onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Hiçliğin Kıyısındaki Hayatları Bize Anlatan Yazar; Emrah Serbes'ten 30 Alıntı

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Hiçliğin Kıyısındaki Hayatları Bize Anlatan Yazar; Emrah Serbes'ten 30 Alıntı

Onur Şahin
11.05.2015 - 03:08 Son Güncelleme: 11.05.2015 - 20:07

1. "Yalnızlıktan kudurmuş bir çocuğun arabaların kaportasını anahtarla çizmesi gibi ruhumun kemirilişi de hep sinsiceydi."

1. "Yalnızlıktan kudurmuş bir çocuğun arabaların kaportasını anahtarla çizmesi gibi ruhumun kemirilişi de hep sinsiceydi."

'Buna rağmen ansızın berraklaştığı oluyor bulanık günlerin, hala soğuk biralar oluyor, güzel kızlar oluyor. Yağmurdan sonra saçlarını havluyla kurulaman gibi olmuyor tabi o kalibrede sevda görmedim. 

Öptüm ama içime çekmedim.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

2. "Polisler grubu çembere alıp ellerindeki biber gazlarını sıkmaya başlayınca herkesin gözleri doldu. "

2. "Polisler grubu çembere alıp ellerindeki biber gazlarını sıkmaya başlayınca herkesin gözleri doldu. "

Öne çıktım, “Göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok,” dedim. 

“Arkadaşlar zaten yeterince duygusal çocuklar.'

3. "Karambol adildir çünkü top herkesin önüne düşebilir."

3. "Karambol adildir çünkü top herkesin önüne düşebilir."

4. "Sonuçta sevilen her kadın bir şarkıdır, sözlerini hatırlayamazsınız belki ama melodisi aklınızda kalır."

4. "Sonuçta sevilen her kadın bir şarkıdır, sözlerini hatırlayamazsınız belki ama melodisi aklınızda kalır."

5. "Bu sabah bir çocuk pencereye çıkıp yangın var diye bağırdı. Sonra da koşup kendini denize attı. Ölülerin üstüne basarak yürümekten yorulmuşsan bir balık olduğunu da düşünebilirsin. "

5. "Bu sabah bir çocuk pencereye çıkıp yangın var diye bağırdı. Sonra da koşup kendini denize attı. Ölülerin üstüne basarak yürümekten yorulmuşsan bir balık olduğunu da düşünebilirsin. "

6. "Elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir. Bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir. Suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir."

6. "Elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir. Bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir. Suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir."

'...Matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. Eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

7. "Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen böyle olur, her şey üst üste gelir."

7. "Babamın öldüğü gün birine aşık olmuştum. Bazen böyle olur, her şey üst üste gelir."

'Metrodaydım, boş yerler vardı ama en köşede ayakta duruyordum. 

Onu düşünüyordum, romantik şeyler değil, bir buluşma ayarlayabilmek gibi pratik şeyler ve kaç istasyon sonra inmem gerektiğini de düşünüyordum diğer yandan. 

Yirmi bir yaşındaydım o zaman, ama çarklar hep döner, her yaşta döner. 

Büyük bir kentteysen bir sürü gereksiz şey bilmen lazım yoksa kendini salak gibi hissedersin.'

8. "Gerçek yaşama sevincini görmek istiyorsanız mezarlıklara gidin, orada gezen insanların yüzlerine bakın."

8. "Gerçek yaşama sevincini görmek istiyorsanız mezarlıklara gidin, orada gezen insanların yüzlerine bakın."

9. "-Hocam sınav nereden nereye kadar? -1915’ten Hrant’ın vurulduğu yere kadar."

9. "-Hocam sınav nereden nereye kadar?  -1915’ten Hrant’ın vurulduğu yere kadar."

10. "Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. sonra yeşil öldü benim için sonra kahverengi."

10. "Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. sonra yeşil öldü benim için sonra kahverengi."

'Sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. On iki yıl geçti susmak ne kısaymış. Sen böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun. Sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim bunu da biliyorsun.  Sen gittin ve herkes ölmeye başladı.'

11. "En büyük aşklar bitiyor, bir pet şişe beş yüz yıl yaşıyor, peki sen şimdi niye öldün ki martıcık?"

11. "En büyük aşklar bitiyor, bir pet şişe beş yüz yıl yaşıyor, peki sen şimdi niye öldün ki martıcık?"
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

12. "Karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır. Yaşayanlar bir sigara yakar."

12. "Karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır. Yaşayanlar bir sigara yakar."

'...Sonra yine zaman geçti. Zaman geçmesi önemli değildir. Sanırım bundan bahsetmiştik. “O zamanlar bir şeyleri reddetmeye ihtiyacım vardı ve sen tam bunun üstüne geldin,” dedi “O kadar iyiydin ki o zaman. Annem sanki bu yüzden yedi ay daha yaşadı. Ne demek istediğimi sahiden anlıyor musun?” Anlıyordum. İki karışlık mesafede, birbirimizi göremeden uzanmıştık. Kaç kişi olduğumuzu bilemeden uzanmıştık o karanlıkta, yanımızdaki ölülerle beraber uzanmıştık. Karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır. Yaşayanlar bir sigara yakar.'

13. "Büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim."

13. "Büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim."

14. "Kendimizi özgür zannediyoruz oysa ki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar."

14. "Kendimizi özgür zannediyoruz oysa ki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar."

'Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalın ayakken anlaşılabilecek şeyler var.'

15. "Herkesin bir şeylerden korktuğu üç kişilik bir çekirdek aileyiz işte. Soyadımız Korkmaz. Ben devlet olsam buna müsaade etmem."

15. "Herkesin bir şeylerden korktuğu üç kişilik bir çekirdek aileyiz işte. Soyadımız Korkmaz. Ben devlet olsam buna müsaade etmem."

16. "Kurtuluş Parkı’nda yaprak dökümü."

16. "Kurtuluş Parkı’nda yaprak dökümü."

' Hava açık. Yıldızlar yere yakın. Taş atsak bir ikisini düşürebiliriz. Neden olmaz diye soruyorum. Mutsuz oluruz diyorsun. Herkes mutlu olacak diye bir kural yok biz de mutsuz olalım. Birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Sanki az önce, orada bir yerde, kaybettiği anahtarlığı arar gibi.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

17. "Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç?"

17. "Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç?"

' Bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını. Kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. Ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir. Bizi bir araya getiren sebepler ayıran sebeplerle aynı. Ama şimdi bunlar biraz hüzünlü konular özet geçelim. 

Cep telefonu ışığında ameliyat yapan doktorlar var Afrika’da, ben burada kapıyı açamıyorum. 

Ben burada o kadar ciddi konuşuyorum ki şaka yaptığımı zannediyorsun. Oysa kanamak da bir gülüştür yeryüzünde.'

18. “Bu gezegende, iki insanın birbirlerine duydukları sevgi, bir terazide dengelenmiş midir hiç? Eşitlik fikrine en çok aşıkken inanırız. Çünkü en çok o zaman ihtiyaç duyarız.”

18. “Bu gezegende, iki insanın birbirlerine duydukları sevgi, bir terazide dengelenmiş midir hiç? Eşitlik fikrine en çok aşıkken inanırız. Çünkü en çok o zaman ihtiyaç duyarız.”

19. "İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir."

19. "İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir."

20. "Seninle birlikte olunmaz, sana maruz kalınır."

20. "Seninle birlikte olunmaz, sana maruz kalınır."

21. "Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz"

21. "Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz"

'Çocukken bir arkadaşım vardı sadece ön dişlerini fırçalardı. Arka taraftaki dişler nasılsa fazla gözükmüyor diye.' 

O zamanlar garip geliyordu bu davranışı ama neden öyle yaptığını şimdi anlıyorum. 

Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz. 

Yeter ki o çürükler görünür bir yerde olmasın.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

22. "Tezer Özlü ne güzel kadın"

22. "Tezer Özlü ne güzel kadın"

'Her neyse. Dışarıda kahve içmekten nefret ederim zaten, evde yeterince içiyorum. Kahve içelim dememin nedeni, bira içip duygusallaştıktan sonra aynı döngüye tekrar başlamaktan korkuyor olmam. Sonuçta bir gün, o kahveyi barış içinde içeceğiz, havadan sudan konuşacağız, herkesin herkessiz yapabileceğini bildiğimizden (Tezer Özlü ne güzel kadın).'

23. "İlk başta tam olarak hissedemediğimiz kırılma anları var. Zamanla harap edici duygulara dönüşüyorlar. Yaralanmanın sıcaklığıyla ilk anda hissedilmeyen kurşunlar gibi."

23. "İlk başta tam olarak hissedemediğimiz kırılma anları var. Zamanla harap edici duygulara dönüşüyorlar. Yaralanmanın sıcaklığıyla ilk anda hissedilmeyen kurşunlar gibi."

'Böyle durumlarda “biraz zaman” her şeyi daha da beter ediyor. Bizi yere seren büyük sorunlar olmuyor hiçbir zaman. Bizi yere seren evdeki şekerin bitmesi oluyor, kaybolmuş bir kitap oluyor, kesilen elektrik oluyor. İkimiz de yere serilmiştik o gece. Öyle bir kafaydı işte.'

24. "Mutluluk bir vazgeçiştir ve çok ender rastlanan bir ruh dinginliğidir."

24. "Mutluluk bir vazgeçiştir ve çok ender rastlanan bir ruh dinginliğidir."

25. "Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz."

25. "Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz."

26. "O gece beni al kardeşlerinin acılarıyla çarp sonra kendi yaralarına sar."

26. "O gece beni al kardeşlerinin acılarıyla çarp sonra kendi yaralarına sar."

'Biraz sustur, biraz soğuk davran, biraz da teyzem ol. Konuşabilecek gücümüz varsa ağladıklarımız yalan.

 Sahiden bak. Beni al biraz sarhoş et biraz saçlarına tak biraz da yağmurların peşinden koştur. 

Beni al erken öldür mutsuzluk uzun sürmez.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

27. "Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim."

27. "Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim."

28. "Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete."

28. "Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete."

'Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. 

Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum. 

O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. 

Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.'

29. "İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz."

29. "İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz."

'Geri adım atamayacak kadar yorgundur çünkü ve yerinde duramayacak kadar da yıkkın. Hayatta çoğu zaman asıl ihtiyacımız olan şey de budur işte. 

Sağlam kalan parçalarımızı toplayıp kör kararlılıkla yolumuza devam etmek.'

30. "Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler.”

30. "Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler.”

“Aslında o kadar da önemli biri olmadığımızı anladığımızda neden üzülüyoruz ki?” diye sormuştu o gece. “Bunun temel bir aydınlanma anı olması gerekmez mi? Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler.”

Bonus - "Ben iyi bir başlangıçtım sadece. Bazı insanlar sadece iyi bir başlangıç yapmasını bilirler, sıkılırlar, sürdüremezler."

Bonus - "Ben iyi bir başlangıçtım sadece. Bazı insanlar sadece iyi bir başlangıç yapmasını bilirler, sıkılırlar, sürdüremezler."
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Kalbi Kırıklar Bankası'nda part time çıkıkçı - Zaman yolcusu - Eski bayram övücü
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
318
72
18
14
11
3
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam