4 Haber ve 1 Soru: PKK-Hizbullah Çatışması Yeniden mi Başlıyor?
Salı gecesi yurdun pek çok yerinde yapılan gösterilere polis müdahale ederken, dün bu tabloya yeni ve korkutucu bir ‘unsur’ daha eklendi. Başta Diyarbakır olmak üzere, Batman, Siirt, İstanbul , Bingöl, Mardin, Van gibi kentlerde göstericiler bazı ‘sivil gruplar’la da karşı karşıya geldi.
Radikal'in haberine göre dün gün boyu yaşanan çatışmalarda meydana gelen can kayıplarının 17’sinin, göstericilerle bu gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle gerçekleştiği belirtiliyor.
Hüda-Par, 90’lı yıllarda PKK çizgisindeki Kürt siyasetçilere ve aktivistlere yönelik infazlarıyla bilinen ve 2000 yılında lider kadrosuna yapılan operasyonların ardından bu tür eylemlere son veren ‘Hizbullah’ örgütüne yakınlığın gizlemiyor. Geçmişte yaşanan bu kanlı günlerin ardından bu grupların yeniden karşı karşıya gelmesi ve birbirlerine kimi yerlerde uzun namlulu silahlarla ateş açmaları, sokak çatışmaların devam edebileceği endişelerine yol açıyor.
Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü de yazılı açıklama yaparak kent genelinde çıkan çatışmalarda ölenlerden 5 kişinin HÜDA-PAR üyesi olduğu bilgisini aldıklarını kaydetmişti.
Evrensel'in haberine göre IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırısına karşı tüm Türkiye'de başlayan protestolar sırasında, göstericilerle çatışan Hüda-Par'ın Batman örgütü, Twitter hesabından paylaştığı fotoğraflarla Emrah Demir cinayetini üstlendi.
Dün güce vurularak öldürülen 22 yaşındaki Emrah Demir'in fotoğrafları 'HÜDAPAR Batman' hesabından atılan tweetler ile paylaşıldı. Paylaşılan mesajda 'öldürme' kelimesi yerine 'engellendi' sözcüğü kullanıldı.
Kışanak: “HÜDA-PAR saldırısı hükümetin B planı”
ileri.org'a konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Hizbul-kontra ve benzeri paramiliter güçlerin sokağa salındığını, durumun çok tehlikeli olduğunu belirtti.
HÜDA-PAR saldırılarını hükümetin ‘B planı’ olarak değerlendiren Kışanak şöyle konuştu: “Sadece Diyarbakır da yapılan HÜDA-PAR saldırıları değil, tüm Türkiye çapında aslında hükümetin bir B planı vardı. Bütün bu paramiliter güçleri halkın karşısına çıkardılar. İstanbul’da faşistleri, Iğdır’da Azerileri, Diyarbakır’da Hizbul-kontra güçlerini devreye soktular. Bu bir plan. Buna zemin yaratan durum iç savaş çıkartır. Çok tehlikeli bir durum. Yani bütün bu saldırıların tüm Türkiye’de aynı anda dört bir yanda olması normal değil. Hizbul-kontrayı, faşistleri sokaklara döktüler. Bunlar polis korumasında gerçekleşen saldırılar.”
Hüda-Par sözcüsü Sait Şahin: 'PKK Birkaç Hesabı Görmek İstiyor'
Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Sait Şahin, Al Jazeera’ya IŞİD karşıtı gösterilerde yaşanan can kayıplarını değerlendirirken, uzun bir süredir saldırı altında olduklarını, bu saldırıların son zamanlarda Kobani neden gösterilerek yoğunlaştığını iddia etti:
“ PKK birkaç hesabı bir arada görmek istiyor. Kobani üzerinden kirli bir operasyon yapılıyor. Hem Huda-par gibi İslami yapılar hedef alınıyor, hem de Türkiye’yi Kobani’ye askeri destek vermeye zorlamak istiyor. Türkiye’yi Suriye zeminine çekmek istiyorlar. Bir de barış sürecini Kobani’ye bağlıyor ve çözüm süreci biter diye işaret fişekleri göndermeye çalışıyorlar .”
'Devlet’i uyarmıştık'
7 Ekim 2014 Salı günü yapılan IŞİD’i protesto eylemlerinde 18 kişi yaşamını yitirdi. Olaylarla ilgili soruşturmalar devam etmekle birlikte görgü tanıklarının ifadelerine göre, ölümlerin bir kısmı Hüda-Par ve HPG üyelerinin çatışmaları nedeniyle gerçekleşti. Ölenlerin dördünün kendi üyeleri olduğunun kesin olarak tespit ettiklerini söyleyen Şahin, Hüda-Par’ın güvenlik güçlerini göreve çağırmak yerine nefsi müdafaa çağrısı yapmasına ilişkin olarak da geçmişte kendilerine yönelik saldırılarla ilgili devlete sorumluluklarını hatırlattıklarını ancak devletin gözünü kapadığını öne sürdü:
“ Devlet bölgeyi PKK’ya teslim etti. Bu devlet boşluğunda PKK burayı haraca bağlamış, kendi mahkemelerini kurmuş. Bölgede hâkim pozisyondalar. Partimiz saldırıya uğradığında kimse saatler boyu müdahale etmiyor. Ciddi bir açıklama yapılmıyor. Biz devlete sorumluluklarını hatırlatıyoruz ama devlet kendi sorumluluklarını yerine getirmediği yerde, güvenlik güçleri vatandaşların güvenliği sağlanmadığı yerde nefsi müdafaa tedbirini almalarını elbette söyleriz. Kendilerini işyerlerini partilerini evlerini koruma amaçlı tedbirlerini almalılar. Devletin olmadığı yerde vatandaş kendi önlemini alır. Devlet sorumluluğunu yerine getirecek. Vatandaş bununla yüz yüze getirilmemesi lazım. ”
Hizbullah açıklaması
Şahin, Al Jazeera’nın '1990’lı yıllarda yaşanan Hizbullah-PKK çatışmalarına geri mi dönülüyor', sorusuna yanıt verirken de Hizbullah adına konuşamayacaklarının altını çizdi ancak yeniden çatışma ortamına girilmesi olasılığını da yadsımadı.
1990'larda PKK ve güvenlik güçleri dağlarda çatışırken, PKK ve Hizbullah da şehirde çatışıyordu. O dönemde genellikle enseye tek kurşunla işlenen, Hizbullah'a atfedilen ancak faili meçhul kalan cinayetler bölgeye korku salıyordu. Batman Barosu'nun 2011 yılında hazırladığı rapora göre, kentte 1990'larda toplam 513 faili meçhul cinayet işlenmişti.