'Kapatılan Üniversiteler Devlet Üniversitesine Dönüştürülsün' Teklifi
Darbe girişiminin ardından kapatılan 15 vakıf üniversitesinin akıbetlerine ilişkin tartışmalar ve konuyla ilgili çalışmalar sürüyor. En son CHP ve MHP'den gelen öneri, vakıf üniversitelerinin tamamen kapatılmayarak devlet üniversitesine dönüştürülmesi şeklinde. Muhalefet böylece hem yatırım yapılmış eğitim kurumlarının korunarak ülkeye daha faydalı olacağı hem de akademisyen ve öğrenciler için mağduriyetin bu yolla ortadan kaldırılacağı kanaatinde.
BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün haberine göre, CHP, ilk adımı İzmir'de kapatılan Gediz, Şifa ve İzmir üniversitelerinin birleştirilip devlet üniversitesine dönüştürülmesi teklifini Meclis'e teklif sunarak attı.
MHP de en doğru çözümün kapatılan vakıf üniversitelerinin devlet üniversitesine dönüştürülmesi düşüncesinde.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 'MHP olarak öğrencileri ve aileleri mağdur etmeyecek en doğru çözümün, kapatılan okulların devlet üniversitelerine dönüştürülmesi ve farklı isimlerle öğretime devam etmesi olduğunu düşünüyoruz' dedi.
AK Parti'den muhalefetin devlet üniversitesine dönüştürülme önerisine gelen yanıt ise konunun 'değerlendirilebilir' olduğu yönünde.
"Eğer bu üniversiteler kapatılırsa ülke yatırım yapılmış eğitim kurumlarından faydalanamayacak"
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan Şifa ve İzmir üniversitelerinin 'Cumhuriyet ve Demokrasi Üniversitesi' adında yeni bir üniversite çatısı altında birleştirilmesi önerisini TBMM Başkanlığı'na sundu.
Bakan, 1000'in üzerinde okul ve 15 üniversitenin kapatılmasıyla çok sayıda mağdur öğrenci ve aile yaratıldığını, özellikle İzmir'de üç okulun birden kapatılmasının kentin akademik hayatına zarar vereceğini söyledi.
Bakan, kapatılan okulların devlet üniversitesine dönüştürülürse binaların, laboratuvarların ve kütüphanelerin yine eğitim amaçlı olarak kullanılmaya devam edeceğini söyledi:
'Eğer bu üniversiteler akademik yaşamlarına devam etmezse, ülke eğitim kurumu olarak planlanmış ve yatırım yapılmış kurumlardan faydalanamayacak. Ayrıca diğer üniversitelerde öğrenci sayısı artacağından akademik seviye düşecek.'
Bu okullarda işsiz kalan akademik ve idari kadroların da içinde FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler olduğunu ekleyen Bakan, 'Böylece bu kişiler bu okulda çalışmaya devam edebilir. Terör örgütü üyesi olduğu ya da bu tür faaliyetlere katıldığı düşünülen akademisyen ya da çalışan varsa soruşturmalar devam edebilir' dedi.
"YÖK, kararını yeniden değerlendiriyor"
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Eğitim Komisyonu üyesi Mustafa Balbay da, konuyu YÖK gündemine taşıdığını, İzmir'de kapatılan okulların tek bir çatıda birleştirilmesi için YÖK'e bir teklif götürdüğünü söyledi.
Balbay, 'İzmir'de bu durumdan etkilenen yaklaşık 13 bin öğrenci var. Üç üniversitenin birden kapandığı başka bir şehir yok. Bu yüzden mağduriyet İzmir'de daha fazla' dedi.
Balbay, '15 Temmuz'un açtığı en büyük yaralardan biri eğitim alanında oldu. Bu okullardaki 65 bin öğrenci ve yüzlerce akademisyenin geleceği belirsiz. Bu kabul edilemez bir tablo' yorumunda bulundu.
Kapatılan tüm vakıf üniversitelerinin durumunu Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve YÖK yetkilileriyle görüştüğünü söyleyen Balbay, 'YÖK şu an bu konuda alınan kararları yeniden değerlendirme süreci içerisinde' dedi.
Balbay, 'İzmir'de kapatılan üç üniversitenin de güçlü altyapıları olduğunu biliyorum. Şifa Üniversitesi'nde Tıp Fakültesi var. Gediz Üniversitesi ise Sosyal Bilimler alanında güçlü' diye konuştu.
"Ülke 15 tane devlet üniversitesi kazansın"
TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nun CHP'li bir diğer üyesi Gaye Usluer ise, planlarının kapatılan 15 üniversitenin tamamının devlet üniversitesi olarak öğretime devam etmesi teklifini TBMM gündemine getirmek olduğunu söyledi.
YÖK ilk önce kapatılan vakıf üniversiteleri öğrencilerinin garantör üniversitelere nakledileceğini açıklamış, daha sonra bu kararından vazgeçerek öğrencilerin puanlarına göre tercih yaparak yerleştirileceklerini duyurmuştu.
Usluer YÖK'ün bu karar değişikliğini hatırlatarak, 'İlk önerimiz öğrencilerin garantör üniversitelere nakledilmesiydi. Çünkü garantör üniversiteler tam da bu zamanlar için tayin edilmişlerdi. Bu çok hızlı şekilde sorunu çözebilecek bir seçenek' dedi.
YÖK'ün yaptığı açıklamaya göre, öğrenciler bulundukları ildeki devlet veya vakıf yükseköğretim kurumlarında 'özel öğrenci' statüsünde eğitimlerine devam edebilecekler.
Usluer öğrencilerin bundan sonra karşılaşacakları üç aşama olduğunu söylüyor:
Öğrenciler için yatay geçiş süreci başlatılacak.
İzmir'de yaşayan bir genç tercih sonucu Kayseri'ye yerleşse bile, İzmir'de devam etmek istediği sürece İzmir'de YÖK'ün gösterdiği bir üniversitede 'özel öğrenci' statüsü ile devam edebilecek.
Ancak diplomasını Kayseri'den alacak.
Usluer, bu kararın öğrenciler için olumlu olduğunu ama yine de meclise sunacakları yasa teklifinde ısrarcı olacaklarını söylüyor:
'Ülke 15 tane devlet üniversitesi kazansın, akademisyenler de bu okullarda devam etsin. Çünkü bu akademisyenlerin hepsinin terör örgütüyle ilişkilendirilebilmesi mümkün değil.'
"Öğrencileri ve aileleri mağdur etmeyecek en doğru çözümün bu olduğunu düşünüyoruz"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da, kapatılan vakıf üniversitelerin devlet üniversilerine dönüştürülerek öğretim hayatlarına devam etmesi gerektiğini söylüyor:
'Aklın yolu bir. Bu üniversitelerden, ismi farklı olmak üzere yeni bir devlet üniversitesi kurulmalı ve öğrenciler aynı fakültelerde eğitim hayatına devam etmeli. Böylelikle öğrenciler de şehir değiştirmeden devam ederler. Biz MHP olarak öğrencileri ve aileleri mağdur etmeyecek en doğru çözümün bu olduğunu düşünüyoruz.'
YÖK'ün bu zamana kadar aldığı kararların çok 'karmaşık' olduğunu ve mağduriyetleri gideremeyeceğini söyleyen Akçay, 'Okulların devlet üniversitesine dönüştürülmesinin doğuracağı sorunlar, şu an YÖK'ün yapmak istediklerinin getireceği sorunlardan çok daha az olacaktır' diyor.
17 Ağustos Çarşamba günü YÖK'te konunun paydaşlarının katılacağı bir toplantı düzenleneceğini hatırlatan Akçay, bu toplantıda öğrencilerin tüm mağduriyetlerinin tartışılacağını ve MHP'nin de önerilerinin sunulacağını söyledi:
'Öğrenciler FETÖ'cü damgası yemesinler. Kurunun yanında yaş da yanmasın. Ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken onlarca sorun var.'
AK Parti: "Öneriler değerlendirilebilir"
TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi AKP Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu ise, hükümetin kapatılan üniversitelerin öğrencilerin durumunun hükümetin de gündeminde olduğunu, Başbakan Binali Yıldırım'ın da, bunun görüşülmesi gereken önemli bir konu olduğunu söylediğini aktardı.
Aydınlıoğlu, YÖK'ün öğrencilerin mağdur olmaması için çalışmalar yürüttüğünü ve bu konuda getirilen önerilerin 'değerlendirilebilir' olduğunu da söyledi.
AKP'nin parti kurullarının da konuyu gündemine aldığını vurgulayan Aydınlıoğlu, 'Sadece FETÖ terör örgütüne bağlı okulların devreden çıkarılması amaçlanıyor. Çünkü artık herkes bunların gerçek yüzünü gördü. Eğer bu üniversiteler açık olsaydı bile ben inanıyorum ki aileler bu okullardan çocuklarını alırlardı' dedi.
Aydınoğlu, 'Bu öğrencilerin büyük bir kısmının bu terör örgütünün üyesi olmadığını söyledik. Öğrencilerin çoğu bu okulların değil, yeni yerleşecekleri okulun diplomasını almak istiyor' dedi.