Görüş Bildir
Haberler
Kötü Beslenme Panik Atağa Neden Oluyor

Kötü Beslenme Panik Atağa Neden Oluyor

Pegarose
09.05.2014 - 21:43 Son Güncelleme: 09.05.2014 - 21:59

Kötü Beslenme Panik Atağa Neden Oluyor

Dengesiz ve kötü beslenme panik atak başta olmak üzere birçok psikolojik soruna neden olabiliyor.

Dünyanın sonunun geldiğini düşündüren panik atak, beklenmedik bir zamanda ve hiç beklenmedik bir şekilde aniden ortaya çıkıyor. Panik atak nöbeti sırasında hasta, korku, kaygı ve bunalma gibi sorunları yoğun bir şekilde yaşıyor. Öyle ki hasta bayılacağını ve hatta hayatını kaybedeceğini bile düşünebiliyor. Geçirilen nöbet esnasında beyin bedene hükmedebiliyor. Örneğin düşünceleriyle nabzının yükselmesine neden olabilirken, sakinleşmeyi de sağlayabiliyor. Panik durumundaki insanın duygulanımlarındaki değişimler metabolizmada da sorunlar oluşturabiliyor. Aynı şekilde beslenme düzeninde yapılan bazı hatalar, psikolojik sorunlara ve akabinde de panik atağa neden olabiliyor. Aile Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Berna Çil, yanlış beslenme düzeninin neden olduğu psikolojik sorunlar hakkında bilgi veriyor.

Yanlış beslenme panik atağı, panik atak metabolik hastalıkları tetikliyor

Vücuttaki hormonlar bazı özel durumlarda daha fazla salgılanıyor. Heyecan ve korku durumunda salgılanan adrenalin, çarpıntı, nefes darlığı ve ateş basması gibi durumlara sebep oluyor. Panik atak hastaları normal şartlarda umursanmayacak konulara takılıp kalıyor. Sonrasında ise vücutlarındaki tansiyon ve şeker gibi hastalıkları tetikleyecek hormon salınımları başlıyor. Tüm bu metabolizmanın, yaşamın kaynağı olan besinlerin sindirimi sonucu oluşan maddeler tarafından çalıştırıldığını düşünürsek beslenmenin her hastalıkta olduğu gibi panik atakta da ne kadar önemli olduğu görülüyor. Yanlış beslenme alışkanlıklarının bazıları panik atakların sıklığını ve şiddetini artırıyor.

Psikolojik bozukluklara karşı B vitamini

Psikolojik bozukluklar genellikle;B1, B3 ve B12 eksikliği nedeniyle ortaya çıkıyor.

B1 Vitamini; pirinç kabuğu, sebze-meyve, tam tahıl ürünlerinde bulunuyor. Eksikliğinde nörolojik sorunlara yol açabiliyo depresyona eğilimin artıyor. B 3 Vitamini; süt, peynir, yumurta ve et gibi ürünlerde bulunuyor. Sinir sistemi için önemli bir vitamin. B12 vitamini; karaciğer, böbrek ve ette daha fazla bulunuyor. Eksikliğinde nörolojik bozukluk ve hastalıklarla, depresyon oluşabiliyor.

Bu nedenle vitamin ve minerallerden yeterli beslenmek, özellikle de depresyon eğilimli kişileride B grubu vitainlerden yeterli beslenmek sağlıklı ve kaliteli yaşam için büyük önem taşıyor.

· Kafeinli besinleri fazla tüketmek: Kafein çarpıntıyı artıran ve uykusuzluğa sebep olabilen bir madde. Tüketim dozu alışkanlığa göre değişse bile 1-2 bardaktan fazla içilmemesi gerekiyor.

· Her gün fast food beslenmek: Vitamin ve mineral yetersizliğine sebep olabiliyor, kabızlığa yol açabiliyor, şeker metabolizmasını etkileyebiliyor.

· Dengesiz ve yetersiz beslenmek: Vitamin, mineral, protein-yağ-karbonhidrat dengesizliklerine yol açabiliyor.

· Yumurtanın beyazının tam olarak pişmeden tüketilmesi: Vücutta B vitaminlerinin atımını artırıyor. Bu da uzun vadede depresyon eğilimlerine neden olabiliyor.

· Yoğurdun suyunun atılması: B vitamini kaybına yol açıyor.

· Fazla karbonhidrat ağırlıklı beslenmek: Şeker metabolizmasında bozukluklara sebep olup paniğe neden olabiliyor.

· Tek tip beslenmek: vitamin yetersizliğine neden oluyor.

Panik atak yaşamamak için bu önerilere kulak verin:

Günde 2,5-3 litre su için: Su vücuttaki tüm kimyasal olayların yapıtaşı. Bu nedenle su miktarındaki değişiklikler metabolizmaları etkiliyor. Böbreklerin etkin çalışabilmesi için, kabızlığın önlenmesinde, toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında rol alıyor.

· Kola ve gazoz gibi bol şekerli ve kafein içeren içeceklerden uzak durun:

Tansiyona, şeker metabolizmasına ve kalp atımına etki edip panik atağı tetikliyor.

· Geleneksel tarz ya da Akdeniz beslenme tarzını tercih edin: Her öğünde her besin grubundan bulundurabilirsek vitamin ve mineral yetersizliği oluşması ihtimali azalıyor. Çorba ile başlanan geleneksel beslenmede kan şekeri dengeleri daha sağlıklı oluyor.

· Glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçının: Patates püresi, pirinç pilavı, beyaz ekmek, mısır gevreği, balkabağı, kraker gibi yiyecekler kan şekerinde ani düşürüyor ya da yükseltiyor. Bu durum da sinir sisteminde sorunlara neden oluyor.

· Kahve ve demli çay içmeyin: Bu tip içecekler çarpıntıya neden olabiliyor.

· Haftada 2-3 gün balık tüketin: Doymamış yağ asitleri açısından önemli. Kanser ve psikolojik hastalıklara karşı koruyucu olduğu düşünülüyor.

· B vitamininden zengin besinleri yiyin: B vitaminleri sinir sisteminde etkin vitaminlerdir. Eksikliklerinde nörolojik ve psikolojik sorunlar oluşabiliyor.

· Şeker ve şekerli gıdalardan uzak durun: Basit şeker içeren gıdalar tüketildiğinde kan şekerinde hızlı yükselmeler, sonrasında hızlı düşüşler yaşanabiliyor. Canınız şekerli bir tatlı istediğinde tercihiniz sütlü tatlı olsun.

· 3 ve 3 ara öğün şeklinde beslenin: Açlık sürelerinin uzamaması, kan şekeri ve tansiyon dengelerinin korunması gerekiyor.

· Mercimek ve nohut gibi kuru baklagillerle tam tahıllı gıdaları tüketin: Bu besinler B vitamini açısından zengin. Ayrıca kan şekeri dengelerine de destek oluyorlar.

Psikolojik bozukluklar da beslenme bozukluklarına neden olabiliyor Her gün karşılaşılan kan şekeri düşüklüğü şeker yenmesi ya da uzun süre aç kalınmış ise beslenme desteğinin sağlanması ile düzeliyor ve kişi normale dönüyor. Ancak bu durum panik atak hastalarında “neler oluyor, ölüyor muyum, dünyanın sonu mu geldi?” gibi düşüncelere neden oluyor. Bu durumda da salgılanan adrenalinin şeker metabolizmasındaki etkileri nedeniyle panik ataklı kişilerde durum daha da zorlaşabiliyor.

Kaynak: http://www.pegarose.com/kotu-beslenme...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın