Fikriye Hanım'ın Onu Ölüme Sürükleyen Büyük Bir Tutkuyla Atatürk'e Beslediği Hüzünlü Aşk Hikayesi
Fikriye Hanım'ın Onu Ölüme Sürükleyen Büyük Bir Tutkuyla Atatürk'e Beslediği Hüzünlü Aşk Hikayesi
Latife Hanım ile evliliği bilinse de, Fikriye Hanım'ın çocukluğundan beri Ata'ya duyduğu aşk bir başkadır. Atatürk de bu aşk için şu sözleri söylemiştir: 'Beni iki kadın çok sevdi; biri yalnız ben olduğum için, öteki mevkiim için.'
Kaynak: ViBio
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Fikriye Hanım 1897'de dünyaya geldi ve Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım'ın ikinci evliliğini yaptığı Ragıp Efendi'nin yeğeni.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu kırılganlığı eğitimi dahil bütün hayatını etkilese de, o kendini geliştirmekten vazgeçmedi ve Fransızca, Almanca ve Yunanca öğrendi, piyano ve ud çaldı.
Ailesi dünyaya geldiği Larisa'dan önce Selanik'e sonra İstanbul'a göç etti ne yazık ki burada bütün ailesini kaybetti Fikriye Hanım.
Fikriye Hanım, Mustafa Kemal'i ilk kez 8 yaşındayken görüyor ve aralarında tam 16 yaş var.
Fikriye Hanım, Zübeyde Hanım'ın İstanbul'a taşınması ile daha sık görüşmeye başlıyor ve ilk kez 8 yaşındayken gördüğü Mustafa Kemal'i 15'indeyken tekrar görüp aşık oluyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bundan bir yıl sonra Balkan Savaşı'nın ardından Binbaşı Mustafa Kemal'le İstanbul'da Akbıyık'daki konakta karşılaştılar ve Fikriye'nin Mustafa Kemal'e olan tutkusu burada iyice ayyuka çıktı.
Çanakkale Savaşı'nın ardından yeniden bir araya geldiklerinde artık Fikriye 21 yaşındaydı ve aşkı da onunla birlikte büyümüştü.
1920 yılında gazetede Atatürk'ün idam fermanını görünce Fikriye Hanım büyük aşkının yanında olmak için zorlu yollara düşerek Ankara'ya gitti.
Fikriye geldikten sonra Atatürk Çankaya köşküne yerleşti ve Fikriye buranın hanımı gibi evi çekip çevirdi, konukları misafir etti ve her şeyle ayrı ayrı ilgilendi.
Bu süreçte bazı kaynaklara göre Fikriye Hanım ve Atatürk imam nikahı ile evlenmiştir ancak Salih Bozok da bu iddiayı yalanlayanlar arasında yer almıştır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İzmir'in işgali ile oraya giden Atatürk ve silah arkadaşlarının çalışmak için seçtikleri köşk Latife Hanım'ın ailesine aitti.
Latife Hanım batı kültüründe yetişmiş, İngilizce ve Fransızca bilen, yüksek tahsilli entelektüel ve zeki bir kadındı.
İzmir'de durumlar böyleyken Ankara'dan Fikriye'nin hastalandığı haberi geldi.
Zübeyde Hanım'ın son isteği de oğlunun Latife Hanım ile evlenmesi oldu ve Atatürk de bu isteği yerine getirdi.
O sırada hem ülkede hem de dünyanın çeşitli yerlerinde Ata'nın evlendiği haberi gazetelerde yer aldı. Tam da en iyi günlerini geçirdiğini düşünen Fikriye Hanım da bu haberi böylece almış oldu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İstanbul'a gelse de o sıralar özel bir izin gerektiren Ankara trenine binmesine izin verilmedi ancak Fikriye yine bir yolunu bularak Ankara'ya gitmeyi başardı.
Bundan sonrası için çeşitli rivayetler var. İlki, Çankaya Köşkü'nde çok kötü karşılanıp bunu kendine yediremeyip intihar etmesi. İkincisi ise tam köşkten çıkacakken başkası tarafından vurulması.
Ancak Salih Bozok'un notlarına göre böyle olmadı. Fikriye köşke geldiğinde Atatürk'ün akrabası olarak kendini tanıttı ve içeri alındı. Hastalık ve yoldaki zor koşullardan bitap düştüğü için ertesi gün yataktan çıkacak hali bile kalmamıştı.
Oteldeki gecesinin ertesi gününde Fikriye güç bela kalkarak hazırlandı ve köşkün yolunu tuttu. Köşke gelince yine Ata'nın akrabası olduğunu ve bunun da bir veda ziyareti olduğunu söyledi.
Fikriye, bunun üzerine hiçbir şey söylemeden faytona bindi ve fayton çok uzaklaşmadan Atatürk'ün ona hediye ettiği silahla intihar etti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Mezarının yeri tam olarak bilinmediği için bu konuyla ilgili çeşitli rivayetler vardır.
Ölümünden 5-6 hafta sonra Salih Bozok ile birlikte faytondayken Fikriye Hanım'ın mezarını ziyaret etmek istedi Atatürk.
Bu aşktan geriye de Atatürk'ün yazdığı dizeler kaldı:
Videonun tamamı için:
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Çocukluğumda başlayan 'yazma' sevgim tüm eğitim hayatım boyunca sürdü. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ile Adalet bölümlerinden mezun olduktan sonra Kentleşme ve Çevre Sorunları'nda yüksek lisans yaptım ve tüm bu süreç boyunca çeşitli mecralarda yazarlık yaptım.
Metin yazarlığı, editörlük, soru yazarlığı, hikaye yazarlığı üzerine çalıştıktan sonra 2024 yılı Mayıs ayından bu yana Onedio bünyesinde TV-Dizi/Sinema editörü olarak çalışıyorum.
Ekranlarda gördüğümüz tüm ilgi çekici olayları ve sosyal medyadaki etkilerini etik değerler içinde sizlerle en hızlı şekilde buluşturmayı amaçlıyorum.
Tüm içerikleri
Yorum Yazın
Canım Atam benim...
kahroldum okurken
Bir insan Atatürk'e aşık olur da kavuşamazsa iflah olur mu ya... Çok güzelmiş Fikriye. Türünün tek örneği. Alımı çalımı her şeyi başka. Latife'yi hiç sevmedi... Devamını Gör