Ankara'daki Suriye Zirvesi Sonrası Ortak Açıklama ve 'Toprak Bütünlüğü' Vurgusu
Rusya, Türkiye ve İran'ın Astana toplantılarıyla devam ettirdikleri sürecin ikinci zirve toplantısı bugün Ankara'da yapıldı. Suriye konulu zirve sonrası yapılan ortak açıklamada ateşkesin devamı, toprak bütünlüğü ve ihlallerin durdurulması gibi konular vurgulandı. Erdoğan 'Toprak ameliyatlarına sıcak bakmıyoruz' derken Putin insani yardımın öneminin altını çizdi. ABD'yi eleştiren Ruhani ise 'Ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz' ifadelerini kullandı.
Üçlü zirve, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirildi.
Zirve kapsamında liderler önce ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Saat 13.20'de başlayan zirve, çalışma yemeği ile beraber 1 saat 40 dakika saat sürdü.
📌 Ortak açıklamada toprak bütünlüğü, ateşkes ve ihlallerin durdurulması gibi daha önceki deklarasyonlarda da hemfikir olunan konular vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Önümüzdeki döneme ışık tutacak istişareler gerçekleştirdik"
Putin: 'Rusya, Türkiye, İran dışında kimse adım atmıyor, Suriye'deki insani yardım yeterli değil'
Putin, 'Siyasi çözümün yanında insanların normal koşullar altında yaşamasını sağlamak da gerekli. Sermaye koyulmadan ve büyük yatırımlar yapılmadan hiçbir şey gerçekleştirilemez. Bu nedenle tüm dünya ülkelerini aktif olarak katılım sağlamaya çağırıyoruz. Bu, sözde kalmamalı ve pratiğe dökülmelidir. Herkes öncelikle insani yardım sunulması gerektiğini belirtiyor ancak Rusya, Türkiye ve İran dışında kimse bir şey yapmıyor. BM tarafından küçük çaplı sevkiyatlar yapıldığını görüyoruz, ancak bu kesinlikle yetersiz' açıklamasında bulundu.
Putin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'Bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir havada gerçekleşti.
Bu ülkede kalıcı bir normalleşmenin tesisine yönelik adımlarla ilgili görüştük, önemli mutabakatlar sağladık. Bunlar ortak bildiride yer aldı.
Rusya, İran ve Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını sağlamaktan yanadır.
Bazıları mezhepsel ve etnik çatışmaları körüklemeye çalışıyor. Biz üçlü işbirliğimizi tüm yönleriyle genişletmeye karar verdik.
Suriye’deki şiddet oranı ciddi olarak azaltılabildi. İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar, sosyal ve ekonomik tesislerin yeniden yapılanması söz konusu.
Terörle mücadele konusunda yoğunlaşacağız. Rus şirketler bir zamanların teröristlerin kol gezdiği bölgelerde ekonomiyi güçlendiriyor.
Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani de destekliyor.'
Ruhani: 'ABD'liler her gün bir şey söylüyor, ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz'
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'a 'Suriye'de kalmamızı istiyorsanız, belki de faturasını siz ödemelisiniz' ifadelerine atfen, 'ABD'liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut ABD hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz. Onlar kendilerinden belli bir görüntü gösterdiler. Önce Suriye'de kalıcı değiliz dediler. Sonra anlaşıldı ki, para peşindeler. Arap ülkelerine 'para verin kalalım' diyorlar. Görünen o ki parayı alacaklar ve Suriye'den çıkmayacaklar' diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin konuşmasından diğer öne çıkan satır başları ise şöyle:
“Ben bugün Suriye halkının umudunun düne göre daha çok olduğunu görmekten çok memnunum ve Suriyeli mülteciler de geçmişe nazaran daha umutlular.
Benim için en mutlu anlar bugün özellikle üç ülkenin Suriyeli mazlum halka yardım ve yaralıları kurtarmak için mutabık kaldıkları an oldu. Üç ülke de yardımını daha da çok geliştirmek istiyor.
Suriye’de barışçıl çözüm yolu takip edilmesi gerekiyor. Halkın bir an önce evlerine dönmelerine yardım etmeliyiz.
“Suriye’nin bağımsızlığının herkes tarafından dikkate alınmasını istiyoruz. Terör örgütlerinin kalıntıları da Suriye’den çıkarılmalıdır.
Bizim yapacağımız iş buna yardımcı olmaktır, hiçbir ülke karar verme hakkına sahip değil, burada sadece Suriye halkı karar verebilir, seçime katılarak, anayasa reformunu isteyerek kendi geleceklerine karar verebilirler.
Bizler Astana sürecinin garantörü üç ülke olarak çabalarımıza devam edeceğiz. Bölgemizin en büyük bayram günü Suriye’deki savaşın son bulduğu, Suriye’nin kapılarının mültecilere tekrar açıldığı gün olacaktır.”
AA, Sputnik ve BBC Türkçe
Yorum Yazın
İlginç.