Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Kendi Elimizle Geleceğimizi Yok Ediyoruz: 'Türkiye'nin Tatlı Su Kaynaklarının Yüzde 79'u Kirli'
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Çevre Mühendisleri Odası'nın yayımladığı “Türkiye Çevre Durum Raporu' ülkemizde çevre kirliliğinin ulaştığı endişe verici boyutu gözler önüne serdi. Rapora göre, Türkiye'de tatlı su kaynaklarının yüzde 79'u kirli durumda. Oda Başkanı Baran Bozoğlu, Türkiye'nin önemli nehirleri için 'açık kanalizasyona dönmüş durumda' diyor. Ayrıca denizlerimizdeki kirlilik de giderek artıyor...
Çevre Mühendisleri Odası'nın hazırladığı 'Çevre Durum Raporu”ndan dikkat çeken verileri HT Bloomberg yazarı İrfan Donat kaleme aldı.
Donat, 'Özellikle Büyük Menderes, Kızılırmak, Sakarya, Susurluk, Küçük Menderes, Gediz, Bakırçayı, Ergene nehirlerinin durumlarının çok kötü olduğunu ortaya koyan rapora göre, Türkiye’deki yüzey sularının, derelerin ve göllerin yüzde 79’u kirlenmiş durumda' dedi.
Donat, Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu'nun paylaştığı şu bilgileri aktardı:
“Bu rakamın yaklaşık yüzde 60’ı içme suyu kaynağı olarak kullanılamayacak nitelikte suyu temsil ediyor. Bahsi geçen nehirler açık kanalizasyona dönmüş durumda, arıtarak yeniden kullanma potansiyeli olan sularımızın ise yüzde 99’unu kullanmıyoruz. Yani Türkiye’deki tatlı su kaynaklarımız ciddi bir tehdit altında”
"186 Organize Sanayi Bölgesinin yarıdan çoğunda su arıtma tesisi yok"
"Tüketilen plastik ambalajın yalnızca yüzde 21’i toplanabiliyor"
Donat, yapılan araştırmanın Türkiye’deki plastik gerçeğine de ışık tuttuğunu kaydetti. Türkiye’de tüketilen plastik ambalajın yalnızca yüzde 21’inin toplanabildiğini belirten Bloomberg yazarı, dikkat çeken şu verileri paylaştı:
'Türkiye’de farklı sektörlerde toplam 8 milyon 612 bin ton plastik tüketiliyor. 1 milyon 800 bin ton plastik ambalaj piyasa sürülüyor ve bunun sadece 384 bini toplanıyor. Türkiye’de atık olarak beyan edilen plastik atık miktarı ise sadece 179 bin ton. Türkiye plastik atık kaydını tutamıyor.”
"Türkiye’de 24 bin adet toprak kirliliği konusunda şüpheli saha var"
Raporda ülkemizdeki hava kirliliğine dair veriler de paylaşıldı. Türkiye'nin iç ve dış ortam hava kirliliğine bağlı ölümlerde yüz bin kişide 47 ölüm oranı ile Avrupa’da 22’nci ülke olduğunu aktaran Donat, şunları kaydetti:
'Hava kirliliğinin en çok etkilediği iller arasında ise Ankara, İstanbul, Adana, Amasya, Bursa yer alıyor.Türkiye’deki hava kirliliğinin başlıca nedenlerini evsel ısınma, araç kullanımı, termik santraller, maden ve sanayi işletmeleri olarak belirten raporda toprak kirliliğine de dikkat çekiliyor. Türkiye’de 24 bin adet toprak kirliliği konusunda şüpheli saha bulunduğu ortaya koyuluyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), her yıl üç milyondan fazla kişinin pestisit zehirlenmesinden dolayı hastaneye kaldırıldığını tahmin ediyor ve milyonlarca kişinin erken ölümü ile sonuçlandığını belirtiyor. Baran Bozoğlu, Türkiye’de satılan pestisit miktarının bilinmesine karşın, hangi arazide, ne kadar kullanıldığının bilinmediğine dikkat çekiyor.'
"İklim değişikliği doğal afetleri artıyor"
Donat, raporda 1940'lardan 2016'ya kadar ciddi bir doğal afet artışı görüldüğünün ortaya konulduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
'Sera gazı emisyonlarının tetiklediği iklim değişikliği kaynaklı bu artış Türkiye’de kendini en çok şiddetli ve düzensiz yağış ve sel, fırtına, dolu, kar, yüksek sıcaklık ve kuraklık olarak kendini gösteriyor. Afetlerden en çok etkilenen bölge ise Karadeniz. Rapor, Türkiye genelinde 2016 yılında 134 sel felaketi yaşandığını belirtiyor.'
"Artan sera gazları tarıma ve biyolojik çeşitliliğe etki ediyor"
Donat, Oda Başkanı Bozoğlu'nun 'acilen bir iklim eylem planı hazırlanması gerekli' uyarısı yaptığını söyledi.
Donat, Bozoğlu'nun 'Ülkemizde özellikle son yıllarda yaşanan dolu ve sel felaketleriyle iklim değişikliğinin etkilerini çok yakından hissetmeye başladık. İklim değişikliği ne yazık ki doğal kaynakları da kısıtlıyor; sera gazlarının artışıyla birlikte azalan su kaynakları tarımsal üretime etki ediyor ve biyolojik çeşitliliği de azaltıyor. İklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir kilometre taşı olan Paris Anlaşması’nın onaylanması ulusal ölçekteki çalışmaların hız kazanmasını sağlayıp, tüm paydaşların katılımı ile gerçekleştirilmesi gereken azaltım ve uyum faaliyetlerinin uygulanmasını da hızlandıracaktır' dediğini kaydetti.
"Su Kanunu güncellenmeli"
Donat, ayrıca Bozoğlu'nun 'Alt yapı güçlendiriliyor ve ağaçlandırma faaliyetleri yapılıyor. Ancak, bu gelişmelerin yanında, çevre kirliliği halen artıyor; derelerimiz, havamız ve toprağımız kirlenmeye devam ediyor' dediğini belirtti.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı'nın “Yatırım yapan ile denetleyen, izin veren aynı kurum olmamalıdır' diyerek mevcut sistemdeki çelişkiye dikkat çektiğini yazan Donat, ayrıca Bozoğlu'nun Su Kanunu'nun bir an evvel güncellenerek yasalaştırılması gerektiğini savunduğunu ekledi.
Yorum Yazın
ya bu ak parti silahtan sikilen ekonomiye katkıdan ve binadan başka hiç bi boka yaramamış bu ne la
Ben de Çevre Mühendisiyim ve o kadar zehir gibi mühendis var ama ülkede arıtma tesisi, geri dönüşüm tesisi yetersizliği var. Hem mühendisler işsiz kalıyor, h... Devamını Gör
bosverin suyuda disardan ithal ederiz alistik