Görüş Bildir

İsmail Hakkı Pekin Haberleri

İsmail Hakkı Pekin ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İsmail Hakkı Pekin ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Perinçek ve Şener Suriye Lideri Esad’la Görüştü
Suriye Devlet Başkanı Esad, Vatan Partisi lideri Perinçek başkanlığındaki Türkiye heyeti ile Şam'da bir araya geldi.Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in öncülüğündeki 13 kişilik Türkiye heyeti, Suriye temaslarının son durağında Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından kabul edildi.Suriye resmi ajansı SANA'nın haberine göre, görüşme sıcak bir ortamda gerçekleşti.Esad, görüşme bitiminde Türkiye heyetini kapıya kadar uğurlarken, tam bir görüş birliğinin sağlandığı belirtilen görüşmede güvenlik, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda ortak çalışma kararı alındığı belirtildi.ESAD: SURİYE BÖLÜNÜRSE, TÜRKİYE DE BÖLÜNÜR1 saat 45 dakika süren görüşmenin öncesinde basına açıklama yapıldı. İlk sözü alan liderlerden Beşar Esad, böyle bir dönemde Türkiye heyetinin kendisini ziyaret etmesinin Arap dünyası ve tüm dünya kamuoyu için büyük bir kardeşlik mesajı niteliği taşıdığını belirtti.İki senedir hiçbir Türkiye heyeti ile bir araya gelemediğini hatırlatan Esad, sözlerini şöyle sürdürdü:'Bazıları siyasi hükümetle, iktidarla halk arasındaki farkı bilmeyebilir. Fakat burada çok büyük bir fark var. Özellikle bu olaylardan önce Türkiye-Suriye ilişkileri için çok umutluyduk. Özellikle bu bölgenin kaderini, geleceğini biz, Türkler ile Suriyeliler olarak belirlemek bizi mutlu eder. Ve teknolojik, iktisadi alanda Türkiye-Suriye işbirliği tüm bölge için hayırlı olacaktır. Türkiye'nin bölünmesi Suriye'nin bölünmesi, Suriye'nin bölünmesi de Türkiye'nin bölünmesidir.'Türkiye ve Suriye'nin bulunduğu bölgeyi, dünyanın kalbi olarak tanımlayan Beşar Esad, 'Ancak herhalde bu yerlerdeki devletler için adam gibi adamlar gerekiyor. Kapalı insanlarla iş yapılmaz. Bütün Türkiye halkını temsil etmeyen, vizyonsuz bir lider bütün dünya için böyle bir projenin lideri nasıl olabilir? Tüm bunları sohbetimizde konuşacağız, tekrar hepiniz hoşgeldiniz' dedi.PERİNÇEK: TÜRKİYE'NİN BARIŞI, SURİYE'DEN GEÇİYORDoğu Perinçek ise, Suriye'nin terörle mücadeleye karşı insanlığın cephesi olduğunu belirterek 'Suriye halkı ve Beşar Esad'a birlik ve beraberliğimizi ifade etmek için geldik' açıklamasını yaptı.Perinçek, SANA ajansına verdiği röportajda, 'Suriye'de barışın, Türkiye'de barış olmasından geçtiğinin farkındayız. Suriye'de var olan terörizm, Türkiye'yi de hedef alıyor. Terörizmi tamamen yenmek ve Suriyenin milli birliği ve ulusal egemenliğini korumasını istiyoruz' dedi.Doğu Perinçek, Esma Esad'ın çağdaş kadını temsil ettiğini vurgulayarak, Beşar Esad'a ve eşine özel olarak saygılarını sunduğunu ifade etti.MUALLİM İLE GÖRÜŞMESuriye Devlet Başkanı Esad'ın daveti üzerine cumartesi günü başkent Şam'a giden Perinçek başkanlığındaki heyet, dün Dışişleri Bakanı Velid Muallim'le bir araya gelmişti.Heyette, Ak Parti'nin kurucularından da olan eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, CHP sıralarından TBMM'ye giren vekillerden Süheyl Batum ve Birgül Ayman Güler, eski Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu, Genelkurmay İstihbarat eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin başta olmak üzere 13 kişi yer alıyor.Sputniknews
Doğu Perinçek'in Vatan Partisi'nde Şok Gelişmeler
Doğu Perinçek'in Vatan Partisi'nin ABD temsilciliğinde istifalar yaşandı. Partiden ayrılan grup yayınladığı bildiride Parti'nin çizgisini sert bir şekilde eleştirdi ve yabancı istihbarat elemanlarının Parti'nin ABD yapılanmasına sızdığını söyledi.Vatan Partisi ABD Temsilciliği’nin 10 kurucu üyesi ayrılık bildirgelerinde Vatan Partisi’ni oportünist olmakla suçlayıp şu ifadeleri kullandı:“Oportünizm bukalemun gibidir. Amacı için girmeyeceği kılık, yapamayacağı şey yoktur. Bu nedenle bir birleşmenin Natocu subaylarla, 68 ve 78’lerin anti-emperyalist, bağımsızlıkçı gençlerini kurşuna dizip, idam sehpalarına yollayanlarla değil dün de bugün de tam bağımsızlıkçı bir çizgide duran ve devrimden yana olanlarla yapılacağı inancındayız.”AYDINLIK’TA DA KOPUŞ VARGeçtiğimiz günlerde Vatan Partisi’nin yayın organında köşe yazan gazeteci Ümit Zileli de Aydınlık Gazetesi’nden ayrılmıştı. 7 Haziran seçimlerinde Vatan Partisi İzmir Milletvekili Adayı olan Ümit Zileli’nin Aydınlık’ın yayın çizgisiyle fikir ayrılıklarına girdiği için bu kararı aldığı öğrenildi.Bir süredir “Gülen Grubu’na karşı mücadele” adına Ak Parti politikalarına destek verdiği eleştirileri yapılan Doğu Perinçek’in Vatan Partisi Suriye'ye askeri operasyonu savunan bir çizgi izlemiş ve tepki çekmişti.Aydınlık Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller’in iki yazısında Vatan Partisi’nin çizgisi eleştirilirken, Perinçek Güller’in AKP için yaptığı “ABD’nin taktik piyonu” değerlendirmesine “bunu diyenler taktik piyondur” diye yanıt vermişti.Perinçek, “AKP'den hâlâ “taktik piyon” diye söz edenlerin kendileri “taktik piyon” durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar” diyerek kendi yazarına karşı AKP’nin politikalarını savunmuştu.BİR TEPKİ DE PEKİN'E7 Haziran seçimlerinde Vatan Partisi Ankara 1. bölge adayı olan Genelkurmay İstihbarat Eski Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin de, “Gülen Cemaati’nin MİT, TSK ve Emniyet’e sızma planları”nı anlattığı kitabında AKP’yi aklamakla suçlandı.Kitapta, AKP’nin bir dönem Cemaat’le iktidar bloğunu oluşturduğu unutularak “çözüm Erdoğan” denildiği savunuldu.Oda TV davasında 2 yıl tutuklu kalan ODA TV Haber Müdürü Gazeteci Barış Terkoğlu twitter hesabından Pekin’e sert eleştiriler yöneltti:'Zaman'a konuştuğunda Cemaat tasfiyesine karşı çıkan İ.H.Pekin, yandaşlara 'Tayyip Bey'e birşey olmadan bu mücadeleyi halletmesi lazım' demiş Kumpas savcılarıyla işbirliğini savunan Pekin, görevi başındayken de savcıların beklentilerine göre yazılan kumpas raporlarına imza atıyordu Bazı insanların görüşleri değil karaktersizlikleri mide bulandırıyor.' (Bu haber Demokrat Haber tarafından yapılmıştır)
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
1 Kasım’a dönük güvenlik ve hile endişeleri zirvede. Bu nedenle de sokaktaki insanın kafası hepten karışmış durumda. Nasıl karışmasın ki, her şey flu... Örneğin, CHP’li Erdal Aksünger’in 7 Haziran’da oy kullanan 672 bin seçmenin 1 Kasım listelerinde olmadığı iddiaları üzerine YSK’yı arayıp “Kayıp seçmen var mı?” diye sormuştuk. Yanıtını da “550 binden fazla seçmen oy kullanamayacak” başlıklı yazımızda (01 Ekim) aktarmıştık. YSK şöyle diyordu:Seçmen kütükleri Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ndeki verilerle oluşturuluyor. Merkezi Nüfus Sistemi’ne (MERNİS) kayıtlı bir kişinin seçme hakkını kullanabilmesi için adres beyanında bulunması şart. Kayıp seçmen yok, MERNİS’te kaydı görünen ama herhangi bir nedenden (vergi borcu, alacaklısından kaçmak vb) adres beyanında bulunmadığı için listelere giremeyenler var. Bunların sayısı da yurtiçi 553 bin 468, yurtdışı 376...
Başbuğ: Erdoğan'a, 'Kozmik Oda'ya Girenlerin Niyeti Kötü' Dedik
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Kozmik Oda soruşturması sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan’a, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasındaki tutarsızlıkları anlattıklarını ve “Soruşturmacıların niyeti kötü” dediğini aktardı. Başbuğ, Kozmik Oda’yı aramaktaki asıl niyetin TSK’yı faili meçhul cinayetlerle ilişkilendirecek deliller bulmak olduğunu ifade etti.Deniz Zeyrek’in Hürriyet’teki haberine göre, Kozmik Oda ve Arınç’a suikast olarak bilinen soruşturmanın takipsizlik kararıyla kapatılması, o günlerde yaşananları gün yüzüne çıkardı. Konuşmak için soruşturmanın tamamlanmasını bekleyen dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a “Soruşturmacıların niyeti kötü” dediğini anlattı. Kendilerinin bunu kanıtlayan verileri siyasetçilerle paylaştığını anımsatan Başbuğ, niyetin TSK’yı faili meçhul cinayetlerle ilişkilendirecek deliller bulmak olduğunu ifade etti.61 sayfalık takipsizlik kararı ile soruşturma sürecinde aldığı notları okuyan Başbuğ, basında çıkan haberlerle Kozmik Oda soruşturmasındaki kritik gelişmeler arasındaki paralelliğe dikkat çekti:TESADÜF MÜ?'20 Ocak 2010’da, yani Seferberlik Tetkik Kurulu’nda aramanın bittiği gün, Taraf Gazetesi Balyoz ile ilgili o ünlü haberini yaptı.25 Şubat 2013 günü savcılık Seferberlik Tetkik Kurulu’nda kasaya konulan imajı istedi. Aynı gün Taraf Gazetesi 2010’da Arınç’a suikast iddiasının ardından Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantımızı haber yaptı.14 Eylül 2013 günü Zaman’da ‘Kozmik oda soruşturması derinleştiriliyor’ haberi çıktı, 19 Eylül 2013’te ikinci bir arama tesadüf mü?'ÜÇ İDDİA DA BOŞ ÇIKTIBaşbuğ, takipsizlik kararını inceledikten sonra haklı çıktıklarını gördüğünü belirterek şu tespitleri yaptı:“1 – O dönem savcıya operasyonun gerekçesini sorduk. Terörle Mücadele Şubesi’nin telefonuna ABD’den gelen bir ihbar olduğunu iddia etmişlerdi. Şimdi takipsizlik kararından görüyoruz ki, HTS kayıtlarına göre TEM telefonunu o saatte arayan olmamış.2 – İddianın önemli bir kaynağı da bir kağıt parçasıydı. Polisler ‘Yutmaya çalıştı’ dediler. Albay yutmadığını söyledi. Kriminal incelemede yazının onlara ait olmadığı anlaşıldı. İfadeleri bile alınmadan serbest bırakıldı. Takipsizlik kararından anlaşılacağı üzere akla mantığa aykırı işler.3 – Bir erin babasıyla konuşurken ‘Belge yakıyoruz’ dediği iddia edildi. Kararda böyle bir görüşmenin de olmadığı görülüyor.”BAŞBAKAN’A ANLATTIK19 Aralık günü başlayan sürecin 26 Aralık’tan itibaren kendilerine yansıdığını anımsatan Başbuğ, gelişmeleri şöyle anlattı:“26 Aralık 2009 günü bize geldiler. ‘Hakim kararı lazım’ dedik. Hakim kararı aldılar. Gece hakim geldi. Genelkurmay’a davet ettim. ‘Yaptığınız yanlış, girmenize müsaade etmeyiz’ dedik. 27 Aralık’ta Başbakan’dan randevu aldık. Hakimden o görüşmenin sonucunu beklemesini istedik. Her adımı dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner Paşa ile birlikte sevk ve idare ettik. Başbakan’a da birlikte gittik. Bütün verileri Başbakan’a ve yanındaki ilgili bakanlara anlattık. ‘Örtbas etmeye çalışmıyoruz, çekinmiyoruz ama yasal olarak buraya girilmesi doğru değil’ dedik. Başbakan mahkeme kararına uyulmasını istedi. Aynı gece arama başladı. Biz yine de hukuki itirazlarımızı yaptık. Hatta Adalet Bakanlığı’na başvurarak ‘Kanun yararına bozma’ istedik.TUTARSIZLIKLARI GÖSTERDİKİstihbarat Başkanımız İsmail Hakkı Pekin, Çukurambar’da yakalanan subaylarla ilgili çok detaylı bir araştırma yaptırdı. HTS kayıtlarından, görev çizelgelerinden o gün attıkları her adımı çıkardı. Bir subayı takip ettikleri anlaşıldı. Bunların hepsini siyasilere anlattık ve suikast iddiasının tutarsızlığını gösterdik. Başbakan’a ‘Bu soruşturmayı yapanların niyeti kötü’ dedim. Bu arada izlenen subay da daha sonra çok onurlu davrandı. Bir subay gibi durdu. Haksız yere izlemeye alındığını, haksızlığa uğradığını da açıkladık.”İKİNCİ LİSTE AMAÇLARINI ORTAYA KOYDU“Arama sırasında kozmik odalardan tek bir belgenin alınamayacağını, orada elle not alınmasını istedik. TÜBİTAK’tan ve Genelkurmay’dan bilirkişiler hakime eşlik etti. Sözcük ile tarama yaptılar. İlk listede ‘Arınç’, ‘Çukurambar’, ‘Ali Şahin’, ‘Sadullah Ergin’ ve ‘Toyota’ gibi, iddiayla ilgili 37 kelime aradılar. Ancak ikinci bir liste vardı ve listede ‘Ankara’da işlenen cinayetler’, ‘Hablemitoğlu’, ‘Ahmet Taner Kışlalı’, ‘Uğur Mumcu’, ‘Danıştay’, ‘Maske Mazereti’ ve ‘Maskeli Görev’, ‘Cami çalışmaları’, ‘Kilise’, ‘Zararlı şahıslar’ gibi ifadeler yer alıyordu. Dijital belgelerde onları da aradılar. Bu liste asıl niyeti ortaya çıkardı. Planlanmış, bir kumpas diyelim, harekat olduğunu gösteriyor. Faili meçhulleri TSK’ya fatura etmek istiyorlardı ve bunun için delil arıyorlardı. Aramaya izin verdik, çünkü suikast iddiası çok çirkindi ve TSK’ya yüklenmeye çalışılan şaibeyi, töhmeti engelledik. Üstelik bizim zamanımızda Kozmik odadan hiçbir şey çıkmadı. Yani karşı taraftan bize yöneltilen ‘Kozmik oda talan edildi, izlediler’ iddiasının doğru olmadığı da bu kararla ortaya çıktı.”SAVCIYI TEBRİK ETTİBaşbuğ, olay sırasında Seferberlik Tetkik Kurulu’nda Tümgeneral rütbesinde olan Selahattin Kısacık, dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu ve İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in çok iyi çalıştığını anlattı. Takipsizlik kararını veren savcının da son derece titiz çalışmasıyla gerçekleri ortaya çıkardığını belirten Başbuğ, “Gerçekler er ya da geç ortaya çıkıyor” dedi.BAKANLIKTAN ARAMA VİZESİKozmik Oda soruşturmada verilen takipsizlik kararına, Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki aramaya Adalet Bakanlığı’nın vize verdiği yansıdı. Soruşturmada, şüpheli askerlerin işyerleri olduğu gerekçesiyle Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama kararı alınmıştı. Aramayı, Hâkim Kadir Kayan yaptı. Hem Milli Savunma Bakanlığı hem de Genelkurmay Başkanlığı aramaya ilişkin ‘hâkimlik kararına’, Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi nezdinden itiraz etti. Mahkeme ise itirazları reddetti. Takipsizlik kararında, mahkemenin ‘aramalara izin veren’ kararının bozulması için Yargıtay’a başvuru yapılması için Adalet Bakanlığı’na kanun yararına bozma yoluna gitmesi talebinde bulunulduğu anlaşıldı. Ancak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü bu talebi, “Kanun yararına bozma yoluna gitme talebi”ne verdiği yanıtta, “Delil toplamaya yönelik olarak verilen söz konusu kararın esas hükümle birlikte kanun yolları aşamasında merciince denetlenmesinin mümkün olması karşısında kanun yararına bozma yoluna gidilmeyeceği” gerekçesiyle dosyayı Yargıtay’a taşımadı.8 SUBAYDAN TAZMİNAT DAVASIBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla açılan ve 6 yıl süren Kozmik Oda soruşturmasında gözaltına alınan ve haklarında ‘takipsizlik’ kararı verilen 8 subay, sürecin sorumluları hakkında kişi başı 500 bin lira olmak üzere toplam 4 milyon liralık tazminat davası açmaya hazırlanıyor. Subayların avukatı Süleyman Ayhan, “Müvekkillerim soruşturma safhasında gözaltına alındı, 3’ü tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. 6 yıl boyunca hem meslek kariyerleri açısından hem de psikolojik olarak mağdur oldular. 6 yıl boyunca her gün aynı stres ve üzüntü ile yaşamak zorunda bırakıldılar. Ordu mensubu olan müvekkilerim, hükümeti yıkmakla suçlandılar” dedi.İKİ DE SUÇ DUYURUSUAvukat Ayhan ‘takipsizlik’ kararında, soruşturmayı başlatan ihbar telefonunun sahte olduğunun belirtildiğini de anımsattı. Bu bölüme istinaden terörle mücadele biriminde görev yapan Emniyet mensupları hakkında ‘suç uydurmak, sahte resmi evrak düzenlemek’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Ayhan, Savcı Mustafa Bilgili hakkında ise müvekkilleri ile yaptığı bazı telefon görüşmelerini ‘suç delili’ olarak dosyaya koyduğu gerekçesiyle Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.