Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Dolar Zengini Üretme Çabasındalar'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbelerin ekonomik krizlerle geldiğini belirterek, dolardaki yükselişin sebebinin, dolar zengini üretmenin çabası olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle biraraya geldi.
Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini selamlayarak, şahsına gösterdikleri teveccüh ve destek için teşekkür etti. Erdoğan, toplu açılış ve temel atma töreni vesilesiyle tüm Gaziantepli kardeşleriyle bir arada olduklarını belirterek, 'Eski parayla 4 katrilyon 250 trilyonluk yatırımların resmi açılışını gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı adayı olduğumuzda söz vermiştik. Oturan evrak imzalayan Cumhurbaşkanı olmayacağım. Milletimin layık gördüğü her oyun hakkını vermek, en başta görevimdir şimdi de bu sözümü yerine getiriyorum. Her fırsatta illerimizi ziyaret ediyor, toplu açılış törenleriyle milletimizle kucaklaşıyorum. Bu törenlerle halkımızla bir arada oluyoruz. Sadece ülkemiz değil uluslararası platformda da uluslararası camiayla bir arada oluyorum. En son Suudi Arabistan ziyaretle bu işi çok daha farklı bir noktaya getirdik. Sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle, kanaat önderleriyle, işadamları, bilim adamlarıyla hasret gideriyor, konuşuyoruz. Sıkıntıları dinlemeyi icraatları takip etmeyi sürdüreceğiz. Allah azmimizi kararlılığımızı daim eylesin' dedi.
Sivil toplumun, demokrasi, çok seslilik, çoğulculuk olduğunu belirten Erdoğan, 'Aslında siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlarının çok daha farklı teşkilatlanmış yapısıdır. Kendisini ifade etmek, fikirlerini duyurmak isteyen herkes rahatlıkla bir sivil toplum kuruluşu kurabilir. Bir derneğe, vakfa üye olabilir. Herhangi bir siyasi partide üye olarak faaliyette bulunabilir. Türkiye bugün sivil toplum kuruluşları bakımından tarihinin en zengin dönemini yaşıyor' dedi.
Parti kapatma iddialarıyla ilgili Erdoğan, 'Bir iki parti veya üç parti kendilerinin kapatılmasına yönelik operasyonların olduğundan bahsediyor. Ayıptır. Genel Başkan olduğum dönemde parlamentoda siyasi partilerin kapatılmamasına yönelik anayasa değişikliği yapmak istediğimizde bazıları Meclisi terketti. Bizim içimizden bazıları da ihanet etti. Meclisi terkedip gittiler. O maddeyi geçiremedik. O madde o gün geçmiş olsaydı böyle bir kargaşa olmayacaktı. Bu ifadeyi kullananlar buyursunlar parlamentoda bütün siyasi partiler ortada hemen gelin 3-5 maddelik bir şey siyasi partilerin kapatılmasını ortadan kaldıracak düzenlemeyi yapın bu işi bitirin. İktidar partisi buna karşı çıkmayacaktır. Ama mesele o değil. Burada yine alavere dalavere. Artık bu işlere karnımız tok. Dürüst olmak lazım. Eğer siyasette dürüst değilseniz her zaman kaybetmeye mahkumsunuz. İktidar partisi kapatılmaya karşıdır. Çünkü bunun bedelini ödedik. O partinin ben genel başkanıydım. Birileri ne şekilde propaganda yaparsa yapsın Türkiye tarihinin en özgürlükçü döneminin keyfini çıkarıyor. Medyada, siyasi mecralarda herkes dilediği görüşü rahatlıkla savunabiliyor. Burada ölçü ne, anayasa ve yasalara uygun şekilde yürüteceksiniz. Kimsenin hakkına hukukuna inancına hakaret ve tacizde bulunmayacaksın. Bu şekilde faaliyet gösterdiği halde herhangi bir baskıya maruz kalan birey kurum kuruluş var mı? Varsa hakkını herkesten önce ben savunacağım velev ki bana karşı olsun bana muhalefet ediyor olsun. Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsun, Başbakana hakaret ediyorsun daha ne olacak git batıda yap bakmalım' dedi.
Erdoğan, 'Özgürlük adına demokrasi adına taşla sopayla teşebbüs edenler çıkmışlar özgürlükten bahsediyorlar. TBMM’de maske takıyorlar sonra özgürlükten bahsediyorlar. Molotofa özgürlük diye sokakta dolaşanlardan demokrasi olabilir mi? Bıçak doktorun elinde neşter olur hayat kurtarır ama katilin elinde can alır. Güvenlik paketiyle bunları engelleyeceğiz. Ama bir muhalefet, bir karşı çıkma. Sanki ülkede darbe kanunu çıkartılıyor. Dertleri nedir? Bu paket çıkmasın. Demokratik çerçevede tepkini ortaya koyabilirsin ama ülkenin huzurunu bozamazsın. Türkiye büyüdükçe ekonomi de aradığı istikrarı buldukça birileri sokaktan medet umuyor, lütfen dikkat edin! Erbakan Hocamıza, Adnan Menderes’e aynı şeyler uygulandı. Bugün 'Medya özgürlüğü yok' diyenler özgürce yazıyorlar. İşin gerisindeki, oyun başka' diye konuştu.
Dolardaki artışla ilgili de konuşan Erdoğan, 'Her darbe önce elini vatandaşın cebine atar. Darbeler ekonomik krizlerle gelir. Memleketin kaynaklarını peşkeş çeker. Bir kitapçık kriziyle bu ülke bir gecede fakirleştirilmiştir. 40 milyon dolar birilerinin cebine girmiştir. Bu üst aklın karşısında dün nasıl dimdik durduysak yine duracağız. Yatırımcılarımıza, iş adamlarımıza yaptığınız uygulamalar bilesiniz ki size ters dönebilir. Verdiğiniz kredilerde kredi geri çağırmalarda kuralların dışına çıktığında bedelini siz ödersiniz. Dolar zenginleri üretmek istiyorlar. Bir taraftan da Merkez Bankası'nı köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Bana diyorlar ki Merkez Bankası'na çok vuruyorsunuz. Çıksın işte çözsün o çözecek ben mi çözeceğim. STK’lara ve işadamlarına sesleniyorum. Sakın dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin. Duvara çarparsınız. Dere yatağında akar. Biz gereğini önümüzdeki hafta içinde yaparız' dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Yalova’da asırlık ağaçları kestiler. Nerede o tencere tavacılar. Hiçbiri ortada yok. Bağlı oldukları siyasiler nerede. Şimdi neredesin.Yalova’da neredesin, Sarıyer’de neredesin.Adil olacağız. Çevre düşkünü biziz. Gezi olaylarında ortaya koyduğumuz tavrımızdan sonra amaçlarına ulaşamayınca 17-25 Aralık darbe girişimini yaptılar. Sessiz kalsaydık kontra bir adım atmasaydık Türkiye’deki durum çok farklı olurdu. Gezi’den veya 17-25 Aralık’tan sonuç alsalardı 12 yıllık emek, kazanımlar boşa gidecektir. Bakmayın bize yaptıkları ithamlara. Sıfatları ne olursa olsun faşiste bile rahmet okutacak bir bağnazlığa sahiptir bunlar. Türkiye’nin Pensilvanya’dan emir almadan siyaset yapan siyasetçilere ihtiyacı var. Ben şunu şunu yapacağım deyin Allah aşkına, bir şey deyin yol deyin, alt yapı deyin. İktidara gelmek isteyenler bu işin sırrını öğrenmek istiyorlarsa Gaziantep’e gelsinler, sizlerle konuşsunlar bu bile yeter onlara. Gaziantep Doğu’nun en modern ili oldu. Batının şehirleriyle yarışır hale geldi. Onların böyle bir derdi yok. Onların arkasında Pensilvanya Şer cephesi varsa bizim de milletimiz var. Çözüm sürecinin özellikle Güneydoğu’da kilidi Gaziantep’tir ben buna inanıyorum. STK’ların desteğine güveniyorum'.