onedio
Görüş Bildir

Halkbank Haberleri

Halkbank ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Halkbank ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Voleybol: Acıbadem Bayanlar Liginde Bu Hafta
Acıbadem Bayanlar Voleybol Ligi’ne 19. hafta maçlarıyla devam edilecek. Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, ligde 19. hafta yapılacak maçların programı şöyle: Yarın: 13.00 Halkbank-Eczacıbaşı VitrA (TVF Başkent) 15.00 İlbank-VakıfBank (TVF Başkent) 16.00 Bursa Büyükşehir Belediyesi-Bakırköy Belediyesi Yeşilyurt (Bursa Cengiz Göllü) 16.00 Sarıyer Belediyesi-Ereğli Belediyesi (Bahçeköy Orman Fakültesi) 5 Mart Çarşamba: 15.00 Beşiktaş-Galatasaray Daikin (Beşiktaş İntegral Arena) 11 Mart Salı: 18.00 Çanakkale Belediyesi-Fenerbahçe (Çanakkale Anafartalar) İSTANBUL (AA) Gökhan DİNÇ
Başbakan'dan Bahçeli'ye: 'İspatlamazsan Alçaksın, Adisin'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin haftalık grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan konuşmasında Bahçeli'nin 'Pınarhisar'ı mumla arayacak' sözlerine cevap verirken Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi.İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:AVRUPA ZİYARETLERİBildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta sonu itibariyle Avusturya ve Fransa’daki vatandaşlarımızın, orada yaşayan çalışan hayat kurmuş kardeşlerimizin samimi sizlere selamları var, bunu iletmek istiyorum. Perşembe günü Avusturya’nın başkenti Viyana’ya gittik, ayağımızın tozuyla kardeşlerimizle bir araya geldik. Avrupalı Türk Demokrat Birliği’nin 10’ncu kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlediği toplantı 10 bin kişinin katıldığı bir salonda yapıldı. Daha büyük bir salon talebi vardı, ancak çeşitli bahanelerle bu karşılanmadı.Avusturya’daki vatandaşlarımız akın akın geldiler. Salon içinde ve salon dışında çok büyük bir coşku çok büyük bir heyecan söz konusuydu. Ve saatlerce orada bekleyen vatandaşlarımızın salon dışında olanları da kapalı salondaki konuşmamızı sonuna kadar dışarda izlediler, beklediler, salon içindeki toplantıdan sonra çıkıp dışarda da açık hava mitingi yaptık.Gerçekten Türkiye’yi aratmayan, mitingleri aratmayan, heyecanın coşkunun muhabbetin zirve yaptığı anları Avusturya’daki kardeşlerim bizlere yaşattılar. Ertesi gün kaldığımız otelde Avusturya Dışişleri Bakanı’nı kabul ettik. Ardından Paris’e geçtik. Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Holland ile başbaşa görüşmemiz oldu.Bir güncelleme diyebileceğim geleceğe yönelik bir plan oluşturduk. Cumartesi günü Fransa’nın, aynı zamanda Türkiye’de 1200’ü bulan Fransız şirketi var. Bunların ileri gelenlerinden bir kısmıyla kahvaltı yaptık. Paris’teki bu resmi temaslar esnasındaki yaptığımız bu görüşme, Türkiye’deki yatırımların geleceğine yönelik de bir yeni değerlendirme fırsatı verdi. arzuları talepleri nelerdir, bunları dinlemek suretiyle de bu eksiklikleri gidermek ve geleceğe yönelik de yaptıkları yatırımların daha da artırılması için taleplerimizi kendilerine ilettik.Lyon kentine geçtik. Paris’ten sonra Fransa’nın en büyük kenti. Bölge valisi ve belediye başkanıyla görüşmeler yaptık. Belediye başkanı, aynı zamanda senatör. Lyon’da da yine Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin düzenlediği vatandaş buluşmasına katıldık. 20 bin vatandaşımızla buluştuk, hasret giderdik. Üç vatandaş buluşması gerçekleşti. İlkini Köln, ikincisi Viyana, üçüncüsü ise Lyon olmuş oldu. orada yaşayan vatandaşlarımızın morallerinin yüksek olduğunu bizzat müşahede ettim. Askerlikle ilgili konularda kolaylıklar sağladık, bulundukları ülkede oy verme hakkı, Türkiye ile ilgili irtibatlarını daha da güçlendirdi. Vatandaşlarımız ilk kez olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanacaklar. Tüm genel seçim ve halk oylamalarında Türkiye’ye gelmelerine gerek kalmaksızın demokratik tercihlerini yapabilecekler. Oy kullanma tarihleri tabi ki buradan farklı olacak, bazı ülkelerde 4 bazı ülkelerde 2 gün olarak bu oy kullanma süreci devam edecek.Yurt dışında ilk tur 31 Temmuz 3 Ağustos, seçimler ikinci tura kalırsa 17 ila 20 Ağustos tarihi arasında olacak. Büyükelçiliklerimiz seçimlerinin sağlıklı şekilde yapılmasını, katılımın yüksek olmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.Cumartesi akşamı Fransa’dan döndük. Pazar günü çalışmalarımıza devam ettik. İlk olarak Ak Parti İstanbul İl Teşkilatımızın danışma meclisi toplantısına katıldık. Ardından milli irade platformunun düzenlediği STK buluşmasına iştirak ettik. Böyle bir buluşmayı 25 Ocak’ta yapmış, gerçekten istifade etmiştik.'BİZE OY VERENLER - VERMEYENLER DİYE AYIRMADIK'Sevgili peygamberimizin “ümmetimizin ihtilafı rahmettir” diye buyurdu biliyorsunuz. İhtilaftan kasıt çatışma değildi. İstikamet belliyken, menzil belliyken, helal haram çizgileri belliyken, farklı yolların izlenmesi hayırlı bir ihtilaf olarak hazreti peygamber tarafından rahmet olarak tarif edilmişti. Her insan nevi şahsına münhasırdır. Fikirler beceriler farklı olabilir. Mezhepler meşrepler tutulan yollar farklı olabilir. Bu farklılıklar çatışmanın değil, renkliliğin yani zenginliğin belirtisidir.Biz mezheplere meşreplere kültürlere karşı eşit mesafede olduk. Kucaklayıcı olduk, yapıcı davrandık. Hiçbir ferdi grubu bize oy verenler vermeyenler diye asla ayırmadık. Asla ve asla seçim sonuçlarını önümüze almadık. Kimin nereye oy verdiğini kriter olarak kullanmadık. Bizim kriterlerimiz bellidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olmak bizim için en önemli kriterdir.'YAŞAM TARZLARI BİZİM İÇİN ZENGİNLİK ALAMETİDİR'Bunun dışındaki her özellik, mezhep meşrep yaşam tarzları bizim için zenginlik alametidir. Türkiye’deki dini yapılanmalara cemaatlere aynen bu nazarla baktık. Bize oy versinler, yöntemlerimizi tasvip etsinler etmesinler, özgürce fikirlerini ifade edecekleri bir zemini inşa etmenin mücadelesi içinde olduk. On yıllar boyunca, örgütlenmenin, örgütlerin, dernek ve vakıfların üzerinde çok ciddi baskılar oldu, zulümler yapıldı. Farklı düşünen herkes ve her grup on yıllar boyunca ötelendi. Kurban derilerini kimlerin toplayacağı dahi bu ülkede bir dönem çok büyük zulümlere sahne oldu.'BU KURBAN SENİNDİR, DERİSİ DE SENİNDİR'Benim kurbanım, benim kurbanımın derisi, sana ne ya. Sen buna nasıl müdahale edersin? Hayır ben nereye istiyorsam oraya vereceksin dediler. Bunların hepsine biz son verdik. Dedik ki kardeşim bu kurban senindir, derisi de senindir. Nereye istersen oraya verirsin. Hristiyan, Musevi, Müslüman tüm inanç sahiplerinin, önündeki engelleri tek tek kaldırdık kaldırıyoruz.Azınlıklara ait gayrimenkuller el konulmuştu. Şimdi bu vakıflara tek tek biz iade ettik. Gayrimenkullerin toplam değeri 2 milyar doları aşmış vaziyette.Bundan dolayı Türkiye zayıflamadı. Toplumu korkuttukları gibi Türkiye bölünmedi. Azınlık vakıflarıyla ibadethaneleriyle ilgili bu adım, muhalefet partileri tarafından adeta sürekli sömürüldü. Bu Türkiye’nin sonu olur dediler, oldu mu? Hayır. Başörtüsünü yasaklayanlar, başörtüsünün Türkiye’yi böleceğini ifade ediyorlardı. Türkiye bölündü mü? Parçalandı mı? İşte biz serbest bıraktık. Dinlerle kültürlerle inançlarla ilgili yaptığımız her reformun öncesinde, başta CHP ve MHP olmak üzere, muhalefet karanlık tablolar çizdiler. Şu dilde tv açarsanız bölünür, klavyelere özgürlük getirirseniz Türkiye parçalanır. Peki ne oldu? hiçbir dedikleri çıkmadı. Ne oldu biliyor musunuz? CHP ve MHP’nin onların egemen zihniyetlerinin bizden önceki on yıllar boyunca gereksiz yere zulmettikleri ortaya çıktı.'CHP VE MHP VARLIK ZEMİNİNİ KAYBEDİYOR'Korkuları kendileri ürettiler. Korkularla milleti tehdit ettiler. Millete istedikleri gibi istikamet çizmeye çalıştılar. Aslında şu anda CHP ve MHP’nin hırçınlaşmasının altında bu yatıyor. CHP bölünme parçalanma korkusuyla işi idare etti. Varlık zeminini kaybediyor. MHP terör korkusuyla şehitleri istismar ederek işi idare etti. Şimdi bu korku ortadan kalkınca, o da varlık zeminini kaybediyor.Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Biz öyle konuşmayacağız. Ve tamamıyla bir müfteri edasıyla yaptığı konuşma. İftiralarla dolu bir konuşma. 16 – 17 yıldır partinin başındasın geldiğin yer ortada. Ben MHP’li kardeşlerime hep sesleniyorum. MHP’yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Bu denli bir tehlikedir. Bugün yine iftiralarla dolu, yolsuzluklar şu bu filan falan.'İSPAT EDEMEZSEN ALÇAKSIN ADİSİN'Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin.Üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptık. Takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Sakarya düzce depremlerinin altında kalan sensin sen. Oraları ayağa kaldıramadınız. Kaçıp gittiniz. Biz geldik ayağa kaldırdık. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Şu anda da beraber yandaş olduğunuz CHP o da aynı işi yaptı. CHP’nin yavrusu DSP ile beraberdiniz. Görev zararı adı altında, bu ülkede sıkıntılarının en önemli sebebi siz oldunuz. Ziraat Bankasını, Halkbank’ı batırdınız. Biz Halkbank’a şahsiyetini kazandırdık, kişiliğini kazandırdık. Esnafıma yüzde 47 ile kredi verirken, öbür tarafta aynı şekilde ziraat bankası yüzde 59’la kredi verirken. Biz bunları adeta sıfırladık, 0-5 aralığına indirdik. Bu halka zulmeden siz oldunuz.AYAKKABI KUTUSUNA MİLYARLARLA NE AVRO NE DOLAR SIĞMAZİkide bir ayakkabı kutularıyla konuşup duranlara sesleniyorum. Milyarlarla ne avro ne dolar sığmaz. O ancak sizin kasalarınıza sığar. Siz önce bunu ortaya koyun. Neler yaptıklarınızın hepsi ortada, o yüzden kaçıp gittiniz. Ben davalarımı yine açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir.“CEMAAT MASKESİ ALTINDA İHANET ŞEBEKESİ İNŞA EDİLDİ”Görünürde öğrenci yetiştiriyor, yoksul öğrencilerin elinden tutuyorlardı. Milletimizin değerlerinin şefkatinin merhametinin yardım etme hissiyatının görünenden çok farklı amaçla kullanıldığı acı bir şekilde ortaya çıktı. 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında ince ince sinsi şekilde bir ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük. Öyle bir notaya geldi ki, benden olmayanın söz hakkı yaşam hakkı yoktur demeye başladı. Hiçbir alanda başkalarının varlığına tahammül edemez hale geldiler. Tatmin edilemez bir hırsla, kendileri gibi her grubu son derece iğrenç metodlarla saf dışı bırakmaya başladılar. Kendilerine rakip olan herkes, yanlarındaki arkadaşlarını, telefonlarını dinleyerek, iftira atarak saf dışı bırakma gayreti içine girdiler.“BUNLARIN BİZİM DÖNEMİMİZDE BÜYÜDÜKLERİ GELİŞTİKLERİ İDDİASI ASILSIZ BİR İDDİADIR”Öyle bir noktaya öyle bir azgınlık seviyesine ulaştılar ki, Türkiye’nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi bir şehvete kapıldılar. Orada maskeleri düştü. Gerçek yüzleri ortaya çıktı. Dertlerinin talebe yetiştirmek, yoksulların elinden tutmak olmadığı, dertlerinin iktidar olduğu güç olduğu orada ortaya çıktı. Başta emniyet ve yargıya yerleştirdikleri maşaları dışında teşebbüslere giriştiler. Bize farklı göründüler. Ama başka işlerin içine girdiler. Bunların bizim dönemimizde büyüdükleri geliştikleri iddiası asılsız bir iddiadır. 12 Eylül darbesine bakın bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz 28 Şubat’ta görürsünüz. Uluslararası bazı çevrelerden özellikle de istihbarat örgütlerinden bunların güç devşirdiklerini görürsünüz. Her işlerinde tedbir adı altında 40 yıllık gizlenme taktiklerini kullandılar.“BÖCEK’TE BİZ İKİ YIL BEKLEMEDİK ONLAR ENGELLEDİ”Nasıl hukuk cinayetlerini işlediklerini geçmişte fark edebilmek kolay değildi. Evet mağdurlar biliyorlardı fakat ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizim de milletimin de gerçeklerden haberdar olmamız engelleniyordu. İşte böcek soruşturması. Bazıları soruyor, neden iki yıl beklediniz? Biz iki yıl beklemedik, onlar maşaları yoluyla iki yıldır soruşturmanın üzerini örtüyorlar. Biz bunun takipçisiyiz. Bunu takip edeceğiz.“MASUM İNSANLARI DAHİ NASIL ZİNDANA ATTIKLARI TEK TEK ORTAYA ÇIKIYOR”Sırf kendileri gibi düşünmüyor diye masum insanları dahi nasıl zindana attıkları tek tek ortaya çıkıyor. Darbeyle mücadele ediliyor görüntüsü altında masum insanların nasıl mahkum edildiği tek tek ortaya çıkıyor.“BUGÜN EVET HAYIRCILARA YARADI”2010 yılında halkın oyuyla yaptığımız anayasa değişikliği bugün geç de olsa hatan dönüşün vasıtası olmuştur. O değişikliği olmasa halen içerde olacaklardı. AİHM’e gittikleri zaman böyle bir tabloyu karşılarında bulabilecekler miydi? Hayır. Fakat biz bireysel başvuruyu getirmek suretiyle böyle bir imkanı yakalamış oldular. Bugün bahçeli yine aynı şeyleri konuşuyor, diğeri konuşacak. Çünkü bunlar o referandumda biliyorsunuz bizim getirdiğimiz değişikliğe ‘hayır’ dediler. Biz ‘evet’in mücadelesini verdik, bugün evet hayırcılara yaradı.“HALA KENDİNE GELEMEMİŞSİN”Bazıları cezaevinden çıkınca, oradan intikam ifadeleriyle bağırıp çağırıyorlar. Sen bir defa kendine gel. Hala kendine gelememişsin. Bunu bir defa hal yoluna koymak gerekir. Ne olacak? Kılavuz ortada, kendileri de ortada. Bunların birbirinden farkı olmaz.O anayasa değişikliği olmasa 12 Eylül sorumluları yargıda da mahkum olmayacaklardı. AYM, HSYK değişikliğiyle ilgili seçimi yapmasa yargı tartışılıyor olmayacaktı. Yargı Türkiye’deki tüm devlet kurumları içinde son sıraya düşmüş durumda, güvenilirliği itibariyle.“İNANIN ORTAYA ÇOK DAHA FAZLA BİLGİ BELGE ÇIKACAK”Yargı ne CHP’nin ne MHP’nin ne Pensilvanya’nın egemenliğine asla teslim olmayacak. Yargı birilerinin arka bahçesi değil, milletin yargısı olacak. İnanın ortaya çok daha fazla bilgi belge çıkacak. Yargı emniyet içinde nasıl ahlak dışı vicdan dışı komplolara giriştikleri ortaya çıkacak. Ben milliyetperver olan yargı mensuplarına güveniyorum. Bu süreci onlar aslına dönüştürecekler.Hem yargı hem emniyet içinde vatanını milletini seven bütün vatandaşlarımız o mücadeleyi inanıyorum ki yüreklerini gönüllerini ortaya koyarak sürdürecekler. Daha önce de söyledim. Polis fezlekesine şüpheli diye isim koyacaklar, neye bakıyorlar, şüphelinin çocuğu hangi okulda okuyor, malum gazetelere üye mi değil mi? Buna bakıyor şüpheli yapıyorlar. Yargı bu urun temizlenmesi için cesur olmak zorundadır. Savcılarla ilgili öyle iddialar ortaya çıkıyor ki, hediyeler, tatiller vesaire. HSYK da ortada bu kadar deliller şüphe varken maalesef bunu izlemekle yetiniyor. Bir ülkenin başbakanın ofisine dinleme cihazı koyulması, sadece başbakanın şahsına değil, o ülkenin tamamına yapılmış bir ihanettir.“BİZ YARGIYA MÜDAHALE ETMİYORUZ, YARGIYA GÖREVİNİ HATIRLATIYORUZ”Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir millete neler yaptılar, yapıyorlar. Binlerce on binlerce sanatçısına varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Polis üniforması içinde birileri çıkıp da başbakanın ofisine koyuyorsa, yarın gidip hakimin savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları ne malum?Kitap yazma hazırlığını yaptı diye insanlar mahkum ediliyor. Ama dinleme cihazı koyan zanlılar, dışişleri bakanlığındaki toplantıyı dinlenmesinden haberi olanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar. Biz yargıya müdahale etmiyoruz, yargıya görevini hatırlatıyoruz. İşte 17-25 aralık’ta biz dik durmasaydık, ortada yargı diye bir şey kalmayacaktı.“O PENSİLVANYA’DAKİ (PINARHİSAR) YATIŞIMIN NEDENİ BENİM ASİLLİĞİMİN İFADESİDİR”SELAM örgütü diye bir örgüt uydurdular. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi toplamış olacaklardı. Hazırladıkları fezlekeyle, sizler burada, kendilerine tabii olmayan kim varsa alıp götüreceklerdi. Şimdi CHP MHP bu Pensilvanya çetesinin arkasında duruyor.Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar’da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya’daki (Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi) yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok. Yeri geldiği zaman Ziya Gökalp dersin…“Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker” Cümlelerinden rahatsız oluyorsan bu millet seni gerekli olan yere zaten mahkum edecek.“SON KULLANMA TARİHLERİ GEÇİNCE ONLARI DA SIRTLARINDAN HANÇERLEYECEKLER”CHP MHP Pensilvanya’nın arkasında duruyorlar. Son kullanma tarihleri geçince onları da sırtlarından hançerleyecekler. Kılıçdaroğlu mu dik duracak, Devlet Bahçeli mi dik duracaklar? Şimdi ki genel müdüre kurmayacaklarını mı zannediyorsunuz? Anayasa oylamasında parlamentoda bize bu haber geldiğinde, Baykal’la ilgili onu hemen yarım saat içerisinde yayından kaldıran benim. Fakat Kılıçdaroğlu hala bunu farklı şekilde yorumlama yollarına gidiyor.“BİZ CHP İÇİN DE MHP İÇİN DE DİK DURDUK, DİK DURACAĞIZ”Çünkü kendisi o kasetle geldi. MHP’li vekillere kurduklarının aynısını Devlet Bahçeli’ye kurmayacaklar mı? Onu da yayından süratle kaldırtan biz olduk. Bu Pensilvanya çetesi var olduğu sürece o kayıtları da muhafaza edecek. Gün gelecek CHP’yi MHP’yi yeniden dizayn etmek bunlar için önemli, o kayıtlar da ortaya çıkacak. Biz CHP için de MHP için de dik durduk, dik duracağız. Bu çetenin siyaseti yargıyı yasamayı dizayn etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. CHP ve MHP bu çeteyi korusa da biz bu çetenin inlerine gireceğiz. Zaten girdik, giriyoruz.Cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık 47 gün kaldı. Adaylık başvurusu için de 10 günlük süre var. Son değerlendirmeleri yapacak, adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız. Hemen ardından yollara revan olacak. Milletimizden adayımızdan yetki isteyeceğiz.Kendileri aday olamadılar. Siyasetin güç kazanmasını istemediler. Hatta şu ifadeleri de kullandılar 'Biz cumhurbaşkanlığı makamının siyasetçi olmasını da istemiyoruz'Yani siyasetçi olmasını istemeyecekseniz de apoletli olmasını mı isteyeceksiniz? adayımız kim olursa olsun, AK Parti'nin istikametinde, heyecanında, gücünde hiçbir değişiklik olmayacak. Bu konuda yapılan tartışmaları hem gereksiz hem de art niyetli tartışmalar olarak görüyorum. Önemli olan AK Parti'yi kimin yönettiği değil AK Parti'nin ne olduğudur. Şunu unutmayın.Baki olan davalar, fanilerden öte hizmetkarlarıyla yürür. Önemli olan şahıslar isimler değil muhtevadır. Allah’a çok şükür mayası sağlam, ilkeleri politikaları sağlam bir partimiz var. AK Parti şahıslara göre istikameti değişen değil, şahıslara istikamet belirleyen bir partidir.AK Parti başta parlamento grubu olmak üzere kulislerin bir partisi olmamalıdır olamaz. Şunu da açıkça söylüyorum. Ganimet paylaşımı peşinde olmayı arzu etmek bizim şiarımız değildir. Bizim hedefimizde sadece cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015’ten sonrası nasıl gidecek, bunları konuşmanın yanlış bir yaklaşım türü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bırakın küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Küçük hesapların peşinden muhalefet koşsun. Biz büyük bir dava çınarının kollarıyız, büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden küçük insanlar koşar.Diyarbakır’da evlatları için yüreklerini ortaya koyan ağlayan anneleri burada görüşeceğiz. Neler yaptık, neler yapabileceğimizin değerlendirmeleri yapacağız. Bizler bu anneleri yalnız bırakmamak için bütün imkanlarımızla seferber olmuş durumundayız. Başta HDP olmak üzere burada yapmaları gereken görevler var. gittik dağdan şunları aldık getirdik diyeceksin, öbür tarafta sessiz kalacağız, belediyenin önünden kalkıp gitmesi için her şeyi yapacaksın. Hani siz özgürlük barış diyordunuz? Galatasaray annelerine gösterdiğiniz ilgiyi alakayı Diyarbakır’daki annelere niye göstermiyorsunuz?haberler.com
Umut Oran’dan Hükümete “Tape” Bombardımanı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan, ailesi ile bakanları ve  AKP’lilerin usulsüzlüklerini içeren telefon görüşmelerini TBMM zeminine taşıdı. Oran, son çıkan tapelerle ilgili olarak Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan’a 5 ayrı önergede 32 soru yöneltti.Sabah-atv’nin gizli sahibi Erdoğan mı?CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın Arınç ve Babacan’a yönelttiği sorular şöyle:Recep Tayyip Erdoğan ile damadı Berat Albayrak arasında geçen bir telefon görüşmesi dün akşam sosyal medyada paylaşıldı. İkili arasında Sabah-atv hisse devri görüşülmesi yapılması karşısında Sabah-atv’nin gizli sahibi Recep Tayyip Erdoğan mıdır?Erdoğan ile damadı Berat Albayrak’ın Katar Devleti'nin yatırım ajansına ait Lusail şirketinin, Sabah-atv'deki yüzde 25 hissesinin durumunu görüşmesinin gerekçesi nedir?Berat Albayrak'ın Katar'ın yazılı onayı olmadan Sabah-atv'nin yüzde 75 hissesinin bile devredilemeyeceğini, yazılı onay alınması gerektiğini vurgulaması karşısındaKatar’dan söz konusu yazılı onay alınmış mıdır?RTE Katar’a 5 yılda kaç kez gitti?Erdoğan’ın 'Ahmet (Çalık) Bey dedi. Cezire'nin başındaki Samir mi ne varmış, yani bir gidip görüşsek dedi' diyerek 10-15 gün içinde bu konuyu şahsen çözmek için kendisinin gideceğini belirtmesi karşısında, Recep Tayyip Erdoğan Katar’a son 5 yıl içerisinde kaç kez resmi gezi düzenlemiştir? Erdoğan’ın Katar ziyaretlerinin tam tarihleri nedir?Sabah-atv’nin hisse devri için Erdoğan ve ailesinin Başbakanlık makamının yetki ve gücünü kullanmasının gerekçesi nedir?Basın organlarının satışı/devri hükümet görevi mi?Hükümetiniz, her basın yayın kuruluşunun satışı ve hisse devri için bu tür girişimlerde bulunmakta mıdır?Hükümet olarak 11,5 yıllık iktidarınız döneminde hangi basın yayın kuruluşlarının hisse satışı, devri, el değiştirmesi, sahiplik yapısının değiştirilmesi konusunda girişimlerde bulundunuz?Berat Albayrak’ın, Sabah-atv’nin yüzde 25'inin Ethem Sancak’a devredilebileceğini belirtmesi karşısında, bu konuda hükümet olarak hangi adımları attınız?Bilal, basılmamış Sabah-Takvim’in manşetini nereden biliyor?Dün akşam sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu belirtilen bir konuşmada, 17 Aralık 2013’te başlayan Büyük Rüşvet ve yolsuzluk Operasyonu sonrasında hükümet yanlısı yayın yapan gazetelerin 18 Aralık 2013’te hangi manşetle çıkacağını anlatılmaktadır. Bilal Erdoğan, bir gün sonra Takvim gazetesinin “Vaiz lobisi”, Sabah gazetesinin ise “Kaset olmadı dosya verelim” manşetiyle çıkacağını nereden bilmektedir?Bilal Erdoğan’ın ertesi gün bu iki gazetenin çıkacağı manşeti söyledikten sonra, “Onlar tamamen hazır babacığım, şu an sizin talimatlarınızı bekliyorlar. En tepeden vurmaya başlayacaklar” demesinin gerekçesi nedir? Sabah-atv ve diğer yandaş gazetelerin manşetlerini Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan veya görevinizden dolayı siz mi belirliyorsunuz?Görüşmede Bilal Erdoğan’ın sözünü ettiği “Bunlar haddini bilecek. Bitecek bu iş artık, ün üstüne gidene kadar bir şey yapılması lazım” dediği kişiler killerdir? Bu kişilere yönelik hükümetinizin bir eylem planı var mıdır, içeriği nedir?Atılacak adımlar görevden almalar mıydı?Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Aralık 2013’ün ilk saatlerinde yapıldığı belli olan bu telefon görüşmesinde söylediği “Bugün atılacak adımlar var zaten, iş epey şeye girecek” dediği adımlar hangileridir? 17 Aralık savcılarının, İstanbul İl Emniyet Müdürü ile İstanbul TEM, KOM Ve İstihbarat şubelerinin dağıtılması da söz konusu “atılan adımlar”dan mıdır?MİT, yandaşa bilgi mi sızdırıyor?Bilal Erdoğan’ın yandaş gazete yöneticileri için aktardığı “hele bir de bize biraz malzeme gelse MİT’ten” yakınmasını dile getirmesi karşısında MİT’ten yandaş basın kuruluşlarına bilgi-belge, istihbarat akışı başladı mı? MİT’in görevleri arasında hükümetin yandaşlarına bilgi-belge, istihbarat  aktarmak da bulunuyor mu? Bu yasadışı talep ve işlem karşısında hangi idari önlemleri aldınız? Bu kapsamda görevini kötüye kullandığı saptandığı için ceza verilen MİT personeli var mıdır, varsa bunların sayısı ve 10 yıl içerisinde yıllara göre dağılım nedir?MİT görevini iyi yapamıyor mu?Bilal Erdoğan’ın MİT’ten yandaş basına bilgi aktarılması talibi üzerine Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bakacağız, bizden malzemeye daha çok ulaşıyor işte” tepkisi , MİT’in görevini yeterince iyi yapamadığı, basının istihbarata daha çabuk ve etkin ulaştığı anlamına mı gelmektedir?MİT, Tivnikli-Fatih Saraç telefon kaydına niye bakıyor?Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Abdullah Tivnikli ile Fatih Saraç’ın geçmişte yaptıkları kimi telefon görüşmelerinin kaydının MİT tarafından çıkartılarak Tivnikli’ye teslim edildiği doğru mudur?MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın özel kalem müdürünün ismi Edip Ali Y. mudur?MİT Özel Kalem Müdürü ile Tivnikli’nin bu amaçla sık sık telefonda görüştükleri doğru mudur?Abdullah Tivnikli ile Fatih Saraç’ın hangi tarihler arasındaki telefon kayıtları çıkarılmış ve nerede, ne zaman, kim tarafından kime, hangi yöntemle, nasıl teslim edilmiştir?Herkesin telefonu mu takip altında?MİT Müsteşarlığı, Türkiye’de yaşayan herkesin iletişimin izleyip takip mi etmektedir? Fatih Saraç’ın geçmiş aylara dönük telefon kaydının çıkartılarak bir başkasına (Abdullah Tivnikli) özel işleri için teslim edilmesi nasıl mümkün olabilmiştir?Türkiye’de kaç kişinin benzeri biçimde tüm iletişim kayıtları kaydedilmektedir? Bu kayıtlar ne kadarlık bir süre için MİT arşivinde tutulmaktadır? Söz konusu kayıtlar imha ediliyor mu, ne zaman, hangi kişilerce hangi yöntemle imha ediliyor?MİT, AKP karşıtı herkesi mi takip ediyor?Recep Tayyip Erdoğan, kabine üyeleri veya AKP aleyhine konuşan herkesin iletişimi MİT tarafından tespit mi edilmektedir? Bu genel ve milyonlarca insanı ilgilendiren izleme-takip işlemi hangi mevzuata dayanılarak yapılabilmektedir? Buna izin veren merci/makam kimdir, iznin tarih ve sayısı kaçtır?Gelmeyen Sayıştay raporlarıDün akşam sosyal medyaya yansıyan bilgilere göre Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli arasında Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi ile ilgili olarak yapılan görüşmede, “TBMM’ye iyi ki gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat. Yani hükümeti ciddi anlamda… Var ya bu raporlar gelmiş olsaydı…” demesinin gerekçesi nedir?Meclis’te duman ederlerdi?Bu sözler üzerine Hasan Doğan’ın “bizi Meclis’te duman ederlerdi” demesinin gerekçesi nedir? Raporlarda yer alan usulsüzlük ve yolsuzlukların üzerinin örtülmesi amacıyla mı hükümetiniz Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi için düzenleme yaptı?Canikli’nin Sayıştay’ı kastederek “Hepsi bizim adamımız baktığınız zaman” demesinin gerekçesi nedir? Sayıştay anayasal, bağımsız bir kurum değil midir? Sayıştay üyelerinin seçiminde, denetçi alımında AKP hükümetine bağlılık gibi özellikler mi arıyorsunuz?Canikli’nin sözünü ettiği “Sayıştay 2013 raporlarındaki müthiş şeyler” nelerdir?İleride herkesi mahkemede süründürürlerBaşbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın “İleride herkesi mahkemede süründürürler” dediği hükümet yolsuzluk ve usulsüzlükleri midir? İleride mahkemelerde yargılamaya konu olacak AKP hükümeti, Bakanlar Kurulu üyelerinin iş ve işlemleri nelerdir? Bu konularla ilgili idari inceleme yapılması talimatı verdiniz mi verecek misiniz?Bağımsız teftişler geri mi gelecek?Bakanlık teftiş kurullarının kaldırılarak, dışardan ‘bağımsız’ denetim yapılmasının yanlış olduğunu ısrarla savunan CHP’nin haklılığının ortaya çıkması karşısında Canikli’nin de sözün ettiği biçimde “eski sisteme dönüşü” ne zaman sağlayacaksınız? Bağımsız teftiş kurullarının yeniden kurulması için Canikli’nin “acilen başlamamız lazım” dediği çalışmalar hangi aşamadadır?Babacan, Rıza Zarrab için girişimde bulundu mu?Zarrab'ın, Happani'ye 'Senin verdiğin rapor vardı ya, o raporu verdim, incelemiş... Euro olarak diyor ki aldıklarımızda bir 10 kağıt daha aşağı aldım diyor' ifadelerini kullanması karşısında 17 Aralık 2013 tarihinde kamuoyuna yansıyan büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında bakanlık olarak Ali Babacan kamu maliyesi ve düzenleyici kuruluşları nezdinde herhangi bir girişimde bulundu mu, girişimleri var ise akıbetleri ne olmuştur, hangi sonuçları aldı?Süleyman Aslan’a “2 milyon” incelemesiBu telefon görüşmesinde Happani’nin 'Hesabı kitabı belli hangi tarihte ne verdiğimiz belli bizim. Önüne koymak lazım' demesi üzerine, Zarrab’ın 'Süleyman'a vermişiz ona geçmişizdir' karşılığını vermesi ve Happani’nin de 'Zaten iki milyon Süleyman'a verdiğimiz para...' diye konuşması karşısında 17 Aralık’ta tutuklanan ve 14 Şubat 2014’te salıverilen, tutuklandığında Halk Bankası Genel Müdürü olan Süleyman Aslan hakkında bu konuşmalar sonrasında Ali Babacan inceleme talimatı verecek mi, inceleme/araştırma talimatı verdiyse sonucu ne olmuştur?Babacan, MASAK’a başvurdu mu?Tutuklandığında evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar nakit para çıkan ve salıverildikten sonra Halkbank Yönetim Kurulu üyesi yapılan Süleyman Aslan’ın kişisel para trafiği ile ilgili olarak karaparanın aklanması kapsamında inceleme yapılması amacıyla Ali Babacan Mali Suçları Araştırma Kurumu’na (MASAK) başvurdunuz mu? Başvurdunuzsa sonucu ne olmuştur?MASAK niye harekete geçmedi?MASAK’ın bu tür bir gelişmeyi kamuoyundan öğrenir öğrenmez kendiliğinden harekete geçmesi gerekmiyor mu? MASAK bu konuda herhangi bir inceleme başlatıp, size ve bağlı/ilgili  kurumlarınıza 17 Aralık operasyonu ile ilgili olarak herhangi bir talepte bulundu mu, bilgi aktardı mı? Size ulaşan MASAK talebi varsa hangi yanıtı verdiniz, hangi işlemleri yaptınız?
Ziraat Katılım Bankası Kuracak
TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası’nın katılım bankası kurmak için çalışmalara başladığını açıkladı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 3. Arap-Türk Bankacılık Forumu'ndaki açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aydın, Ziraat Bankası’nın çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası kuracağını açıkladı. 'Kamu bankalarının katılım bankası kurması yönünde çalışmalar var. Son olarak Halkbank'ın çalışmalarının durduğu yönünde haberler çıktı. Durum nedir?' sorusu üzerine Aydın, kendisinin Halkbank ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğini, bunun Halkbank Genel Müdürü'ne sorulması gerektiğini söyledi. Kamu bankaları hazırlanıyor Üç kamu bankası ile ilgili böyle bir şeye niyet edildiğini söyleyen Aydın, şunları ifade etti: 'Ben kendi bankamla ilgili olarak söyleyebilirim, Ziraat Bankası, bir katılım bankası için bir kaç ay önce çalışmalarına başladı. Teknoloji alanında yatırımlarımıza devam ediyoruz. Uzun olmayan bir süreçte Ziraat'in katılım bankasını göreceğiz. Süre ile ilgili bir tarih vermeyim. Teknoloji yatırımı devam ediyor. Ne kadar erken bitirirsek o doğrultuda piyasaya gireceğiz. Bununla ilgili elbette ilgili otoritelere başvuru süreci devam edecektir. Sermaye tarafı, izin tarafı devam edecektir. İsimle ilgili şu anda bir çalışmamız yoktur. Ziraat Bankası çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası ile huzurlarınızda olacak. Bir tarih vermiyorum. Ciddi bir hazırlığımız var.' 'Yabancı bir ortak alınabilir mi?' sorusuna Aydın, 'Hayır, sadece biz tek başımıza kurmayı düşünüyoruz. Sermayeyi biz, Hazine, hepimiz koyacağız' yanıtını verdi. Kar düşüşü geçici Bankacılık sektörünün 2014 yılı ocak ayı kar rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Aydın, ekonomi yönetiminin aldığı bir takım tedbirlerin banka karlılıkları üzerinde negatif etkisi olacağını daha öncede kamuoyu ile paylaştıklarını ve bu kararlar alınırken böyle sonuçlar olacağını bildiklerini söyledi. Salt ocak ayının karlılığını değerlendirerek yılın bütününde bu denli yüksek çapta kar azalımı beklemediklerini ifade eden Aydın, ocak ayında karlılıkta yaşanan düşüşün nedenlerini şöyle sıraladı: 'Kur farklarından meydana gelen bir zarar yazma sürecimiz var. İkincisi de Türkiye'de bankacılık sektörünün pasifi çok kısa vadeli. Mevduatı hemen fiyatlıyoruz. Faiz artışları hemen bizim maliyetlerimize yansıdığı halde aktifte krediler uzun vadeli olduğu için fiyatları oraya yansıtamadık. Dolayısıyla faiz giderlerimiz arttığı halde faiz gelirlerimizde bir düşme var. Doğal olarak ocak ayında ciddi anlamda kar düşüşü var ama yılın kalan bölümlerinde asla bu denli bir düşüş beklemiyoruz.' Krediler yüzde 15-20 büyüyecek Aydın, ocak ayında kar rakamlarındaki bu düşüşün geçici olduğunu vurgulayarak, yılın kalan bölümünde bankacılık sektörünün para kazanacağını, ama karların azalacağını, bunun da zaten beklenen bir sonuç olduğunu söyledi. 'Yılın tamamında yüzde 10 civarında karda bir azalma bekleniyor. Buna katılıyor musunuz?' şeklindeki soruya Aydın, 'Kredi büyümemize baktığımızda hala yüzde 25'lik bir kredi büyümesi bekleniyor. Bu yıl yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bir kredi büyümesi göreceğiz. Kredi büyümesini fiyatladığımız sürece sektörün öz kaynak karlılığının yüzde 12 civarında gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum' şeklinde cevapladı. aljazeera.com.tr
Halkbank Ailesi Yemekte Bir Araya Geldi
Yer aldığı üç kulvarda da şampiyonluk şiarı ile yoluna devam eden Halkbank Spor Kulübü, yemekte bir araya gelerek yorgunluk attı, moral depoladı.Halkbank Spor Kulübü Yönetim Kurulu’nun ev sahipliğinde, Gölbaşı Beykoz Restoran’da düzenlenen yemeğe teknik heyet ve sporcularla ailelerinin yanı sıra Kulüp Başkanı Selahattin Süleymanoğlu, Genel Sekreter Muhammet Zaim, Genel Kaptan Mehmet Tüfekçi, Voleybol Şube Sorumlusu Dr Atakan Mermer ve Genel Muhasip Ahmet Karakaş katıldı.Yemekte oyuncular, aileleri ve teknik heyete hitap eden Kulüp Başkanı Selahattin Süleymanoğlu, kulüp olarak yoğun bir iş ve çalışma temposunun içinde yer aldıklarını hatırlatarak şunları söyledi:“Bildiğiniz gibi Lig, kupa ve Şampiyonlar Liginde yarışıyoruz. Ayrıca kulüp yönetimi olarak organizasyon faaliyetlerini sürdürüyoruz. Herkes büyük emek veriyor. Kısa bir sonra burada çok kıymetli rakipleri ağırlayacağız. Hem sportif olarak, hem organizasyon başarısı olarak inşallah camiamıza yakışan işler çıkartacağız. Burada oyuncularımızın eşlerine ailelerine de çok teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük özveri ile takıma destek oluyorlar. Ailelerimizle birlikte, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sizlere bir kez daha başarılar diliyorum.”Eğlenceli ve samimi bir ortamda geçen yemekte zaman zaman Başkan Süleymanoğlu ile kimi sporcular mangalın başına geçerek hünerlerini gösterdiler.
Kritik Gün Yarın
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası görevden alınan 4 eski bakanla ilgili fezleke görüşmesi yarın Meclis'te yapılacak. TÜRKİYE’nin son 3 aydır gündemi, 17 Aralık 2013’te başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması. 4 eski bakanın, çocuklarının, bürokratların ve işadamlarının adının karıştığı soruşturma ile ilgili gizlilik kararı var. Bugüne kadar adı geçenlerle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. İddiaların çoğu, rüşvet alındığı üzerinde yoğunlaştı. Ancak savcılığın bakanlarla ilgili suçlamaları, haklarındaki fezlekelerin Meclis'te okunması ile netleşecek. 17 ARALIK'TE NE OLMUŞTU? 17 Aralık sahaba karşı İstanbul Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin başlattığı operasyonda 89 kişi gözaltına alındı. Bunların arasında en dikkat çeken isimler; İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, işadamları Ali Ağaoğlu, Rıza Sarraf ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir oldu. İddiaya göre, üç ayrı konuda yürütülen soruşturmalar kapsamında bu isimler gözaltına alındı. Oğulları gözaltına alınan bakanlar dışında, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın da adı operasyon sırasında anıldı. ÖRGÜT LİDERİ SARRAF İDDİASI Soruşturmada, İran asıllı işadamı Rıza Sarraf’ın, bürokraside 4 bakanla geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi suçlar işlediği öne sürüldü. İddilara göre, bakan Güler ve oğlu, Sarraf’a Türk vatandaşı olmayan kişilere vatandaşlık verilmesini sağladı ve bilgi sızdırdı. Bakan Çağlayan, Halkbank üzerinden İran’a belirsiz yüksek meblağlı para transferi ve altın kaçakçılığı yapılmasına aracı oldu. Bakan Bayraktar ve oğlu, bakanlık yetkilerini kullanarak imar usulsüzlükleri yapılmasını sağladı. İddialara göre, Bakan Bağış rüşvet karşılığı Sarraf’a çıkar sağladı. 21 Aralık 2013’te bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, “rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek” suçlamasıyla tutuklandı. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan tutuklanlar arasında yeraldı. Bakan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz ise serbest bırakıldı. İLK FEZLEKELER 25 Aralık 2013’te bakanlar istifalarını açıkladı. Aynı gün kabine değişikliği yapıldı ve bu isimlerin yerlerine yenileri atandı. Bu arada, 4 bakan hakkındaki fezlekeler savcılık tarafından Adalet Bakanlığı’na gönderildi. İddiaya göre, Güler, Çağlayan ve Bağış’ın dosyası için tek bir fezleke, Bayraktar’ın dosyası için ise ayrı bir fezleke olmak üzere toplam, 27 klasör ve 504 sayfadan oluştu. Ancak Adalet Bakanlığı 6 Şubat 2014’de fezelekeleri usûl eksikliğinden iade etti. Usül eksikliğinin ‘fezkelerin Adalet Bakanlığı aracılığıyla değil doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderilmesi’ olduğu belirtildi. TAHLİYE EDİLDİLER Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan 14 Şubat, bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan ile işadamıRıza Sarraf da 28 Şubat 2014’de tahliye edildi. YARIN MECLİS'TE FEZLEKE GÜNÜ Adalet Bakanlığı’nın savcılığa iade ettiği fezlekelerin 28 Şubat’ta Meclis’e gönderildiği ortaya çıktı. Ancak bu haber duyulduğunda Meclis 26 Mart’a kadar seçim tatiline girmişti. Muhalefet hem Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i hem de iktidar partisini fezlekeleri kaçırmakla suçladı. Fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılması istendi. Meclis Başkanlığı’nın ve AKP’nin soruşturma komisyonu kurulmadan fezlekelerin incelenemeyeceği iddiası üzerine, muhalefet CHP’nin öncülüğünde harekete geçti. Yeterli imza bulunarak Meclis’in 19 Mart’ta olağanüstü toplanması sağlandı.
Halkbank İK Müdürüne Yumurtalı Protesto
Ankara Hacettepe Üniversitesi’nde ’İş Dünyasına Genç Bakış’ isimli kariyer etkinliğine gelen Halkbank İnsan Kaynakları Müdürü Haydar Haydaroğlu, yumurta atılarak protesto edildi. Salonda bulunan bir öğrenci, Haydaroğlu’na '15 yaşındaki çocukların hayallerini çalanlarla iş birliği yapıyorsunuz. İnsanlar ayaklarına ayakkabı alamıyorlar ama sizin genel müdürünüz paraları ayakkabı kutularına dolduruyor' dedi. Ellerinde 'Yumurta şenliğine hoş geldiniz!' yazan dövizler bulunan üniversiteliler 'Beytepe’ye geldiniz, hoş geldiniz biz de sizi eli boş göndermeyelim' diyerek Halkbank İnsan Kaynakları Müdürü Haydar Haydaroğlu’nu yumurta attı. Haydaroğlu, kürsünün altına girerek kendini korumaya çalıştı. Korumalar ise şemsiye açarak atılan yumurtaları engellemeye çalıştı. Haydaroğlu, daha sonra salonda ayrıldı.Finas Gündem
Halkbank, Voleybol Tarihi'ne Geçti
DenizBank Erkekler CEV Şampiyonlar Ligi ikinciliğini elde eden Halkbank, 2. kez Türk voleybol tarihine geçti. DenizBank Erkekler CEV Şampiyonlar Ligi ikinciliğini elde eden Halkbank, 2. kez Türk voleybol tarihine geçti. Türk temsilcisi, geçen yıl elde ettiği CEV Kupası şampiyonluğunun ardından, ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde gümüş madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Ev sahibi Halkbank, Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından TVF Başkent Salonu'nda 22-23 Mart tarihlerinde düzenlenen Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali'nin yarı finalinde Polonya ekibi Jastrzebski Wegiel ile karşılaştı. Rakibini 25-21, 25-19 ve 25-19'luk setlerle 3-0 yenen Türk temsilcisi finalde Rus Belogorie Belgorod ile eşleşti. Dünyanın en iyi takımları arasında ilk sıralarda gösterilen Belogorie Belgorod'a 18-25, 25-22, 16-25 ve 25-27'lik setlerle 3-1 yenilen Halkbank, gümüş madalya elde etti. Halkbank, Türk voleybol tarihinde Şampiyonlar Ligi finali oynayan ilk takım olmasının yanı sıra Türkiye'ye ligdeki ilk madalyasını da kazandırdı. Türk voleybolu böylece, 2011-2012 sezonunda Polonya'da düzenlenen Dörtlü Final'e katılan Arkas Spor'un 4'üncülüğünün ardından Halkbank ile çıtayı yükselterek yeni bir gurur yaşadı. Hem ligde hem de Avrupa kupalarında istikrarlı bir performans sergileyen Halkbank, geçen sezon da CEV Kupası'nda şampiyonluk elde etmişti. Organizasyon tam not aldı Halkbank, organizasyon anlamında da Türkiye'ye bir ilki yaşattı. Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali'ni ilk kez Türkiye'ye getiren ekip, son derece başarılı geçen iki günün ardından yerli ve yabancı tüm katılımcılardan tam not aldı. CEV Başkanı Andre Meyer ile Kıdemli Başkan Vekili Aleksandar Boricic, ligin ana sponsoru DenizBank'a, Türkiye Voleybol Federasyonu'na ve Halkbank ekibine başarılı organizasyondan dolayı her fırsatta teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Şampiyonlar 2000-2001 sezonundan itibaren düzenlenen Dörtlü Final'de kupayı kazanma başarısı gösteren takımlar şöyle: 2000-2001 Paris Volley (Frasa) 2001-2002 Lube Banca Macerata (İtalya) 2002-2003 Lokomotiv Belgorod (Rusya) 2003-2004 Lokomotiv Belgorod (Rusya) 2004-2005 Tours VB (Fransa) 2005-2006 Sisley Treviso (İtalya) 2006-2007 VfB Friedrichshafen (Almanya) 2007-2008 Dynamo-Tattransgaz Kazan (Rusya) 2008-2009 Trentino (İtalya) 2009-2010 Trentino (İtalya) 2010-2011 Trentino (İtalya) 2011-2012 Zenit Kazan (Rusya) 2012-2013 Lokomotiv Novosibirsk (Rusya) 2013-2014 Belogorie Belgorod (Rusya)Sporx
'Ne Açıklaması Yapacağım, Baykal Kasetini Ben Kaldırdım Ben'
Başbakan Erdoğan, Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, 'benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin.' Başbakan Tayyip Erdoğan , Düzce mitinginde 'Baykal kasedi' iddialarına cevap verdi. Erdoğan, 'Biz inancımız gereği bu tür ahlaksızlıkları yapacak kadar densiz değiliz. O görüntüler internete düştüğünde ben kaldırdım ben' dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin Düzce mitinginde konuştu. Erdoğan’ı konuşmasının satırbaşları şöyle: Deniz Baykal kaseti Şimdi bu sabah arkadaşlarım bana bir şey söyledi hani malum Baykal ile ilgili bir olay vardı ya, yahu bunu benim ayarladığımı söylüyorlar. Kılıçdaroğlu denilen ahlak yoksunu adam diyor ki “açıklama yapsın.” Yahu neyin açıklamasını yapacağım Bu orada, sosyal medyaya düştüğü zaman onu sosyal medyadan kaldıran kim Ben kaldırdım ben. ‘Plan projeleri yok, ne anlatacaklar?’ Bir süredir ahlakı dışlayan, edebi dışlayan, nezaketi dışlayan, anayasayı, yasaları dışlayan bir siyaset yapılmak isteniyor. Ana duası, cennet kapısı. Cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Onun için annelerinizin ayaklarının altını öpün, cennetin kokusunu orada hissedin. Muhalefet partilerini görüyorsunuz. Meydanlarda plan anlatıyorlar mı, proje anlatıyorlar mı? Plan, proje yok ki. Neyi anlatacaklar? ‘Pensilvanya, CHP ve MHP’yi aldattı’ Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin. Birlikte bu ghükümeti devirelim dediler. CHP buna inandı, biat etti. MHP de aynı şiekilde inandı. Diz çöktüler. Ama yıkamazlar. Biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. Biz gücümüzü halktan ve Hak’tan alıyoruz. ‘CHP utanmadan başörtüsü sorununu biz çözdük diyor’ CHP diyor ki, “başörtüsü sorunun ben çözdüm.” Biz MHP’yle üniversitede başörtülü olarak okumanın yolunu açalım dedik. Engel üzerine engel çıkardı MHP. Dedi ki, “devlet dairesine hayır.” Evet dedik. Ne oldu, 411 oyla meclisten geçti. Şu Doğan Grubu’nun gazeteleri… “411 el kaosa kalktı” dediler. Şimdi CHP, utanmadan sıkılmadan ben çözdüm diyor. Bunu neresi çözdü biliyor musunuz? Yüzde 58. Referandumda siz bize yüzde 58 ile evet dediniz mi? İş bitti. Orada ne CHP vardı ne MHP vardı. ‘ABD’den sipariş memur…’ Şu MHP’ye dersini verin ya. Verin dersini. Çok daha ağır bir ders alsın bunlar. 230 milyar dolar milli gelirle bu Bahçeli bize devretti. Biz, bunun üzerine ne ilave ettik biliyor musunuz? 590 milyar dolar. Şimdi milli gelirimiz 820 milyar dolar oldu. Bahçeli ya, bu işler senin işin değil. Bankaları iflas ettirdiler, Ziraat Bankası çöküyordu, Halkbank öyle, Vakıfbank öyle. ABD’den sipariş bir memur getirdiler, çözecek zannettiler, çözemedi. Çiftçi kardeşim, Bahçeli yüzde 59 faizle onlara kredi veriyordu, biz yüzde 5’le kredi veriyoruz. Esnaf kardeşim, Bahçeli yüzde 47 faizle kredi veriyordu, biz yüzde 4-5’le. Aramızdaki fark bu. IMF’ye bu Bahçeli ne kadar borç bıraktı biliyor musunuz? 23.5 milyar dolar. Kim ödedi, biz ödedik. Şimdi sıfır. Merkez Bankası bizim milli bankamız. Siz nasıl milliyetçisiniz? Bunlar kafatası milliyetçisi, kafatası. 27.5 milyar dolarla Merkez Bankası’nı bize devrettiler, şu anda 158 milyar dolar döviz rezervimiz var. Yolsuzlukları olan bir iktidar bunları yapar mı? Devletin borcu neydi biliyor musunuz? Yüz liranın 73 lirası borçtu. Şimdi yüz liranın 35 lirası borç. İhracat 36 milyar dolardı, şimdi 152 milyar dolar. Nereden nereye çıktı. ‘Hizmet derken Pensilvanya’nınki gibi değil’ Şimdi, kitaplarımızı ücretsiz olarak alıyor muyuz? 4+4+4… Şu anda başımız örtülü olarak okullarımıza gidiyor muyuz? Katsayı engeli var mı? İstediğin üniversiteye gidebilir misin? Sizden şimdi gayret istiyorum, en güçlü üniversitelere gideceksiniz. Pensilvanya’yı ne rahatsız etti biliyor musunuz? İmam hatipler rahatsız etti. Düz liselerde Kuran-ı Kerim derslerinin okutulması rahatsız etti. Biz, şu süre içinde Düzce’ye ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Şu 12 yıl içerisinde Düzce’mize hamdolsun yaptığımız yatırımın toplamı 5 katrilyon oldu. Demek ki ortalama yılda 400 trilyon Düzce’ye yatırım yaptık. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Oyunuzu esere, hizmete mi vereceksiniz yoksa ideolojiye mi vereceksiniz? İdeoloji karın doyurmuyor, modern bir şehirciliği getirmiyor, hizmeti getirmiyor. Ama Pensilvanya’nınki gibi bir hizmet değil, karıştırmayalım.T24
'Süleyman Aslan Ziraat'e Atandı' İddiası
Halkbank’ın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğine atandığı iddia edildi. Ziraat Bankası’nın bugün konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor. Taraf gazetesinde yer alan habere göre, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu’na atandığı belirtildi. 17 Aralık operasyonunda evinde ayakkabı kutusu içinde 4.5 milyon dolar para bulunan Süleyman Aslan, iki ayı aşkın bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Aslan’ın daha sonra Halk Bankası’yla ilişiği kesilmişti. Kaynak: TARAF