Görüş Bildir
Haberler
Ailenin dışlanan çocuğu dünya tarihini değiştirdi

Ailenin dışlanan çocuğu dünya tarihini değiştirdi

seraceddin elkenani
30.04.2015 - 16:21 Son Güncelleme: 12.05.2015 - 14:15

5. ABD’ye tek başına cihat ilan eden Usame Bin Ladin, Suudi Arabistan’ın en zengin ailelerinden birinin çocuğuydu. Bin Ladin, annesinin Suriye kökenli olması nedeniyle aile içinde dışlanıyordu

1957'de 54 çocuklu bir babanın oğlu olarak doğan Usame bin Ladin'in kökü Güney Yemen'de Hadramut. Babası Muhammed 1930'da geldiği Suudi Arabistan'da hızla yükseldi ve zamanla Ortadoğu'nun en büyük müteahhitlerinden biri oldu. 1968'de kaza sonucu öldüğünde mirası 11 milyar dolardı. Oğulları hep Suud prensleriyle birlikte büyümüş ve okumuştu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

4. Meşhur mağarayı CIA inşa etti

4. Meşhur mağarayı CIA inşa etti

Bin Ladin için dönüm noktası ise cihad çağrısına katılarak Sovyet işgaline karşı savaştığı Afganistan oldu. Bin Ladin, sonradan “Afganistan’da kurduğum ilk kampta gönüllüler Pakistanlı ve Amerikalı yetkililerce eğitildi. Silahları Amerikalılar, parayı Suudiler verdi” diyecekti. Ladin, sonradan ezeli düşman belleyeceği ABD ile Pakistan istihbaratı üzerinden ilişki kuruyordu. Kaide üyelerinin 11 Eylül’de Tora Bora’da saklandığı mağara, CIA yardımıyla üs olarak inşa edilmişti. Bin Ladin, Sovyetlerin 1989’da yenilgiye uğramasıyla İslam imparatorluğu vizyonunu hayata geçirmeye karar verdi. Kaide’yi Pakistan’da kiralık bir evde kurdu. Ancak sonra Arabistan’a döndü.

3. 11 Eylül saldırılarının baş aktörü konumundaki Usame Bin Ladin, olayın üzerinden 3 ay geçtikten sonra bir bildiri yayınlayarak saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

3. 11 Eylül saldırılarının baş aktörü konumundaki Usame Bin Ladin, olayın üzerinden 3 ay geçtikten sonra bir bildiri yayınlayarak saldırıların sorumluluğunu üstlendi.

Diyorum ki; mümkün olan her türlü vesileler ile amerikan ekonomisinin vurulmasına yoğunlaşmak cidden önemlidir. Bunlar güya insanlığa ve hürriyete çağırıyorlar. Biz burada onların gerçek yüzlerini gördük. Bir insanın yok olması için bir kıymık, ağırlığı 7 gram olan bir patlayıcı yeterlidir. Amerika sahip olduğu kin ve düşmanlığının neticesinde Talibana, müslümanlara, havadan ağırlığı 7 tona ulaşan bombalar atıyordu. Ey hesap kitaptan anlayanlar, yani bu 7000 kg. veya 7 milyon gram anlamına gelir, yani 1 milyon insanı öldürebilecek bir bomba. Nairobi'de gençler (Allah şehadetlerini kabul etsin) 2 tondan daha az patlayıcı patlattırarak yaptıkları operasyondan dolayı , Amerika onları kitle imha silahı kullandıklarını iddia etti. Oysa kendi bombalarının her biri - toplamı değil- 7 ton, ama onlar için yasak yok. 

Savunma bakanı sebepsiz yere bir köyü komple bombalayarak yok ettiklerinde, ne yaptıklarının bilincinde idi. Asıl amaçları, onların arap misafirlere yakınlık ve misafirperverlik göstermelerine karşı onları korkutmaktı. 

Savunma bakanı ortaya çıktı ve, ' - bu bizim hakkımız .' dedi. Evet müslüman olan, amerikalı olmayan halkları yok etmek, onların hakkı.

Bu apaçık suçtan başka bir şey değildir. Onlardan her işittiğimiz şey ise , ancak apaçık yalan ve apaçık hatadır.

2. Usame bin Ladin'in ölümü

2. Usame bin Ladin'in ölümü

Usame bin Ladin'in ölümü, 2 Mayıs 2011 Pazartesi tarihinde yaklaşık olarak saat 02:30'da UTC açıklandı.[1] El-Kaide lideri Usame bin Ladin, Pakistan'ınAbbottabad şehrinde Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri'nin açtığı ateşle, 40 dakikalık bir çatışma sonucunda öldürüldü ve daha sonra bedeni ele geçirildi.[2][3][4][5] CIA liderliğinde gerçekleştirilen operasyonun kod adı 'Neptune Spear' (neptün mızrağı) dır. Operasyonu gerçekleştiren birimDEVGRU'dur.DEVGRU'ya ek olarak 160. Özel Operasyonlar Havacılık Alayıve CIA'in Özel Aktiviteler Bölümü'nün [[Özel Operasyonlar Grubu (SOG) adlı birimi katılmıştır. Afganistan'dan başlatılan baskın Pakistan'ın Abottabadşehrinde düzenlenmiş, sonrasında Usame bin Ladin'in cesedi Afganistan'a getirilmiş ve ardından 24 saat içinde denize gömülmüştür. [6]

El-Kaide bin Ladin'in ölümünü 6 Mayıs'ta kendisine yakın militan web sitelerinden intikam yeminleriyle doğrulamıştır.[7] Tehrik-i Taliban Pakistandahil birçok Pakistan merkezli İslamcı örgüt ABD ve Pakistan'a misilleme yapacaklarını açıklamıştır. [8] Hamas lideri İsmail Haniye Bin Ladin'i 'kutsal savaşçı' , operasyonu ise suikast olarak gördüklerini açıklamıştır.[9]

Bin Ladin'in Pakistan'da ikâmet edildiğine dair şüphelerin üzerine dikkatle gidilmesinden sonra ABD askeri güçleri, saldırı için Afganistan sınırından gönderildi.[10] Pakistanlı yetkililer, bin Ladin'in ABD askeri tarafından Pakistan'da öldürüldüğünü doğruladı.[11]

Cesedi, ABD ordusu tarafından alındı ve ordunun tasarrufuna girdi ve yaptıkları açıklamaya göre, Bin Ladin'in cesedinin hiçbir ülke tarafından kabul edilmeyeceğini düşünerek denize attı. Bu durum birçok kesim tarafından eleştirildi. Basın ajanslarında Bin Ladin'in cesedi adında bir fotoğraf yayınlandı. Ancak kısa bir süre sonra fotoğrafın, Bin Ladin'in 10 yıl öncesine ait bir fotoğrafın üstünde Photoshop yapılmasıyla elde edildiği ortaya çıktı. Bunun ardından ajanslar fotoğrafı yayından geri çekti. [10][12] ABC News, DNA testi ile cesedin kimliğinin saptandığını bildirdi.[10]

1. Bin Ladin'in yerinin tespiti

1. Bin Ladin'in yerinin tespiti

Bin Ladin'in yeri CIA'in Guantanamo ve 'kara yerleşke' diye bilinen diğer ülkelerdeki gizli üslerinde yapılan sorgulamalarla belirlenmiştir. Bu sorgulamalarda 'waterboarding' dahil birçok sert sorgulama yöntemi ve işkence kullanılmıştır. 11 Eylül saldırılarından sonra CIA sorgulamalarında öncelik El-Kaide kuryelerinin belirlenmesi olmuştur.[13]

2002 yılında yapılan ve işkenceye varan sert sorgulamalarda Ebu Ahmed el-Kuveyti ismi kurye olarak öne çıktı. ÖzellikleMuhammed el-Kahtani ve Halid Şeyh Muhammed, el-Kuveyti ile tanışmış olduklarını ve onun önemli bir kurye olduğunu söylemişlerdir.[14]

2005 yılında yakalanan üst düzey El-Kaide üyesi Ebu Ferec el-Libi'ye kuryeler ve el-Kuveyti hakkında yapılan sorgulamalarda Ebu Ferec, Mulavi adlı bir kurye aracılığıyla Bin Ladin'den emirleri aldığını, el-Kuveyti'yi tanımadığını söylemiştir. CIA Mulavi hakkında yaptığı araştırma ve sorgulamalarda böyle birinin olmadığını Ebu Ferec'ın bu ismi uydurduğunu tespit etti. Bunun üzerine CIA, Ebu Ferec'ın el-Kuveyti ismini gizlemek için böyle bir isim uydurduğuna kararına varmış ve sorgulamalar el-Kuveyti ismi üzerine yoğunlaştırılmıştır. 2007 yılında el-Kuveyti'nin gerçek adı tespit edildi. Gerçek adı İbrahim Sayid Ahmed olan el-Kuveyti'nin yeri telefon konuşmaları aracılığıyla 2010'da tespit edildi.[15] El-Kuveyti'yi takibe alan CIA Abottabad'taki evi buldu ve bu ev hakkında istihbarat toplanmaya başlandı. CIA bu yerleşkeyi izleyebilmek amacıyla yakınında bir ev kiralamıştır. Kurye ve ev hakkında toplanan istihbaratlar sonucu Bin Ladin'in bu evde kaldığı düşünülmüştür. Evdeki çöplerin yakılıyor olması, Evin balkonlarının yüksek duvarlarla kapatılmış olması, evde hiçbir telefon veya internet hizmetinin bulunmaması dikkat çekmiştir.[16]

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın