Acı Kaybımız! Dizi Sektörünün Son Kurbanı #HiLeon ve Vatanım Sensin Fiyaskosu
Vatanım Sensin'in son bölümü öyle bir fiyasko oldu ki; izleyiciler sosyal medyada adeta kazan kaldırdı. Haftalar öncesinden senaryonun gidişatındaki aksaklıkları belirttiğim için eleştirilmiştim fakat bu gece maalesef ki haklı çıktım, sevgili Onedioperverler...
Vatanım Sensin adeta kendi kendisinin ipini çekti...
Son dönem dizi sektörümüzün en sağlam kadrolu, en güzel hikayeli dizisine veda etmeden önce şöyle bir dönüp bakalım...
Lakin tüm bunlar bir kenara... Asıl ayıp, Hilal ve Leon çiftine yapılan oldu.
Türk dizilerinde görmeye alışık olduğumuz yüzeysel aşklara inat; Hilal ve Leon'un iletişimi öylesine derindi ki...
Savaşın yıprattığı iki çocuktu Hilal ve Leon... Birbirlerini anlamaya çalışmaları ve sevmeye başlamaları, savaşın bitimini ve barışı simgeliyordu.
Yeni, barış dolu bir dünyanın umudunun sembolleriydiler anlayacağınız.
Toplumun onları sıkıştırdığı rollere sığamayacak kadar da karakterli gençlerdi.
Türk dizilerinde gördüğümüz eften püften konulardan dertleri olan, boş isyancı ergenler gibi değillerdi. Onların öfkesi de, acısı da çok gerçekti.
Leon, eline silah almak istemeyen ve sadece barışı özleyen askerdi. Hilal, asla insanların ondan beklediği 'hanım hanımcık' kalıplarına girmeyecek bir savaşçıydı.
Aynı yerden yaralanmışlardı.
Sevmeyen bir baba ve acılar içinde bir anne... Ortak noktaları dahi buydu!
Ortak zevkleri vardı; ikisi de gerçek birer entelektüeldi. Edebiyat eserleri paylaşıyor, felsefe tartışıyorlardı.
'Yawru aliim mi seni?!' tarzı ilişkileri önümüzde aşk diye sunan dizilerden bu şekilde de ayrılıyordu işte.
Günümüz dizileri zorbaca hareketleri ve adeta istismara varan kaba davranışları "aşk" diye sunarken; Leon'un Hilal'e nasıl da zarif davrandığını görüyorduk.
Bir kadın olarak onun karakterine, mücadelesine ve fikirlerine saygı duyuyordu. 'Elbette duyacak!' diyeceksiniz, haklısınız da! Fakat günümüz dizilerinde kaç çift bu şekilde davrandırılıyor?
Her şeyin hızlıca yaşanıp tüketilmediği bir dönemde geçtiği için, bu hikayemizde ağızdan çıkan bir kelimenin dahi yarattığı heyecan büyüktü!
Gençliğin ateşi işte böyle...
Lakin bu gece itibariyle, dizinin senaristi Leon ve Yıldız'ın evlenmesinin yolunu yaparak bu güzel çifti yok etmek adına ilk adımı attı.
'Sonradan değişir' falan diyecekseniz, yaşananlar o kadar kolay unutulmaz arkadaşlar. Hele hele işin içinde Yıldız varsa...
Kısacası koskoca Hilal ve Leon'un mücadele, arayış, masumiyet ve aşk dolu hikayesi resmen Aşk-ı Memnu'ya çevrildi.
Dizinin hayranları #HiLeonuKirletmeyin diye etiket dahi açtı.
Bu savaşın gerçekten de mağlubu siz oldunuz çocuklar...
Ciddi anlamda yazık oldu mis gibi hikayeye!
Yorum Yazın
Sonuçta türk dizisi ne bekliyordunuz saçmalamaktan başka??
Hani bazı ebeveynler olur ya; çocuğu astronot, arkeolog, yazar, ressam falan olmak isterde onlar "Bok olursun" diye kesip atar. Çocuk istediği alanda başari ... Devamını Gör
Dizi felan bir yana da o dönemde Yunan Türk aşkı bana biraz saçma geliyor.
Bence hiç saçma değil aşkın dini dili ırkı olmaz .Türk kızı Yunan erkeğini sevebilir yani gayet doğal
Dizinin bittiği an kanal d'ye direkt tepki mailimi attım. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Ters köşe yapacağım diye kendini bitirdi. Miralay Tevfik'in ordunun ba... Devamını Gör