzesi açılışının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Yılmaz, bir basın mensubunun Süleyman Şah Türbesi çevresindeki gelişmelere ilişkin sorusu üzerine, Türkiye'nin herkesin bildiği Misaki Milli sınırlarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü sınırlarının dışında kalan tek vatan toprağının Süleyman Şah Türbesi olduğunu söyledi. Türbenin mehmetçik tarafından korunduğunu ifade ederek, 'Türkiye'nin herhangi bir yerine bir saldırı olduğunda nasıl karşılık verirsek, milletin ve dünyanın bundan hiç şüphesi olmasın ki; aynı karşılığı bizim Süleyman Şah Türbesi'ne, burası Türk toprağıdır, orası için de aynen gösteririz. Dolayısıyla Türkiye'yi kendisine hasım almak istemeyen kimselerin, oraya yan gözle bakabilmesi mümkün değil. Türkiye'yi kendisine hasım almak isteyenlerin de bu coğrafyada yaşam hakkı olmaz' diye konuştu. Gazetecilerin herhangi bir tedbir alınıp alınmadığına ilişkin sorusu üzerine Yılmaz, 'Her türlü tedbir alınmıştır. Kaygı duyulacak bir husus yoktur' yanıtını verdi. Herhangi bir saldırının söz konusu olup olmadığı şeklindeki soruya da Yılmaz, 'Biz beklemiyoruz. Çünkü saldıran kimsenin Türkiye'yi düşman olarak kabul etmesi lazım ki, Türkiye'nin düşmanlığını kazanmak kimseyi daha ileriye götürmez. Türkiye'nin dostluğunu kazanan ülkeler bu coğrafyada daha ileriye gider' yanıt verdi. 'Kanunlarda şehitlik tanımı yok' Gazetecilerin, geçen yıl Mardin'de bir askerin nöbet sırasında arkadaşı tarafından vurulduğu, şehitlik belgesinin ise gelmediği yönündeki soruları üzerine de Yılmaz, çok kanun olduğunu belirterek, şöyle devam etti: 'Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı çok kanun. Kimisi terörle mücadele olanlar, ölenler, gidenler, gelenler, operasyonlar... Bunların hepsi şehitlik kapsamına alındı. Bir de çatışma dışında trafik kazasında veya nöbet arkadaşı tarafından vurulduğu veya kazayla silahıyla vurulduğunda, bunlara vazife malülü diyoruz. Yine mali haklarını kısman veriyoruz. Fakat o şehitlik tabiri muhakkak ki şehitlik, o manevi. Bizim kanunlarımızın hiç birinde şehitlik tanımı yok. Şehitlik bir manevi kavramdır. Karşılığı cennet olan bir ölüm şeklidir. Buna kim karar verecek. Cenabı Allah karar verecek. Onun dışında bizim kanunlar çerçevesinde, askere evladını gönderip de, askerde hayatını kaybederlerse mali ve diğer haklarını da vermek için elimizden geleni yapacağız.' 'Son yıllarda milli gemimiz ve milli tankımızı yapıyoruz. 17 Aralık süreciyle bu üretimlerde bir aksama oldu mu?' şeklindeki soruya da Yılmaz, Türk devletinin tarihi süreci içinde Cumhuriyet'in Osmanlı'dan kopma olmadığı belirterek, yeni bir safha açıldığını kaydetti. 'Eskisinden daha güçlüyüz' Yılmaz, 'Onun üzerine Osmanlı'nın sınırları İran'la, Gürcistan'la, Fransa'yla aynı, Türkiye Cumhuriyeti'nin de sınırlarıdır. 200 yıllık devlet süreci içindeki en güçlü dönem şu anki dönem. En fazla iltifata tabi olan, üzerine gözlerin dikildiği dönem yine bu dönem. Eskisinden daha güçlüyüz. Kendi tankımızı yapıyoruz. Kendi helikopterimizi, uçağımızı, insansız hava aracımızı, eğitim uçağımızı, gemilerimizi yapıyoruz. Bunların hiç birinde sıkıntı yok. Biz barış istiyoruz, özü bu. Ne demişler, barışı isteyenin savaşa hazır olması lazım. Bunun için de silahlı kuvvetlerimizin güçlü olması lazım. Dünyanın en güçlü ordusu, çok güçlü olması lazım. Dünyadaki ilk on arasında savunma sanayinde gücümüz var. Birlik ve beraberliğimizle inşallah kimse Türkiye'ye yan gözle bakamaz. Özü budur' diye konuştu. Muhabir: Fikriye Susam Uyar/Hanife SevinçAA

Adana-Mersin seferini yapan yolcu treni, bu sabah işçileri taşıyan bir servis minibüsüne çarptı olayda ölenlerin sayısı son alınan bilgiye göre 10'a yükseldi...

İstanbul Bağcılar'da bulunan bir Rezidans ile Manisa Muradiye Organize Sanayi Bölgesi'nde iki büyük yangın çıktıİstanbul Bağcılar'da inşaat halindeki 28 katlı Batışehir Premium Rezidans'ın en üst katında ve Manisa Muradiye Organize Sanayi Bölgesi'nde iki büyük yangın çıktı.Rezidans yangını kontrol altında Hürriyet’te yer alan habere göre, rezidans yangınının izolasyon malzemelerinden kaynaklandığı öğrenildi. Yangına itfaiye ekipleri müdahale ediyor. Bağcılar'da inşaat halindeki 28 katlı Batışehir Premium Rezidans'ın en üst katında çıkan yangın yaklaşık yarım saat sonra kontrol altına alındı. Avrupa'nın en büyük karma inşaat projesi olarak adlandırılan, TEM Otoyolu'na cepheli Batışehir Premuim Rezidans'ın en üst katında saat 15.45 sıralarında yangın çıktı. İzolasyon malzemesinden kaynaklandığı belirtilen yangına müdahale etmek için olay yerine itfaiye ekibi sevk edildi. İşçiler de kovalarla alevlerin üzerine su attılar. Yangının büyüme ihtimaline karşı uçak ve söndürme helikopteri istendi. Alevler, yaklaşık 30 dakika sonra kendiliğinden söndü. Söndürme helikopteri de yangın söndükten kısa süre sonra olay yerine ulaştı. Ancak müdahaleye gerek kalmadığı için geri döndü. Binadaki soğutma çalışmaları sürüyor. Sanayi bölgesinde yangın Manisa Muradiye'deki Organize Sanayi Bölgesi'nde Başaran Plastik Fabrikası'nda başlayan yangın ise gittikçe büyüyor. Henüz yangının nedeni belirlenemezken itfaiye itfaiye ekipleri yangına müdahale ediyor.T24

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Arınç’a “Mecidiyeköy-Mahmutbey (Şişli-Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler-Bağcılar) metro hattının 250 milyon TL daha pahalıya ihale edildiği ve bu farkın TÜRGEV’e yatırıldığı” iddialarını sordu.Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle sorduğu soru önergesi şöyle: “1-Mecidiyeköy-Mahmutbey (Şişli-Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler-Bağcılar) metro hattı ihalesini 849 milyon 440 bin lira ile Gülermak Ağır Sanayi İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat’ın oluşturduğu konsorsiyumun kazandığı iddiası doğru mudur? 2-İhale kapalı zarf usulü ile mi düzenlenmiştir? Kapalı zarf usulü ile düzenlenmişse, düzenlenen ihaleye kaç firma katılmıştır? 3-5 Ekim 2013 günü yani ihale tarihinden 3 gün önce AKP İBB Başkan Adayı Kadir Topbaş’ın Gülermak Ağır Sanayi İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat temsilcileri ile gizli bir görüşme yaptığı iddiası doğru mudur? 4-Bu görüşmede Kadir Topbaş’ın kamu ödeneklerinden karşılanacak miktarın artırılmasına dair bir taahhütte bulunduğu iddiası doğru mudur? 5-İhale bedelinin aşağı inmemesi için, ihaleye teklif veren birçok şirketin AKP Hükümetine yakın şirketler olduğu ve kendi aralarında bir anlaşma yaptıkları iddiası doğru mudur? 6-5 Ekim 2013 tarihinde gizli toplantıda ihalenin hangi rakamla hangi konsorsiyumda kalması için karar alındığı iddiası doğru mudur? 7-Mecidiyeköy-Mahmutbey (Şişli-Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler-Bağcılar) metro hattı ihalesi için bilimsel tahmini maliyet çalışması yapılmış mıdır? Yapılmamışsa, sebebi nedir? 8-600 Milyon TL. maksimum maliyetle tamamlanabilecek ihale neden 849 Milyon 440 bin TL. bedelle sonuçlandırılmıştır? 9-Kamunun yaklaşık 250 Milyon TL. zarara uğratılmasının başlıca sorumlusu Kadir Topbaş mıdır? 10-Kadir Topbaş’ın, ihalenin 849 milyon 440 bin lira bedelle Gülermak Ağır Sanayi İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat’ın oluşturduğu konsorsiyuma verilmesi için Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatını uyguladığı iddiası doğru mudur? 11-İhalenin kazandırıldığı konsorsiyumu oluşturan şirketlerin TÜRGEV’e bağış yaptıkları iddiası doğru mudur? 12-Kamu zararına oluşan 250 milyon TL, TÜRGEV’e mi aktarılmıştır?”Zete

Bağcılar'da freni boşalan halk otobüsü kontrolden çıkarak, yolda bulunan park halindeki otomobillere, elektrik direği, trafik lambası, ağaç ve doğalgaz kutusuna çarptıktan sonra boş arsaya uçtu. Kaldırımda yürüyen Libya uyruklu 1 kişi hayatını kaybederken, otobüs şoförü de yaralandıKaza, Bağcılar Evren Mahallesi, Koçman Caddesi'nde saat 20.30 sıralarına meydana geldi. İddiaya göre, içerisinde yolcu bulunmayan Cengiz Gümüştaş'ın kullandığı Güneşli-Eminönü hattında çalışan 34 GJ 6658 plakalı halk otobüsünün freni boşaldı. Cumhuriyet Caddesi'nin kesiştiği kavşaktan itibaren frenleri tutmadan yokuş aşağı giden otobüs, yaklaşık 700 metre boyunca bu şekilde ilerledi. Boş otobüs, iki otomobile çarptıktan sonra, karşı şeride geçti. Yol kenarındaki elektrik direği, trafik lambası ve ağacı yerinden söken otobüs, yol kenarında bulunan doğalgaz kutusunu da devirip, boş arsaya uçarak yan yattı. Kaldırımda yürüyen 27 yaşındaki Libya uyruklu Ali El Kılani, otobüsün altında kalarak yaşamını yitirdi. İTFAİYE EKİPLERİ OTOBÜSÜN ALTINDA KALANLARI ARADI Otobüsün altında çok sayıda yaralı olduğu bilgisi üzerine, kaza yerine polis, itfaiye ve ambulans ekipleri sevk edildi. Yaralı sürücü Cengiz Gümüştaş, çevreden yetişen vatandaşların yardımıyla otobüsten çıkarılarak, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Otobüsün altında kalanlar olduğu ihbarı üzerine, olay yerine gelen itfaiye ekipleri aracı vinçle kaldırarak altında kalan kimse olup olmadığını araştırdı. Kaza yerinde elektrik ve doğalgaz ekipleri de çalışma yaptı. Kazaya tanık olan bir güvenlik görevlisi, “Biz burada sevkiyat kamyonlarını kontrol ederken kuvvetli bir ses duyduk. Baktığımızda otobüsün hızlı bir şekilde şerit değiştirerek karşı tarafa geçtiğini gördük. O sırada yolda birkaç kişi yürüyordu. Otobüs hızla direğe, sonrasında ağaca çarptı. Bir kişi otobüsün altında kaldı. Süratli geliyordu, yukarıda da araçlara çarptığını gördük. Otobüsün muhtemelen freni patlamış olabilir, çok süratli geliyordu' dedi. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlattı. Çağatay KENARLI- Hakan KAYA/ İstanbul DHA

Olay, Bağcılar Fevziçakmak Mahallesi 2/18 sokakta saat 14.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Suriye'de yaşanan iç savaştan kaçarak İstanbul'a gelen Suriye uyruklu Abdülhamit Ç.yi elinde telefonla yürüdüğü sırada üç kişi takip etti. DÖNER BIÇAKLI GASP ANI GÜVENLİK KAMERASINDA Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde Mustafa Ö., Abdülhamit Ç.'yi yolda durdurarak elinde bulunan cep telefonunu aldı. Mustafa Ö., tepki gösteren Abdülhamit Ç.yi belinden çıkardığı döner bıçağı ile korkutarak iki arkadaşının da yardımıyla çelme takarak yere düşürdü. Bu sırada Abdülhamit Ç'nin cebinde bulunan 200 lira parasını da aldı. Yerden kalkan Suriyeli Abdülhamit Ç. kaçmaya çalıştığı sırada, Mustafa Ö. elindeki döner bıçağı ile kolundan yaraladı. Olay yerinden kaçarken yardım isteyen Abdülhamit Ç.'nin bağırmasını duyan Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü'ne bağlı Bağcılar Ekipler Amirliği'nde görevli polisler yaşanan kovalamacanın ardından Mustafa Ö.'yü kıskıvrak yakaladı. KAÇAN İKİ ŞÜPHELİ ARANIYOR Çevrede bulunan güvenlik kameralarından şüphelilerin eşkalini ve kimliklerini belirleyen polis bu kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Döner bıçağı ile kolundan yaralanan Suriyeli Abdülhamit Ç. polis ekipleri tarafından olay yerine çağırılan ambulansla Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Abdülhamit Ç.'nin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Çağatay KENARLI / İSTANBUL DHA

Sena Şengül boşanmak istediği eşi tarafından 17 yerinden bıçaklandı. Şengül, yaşam mücadelesi verirken onu bu hale getiren Osman Şengül serbest bırakıldı Kadına yönelik dinmeyen şiddete bir yenisi daha eklenirken, sonrasında yaşananlar da şiddete karşı alınan tedbirlerdeki eksiklikleri net bir şekilde ortaya koydu.  Milliyet gazetesinden Esengül Demirbaş’ın haberine göre, boşanmak isteyen eşini 17 yerinden bıçaklayan Osman Şengül (28) eşi yoğun bakımdayken serbest kaldı. Hayati tehlikeyi atlatan Sena Şengül (22) eşinin çocuklarını da kaçırdığını belirterek, “O adam nasıl serbest kalabilir” diye sordu. Küçük yaşta kaçarak Osman Şengül’le evlenen 22 yaşındaki Sena Şengül, uzun süredir gördüğü şiddet nedeniyle eşine boşanma davası açtı. Daha önce de şiddetten kaçarak baba evine ve sığınma evine yerleşen 2 çocuk annesi Sena Şengül, geçtiğimiz Cumartesi günü Bağcılar’daki evinde eşinin saldırısına uğradı. Osman Şengül’ün göğüs bölgesinden defalarca bıçakladığı Sena Şengül, komşuların ihbarıyla eve gelen polisler tarafından Hastaneye kaldırıldı. Bir süre yoğun bakımda tutulan Şengül, geçtiğimiz Pazartesi günü normal servise alındı. Şengül, yaşam mücadelesi verirken, onu 17 bıçak darbesiyle yaralayan eşi ise savcılıkta verdiği ifadenin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, Osman Şengül’ü adli kontrol hükümlerine tabi tutarak serbest bıraktı. ‘Kızımın önünde bıçakladı’ Biri 2,5 yaşında diğeri 7 aylık olan iki çocuğunun şu an babalarıyla olduğunu ve can güvenliklerinden endişe ettiğini belirten Sena Şengül, başından geçenleri hastane odasında Milliyet’e şöyle anlattı: “Eşim, cuma günü eve gelmeyip ertesi gün 11.30 sıralarında geldi. İçeri almak istemedim ama zorla girdi. Boşanma davasını geri çekmemi istedi. Kabul etmedim. Kızımın gözü önünde mutfaktan aldığı bıçakla beni defalarca bıçakladı. Kendimden geçmemiştim. Çocuklarımı alıp odanın kapısını kapatıp gitti. Sonrasını hatırlamıyorum.” Eşinin esrar bağımlısı olduğunu belirten Şengül, “Çocuklarımın ve kendimin can güvenliğimden endişe ediyorum. Ben bu durumdayken onu nasıl serbest bırakılabildiler, anlayamıyorum” dedi. Sena Şengül’ün ailesi de hastaneden çıkar çıkmaz kızlarının koruma altına alınması için başvuruda bulundu. Şengül’ün tekrar saldırıya uğrama ihtimaline karşı hastane yönetimi ziyaretlere kısıtlama getirdi. T24