Görüş Bildir
Haberler
TV
Tek Kelimeyle Muazzamdı! Vatanım Sensin'in Tüylerimizi Diken Diken Eden Son Bölümü

etiket Tek Kelimeyle Muazzamdı! Vatanım Sensin'in Tüylerimizi Diken Diken Eden Son Bölümü

Heyecanın arşa yükseldiği, feci dramatik sahnelerin olduğu; bir taraftan hüngür hüngür ağlatırken, bir taraftan da umutlarımızı yeşerten bir bölümdü...

Dün gece yayınlanan Vatanım Sensin bölümü resmen aklımızı başımızdan aldı!

Gencecik iki insanın en basit ve saf duygularıyla, varoluşumuzun acizliğini hissederken; aynı zamanda da milyonlarca insanın yaşamını, tarihi etkileyen dev hareketlerin ve mücadele ruhunun o küçük duygulara ev sahipliği yapan kalplerden çıktığını gördük... Muazzamdı!

Lafı çok uzatmayalım ve başlayalım bölümü didiklemeye.

Vatanım Sensin her hafta fazlaca reyting alsa da, son bölümlerde düşen temposu ve senaryosuyla "bozduğunu" hissettirmişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Dizi yine sosyal medyayı yıktı geçti; lakin eleştiriyle ve tepkiyle değil! Bu sefer bütün yorumlar olumluydu.

Leon ile başlamamız farz... Çünkü Leon karakteri de, genç oyuncu Boran Kuzum da bunu ve fazlasını kesinlikle hak ediyor!

Leon ile başlamamız farz... Çünkü Leon karakteri de, genç oyuncu Boran Kuzum da bunu ve fazlasını kesinlikle hak ediyor!

Leon, gerçekten de adı gibi aslan bir karakter çıktı. Silahları gördüğü halde Hilal ve ailesini ele vermedi! Bu her ne kadar Türk izleyicisinin gözünden 'doğru olanı yaptı' denip geçilecek bir hareket gibi görünse de, öyle değil işte! Leon öyle başarıyla yazılmış bir karakter ki, hem vicdanı, hem aşkı, hem sadakati arasında bölüm boyunca çok güzel gidip geliyor.

Askerliğe sırf babasının sevgisini kazanabilmek için girişmiş olan zarif kalpli Leon, zaten elinin silah tutmasını taa çocukluk arkadaşını öldürmek zorunda kaldığından beri elzem buluyordu. Bundan sonra karakterin çok farklı bir kırılma yaşayacağı bariz...

Dizinin en sevilmeyen karakteri Yıldız ise yakın zamanda en sevilenlerden biri olursa şaşırmayın ha!

Dizinin en sevilmeyen karakteri Yıldız ise yakın zamanda en sevilenlerden biri olursa şaşırmayın ha!

Zira geçen bölümde, o büyük karakter kırılmasını yaşayan kişi Yıldız olmuştu. Hatalarını sahiplenmekle kalmadı, rengini de belli etti. 'Benim bütün hatalarımın sebebi sensin' diyerek, Ali Kemal'e uzun süredir aşık olduğunu ve sırf ondan uzaklaşmak için böyle işlere giriştiğini de resmen ima etti. Kısacası, artık Yıldız'ın iç dünyasını az buçuk anladığımıza göre, ona daha adil davranmaya başlayabiliriz. Ayrıca, bundan sonra geri dönmeye de hiç niyeti yok gibi duruyor. Yıldız bu saatten sonra ümitlerini erkeklere değil, vatana bağlayacak. Ali Kemal ile de güzel bir ekip olacaklar gibi...

Silahlar Azize tarafından kutsanıp yola çıkarılırken, Cevdet Paşa'nın sessizce dua etmesi de oldukça güçlü bir detay oldu.

Silahlar Azize tarafından kutsanıp yola çıkarılırken, Cevdet Paşa'nın sessizce dua etmesi de oldukça güçlü bir detay oldu.

Her ihtimali düşünüp, hesaplayıp, kılı kırk yararak titiz ve gerçekçi bir şekilde çalışan Cevdet Paşa'nın bile şanslarının yaver gitmesi için dua etmesi, maneviyata sığınması bu mücadelenin ne kadar kutsal ve kadersel olacağını işaret ediyor. Sadece dünyevi gücün, asker sayısının, silahların, stratejinin değil; inancın savaşı olacak. 

Cevdet Paşa iki dudak hareketiyle bunu bize hissettirdi. Ekran başında 'amin' çektik!

Ve bu bölümde de Haluk Levent, zaten diken diken olmuş tüylerimizi iyice kabarttı. Güzel İzmir be!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Lakin silahların sıkıntısız bir şekilde yola çıkarılmasını şansa bağlayıp geçmeyen, altında bir bit yeniği arayanlar da yok değil!

Lakin silahların sıkıntısız bir şekilde yola çıkarılmasını şansa bağlayıp geçmeyen, altında bir bit yeniği arayanlar da yok değil!

Herkes Leon'un kasıtlı olarak, silahları gördüğü halde, yalan söylediğinin farkında. Özellikle de Yıldız... Bence Yıldız çoktan Leon ve Hilal arasındaki muhabbetin ciddiyetinin farkına vardı ama henüz harekete geçmiyor. Zira o da içten içe bu ikilinin hiçbir şansının olamayacağını düşünüyor. 

Yine de Yıldız dişini gösterdi: 'Gözüm üzerinde!'

Genç Leon'un acıları!

Genç Leon'un acıları!

Bölüme damga vuran asıl performansını sona saklıyorum; fakat Boran Kuzum dizi boyunca nasıl muazzam bir performans sergilediyse artık, resmen yüreğimiz çürüdü!

Seni 'sen' yapan şeye -mesleğine, ailene, vatanına- ihanet etmek zorunda kalmak nasıl büyük bir yüktür düşünün hele. Diğer seçenekte ise masum insanlara ve sevdiğine zulüm etmek zorunda kalmak... Boran Kuzum, tahmin etmesi dahi güç olan böyle bir yükün altında nasıl ezilinebileceğini hakkını vere vere gösterdi. Cidden şahane bir oyuncu yetişiyor.

İki yakışıklı kardeş karşı karşıya içerken... "Vazifemle vicdanım arasına sıkışıp kaldım."

İki yakışıklı kardeş karşı karşıya içerken... "Vazifemle vicdanım arasına sıkışıp kaldım."

Leon sen ne ince ruhlu bir çocuksun ki, 'kendi yapacaklarına mani olmak için' intihar etmeyi dahi göze alıyorsun! Masumu incitmektense, kendin incinmeyi tercih ediyorsun. 

Abi ve kardeş olduklarını henüz bilmeyen bu ikili benzer varoluşsal sancıları paylaştılar. Lakin dürüst olmak gerekirse, bu bölümde iki delikanlının da zarif tavırları, düzgün konuşmaları, güzel kıyafetleri bize resmen iç çektirdi! Konsept harikaydı! Nerede böyle beyefendiler artık ya?! Çok geç doğmuşuz!

Sanatın, aşkın ve barış dolu özgür bir dünyanın hikayesi ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi!

Bunca güzelliğin arasında Stavro'yu görmesek olmazdı zaten... Gene pür kötülük, şeytanlık, zorbalık...

Bunca güzelliğin arasında Stavro'yu görmesek olmazdı zaten... Gene pür kötülük, şeytanlık, zorbalık...

Küçük çocuğa bile zulmeden, işkenceyi zevkle yapan Stavro'nun sonunu gerçekten her geçen bölüm daha da çok merak ediyoruz. Görkemli bir sonu olmalı bu sadist manyağın!

Azize de ne güzel susturdu da cevapları yapıştırdı ha! Cesur kadın!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Stavro'nun temsil ettiği her kötülüğün zıttı olarak da dünyalar güzeli Lucy...

Stavro'nun temsil ettiği her kötülüğün zıttı olarak da dünyalar güzeli Lucy...

Saadet Işıl Aksoy'un elf güzelliğiyle canlandırdığı Lucy, kalbinin güzelliği ile de göz kamaştırıyor. Lucy adeta bu savaşla örülü vahşi ve kötü dünyada, kadın ruhunun merhametini, cömertliğini, güzelliğini simgeliyor. 

Merhamet ve güzellik bu dünyada tıpkı Lucy gibi tutunmaya çalışıyor fakat ölüyor... Lucy yaşadığı sürece insanlıktan umut kesilmeyecek!

O nasıl sahneydi öyle?! Siz ne yaptınız Halit Ergenç ve Bergüzar Korel çifti?!

O nasıl sahneydi öyle?! Siz ne yaptınız Halit Ergenç ve Bergüzar Korel çifti?!

Drama diye buna denir, helak olduk! 

Tevfik ile evlenmesinden beri ilk kez yüzleşen Azize ve Cevdet önce kinlerini bir güzel kustular. Açıkçası Cevdet'in o cefakar Azizeciğe utanmadan 'namusumuzu kirlettin' gibi ithamlarda bulunması önce çok sinirimizi bozdu. Lakin ardından Cevdet'in gözlerindeki o kıskançlığı, acıyı, özlemi gördük. 'Bize ihanet ettin' dedi, Cevdet. 'Biz' 

Vatandan ya da aileden bile daha çok güvendiği, ne yaparsa yapsın asla bozulmayacağına inandığı, 'Biz' dediği aşkının bittiği acısı...

"Seni sevmekten asla vazgeçmedim."

"Seni sevmekten asla vazgeçmedim."

Ya biz bu bölümü ne kadar uzun süre bekledik! 

Artık gerçekler ortaya çıkıyor, Cevdet bu saatten sonra Azize'yi asla gözden çıkarmayacak. Orası net.

Lakin şu savaş ortamında aşk meselelerini zor kalbimiz kaldırıyordu, bir de bebek eklenince bakalım nasıl olacak?!

Daha Cevdet ve Azize sahnelerinin heyecanını atlatamamışken; Leon'un intihara kalkışması...

Daha Cevdet ve Azize sahnelerinin heyecanını atlatamamışken; Leon'un intihara kalkışması...

Son anda gelen Halit İkbal'in yazısını okusaydı 'düşman dosta, dost sevdaya...' dönüşüm ihtimalini bilecekti Leon. Lakin Hilal tarafından dizi başladığından beri terslenmekten haklı olarak bıktı ve tüm ümidini yitirdi çocuk. Bir de üzerine arkadaşlarını idam etmesinden tut, inanmadığı bir davanın askeri olmasına kadar bir çok şey eklenince... Mahvoldu çocuk yahu!

"Lakin beni vuran sevda oldu."

"Lakin beni vuran sevda oldu."

Leon kendisini kafasından değil, göğsünden vurmayı tercih edecekti. Zira sorunu kalbiyle, beyniyle değil... 

Neyse ki son anda Hilal yetişti. 

Hilal de gayet bu çocuğa yangın ya! Net!

İçeriğin Devamı Aşağıda

İntiharının sebebini açıklarken aslında tüm bu savaşın kötülüğünü, barış özlemini öyle güzel özetledi ki Leon...

İntiharının sebebini açıklarken aslında tüm bu savaşın kötülüğünü, barış özlemini öyle güzel özetledi ki Leon...

Hiç kimseyi öldürmeme lüksü yok onun! Ne büyük 'lüks' ama!

Hilal ve Leon; birbirini ölümden döndüren, kendileri için değil, başkaları için ölümü göze alan iki dost. Tek kelimeyle muazzam...

Hilal ve Leon'u ormanda sarılmış ağlarken bırakıyor ve Eftelya Reis'e dönüyoruz. Kadın be!

Hilal ve Leon'u ormanda sarılmış ağlarken bırakıyor ve Eftelya Reis'e dönüyoruz. Kadın be!

O yepyeni imajı, küllerinden doğmuş hali ve yenilmezliğiyle İzmir sokaklarında yürüyüp Azize'nin kapısını çaldığında bu defa çok daha kendinden emin ve net bir şekilde Miralay'ın foyasını ortaya çıkardı. Teşekkürler Eftelya!

Taşlar yerli yerine oturuyor ve Tevfik'in hain olduğu ortaya çıkıyor...

Taşlar yerli yerine oturuyor ve Tevfik'in hain olduğu ortaya çıkıyor...

Lakin altını çizmek lazım ki, Cevdet'in vatanperver olduğuna dair bir imada dahi bulunmadı. Şu an elimizdeki malumat sadece Tevfik'in ihanetine dair.

Biricik prensimiz, yerli milli James Bond'umuz da asılan karakterler listesine girdi lakin elbette ki ölmedi! Bu dizide kimse kolay kolay ölmüyor arkadaşlar!

Biricik prensimiz, yerli milli James Bond'umuz da asılan karakterler listesine girdi lakin elbette ki ölmedi! Bu dizide kimse kolay kolay ölmüyor arkadaşlar!

Savaşın ortasında geçmesine rağmen, her karakter en az bir kere asılıp, en az iki kere vurulmasına rağmen asla ölmüyor! :)

Yine Süpermen Cevdet yetişti ve en kilit adamımızı kurtardı. Tişikkirlir sipirmin!

"Anadolu'daki iç savaşın fitili ateşlenmiştir."

"Anadolu'daki iç savaşın fitili ateşlenmiştir."

Geldiiiiik asıl zurnanın zırt dediği yere!

Bu kısımları izlerken biraz dejavu hissine kapılabilirsiniz; zira günümüzde yaşadığımız olaylara azıcık benziyor sanki...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Tevfik yine bildiğiniz gibi...

Tevfik yine bildiğiniz gibi...

Miralay, 'Bunlaaaar padişah düşmanları, bunlar halifemizin karşıtları' diyerek halkı kutuplaştırıyor; bir taraftan parayla satın alıp, satın alamadıklarını da tehdit ediyor.

Gaza gelmeyi seven millet de, asıl düşmanı görmeyip, vatanperver genç çocuklara saldırıyor. 

Mustafa Kemal'i sürekli kötülüyor, onun için 'hain, din düşmanı' diyor. Halkı örgütlüyor, galeyana getiriyor... Yani işte...

Bize de bölüm sonunda bu güzel çocukların hayatından endişe etmek düşüyor.

Bize de bölüm sonunda bu güzel çocukların hayatından endişe etmek düşüyor.

Zira tam mücadele başlamak üzereyken, sokaklarda insanlara 'bunlaar' diyerek ayrımcılık dolu söylemlerde bulunan Tevfik, iç savaşı başlattı bile. Öfkeli fakat gerçeği göremeyen halk, bu gençleri linç etmeye niyetli. 

Bakalım önümüzdeki bölümler neler gösterecek...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
661
373
51
13
13
10
7
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
cigdemmmmmmmmm

Onur Saylak kariyerinin en iyi aynı zamanda en nefret ettirici rolünü oynuyor.

Handenur h.

Hatırla Gönül'deki performansı da çok güzeldi, orada da sorunlu bir aşığı canlandırıyordu. Çocukken Hisarbuselik'teki serseriliğini, Ne Seninle Ne Sensiz'dek... Devamını Gör

queen of the alaska

baya baya gonderme vardı bu bolümde çok güzeldi

Simge Çetinkaya

Şu Miralay'ı günümüzde yaşayan birine acayip benzetmişler sanki :))

atatc23

Kim ola ki acaba dur dilimin ucunda R ile mi başlıyordu neydi