Can Dündar ve Erdem Gül'ün Yargılandığı İlk Duruşmada Neler Yaşandı?
MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin görüntü ve haber yayınladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile ilgili ilk duruşma bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, davanın tüm duruşmalarının kapalı yapılmasına karar verdi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT'in müdahil olma talebi de kabul edildi. Dışarı çıkması istenen milletvekillerinin salonu terk etmemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı 1 Nisan'a erteledi.
Bugün Çağlayan Adliyesi'ndeki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı çok sayıda milletvekili, sivil toplum örgütü temsilcisi ve diplomat da izledi.
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianamede her bir suçlama için ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mahkeme heyeti, davada gizlilik kararı aldı. Davanın tüm duruşmaları kapalı olarak devam edecek.
Diğer yandan Dündar ve Gül’ün avukatları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MİT avukatlarının salonda iddia makamında olmasına itiraz ederek, müdahil olup olmadıklarının belirlenmesini istedi. Avukatlar müdahil olma talebinde bulunurken, savcı da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in mağdur olduğu gerekçesiyle bu talebe onay verdi. Açıklanan ara kararda Erdoğan’ın ve MİT avukatlarının ‘müşteki’ sıfatıyla davaya müdahil olmalarını kabul etti.
Milletvekillerinin duruşmayı izleme talebi reddedilmişti. Dışarı çıkmaları istenen milletvekilleri salonu terk etmeyince haklarında yasal işlem yapılması kararlaştırıldı. Mahkeme heyeti duruşmayı 1 Nisan'a erteledi.
'1 Nisan'da bazı şakalar hazırlıyoruz'
Dündar, duruşma salonundan çıkarken '1 Nisan'ı hiç bu kadar hevesle beklememiştik, bir şaka yapmayacakalarını umuyoruz ama biz bazı şakalar hazırlıyoruz.' dedi.
İddianamede Dündar ve Gül'e yöneltilen suçlamalar şöyle:
Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme,
Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama,
Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etme,
Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme.
'Halkın haber alma hakkının, halkın elinden alınamayacağını göstermeye gidiyoruz'
Duruşma öncesi adliye önünde açıklama yapan Can Dündar, şunları söyledi:
'Bugün buraya gazeteciliği savunmaya geldik. Daha önce de burada toplanıp aynı şeyi söyledik. Halkın haber alma hakkını savunacağımızı söyledik. Onu savunduk tutuklandık biliyorsunuz. Sonra Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla serbest bırakıldık. İki saray arasında sıkışmış durumdayız. Birisi kaçaksaray öbürü adalet sarayı... Adalet sarayı Anayasa mahkemesinin kararına uyarak bizi serbest bıraktı. Fakat kaçak sarayın sakini bizi yeniden tutuklatmak için gördüğünüz gibi herşeyi yapıyor. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımayacağını söyledi. Birazdan içeri de hukuk mu galip gelecek, bu emir mi? Adalet mi hakim olacak, sarayın hükmü mü bunu göreceğiz. O yüzden artık bizi aşan bir durum var burada. Sadece bizim davamız değil bu. İçerideki tutuklu meslektaşlarımız da var onların da haklarını savunacağız. Anayayasa Mahkemesi'nin gerçekten hükmü var mı bunu göreceğiz. Eğer Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen sarayın hükmü gerçek olursa, artık Anayasa Mahkemesi'nin başına kayyum atansa daha iyi olur diye düşünüyorum.'
Erdem Gül: 'Gazetecilik suç değildir'
Erdem Gül ise, 'Gazetecilik suç değildir. Bugün burada bunu savunmakla karşı karşıyayız. Anayasa Mahkemesi kararıyla bizim yaptığımızın tek kelimeyle gazetecilik olduğu söylendi. Biz burada aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin hukukunu da savunmakla karşı karşıyayız. Suç işlemedik gazetecilik yapmaya devam' diye konuştu.
Duruşma öncesi aralarında dünya edebiyatının önde gelen 100'den fazla yazarı, Guardian gazetesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hitaben yazdıkları açık mektupta, davanın düşülmesi, basın ve ifade özgürlüğüne dönük ihlalleri son verilmesi çağrısında bulundu.
Davaya bakacak savcı, ilk duruşmaya iki gün kala değiştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Müsteşarlığı 'müşteki' sıfatıyla davada yer alıyor.
Can Dündar ile Erdem Gül 26 Kasım'da tutuklanmış, 92 gün tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesinin 'hak ihlali' kararıyla 26 Şubat'ta tahliye edilmişlerdi.
BBC Türkçe, CNN Türk ve Ajanslar
Yorum Yazın
bence can dündar vs tutuklansın tecavüzcüler serbest kalsın bu ülkeye yakışan budur çünki...
E, zaten öyle oluyor... Taslari baglayip, itleri saliyorlar ortaya...
Bence, yazıyı biri arabamın motoruna koymuş ben koymadım bana ait değil desinler.Bak IŞİD mensupları "bomba motora konmuş bana ait değil" deyip sütten çıkma ... Devamını Gör
Şöyle konya ovası büyüklüğünde bir cezaevi yapın. Hepimizi içeri atın. Geri kalan %50 ile takılın. Bitsin bu iş